Özgürlük Müjdesi

İncil’in Galatyalılar Mektubu Üzerine Bir Yorum

Günümüzde ‘özgürlük’ ister özel hayatımızda ister toplumda en çok methedilen niteliklerden biridir. Bazıları bunun için hayatlarını feda etmeye hazırken başkaları adam öldürme yoluna kadar gider. Ama özgürlüğün tam olarak ne olduğunu bilen pek az kişi vardır. Hatta bazısı özgürlük bahanesiyle kendilerini her tür sefahate teslim eder, oysa ki bu özgürlük değil köleliktir. Galatyalılar mektubunda Elçi Pavlus özgür olmaya çağrıldığımızı vurgular. Ancak bazılarının sandığı gibi bu özgürlüğün asla günah için bahane olmaması gerektiğini belirtir (5:13-15). Mesih’in bize sunduğu özgürlük esas İblis’in tutsaklığı olan günahtan ve karanlıktan azat olmak demek. Kutsal Kitap’a göre insanlar günahın kölesi olarak yaşıyor (Romalılar 7:13-25, Efesliler 2:1-3). Bazılarımız günahtan kurtulmak için Tanrı’nın buyruklarını yerine getirmeye çalışır. Ama yine de Rab’bin Sözü, insanın kendi çabasıyla günahtan asla özgür olamayacağını vurgular. İşte bu yüzden İsa Mesih bizim için çarmıha gerilerek günahımızın bedelini ödedi, öyle ki O’na iman ederek günahın köleliğinden kurtulalım. Mesih inancının önemli temellerinden biri budur, öğrencilerinin de dünyanın her yanına yaydıkları müjde buydu. 

Elçi Pavlus’un da yaydığı müjde bu temele dayanıyordu. Ne var ki bugün olduğu gibi o dönemdeki birçok insan müjdenin vaat ettiği özgürlüğü yanlış algılıyordu. Hatta bazı insanlar Pavlus’un kurduğu topluluklara gidip duyurduğu müjdeyi yalanlamaya başladılar. Yahudi yanlısı olarak nitelendirilen bu insanlar Mesih’e iman eden kişilerin öncellikle Musa’nın Yasasına tabi olmaları gerektiğini öğretiyorlardı. Yani insanın salt imanla kurtulması mümkün değil diyorlardı, kişinin öncellikle yasanın şartlarını yerine getirip Yahudiliği kabullenmesi gerekiyor diyorlardı. Aslında bu sorun, ilk kilise çağındaki en büyük meseleydi. Çünkü ilk imanlıların hepsi İsa’nın kendisi gibi Yahudi’ydiler. Ama kısa bir süre sonra, Mesih’in öngördüğü gibi gayri-Yahudiler imana gelince Yahudi imanlılar ne yapacaklarını şaşırdılar. Rab ise öncellikle Petrus’a ve sonra Pavlus’a diğer uluslardan iman eden bu kişileri kardeş olarak kabul etmeleri gerektiğini net bir şekilde gösterdi. Ama özellikle Yasa’ya son derece bağlı olan Yahudi imanlılar için bu çok zor bir adımdı. O yüzden Yahudi olmayanlara müjdeyi iletmekle görevli olan Elçi Pavlus sık sık bu sorunla karşılaşıyordu. 

Galatyalılar mektubunda Elçi Pavlus Rab’bin otoritesiyle her yere yaydığı müjdenin savunmasını yapar. Öncellikle kendi hayatından örnekler vererek ve sonra Rab’bin Sözünden önemli bazı emsaller göstererek insanın yasayı yerine getirerek değil yalnızca İsa ‘ya imanla kurtulduğunu belirtir. İlerleyen bölümlerde, bazılarının bugün de sandığı gibi, özgürlüğü vaat eden bu müjdenin insanı daha çok sefahate değil kutsal bir hayata sevk ettiğini gösterir. Böylece İsa Mesih bizi hem Yasa’nın boyunduruğundan hem de dünyanın pisliğinden azat ettiğini belirtir. Bu sayede Mesih imanlısı gerçek anlamda özgür, yani Tanrı’ya adanmış bir hayat sürdürebilir. Galatyalılar mektubunda Elçi Pavlus bu özgürlük müjdesinin sınırlarını harika bir şekilde çizer. 

About the Author

Can Nuroğlu

Evli ve üç çocuk babasıdır. Amerika'da Emmaus İncil Üniversitesinden mezun olduktan sonra on bir yıl Diyarbakır Kilisesinde hizmet etti. Şimdilik Kuzey Kıbrıs'ta bulunup Mesih'in hizmetine devam etmektedir.

Facebook'ta Can ile görüşebilirsiniz. Ayrıca heygavur.com'dan onun TV programları izleyebilirsiniz.

Other Books By Can Nuroğlu

Year: 
2017

Add new comment