Ders 27: Daniel - Sonun Başlangıcı


Danielismi “Tanrı Hakimdir” (ya da “yargıcımdır”) anlamına ge-lir. Böylece, kitabın konusunu da anlamış oluruz: Tanrı’nın uluslar üze-rindeki egemenliği... Dünyasal imparatorluklar gelir ge-çer, ama Tanrı’nın Egemenliği sonsuza dek kalır. Kutsal Kitap’ın başka hiçbir bölümü bunu, peygamberin başına gelen olaylar ve Tanrı’dan aldığı görümler kadar güzel birşekilde ortaya koymamaktadır.

Yazarı: Kral soyundan gelen Daniel, İ.Ö. 623 yılında Yoşiya’nın krallık ve Yeremya’nın peygamberlik döneminde Yeruşalim’de doğdu. Yahudiler’den ilk sürülenlerle birlikte Babil’e götürüldü (İ.Ö. 605) ve orada üç yıl boyunca saray hizmeti için çok özel bir eğitimden geçti. Sa-rayda memur olduktan sonra, ismini Babil ilahlarından biri olan ‘Bel-teşassar’ olarak değiştirdiler.

İ.Ö. 603’te, kendisi yaklaşık yirmi yaşlarındayken, Babil iline vali ve bilginlerin başkanı olarak atandı. Daha sonra Yeruşalim’in yıkıldığı ve İsrailliler’in sürgüne götürüldüğü dönemde Nebukadnessar’ın danışmanlarının başı olmuştu. Bunun Babil’deki Yahudiler’in rahatlığını sağlamakta büyük ve olumlu bir etkisi olmuştur.

Yaklaşık yetmiş yıl boyunca Daniel, altı Babil kralı ve iki Fars kra-lına hizmet etti. Nebukadnessar, Belşassar ve 1.Darius dönemlerinde başbakan oldu. Sürgünün son zamanlarında, Yahudiler’in topraklarına dönmeye başladıkları yıllarda Daniel hâlâ başbakandı.

Yeşaya kitabında olduğu gibi, eleştirmenler bu kitabın da asıl yazarı ve yazılış tarihi konusunda çok tartışmışlardır. Porfiriyus (İ.S. 275) bunu sorgulayan ilk kişi oldu. Bu tar-tışmayla ilgili iki görüşü şöyle özetleyebiliriz:

1) Daniel’in yazarlığını reddeden görüşler:

Kitapta Makabilerdönemine ilişkin verilen bilgiler (11.bölüm), önceden değil, bunların gerçekleştiği İ.Ö. 165 yılında, yani sonra-dan yazılmıştır denir. Ama bu sadece kimi eleştirmenlerin vahyin (dolayısıyla önbildirilerin) doğaüstü unsurunu reddeden kendi din-siz önyargılarından kaynaklanır.

İçindeki tarihsel “yanlışlar” çok sonradan yazıldığını gösteriyor derler. Ne var ki, arkeolojik kazılar bu sözde yanlışlara bilimsel vetatminkâr cevaplar ortaya koymuştur.

Kullanılan Farsça ve Yunanca kelimeler, kitabın daha geç bir tarih-te yazıldığını gösterir diye düşünürler. Ama Daniel, Fars İmpara-torluğu dönemini de yaşadı ve o zaman uluslararası ticaret dili Yu-nancaydı.

Kimi eleştirmenlerce ‘Mesih’, ‘melekler’, ‘diriliş’, ‘son yargı gü-nü’ gibi teolojik kavramların çok sonradan Yahudi inancına gir-diği düşünülmektedir. Ama bütün bunlardan Yaratılış bölümün-den beri söz edilmektedir (örn. Yar.3:15; 18:1; Hak.13:17, 18; Eyü.1 – 2; Mez.18:10; Vai.12:14; Yşa.2:4-22).

2) Daniel’in yazarlığını kabul eden görüşler:

Eski edebiyatın geleneği uyarınca kimi bölümleri (1 – 6) üçüncü şahıs olarak yazdıysa da, görümlerini anlatan bölümlerde (7 – 12) birinci şahıs olarak yazar, hatta “Ben Daniel” ifadesini sık sık kul-lanır.

Yazar, o dönemin gelenekleri, dinleri, adetleri ve kültürü hakkın-da birinci elden, tam bir bilgiye sahiptir (bkz. 1:5, 10; 2:2; 3:3, 10, vb.).

Rabbimiz İsa, Danielkitabının 9:27; 11:31 ve 12:11 gibi ayetlerini ve görümlerini Daniel’e mal etti.

Tarihsel Ortamı: Danielkitabının yazılış tarihi yaklaşık İ.Ö. 535yılıdır. Kitabın içinde İ.Ö. 606’da başlayıp 536’ya kadar uzanan ve ya-zıldığı tarihi belirleyen öykü ve görümler bunu gösterir (bkz. 1:1 ve 9:10-12). Büyük olasılıkla kitap, son görümden sonra tamamlanmıştır.

Daniel’in döneminde birçok imparatorluk yükselme ve çöküş dönemlerini yaşar. Ortadoğu’da bütün bu güçlerin ve kültürlerin alış veriş-leriyle daha ‘evrensel’ bir dünya anlayışı oluşur (bir nevi globalleşme).Danielkitabı bir bakıma bu imparatorluklar ile İsrail hal-kının arasındaki ilişkileri ele alır.

Peygamberin, hayatı boyunca yükselişine ve çöküşü-ne tanık olduğu devletler şunlardır:

İ.Ö. 612 yılında Ninova’nın yıkılışı ve 605’te Karkemiş savaşı ile Asur imparatorluğunun çöküşü.

İ.Ö. 586’da Yahudi devletinin yok edilişi.

İ.Ö. 568’de Babil ordularının Mısır’ı işgal edişi.

İ.Ö. 550 yılında Med imparatorluğunun Koreş’in saldırısıyla yıkılışı.

Son olarak da İ.Ö. 539’da Babil’in, Fars imparatorluğuna yenilişi.

Bütün bu çalkantılı dönem boyunca Daniel, devlet adamı olarak hizmet verdi ve Tanrı’nın ulusları nasıl yönettiğini çok yakından ince-leme imkanı bulabildi.

Bu yüzden Daniel kitabı, vahiy dizisinde “ulusların dönemleri”adı altında (2:36-45; 7:2-18; Luk.21:24), ulusların ilişkilerini ve Tan-rı’nın tasarısındaki yerlerini ifade eden yeni bir kavram oluşturmakta-dır. Bu dönem, Nebukadnessar’ın krallığıyla başlamıştır (heykel rü-yasındaki altın baş). Bu dönemin ana özelliği, Yeruşalim’in hep öteki ulusların yönetimi altında kalmasıdır. “Yeruşalim, öteki ulusların dö-nemleri tamamlanıncaya dek onların ayakları altında çiğ-nenecektir”(Luk.21:24). Bu dönem, “Göklerin Tanrısı hiç yıkılmayacak krallığı”kurunca bitecektir (2:44). Bu, Me-sih’in krallığı olacaktır (Mat.25:31-34).

Nebukadnessar hem bir askeri deha, hem de Babil’i imparatorluk konumuna getiren üstün bir devlet adamıydı. ‘Babil’in asma bahçeleri’ gibi birçok görkemli yapıtı, birçok kanalı ve anıtı o yaptırdı. Aynı zamanda çok dindar bir adamdı. Hatta Babil’in putperestliği ve çok tanrılıinancına rağmen, tektanrılı inanca meyilliydi. Bununla birlikte, kültür-ler ve dinler arası bir hoşgörü politikası yürüttü. Bütün bunları birleş-tirdiğimizde, Tanrı’dan gördüğü mucizeler karşısında zaman zaman O’na, “En Yüce Olan”olarak tapınmasına şaşmamalıyız (2 – 4.bölüm). Bu, onun iman ettiği anlamına gelmez. Yalnız kabul ettiği dinler mo-zaiğinin içerisinde, İsrailliler’in Tanrısı’na ayrı bir yer verdiği anlaşıl-maktadır.

Amacı ve Mesajı: Kitabın ana amacı, Tanrı’nın bütün uluslar üze-rindeki mutlak egemenliğini açıklamaktır. Bu doğrultuda Daniel,ulus-lar ile ilgili olarak dört temel dünya krallığına ve İsrail ile ilgili olarak “yetmiş hafta”lık bir döneme ilişkin tanrısal tasarıyı açıklamaktadır. Bü-tün bunlardan sonra yeryüzünde Tanrı’nın ebedi egemenliği kurula-caktır.

İmanlıların (İsrail’in) yenik düştüğü bir durumda, Rab’bin çağlar üstü tasarısının yalnız O’nun gücü ve bilgeliğiyle gerçek-leşeceğini gösterir. İmanlının teselli ve cesareti, Tanrı’ya duyduğu güvenden ileri gelir. Tanrı’nın zaferi, bizi alt edeninsanların, hatta en büyük imparatorlukların çok üstünde-dir!

Danielkitabında tarih yalnız siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmelerin tarihi değildir. Tarih, özellikle “peygambersel tarih” diyebileceğimiz yepyeni bir anlam kazanır. Yani tarihi belirleyen ana etken, insanların ve ulusların çabaları değil, vahiyler aracılığıyla bildirilen Tanrı’nın tasarısıdır. Böylece Tanrı’nın Kitabı’nda tarih sonradan değil, önceden yazılır. Dünyasal güçler gelip geçer, ama Rab’bin isteği mutlaka gerçekleşir.

Özellikleri: Yine “apokaliptik” bir yazı söz konusudur (“apoka-liptik” yazının özelliklerini Hezekieldersinden hatırlarsınız). Bu yazı türünün dört ana özelliğini sıralayabilir misiniz?

a)

b)

c)

d)

Hezekiel’dekigenel peygamberlik sözlerine karşılık, Daniel kitabındaki kehanetler, geleceğin tarihsel gelişmelerine ilişkin çok açık bilgiler vermektedir.

Bu peygamberlikler tekrarlanan birkaç temel konu üzerinde odaklanır. Bunlardan en önemlileri: ‘Ulusların dönemleri’, ‘dört büyük dünya imparatorluğu’‘MesihKarşıtı’nın öğretisi’, ‘Mesih’in sonsuz krallığı’ gibi konu-lardır. Daniel’in önbildirileri öylesine kesin ve detaylıdır ki, son za-manları ‘dakikası dakikasına’ gösteren ilahi bir kronometre gibidir.

Hezekiel,Tanrı’nın tahtının ve görkeminin etkisi ve ziyareti üzerinde durmuştur. Daniel ise, Tanrı’nın bu evrensel yönetimini sadecesözle değil, ayrıca kralların fermanlarını bertaraf eden olağanüstü mucizelerle ortaya koymuş, sırları çözen rüya yorumlarıyla Tanrı’nın bilgeliğini ve tasarısını dünyaya bildirmiştir.

Kutsal Kitap’ta kendi adlarına kitabı olan çoğu peygamberler, hiz-metlerinde mucizeler göremedi (Yeşaya ve Yunus hariç). Ama Danielkitabında yazılı mucizeler ve doğaüstü olaylar art arda gelir (1:17-20; 2:28; 3:25-27; 4:33, 34; 5:5; 6:22). Görümlerde, Tanrı’nın tahtına (7:9 ve devamı) hatta ruhsalgörünüşüne (10.bölüm), Cebrail’in bildirdiği gelecek olaylara (8:16; 9:21), Mikail’in göksel savaşına (10:21; 12:1), ulusları etkileyen ruhsal güçlere (10:13, 20) ilişkin birçok olağanüstü olay bulunur.

Hezekiel bir din adamıydı: Peygamberlikleri, halkının ve ulusların ruhsal hayatının düzelmesini hedefler. Daniel ise bir saray adamıydı: Peygamberlikleri de Tanrı’nın ve ulusların yönetimi vebunun sonuçları üzerinde odaklanır.

Ana Hatları: Kitapta çok belirgin iki ana bölüm söz konusudur. Konuları şöyle özetleyebiliriz:

a) Rüyalar, Kralların Baskısı ve İmanlının Zaferi

(1 – 6.bölüm).

b) Görümler, Ulusların Baskısı ve Tanrı Halkının Zaferi (7 – 12.bölüm).

Diğer bir taraftan, birinci bölümdeki rüyalar ve peygamberlikler ulusların geleceğine, ikinci bölümdeki görümler ve peygamberlikler ise, İsrail’in geleceğine ve dünyanın sonuna ilişkindir.

Bazı alt başlıkları da saptayabiliriz:

a) Bölüm 1 – 3 ..... Heykel Rüyası.

Bölüm 4 – 6 ..... Aslanlar Çukuru.

b) Bölüm 7 – 8 ..... Görümler ve Zafer.

Bölüm 9 – 12 ..... Yetmiş Hafta ve Son.


img


Bölüm 1–3.Heykel Rüyası

Okunacak Ayetler: 1.Bölüm

Kitabın 1.bölümündeDaniel ve arkadaşlarının ruhsal paklık veadanmışlığını öğreniyoruz. 2.bölümdeheykelrüyasının açıklamasın-da; bütün batıl yolların çok ötesinde Tanrı’nın, kulları aracılığıyla sır-ları çözen, gerçek çözümler getiren Tanrı olduğunu görüyoruz.

Heykel rüyası, baskılarıyla Tanrı halkını etkileyecek ve art arda ge-len 4 dünyasal krallığı simgelemektedir. Beşinci krallık dönemin-de ise “Göklerin Tanrısı hiç yıkılmayacak... bir krallık kuracak. Bukrallık önceki krallıkları ezip yok edecek, kendisiyse sonsuza dek sürecek”(2:44). Böylece bundan önceki 5. krallıkla, dünyanın so-nuna yakın bir dönemde kurulacak olan ve birkaç devletten oluşan bir ittifaktan söz edildiği anlaşılmaktadır.

Daniel kitabının2. bölümünü okuyup simgelenen 5 krallığın aşağı-da sıralanan imparatorluklardan hangileri olduğunu tahmin edebilir misiniz?

Çin, Babil, Fars, Moğol, Büyük İskender, Roma, Osmanlı, AB...?

1) Altın baş:

2) Gümüş göğüs:

3) Tunç kalçalar:

4) Demir bacaklar:

5) Demir ve kil karışımı ayaklar:

3.bölümdekızgın fırına atılan üç arkadaş olayında, insandan kaynaklanan hiçbir tehlikeye karşı yılmamayı ve Kendisinden korkmaya değer olanın, Göklerin Tanrısı olduğunu anlıyoruz. Çünkü O, insanlarınyaktıkları ateşten bile kurtarabilir!

Ama Kendisini reddedeni cehennem ateşine atabilir. “Bedeni öldü-ren, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilen Tanrı’dan korkun”(Mat.10:28).

Putperest ortama uymaları için gördükleribaskılara rağmen, bu dört kahraman yemek yemek, gerçeği söylemek ve tapınmalarını aksatmamak konularında imanlarından ve Rab’be olan bağlılıklarından ödün vermezler – kendi hayatlarına mal olma ihtimali olsa bile! Ama Rab, Kendisini onurlandıranları onurlandırır (1Sa.2:30).

Daniel kitabında,Rab’bin kendi halkı için her zaman bir planı olduğunu görüyoruz. Bu planı gerçekleştirmek için dünya tarihini veulusların yaşamını bile etkiler! Bunu iki düzeyde gerçekleştirir. Hem (a) her imanlı ile kişisel olarak ilgilenir ve yaşadığı kötü du-rumları iyiye çevirir (bkz. Rom.8:28), hem de (b) bütün halkı ile il-gilenir ve geleceklerini zafere doğru yönlendirir (Mez.144:10).

Aşağıda yazılan büyük iman ikrarını ezberleyiniz:

Kızgın fırına atılsak bile, ey kral, kendisine kulluk ettiğimiz Tanrıbizi kızgın fırından kurtarabilir; senin elinden de bizi kurtaracaktır. Ama bizi kurtarmasa bile bil ki, ey kral, ilahlarına kulluk etmeyiz, dik-tiğin altın heykele tapınmayız”(3:17-18).


Bölüm 4–6.Aslanlar Çukuru

Okunacak Ayetler: 6.Bölüm

Bu bölümlerde Tanrı’nın, bir tek imanlı aracılığıyla dünyanın imansız krallarının üstünde nasıl güç sahibi olduğunu görüyoruz. 4.bö-lümdeNebukadnessar, kibri yüzünden iktidarını, hatta aklını bile –bir süre hayvan gibi otlanarak beslenir– yitirir! 5.bölümdekral Belte-şassar, yine kibri yüzünden krallığını kaybeder, hatta Tanrı yargısı kar-şısında suçlu bulunur: “Terazide tartıldın ve eksik bulundun”(5:27). Kendi çabalarıyla cennete ulaşmaya çalışanları bekleyen hüküm de ay-nıdır! 6.bölümdeise göklerin Kralı, komplo düzenleyenlere, dünya kra-lına (Darius), hatta hayvanlar âleminin kralının ağzına hükmeder!

Kızgın fırına atılan üç arkadaş olayında, imanlının sahte efendilereboyun eğmemesinin gerekliliği; aslanlara atılan Daniel’in olayındaise, tapınmalarını aksatmayıp ödün vermemenin gerekliliği vur-gulanır. Özellikle tehlike altında olduğumuz durumlarda ruhsalsavaşta kazanacağımız zafer bu iki vazgeçilmez temele dayanır! Yani Rab’be boyun eğmek ve dua yaşamımızı aksatmamak! Bir imanlının cesareti ve sabrızafere ulaştığında, kralların ağızların-dan Tanrımıza övgüler bile söyletir! (bkz. 4:37; 6:25-27).

Tıpkı Daniel’i tehdit eden aslanlar gibi, “Düşmanınızİblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor”(1Pe.5:8). Tıpkı Daniel gibi, “...imanda sarsılmadan İblis’e karşı direnin”(1Pe.5:9).

Genellikle bu bölümleri okurken Daniel’i gençlik yıllarında hayal ederiz. Ne var ki, 4.bölümdeDaniel 76 yaşındaydı. 5.bölümde86, 6.bölümde ise93 yaşında olduğunu görüyoruz! Bu durumdan öğre-nebileceğimiz iki şey vardır. Birincisi, Rab’bin hizmetinde tam an-lamıyla verimli olabilmek için O’nun bizi uzun yıllar boyu eğit-mesine ve terbiye etmesine izin vermeliyiz. İkincisi, O’nunla iliş-kimiz canlıysa, gençlik yıllarında olduğu kadar, yaşlılıkta da ima-nımız bizlere müthiş ve taze bir güç verir!

Daniel, kendisi hakkında Kutsal Kitap’ta bir tek olumsuz söz bile söylenmeyen ender Tanrı adamlarından biridir. Bunun sırrı ne ola-bilir? Bu konuda birçok cevap bulunabilir. Ama gerçek neden bizi tekrar aynı ruhsal ilkelere götürür. Başarılı ruhsal yaşamının te-melinde onun dua yaşamı(bkz. 2:17-23; 6:10-11; ve 9:3-20),Kutsal Kitap’ı okuma düzeni ve araştırma gayreti (9:2) bulunmak-tadır!


Bölüm 7–8.Görümler ve Zafer

Okunacak Ayetler: 7.Bölüm

Kitabın ilk bölümünde Daniel’in kişisel yaşamından ve imanının kazandığı zaferden çok değerli dersler alıyoruz. İkinci bölüm ise, kitabın ilk bölümünde yer alan heykel rüyasında belirlenmeye başlanan dünya kaderini kesinleştiren en önemli peygamberlik sözleri üzerinedir.Bu peygamberlikler görümler şeklinde gelir. Bel-şassar’ın krallığı zamanında gelenbu vahiyler, birbirini izleyen dört canavar görümü (7.bölüm) ve koç ve teke görümü (8.bölüm) olarak açıkla-nır. Son olarak burada öğrendiğimiz sembolik bil-giler 11.bölümdetam ve tarihsel bir kesinlik ka-zanır.

Bu görümleri inceleyip anlamaya çalışırken, peygamberliğin çok önemli bir ilkesini unutmamamız gerekir. Genellikle son günlerdeki olaylarla ilgili Kutsal Kitap’taki kehanetler, birbirinden farklı zamanlarda benzeri olaylarla gerçekleşebilir. Bu kehanetlerden en son gerçekleşeni en önemlisidir. Bundan öncekiler ise, sonuncusu-nun gölgesi gibidir. Buna göre Daniel’deki bu görümler, hem onundöneminde İsrail’in yakın geleceğiyle ilgili, hem de –konulardan da anlaşıldığı gibi– dünyanın sonuyla ilgili vahiylerdir.

2 ve 7.bölümleri karşılaştırdığımızda genel bir tablo çizebiliriz. Çizelgede sıralanan konuların ayet referanslarını bulup parantezlere yazınız. Sonra 8 ve 11. bölümlerdeki konularla karşılaştırınız:


img


Diğer peygamberlere göre Daniel, ilgisini İsrail’den çok diğer ulus-ların kaderi üzerinde yoğunlaştırır. Kendi isminin eki bile – ‘Dani-El’ (tıpkı ‘Hezeki-El’ gibi) – Tanrı’nın “El” isminden, yani ismi-nin diğer uluslarca bilinen şeklinden oluşturulmuştur. Buna karşı-lık İsrail’in kaderiyle daha çok ilgilenen ‘YE-şaya’ veya ‘YE-remya’ gibi peygamberlerin isimleri, Tanrı’nın İsrail’e açıklanan “YE-hova” isminden türemiştir.

Bu doğrultuda da kitabın yarısı o zamanların uluslararası dili olan Aramice yazılmıştır (2:4 – 7:28). Bu bölümler “ulusların dönemleri” için bir giriş niteliğindedir. 2. ve 7. bölümlerdeki görümlerde tanıtılan krallıklar, dünya tarihinde ve son olayların gelişiminde baş rolü oynamaktadır. İncil’in Vahiy bölümünü anlayabilmek için, bu bölümler aynı zamanda anahtar rolü üstlenmektedir.

Bölüm 9–12.Yetmiş Hafta ve Son

Okunacak Ayetler: 9 ve 12.Bölüm

Gerek 9.bölümde, gerekse 10-11.bölümdekipeygamberlik sözleri-ni, sonradan tarihte olup bitenlerle karşılaştırdığımızda, bu vahiylerin açıklığı ve ayrıntıları bizi son derece şaşırtmaktadır.

Daniel Tanrı’dan ulusları ilgilendiren “saat” ile birlik-te, özellikle İsrail’i ilgilendiren ikinci bir “saat” alıyor. İs-rail’in kaderini belirleyen “Yetmiş Hafta” peygamberliği (9:24-27) tanrısal tasarının tamamlanmasını öngörüyor. Nitekim hedef: “Başkaldırıyı ortadan kaldırmak, günaha son vermek, suçu bağışlatmak, sonsuza dek kalıcı doğruluğu sağlamak, görüm ve peygamberliği mühürlemek, En Kutsal'ı meshetmek”tir (9:24). Bütün bunların gerçekleşmesi için, Rab tarafından 70 “haftalık” bir dönem saptanmıştır.

Bu ayetlerdeki “hafta” kelimesi ne anlama gelir?

1) Bu bölümdeki ‘hafta’ sözcüğü, İbranice’deki “shabua” sözcüğününçevirisidir. Anlamı: ‘Yedili dönem’dir. Buna göre, bu ‘yedili dö-nem’in günler mi, yoksa seneler mi olduğu, yalnızca ifadenin cüm-le içindeki kullanımından anlaşılabilir (örn. Yar.29:28, 29).

2) Daniel, 9.bölümdepeygamber Yeremya’nın, sürgünün 70 yıl süreceğine ilişkin peygamberliğini incelemişti (9:2). İsrail 490 yıl bo-yunca tutmadığı her Şabat yılı için (7 yılda bir tutulması gerekirdi) birer yıl sürgünde kaldı (2Ta.36:21). Yetmiş “haftalık” dönem (yani 490 yıl) simetrik bir tablo çizer: 490 yıl boyunca yozlaşma, 70 yıl sürgünde terbiye ve bundan sonra İsra-il’e vaat edilen Kurtarıcı’nın gelişine dek 490 yıl daha (ye-ni bir yetmiş “haftalık” dönem).

3) Bu yetmiş “haftalık” dönem ne zaman başladı? Yeruşalim’in yeniden kurulmasına izin veren bir buyruktan söz ediliyor (9:25). Bu buyruk, İ.Ö. 1 Nisan 444 yılında verilmiştir (Neh.2:1-8).

Buna göre dört aşama görülüyor:

a) Yedi “hafta” (49 yıl): Yeruşalim’in yeniden inşası.

b) Yetmiş iki “hafta” (434 yıl): Bu sürenin sonunda Mesih öldürülür ve Yeruşalim yerle bir edilir.

c) Son bir “hafta” (7 yıl): Zamanların sonunda gelecek olan bir hükümdar ile İsrail arasındaki antlaşma dönemi.

d) Yarım “hafta” (3 buçuk yıl): Bir önceki haftanın son yarısında yıkıcı iğrenç şey ve büyük sıkıntı gelir.

img

69.hafta ile son hafta arasında neler oldu?

İ.Ö. 444 yılına, Yahudi takvimine göre, yani 365 günlük değil, 360 günlük takvime 483 yıl eklediğimizde, Mesih’in öldürüleceği ta-rih olan İ.S. 33 yılı çıkmaktadır!

Ne var ki, Mesih’in ölümünden hemen sonra son yedi yıllık hafta-ya ait yıkıcı iğrenç şey vb. görülmemektedir.

Mesih açıkça bu son “hafta”daki olayların gelecekte gerçekleşe-ceğini belirtti (Mat.24:15, 21).

Dolayısıyla 69.hafta ile son hafta arasında, tarihsel bir boşluk söz konusudur. Bu, İsrail’in Mesih’i reddetmesiyle başlayan ve O’nunikinci gelişinde İsrail’in Mesih’i tekrar kabul etmesiyle tamamla-nan Kilise Dönemi’dir.

10.bölümdeuzun bir oruçtan sonra baş melek Mikail Daniel’e görünür ve göksel yerlerdeki ruhsal savaşı gösterir! (bkz. Ef.6:12). 12.bö-lümdedirilişle tamamlanacak son zaferi görüyoruz. Özellikle “birçok-larını doğruluğa döndürenler”ödüllendirilecektir (12:3).

11.bölüm, Koreş’in krallık döneminde vahiy edilmişti. Ama Ko-reş’ten, yani İ.Ö. 500’lü yıllardan, İ.Ö. 150’li yıllara kadar uzanan dö-nemi bütün ayrıntılarıyla anlatır:

Fars İmparatorluğunun son kralları ve çöküşü (11:2): Kambiz, Gaumata, I.Darius ve Artahşasta.

Büyük İskender’in fetihleri ve ölümünden sonra imparatorluğun parçalanması (11:3-4).

img Mısır, İskender’in generali Ptolomai-nin elinde kaldı(“güney kralı”). Su-riye ise general Seleuk’un (“kuzeykralı”) elinde kaldı (11:5). BöyleceSelevkos’lar Devletiile Ptolomaios-lar Devleti oluştu.

50 yıl sonra (11:6), II.Ptolomai’nin kızı Suriye’den II.Antiok ile evlendi. Fakat boşandılar ve kraliçe öldürüldü. Kardeşi Suriye’ye saldırarak intikamını aldı (11:7).

İ.Ö. III.yüzyılın sonuna kadar bu iki gücün arasındaki savaşlar devam etti (11:9-13).

Sonra Yahudiler III.Antiok ile Mısır’a karşı birleştiler (11:14-15) ve bağımsızlıklarını ilan ettiler (11:16). Antiok, V.Ptolomai’nin birkızıyla evlendi (11:17). Anadolu’yu işgal etti, ama İ.Ö. 190’da Romalılar’a yenildi (11:18-19).

Vergi görevlisi (11:20), oğlu IV.Seleuk’tu. Ondan sonra iktidara Yahudiler’i ezen, kardeşi Epifanisli IV.Antiok geldi.

Antiok çeşitli ihanetlerle kısa bir süre için İ.Ö. 173’te4Mısır’ı ele geçirdi (11:21-24). Dönüşte Yeruşalim’e saldırdı ve 80.000 Ya-hudiyi katletti (11:25-28). İkinci kez Mısır’a saldırdı, ama Roma filosu onu bozguna uğrattı (11:29-30). Yeniden Yeruşalim’e sal-dırdı ve tapınağı yağmaladı(11:31). Bazı Yahudiler ona yardım etti. İmanından ötürü işbirliği yapmayanlar ise katledildi (11:32-33). Yahuda Makabi ayaklandı ve başarılı oldu (11:34).

Son ayetler (11:36-45) Antiok’un yaşamından değil, büyük olası-lıkla zamanın sonunda olacaklardan söz eder (bkz. 8:17).

Tanrı için daha olaylar gerçekleşmeden tarihi yazmak zor bir şey değildir. Peygamberliğin özü budur zaten. Aynı şekilde Kendisine sığınanların mutlu sonunu da önceden yazmıştır!

Aslında olup biten bütün bu tarihselolaylar, Mesih’in ve O’nun düşmanı olan Deccal’ın birer ön simgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşağıda Mesih veya Mesih Karşıtı ile ilgili ifadeler ya da simgelerin geçtiği ayetler yer almaktadır. Her ayet referansının yanına ayetlerde kullanılan simgeleri yazınız.

Mesih:

a. 2:34, 35, 44, 45;

b. 7:13, 14;

c. 9:25, 26;

d. 10:5, 6;

Mesih Karşıtı:

a. 7:8-11;

b. 8:9-25;

c. 11:36-45;

d. 12:1, 11;

Sonuç olarak Tanrı’nın tarih üzerindeki yönetimini –özellikle“Ulusların Takvimi” (görümler)– “İsrail’in Saati” (70 hafta peygamber-liği) olarak adlandırdığımız bu olağanüstü vahiylerde görebiliriz. Ama kitabın amacı merakı tatmin etmek değil, bizi ruhsal ve adanmış yaşa-ma teşvik etmektir: “Tanrısını tanıyan halk var gücüyle ona (Mesih Karşıtı’na) karşı duracak”(11:32).

Danielneticede gelecek nesillere mistik bir iman yaşamı değil, iman gayretine dayanan ruhsal bir gelişim; sırf merak konusu bir Tanrı anlayışı değil, O’nunla yakın ilişkiden kaynaklanan cesur ve güçlü bir yaşam örneği bıraktı...

____________________________


Sorular

1) Neden kimi eleştirmenler Daniel kitabını hayali bir peygamberin eseri olarak yorumlamaktadırlar?

2) Daniel kitabındaki peygamberliklerin ortak ve genel konusu nedir?

3) Hezekiel 28:3’de, Daniel’den çok bilge bir kişi olarak söz ediliyor. Daniel 1:17’ye göre bunlar hangi konulardaki bilgeliklerdir?


1İbrani dizinine göre Eski Antlaşma bölümleri şu şekilde sıralanır:

a) Kutsal Yasa (“Tora”): Musa’nın beş kitabı,

b) Peygamberler (Neviim): İlk Peygamberler (Yşu. – 2Kr.) ve Son Peygamberler (Yşa. – Mal.),

c) Yazılar (“Ketubim”): Şiir Kitapları (Eyü. – Özd.), Tomarlar (Ezg. - Rut. - Yer. - Vai. - Est.) ve Tarihler (Dan. - Ezr. – Neh. ve Tarihler).

2 “Apokalipsis”, dünyanın sonunu açıklayan ve İncil’in son bölümü olan Vahiy’in Grekçe’sidir.

3 İsa’dan önce 200 yılına ait Eski Antlaşma’nın Grekçe çevrisinde, Musa’nın yazdığı 5 kitaba “Pentateuch” (Pentatok) ismi verilmişti. Burada Pentatok ‘beşli kitap’ anlamında kullanılmıştır.

Makabiler: İ.Ö. 2. Yüzyılda İsrail halkını çok kısa bir süre için özgürlüğe ka-vuşturan bir Yahudi ailesi.

4 Ateist eleştirmenler Daniel kitabını bu yüzden kabul etmezler. Çünkü yüzyıllar ön-ceden olacakları bu kadar ayrıntılı şekilde bildirmek mümkün değil derler. Onlara göre Daniel 11.bölüm, bütün bu olup bitenlerden, İ.Ö. II.yüzyıldan sonra yazılmıştır. Ne var ki, zaten İ.Ö. II.yüzyılda, Eski Antlaşma’nın tümü (Daniel bölümü dahil) Grekçe’ye çevrildi. Bu, o dönemde Daniel’in eski bir kitap olarak bilindiği ve 11.bölümde anlatı-lan olaylardan çok önce yazıldığını kanıtlar.