Ders 23: Yeşaya - İncil’den önce İncil


Yeşaya bölümü “küçük boy bir Kutsal Kitap” gibidir. İçindeki 66 bölüm, iki ana gruba ayrılır. İlk 39 bölüm, Eski Antlaşma’nın 39bölümü (kitabı) gibi, Tanrı’nın kutsallığı ve yargısını vurgular. Son 27 bölüm, İncil’in 27 bölümügibi Mesih’i tanıtır ve kurtarışını önceden bildirir.

İncil derlenmeden önce ilk yüzyıldaki kilise toplulukları, Elçilerin kendilerine yazdığı mektupları veya İncil’i oluş-turan kimi bölümleri okumakla birlikte, İncil’in müjdesini net bir şekilde veren Yeşaya’nın son bölümlerinide sü-rekli okuyorlardı. Böylece İncil’in İncil’den önce geldiğini, yani Tan-rı’nın insanlara bildirdiği ve herkes için amaçladığı kurtuluş mesajının Mesih gelmeden yüzyıllar önce özellikle peygamber Yeşaya’nın kita-bında verildiğini büyük şaşkınlık ve hayranlık içinde görürüz.

Yazarı: Kitapyazarın ismini taşır. Yeşaya, “Rab kurtarır” anlamı-na gelir. Mesajının derinliği ve evrenselliği yüzünden Eski Antlaş-ma’nın yazarları arasında peygamberlerin “baş kalemi” sayılan Ye-şaya, kitabın başında “Amots’un oğlu” olarak tanıtılmaktadır (1:1). Yeşaya bir kadın peygamber ile evli olup, âlamet niteliği-ni taşıyan iki çocuğun babasıydı (8:3, 18). Aynı zamanda,Yahudi kaynaklı rivayetlere göre kral Uzziya’nın kuzeni olduğu ve gaddarlığıyla ün yapmış olan kral Manasse’nin emriyle testere ile kesilerek öldürüldüğü rivayet edilmektedir (bkz. İbr.11:37).

Kral soyundan gelen, derin bir ruhsal yaşama ve bilgiye sahip olan,yüksek tahsilli, yaklaşık elli yıl boyunca Yahuda krallarındandör-dünün ruhsal danışmanıolarak görev yapan bu peygamber, İsrail ta-rihinde büyük bir önem taşımakta, ulusun ruhsal yaşamında da bir dö-nüm noktası oluşturmaktadır.

1775 yılına kadar tartışılmaksızın Yeşaya bu kitabın yazarı olarak kabul edilmişti. Günü-müzdeyse peygamberliğin mucizevi yönle-rine ihtimal vermeyen liberal eleştirmenlerinçoğu bunu reddetmektedir. Bu inkârın sebebi, kitabın için-de geçen kimi peygamberlik sözleridir. Bu kehanetler, bildirildikten 150yıl kadar sonra tüm detaylarıyla yerine geldi. Örneğin yıllar sonra sür-günde bulunan İsrailliler’i salıveren Babil kralı Koreş, kitapta Yeşaya tarafından açık ismiyle tanıtılır (44:28; 45:21). Bu eleştirmenlerin ileri sürdükleri itirazlar ikiye indirgenebilir:

a. “Kitabın ilk yarısında anlatılan Yeruşalim’in harabeleri ve Babil sürgününün detayları, önceden değil, Yeruşalim’in yıkıldığı İ.Ö. 586 yılından sonra yazılmış olmalıdır” denilir. Buna destek olarak, peygamberlerin gelecek nesiller için değil, kendi nesli için mesaj getirdikleri ileri sürülür. Ne var ki, ikisi de doğrudur. Yani hem çağdaşlarına seslenmesi, hem de gelecekte olacakları önceden bil-dirmesi peygamberlik hizmetinin ana niteliklerinden ikisidir.

b. “Kitabın ilk yarısı (1 – 39.bölüm) ile ikinci yarısı (40 – 60.bölüm) arasında, farklı üslûp ve farklı bir ilahiyat anlayışı görülür” denir. Bu görüşe göre, bir yazar ömrü boyunca stilini değiştirmez. Ne var ki,edebiyat tarihinde stilini birkaç defa değiştiren ünlü yazar ör-nekleri çoktur (örn. Shakespeare). Ayrıca kitabın sonuna doğru ila-hiyatın (Tanrı anlayışı) ilerlemesi ve derinleşmesi kitabın bütün-lüğünü bozmaz. Yalnızca konunun bir hedefe yöneldiğini gösterir.

Buna karşılık Yeşaya’nın yazarlığını destekleyen birçok kanıt sunulabilir:

a. Bütün eski elyazmaları (buna Ölü Deniz Tomarları dahil) Yeşa-ya’yı tek cilt halinde muhafaza ederler.

b. Kitapta sürekli konu edilen İsrail’in putperestlik sorunu, sürgündensonra ortadan kalkmıştı.

c. Kutsal Kitap’ın diğer bölümlerinde hemen hemen hiç kullanılmayan “İsrail’in Kutsalı” ifadesi, iki yarı dahil olmak üzere bütün Yeşayakitabı boyunca sık sık tekrarlanır.

d. Sürgün öncesi peygamberler, yazılarında Yeşaya’dan ya söz eder-ler ya da alıntı yaparlar (bkz. Nah.1:15 ile Yşa.52:7; Sef.2:15 ile Yşa.47:8; Yer.31:35 ile Yşa.51:15).

e. Eski Yahudi din önderlerinin hepsi istisnasız olarak Yeşaya’yı bu kitabın yazarı olarak gösterirler.

f. Yeni Antlaşma’da en fazla alıntı yapılan Eski Antlaşma kitabı Ye-şaya’dır (örn. Mat.3:3; Yu.12:38-41; Rom.9:27-33; 10:20; vb.).

g. Yeşaya 41:21-23 ve 26-27, gelecekle ilgili önbildirilerden mesajının doğaüstü kaynağını gösteren bir kanıt olarak söz eder.

h. Bu kadar yakından bilinen ve eseriyle Kutsal Kitap’ta bu kadar önemli bir yer tutan bir peygamberin, çağdaşları tarafından yanlış tanınması olanaksızdır.

Tarihsel Ortamı ve Tarihi: Yeşaya, Uzziya’nın ölümünden kısa bir süre önce (İ.Ö. 740) başladığı peygamberlik hizmetine, Sanherib’in ölümünden sonra da kısa bir süre daha (İ.Ö. 681), toplam 60 yıl boyun-ca devam etti (bkz. 1:1; 6:1; 37:38). Özetle 1 – 39.bölümUzziya, Yo-tam, Ahaz ve Hizkiya’nın yaşadığı dönemlerde, 40 – 66.bölümise Manaşşe’nin yaşadığı dönemde kaleme alınmıştır. Bu son kraldan büyük bir baskı görmüş olduğu anlaşılmaktadır. Sözünü ettiği “acılar ada-mı”(53:3,11) ile ilgili bölümler, soyut bir peygamberlik değildir. Ken-disi de benzer acılara ortak olmuştur. Vahiy alan peygamberler mekanikbir aktarıcı değildirler. Onlar bizi de kendi duygularına ve yaşadıkları-na ortak olmaya çağıran canlı örneklerdir!

Yeşaya’nın döneminde, Asur İmparatorluğu en parlak dönemini yaşıyordu ve Tiglat-Pileser döneminde İsrail krallığını ele geçirmişti (İ.Ö. 745 - 734). Sargon, Sanherib’i Yahuda krallığını da fethetmesi içingöndermiş (İ.Ö. 714 - 701), ama son anda yenilmişti. İsrail iki krallığa bölündükten sonra, ikisi de giderek daha büyük bir ruhsal çöküntüye uğradı. Bu da ulusal çöküntüye yol açtı ve Asur’un tehdidinden korun-mak için, Tanrı’ya danışmak yerine (7:12) iki krallık da özellikle Ahaz’ın döneminde (İ.Ö. 743 - 728) bir sürü yabancı krallıkla anlaşıp güç birliği yaptı. Ama kurtuluşları için insanlara umut bağlayınca “korktukları şey başlarına geldi...” Bu ulusların boyunduruğu altına girdiler ve daha da kötüsü, putperestlik bütün halka yayıldı...

Hizkiya’nın tahta geçmesiyle köklü bir reform hareketi başladı. İk-tidara gelir gelmez daha önce eşi görülmemiş bir Fısıh Bayramı düzenledi. Rab bu içtenliği ödüllendirdi ve Yahuda krallığını İsrail’le ay-nı kaderi paylaşmaktan koruyup yıkımı erteledi (2Ta.30:1-13). Ne var ki Hizkiya sonradan, Babil ve Mısır’la yaptığı antlaşmalar ile Asur’un dikkatini tekrar kendi üzerine çekti. Bu yüzden krallık az kalsın her şeyini kaybediyordu... Son anda Yeşaya’nın tavsiyesine uyan kral, ku-şatmadan kurtulmak için yalnız Tanrı’ya umut bağladı ve Rab’bin bir meleği Sanherib’in ordusunu yok etti.

Yeşaya sarayda görev alırken, peygamber Mika kırsal bölgelerde hizmet etti. Her iki peygamber de hem halk sıkıntıdayken sürdürülen kötü ruhsal yaşamı, hem de sınıflar arasındaki sosyal eşitsizlikleri kınadılar. İkisi de gerek İsrail, gerekse Yahuda krallığının kurtuluşunun Beytlehem’de doğacak olan Mesih tarafından sağlanacağını söylediler!

Yeşaya’nın yaşadığı dönemde kuzey krallıkta peygamber Hoşea hizmet etti. Kötülüklerinden ötürü İsrail krallığının üzerine gelecek olanyargıyı haber veren Amos’un mesajını sürdüren bu peygamber, halkı Kutsal Yasa’ya gönülden bağlandıkları takdirde Antlaşma’ya sadık ka-lan Tanrı’nın, sevgisini tekrar göstereceğini hatırlatarak Rab’be dön-meye çağırdı.

Amacı: Kitabın iki ana amacı tekrarlanan iki ilahi unvanla özetlenebilir: “İsrail’in Kutsalı” ve “Acılar Adamı.” Kitap halkı şu iki konu-da uyarır:

1. Kutsal Tanrı’ya karşı kurdukları dünyasal ittifaklardan ve düştükleri putperestlikten ötürü ulusun üzerine gelecek olan yargıyı haberverir.

2. Tanrı’nın göndereceği ‘Mesih’ aracılığıyla gerçekleştireceği kurta-rış tasarısını bildirir. Mesih’in önce “Acılar Adamı” olarak, ikinci gelişinde ise bütün dünyanın kralı olarak geleceğini açıklar.

Mesajı: Kitabın mesajı, az önce belirttiğimiz iki uyarıyı birleştiripher türlü kurtuluşun, insansal ittifaklardan ya da putlardan değil, yalnız Tanrı’dan geldiğini vurgular.

Ayrıca İsrail’in ve çevresindeki ulusların düştükleri çalkantılı durumlar, Tanrı’nın Yeşaya aracılığıyla evren-sel mesajını bildirmesi için uygun bir tarihsel sahneyi oluşturur. O, sadece İsrail’in kurtuluşunu değil, bütün ulusların ve insanların kurtuluşunu amaçlar. Hem İsrail için, hem de ge-lecek olan Mesih için kullanılan “Rab’bin Kulu” unvanıyla, imanlı halkın asıl görevi, yani kurtuluş müjdesini bütün uluslara bildirme gö-revi önemle hatırlatılır!

Mesaj dört ana konuyu işler: 1) Halkın ahlaksızlığını kınar; 2) Onları Yasa’nın ruhsal özüne dönmeye davet eder; 3) Gelecek olan yargı hakkında uyarır; ve 4) Mesih’in gelişini önceden bildirir.

Özellikleri: Eski Antlaşma’daMesih’in kimliğini en açık şekilde önceden bildiren bölümüdür. Bu kitapta yalnızca Mesih’le ilgili peygamberlikler değil, çok somut bilgiler de açıklanmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

A. Mesih’in Kimliği İle İlgili:

1) Kadından doğan gerçek insan (7:14; 9:6; 53:2).

2) Bakireden doğan (7:14).

3) İnsan bedeninde gelen Tanrı (9:6).

4) Davut’un oğlu (yani soyundan; 9:7; 11:1,10).

5) Kendisi Yahve ve Yaradan’dır (44:24; 45;11,12).

B. Mesih’in Kişiliği İle İlgili:

1) Alçakgönüllü bir şekilde dünyaya gelmesi (7:14,15; 53:2,3).

2) Yumuşak huylu davranışı (40:11; 42:2,3).

3) Doğru ve adil (9:7; 11:5; 32:1).

4) Merhametli, ezilenlerden yana (61:1).

5) Tövbesizlere ve kibirlilere karşı gazabı... (11:4; 63:1-4).

C. Mesih’in Görevi İle İlgili:

1) Yolunu hazırlayan haberci (40:3).

2) Kutsal Ruh ile meshedilmiş (11:2-4; 61:1).

3) Adil yargısını duyurma hizmeti (11:2-4).

4) Mucizeleri (35:4-6).

5) Çağdaşlarının inkârı (53:1).

6) Günahlarımız uğruna ölür (53:5).

7) Kötülerin ile birlikte ölür, ama zenginle beraber gömülür (53:9).

8) Ölümü yener (25:8).

9) İkinci gelişinde kötüleri yargılar (34:2-9; 63:1-6).

10) İsrail’in kralı olur (9:7; 44:6).

Ayrıca Kutsal Kitap’ın daha önceki bölümlerinde gelecek olan bir “peygamberden”, bir “kraldan” söz edilmişti. “Mesih” kelimesi ise, da-ha çok (krallar dahil) ruhsal bir görev alan kişiler içindi. Ama Yeşa-ya’da “Mesih” sözcüğü artık skatolojik (skatoloji: Gelecekle ilgili Tanrıtasarısı) bir değer kazanmış ve gelecek olan kurtarıcının özel unvanı ha-line gelmiştir.

Aynı zamanda İsrail halkı, giderek Kutsal Yasa’nın anlamını ibadetşekillerine indirgemiştir. Yeşaya, Kutsal Yasa’ya (tapınmalara, dualara,oruçlara...) ruhsal anlamını tekrar kazandırmış ve onun derinliğini daha da açmıştır.

Ana Hatları: Yeşaya kitabı iki ana kısma ayrılır: a) İsrail’in Yar-gısı(1 – 39.bölüm) ve b) İsrail’in Tesellisi(40 – 66.bölüm). Birinci kı-sımda günaha düşen kul (Yahuda halkı), ikinci kısımda ise ‘Acılar Ada-mı’ (Acı çeken kul - Mesih) göze çarpar. Birinci kısımda Yahuda’nın bölgesel ilişkileri (çevredeki uluslar ile), ikinci kısımda ise İsrail’in ev-rensel çağrısı dikkat çeker. Ayrıca iki kısım arasında bir ara kısım var-dır:

a) İsrail’in Yargısı:

Bölüm 1-12 ..... İsrail’in Yargısı.

Bölüm 13-23 ..... Ulusların Yargısı.

Bölüm 24-35 ..... Evrensel Yargı.

Ara Kısım:

Bölüm 36-39 ..... Peygamberlik Gerçekleşir.

b) İsrail’in Tesellisi:

Bölüm 40-48 ..... Tanrı, Teselli Kaynağı.

Bölüm 49-57 ..... Tanrı, Gelen Kurtarıcı!

Bölüm 58-66 ..... Tanrı, Yenilik Kaynağı.


img

Bölüm 1–12.İsrail’in Yargısı

Okunacak Ayetler: 1, 6-7, 8-9.Bölüm

1 – 3.bölüm.Yahuda’da tam bir ruhsal bozgun yaşanmaktadır. Tan-rısızlık ulusal yaşamın her alanında –sosyal, politik ve ruhsal– hakim-dir. Tanrısızlık, dinsizlik demek değildir. Bayramlar, ayin-ler, dinsel töreler düzenli bir şekilde devam etmektedir. Ama halkın, yöneticilerin, ruhsal önderlerin, kısaca herke-sin yüreği Tanrı’dan uzaklaşmıştır. Tanrı da bunun yakındadoğuracağı felaketi haber veren bir peygamber ortaya çıkarır: Yeşaya.

Kitabın ilk bölümleri, halkın tutulmuş olduğu bu ‘hastalığın’ teşhisini koymaktadır. Baş büsbütün hasta, yürek büsbütün yaralı. Bedeniniz tepeden tırnağa sağlıksız, taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu, temizlenmemiş, yağla yumuşatılmamış, sarılmamış(1:5-6). Kurbanlar, kutlamalar, oruçlar Rab’be “bıkkınlık verir”(1:13-14). Bunun yerine Kendisi, yürekte ve eylemde görülen bir tövbe, sosyal adaletin hakim olduğu bir yaşam düzeni bekler... (1:10-20). Durum düzeltilmediği tak-dirde kimse Rab’bin gazabından kaçamayacaktır (1:21-31; 2:5-22; 3:1-26). Çünkü kral O’dur ve sonunda dünyaya adaleti Kendisi getirecek-tir (2:1-4).

Yeşaya, gerçek tövbeyi, kötülük yapmaktan vazgeçmek (1:16), iyi-lik etmek (1:17), Rab ile hesaplaşmak (1:18; yani suçu ikrar et-mek) ve O’nun lütfuyla günahın kirinden temizlenmek olarak ta-nımlar. Mesih sayesinde imanlıya sunulan günlük hayatın ruhsal başarısının, günlük tövbe yaşamından başka bir sırrı yoktur (1Yu. 1:7, 9).

5 – 6.bölüm. Tanrı’nın halkı olmak, bizlere emanet edilen bir bağınişletilmesi gibidir. Ya ürününü veririz ya da hizmet yaşamı için Tan-rı’nın reddedişiyle karşılaşırız (5:1-6; bkz. Mat.21:33-46). Burada en önemli konu yanlışlarımızı (günahlarımızı) haklı göstermeye çalışma-maktır (5:8-30). Çünkü Tanrı’nın gazabı özellikle gerçeği haksızlıkla örtbas edenlere karşı alevlenir (Rom.1:18). Bu-na karşılık Rab Yeşaya’yı hizmete çağırır. Peygamberin en göze batan özelliği, en ufak yanlışlarını bile kabul etmesi-dir:

Tövbe yaşamı yalnız Tanrı’dan uzaklaşanlar için değildir. Tanrı’yayaklaşanlar için daha da gereklidir! Çünkü O kutsaldır! Yeşaya birgörümde Tanrı’yla yüz yüze geldiğinde, dudakları kirli bir adam olduğundan (murdarlığından) ötürü büyük bir utanç duymaktadır (6:1-6). Bu murdarlık özellikle konuştuğumuz sözlerde kendini gösterir... (Mat.12:34; 15:18-20). Kutsallığın en bü-yük göstergesi, ruhsal hizmet için altın niteliğinde-ki dili dizginleyebilmektir! (Yak.3:2). Bu kendimi-zi günahlı insanlarla değil, kutsallığının sınırı ol-mayan yüce Tanrı’nın karakteriyle kıyasladığımız zaman müm-kün olur! O zaman kendimizi görüp alçalırız...

Hizmete çağrıldığında Yeşaya’nın, “Vay başıma! Mahvoldum”de-mesi (6:5), Tanrı’nın, “İşte... suçun silindi, günahların bağışlandı”sözleriyle karşılanır (6:7). Bunun doğurduğu sonuç Yeşaya’nın, “Ben! Beni gönder”(6:8) ve Tanrı’nın “Git... duyur”şeklindeki karşılığıdır. Yani kulun yetersizliği, Tanrı’nın yeterliliği tarafın-dan giderilir. Kulun hazır yüreği de Tanrı’nın görevlendirmesiyle tamamlanır.

Tanrı Yeşaya’ya kutsallık, yargı ve umutla ilgili bir mesaj emanet eder. Halka günahını göstermeden önce peygamberin bunu kendi benliğinde keşfetmesi gerekir. Kralın önünde durmadan önce, evrenin Kralı önünde diz çökmesi gerekir. Yeşaya Tanrı’yı ve O’nungörkemli kutsallığını ‘gördükten’ sonra, insanların tehditlerini gör-mezden gelmeyi başarmıştır.

7 – 12.bölüm.Yeşaya’nın iki çocuğu da Tanrı’nın hazırladığı kur-tarışın iki simgesidir. Bu çocuklar aynı zamanda doğacak olan bir baş-ka çocuğun habercisidirler: “Şear-Yaşuv”(7:3), sürgünden ‘bir kalıntı dönecek’ anlamında ve kurtulacak halk kesiminin simgesidir (7:3). Bu-na karşılık “İmmanuel”in mucizevi doğumu (7:14) dünyaya gelecek kurtarıcı ve O’nun kimliğini simgeler (Mat.1:23; İmmanuel, ‘Tanrı bi-zimle’ anlamındadır). Diğer çocuğun ismi “Maher-Şalal-Haş-Baz” (8:1-3), ‘Hemen çapulla, çabuk yağmala’ anla-mına gelir ve gelecek olan yargıyı duyurur. Bunun getire-ceği “sıkıntı, karanlık ve korkunç karanlık”karşısında (8:22) şu vaat verilir: “karanlıkta yürüyen halk büyük bir ışık görecek” (9:2). Bu umut, doğacak bir başka çocuktan gelecektir (9:1-7). Kendisi “Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba ve Esenlik Önderi’dir!”(9:6). Tanrı Asurlular’ı kullanarak halkını yar-gılayacak ve arındıracak (10.bölüm), Mesih’ini getirerek de sonunda yeryüzünde adil yönetimini kuracaktır (11.bölüm). Mesih’in dünyaya ikinci gelişinde kuracağı krallığın bir ön simgesi olan bütün bu olaylar, şükranlarımızı sürekli teşvik etmelidir (12. bölüm).

İmanlının zaferli bir yaşam sürmesi, tehlikelerin, aksiliklerin ya dadüşüşlerin var olmamasıyla değil, şükran ve imanla bütün bunları bizi eğitmek için kullanan Tanrı’nın yakın varlığını kabul etmekle kendini gösterir. “Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder, oğulluğa ka-bul ettiği herkesi cezalandırır”(İbr.12:6). Neden? “Tanrı, kutsal-lığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor”(İbr.12:10). Çünkü, “Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab’bi gö-remeyecek”(İbr.12:14). Tanrı’nın yargısı (terbiyesi) halkını yok etmeyi veya ona zarar vermeyi değil, bizleri Mesih’in doluluğuna kavuşturmayı amaçlar.

Buraya kadar gördüğümüz ayetlerin ışığında Mesih’in kimliği hak-kında neler söyleyebiliriz? (Özellikle bkz. Yşa.7, 9 ve 11.bölüm-ler).



Bölüm 13 – 23.Ulusların Yargısı

Okunacak Ayetler: 13, 17, 19, 21.Bölüm

13 23.Bölüm. Rab’bin adaleti herkes için aynıdır. Kendi halkını terbiye ettiği kadar, evrensel tasarısına uymaları veya karşı koymaları-na göre ulusları da yargılar. Yeşaya, Babil’in yükselişini yüz yıl önceden haber verir, aynı şekilde çöküntüsünü de ilan eder (13.bölüm). Asur (13:24-28), Filist (13:28-32), Moav (15 ve 16.bölüm), Şam (17:1-3), Habeşistan (18.bö-lüm), Mısır (19 – 20.bölüm), Arabistan (21:13-17) ve Sur-un (23.bölüm) kaderini de aynı netlikle önceden bildirir.

Bu önbildiriler peygamber için birer yüktür (13:1; 15:1; 17:1; 19:1; 21:1,11,13; 22:1; 23:1). Çünkü Tanrı istemediği halde bu cezaları ver-mek zorunda kalır ve bu, sevgi dolu yüreğine acı verir; peygamberin-kine de...

Rab bu şekilde tarih üzerinde olduğu gibi, yaşamımızın en küçük ayrıntıları üzerinde de kral olduğunu gösterir:

Yeşaya Babil’in uzak bir ülke tarafından yok edileceğini söyledi (13:5). İ.Ö. 539 yılında Babil, kuzeyden gelen bir halkın eline düştü.

Yeşaya Babil’i ele geçiren ulusun ismini verir: Medler (13:17). Ta-rih kitapları bunu doğrulamaktadır.

Yeşaya Babil’in bir daha kurulamayacağını söyledi (13:19-22). İ.Ö. 4. yüzyıldan beri orası ıssızdır!

14:12-15 ayetlerinden, perde arkasından ulusları ve yöneticilerini etkileyen Şeytan’ın düşüşü hakkında neler öğrenebiliriz? (Hez.28:12-18 ile karşılaştırın).

1) Şeytan’ın günaha düşmeden önceki doğası nasıldı?

2) Onun günahının özü ve amacı neydi?

3) Tanrı buna nasıl karşılık verdi?

4) Şeytan ulusları şimdi nasıl etkiliyor?


Bölüm 24–35.Evrensel Yargı

Okunacak Ayetler: 26-27, 28 ve 33.Bölüm

24-27.Bölüm. Bu bölümlere “Yeşaya’nın Apokalipsis’i”2denilir. Çünkü onda bütün yeryüzü yargılanır (25:1,3,6), göktekiler ve yeryüzündekilerin hepsinin cezalandırıldığı görülür (24:21), dünya yok edilir (24:19), ay ve güneş etkilenir (25:23), en sonunda da ölüm yok edilir (25:8).

Ama aslında Yahuda’nın başına gelen yargıları kozmik açıdan değerlendirir. Yani bütün bu belalar (ilahi yar-gılar), neticede halkı daha üstün bir berekete ulaştırmak içindir. Niha-yet halk O’nun adaletini anlar. Yargılardan ötürü, “Batıda yaşayanlar Rab’bin büyüklüğü karşısında hayranlıkla bağıracak”(24:14), “DoğruOlan’a övgüler olsun”diyecekler (24:16). İşte o zaman Kendisi “Yok-sulun, sıkıntı içindeki düşkünün kalesi”olacak (25:4) ve bütün halkları kendi ruhsal şölenine davet edecektir (25:6). Bunu ne zaman yapacak-tır? Aslında burada yine çarmıhın bir ön simgesine tanık oluyoruz: Ulusların üzerine örülmüş olan örtüyü, ölümü ve günahı yok ettiği za-man yapacaktır (25:7-9).

Tanrı’nın terbiyesi, bundan sonraki iki bölümde övgü ve tapınma yaşamında daha derin adımlar atmak için uygun bir çerçeve oluşturur:

Tanrı’nın kurtarışına imanla sığınanların övgüsü ve ilahisi her zaman hazırdır. Çünkü O bize kurtuluş güvencesi vermiştir (26:1) vedüşüncelerimizi esenlikte saklamaktadır (26:2). İmanlının en bü-yük özlemi Tanrı’nın Kendisidir (26:8); bu yüzden O’nu durma-dan ve düzenli bir şekilde arar (26:9). İşte o zaman Rab’bin lütfu için diyebiliriz ki, “Ne yaptıysak hepsi senin başarındır”(26:12). Ve Kendisi ulusu çoğaltır (26:15). Ta ki, dirilişe kavuşana kadar! (26:19).

İşte bu kozmik ve sonsuz umutla, Tanrı’nın Kendi halkını kavuş-turacağı son zaferi şimdiden görürüz. Ama aynı zamanda da Rab şimdiki yaşamımızın zaferleriyle de ilgilenir. Yahuda halkının sürgünden sonra topraklarına dönmesiyle ilgili vaat (27.bölüm), sonsuz zaferin betimlemesidir!

Yeşaya’da yer alan birçok peygamberlik aslında dört ayrı seviyede gerçekleşir:

1) Yeşaya’nın zamanında: Sık sık kendi döneminde yaşanan olayları ilahi yargının ışığı altında değerlendirir. Böylece güncel olaylar, haber verilen bazı gelecekle ilgili olaylarla aynı ayetlerde görülür.

2) Babil’deki sürgünde: Peygamberliklerin büyük bir kısmı Ya-huda’nın sürgüne gönderileceğini anlatmak için ya-zılmıştır. İlk defa 11:11’de bundan söz edilir.

3) Mesih’in gelişinde: Özellikle kitabın ikinci kısmın-da bununla ilgili peygamberlikler daha da yoğundur. Kimi ayetlerde Mesih’in birinci ve ikinci gelişi beraber görülür...

4) Tarihin tamamlanışında: Yeşaya, zamanın sonuyla ilgili birçokolayı da bildirir: Mesih’in yeryüzündeki krallığı (örn. 9:6), bütün dünyaya dağıldıktan sonra İsrail’in kendi topraklarına dönüşü (örn.27:12-13; 43:5-7; 65:8-10), hatta yeni gökler ve yerin yaratılışı (örn. 65:17).

28-31.Bölüm. Yahuda krallığı, Tanrı’nın yargısı evrensel açıdan de-ğerlendirildikten sonra, kendi üzerine gelecek olan yargının ne kadar yakın olduğu konusunda uyarılır. Yargı, kibrinden ötürü Efrayim üze-rine (28:1-13), sahte güveninden ötürü Yeruşalim (28:14-29) ve Yahu-da üzerine (29:1-8), ikiyüzlülüğü yüzünden bütün İsrail üzerine gelir. Ama karamsarlığın çölünde bile bir umut filizlenmektedir ve İsrail’in kurtuluşu bir kez daha haber verilir (29:17-24). Asur’un oluşturduğu tehlike karşısında Mısır’la ittifak kurmaya güvenmek Tanrı’ya haka-rettir (30:1) ve aynı zamanda boşunadır (31:3). Halbuki Tanrı’ya dön-seler ve güvenselerdi tehlikelerden kurtulacaklardı. Bu durumda Tanrı onlara saldıran Asur’u yok edecekti (30:27-33).

Sorun yüzeyselliktir! “Bu halk dudaklarıyla beni sayar, ama yürekleri benden uzak. Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır”(29:13; Mat.15:8-9).

32–35.Bölüm. Yeşaya’nın sayfalarındagelecekle ilgi-li peygamberliğin ufuklarına bakmaya devam ederken, yı-kım sözlerinden sonra tekrar son zafere bir göz atabiliriz. Bu doğrultuda gelecek olan Adil Kral’dan (32:1-8), Kut-sal Ruh’un İsrail’in üzerine döküleceğinden (32:15), kurtuluş umu-dundan (33.bölüm), uluslara ulaşan Tanrı gazabından (34.bölüm) ve Yeruşalim’in göreceği görkemden (35.bölüm) söz edilir.

35.bölümde yer alan,Mesih’in hizmetiyle ilgili beş özelliği sıralayın:

1)

2)

3)

4)

5)


Bölüm 36–39.Peygamberlik Gerçekleşir

Okunacak Ayetler: 36-37.Bölüm

Yeşaya bu bölümlerde, tarih içinde kimi peygamberliklerin nasıl gerçekleştiğini kaydeder. Bu ayetler, 2.Krallar’ın 18 ile 20.bölümleri-ne ve 2.Tarihler’in 32.bölümüne paraleldir. En belirgin olaylar, İ.Ö. 701’de Asurlular’ın Yahuda’yı işgal etmeleri ve kral Hizkiya’nın ya-şamını tehdit eden ağır bir hastalık durumudur. İşgalcilerin alayları, Rab’bin meleği onları vurduğunda ağlayışa dönüşür. Hizkiya’nın ömrü,sonunda 15 yıl daha uzar. Bu iki olay doğrudan kralın dualarına verilenbir yanıttır! Ama ömrünün sonunda kendi bencilliklerinden kurtulama-yınca ulusun kaderini mühürler ve Babil’in işgali için sahneyi hazırlar. Sonunda Tanrı’nın yargısı gelir!


Bölüm 40–48.Tanrı, Teselli Kaynağı

Okunacak Ayetler: 40, 42, 44-45.Bölüm

Kitabın ikinci yarısının, 9’ar bölümden oluşan 3 kısmı vardır. Her kısmın ortasındaki bölüm (44, 53, 62), o kısmın ana konusunu vurgular.44.bölüm, teselli kaynağı olarak Tanrı’nın büyüklüğünü ve eşsizliğini gösterir. 62.bölüm, Siyon’u bereketlemeye yönelik Tanrı’nın kesin ka-rarını vurgular. Ve hepsinin ortasında 53.bölüm,inanılmaz bir netlikle çarmıh mesajını verir! Bu bölümün merkezi ayeti ise (53:7), Mesih’i “Tanrı kuzusu” olarak tanıtan Eski Antlaşma’daki tek yerdir!

40–43.Bölüm. Tanrı’nın Kendi halkına uyguladığı ter-biyeyi konu alan kitabın ilk yarısından sonra ikinci yarıda halkı kurtardığı, teselli ettiği ve Tanrı’nın kulu konumuna tekrar kavuşturduğunu görüyoruz. “Avutun halkımı” di-yor Tanrınız, “Avutun!”(40:1).

Bu teselli sözde kalmaz, özellikle Tanrı-çoban olarak(40:3b, 10-11) tanıtılan Mesih’in gelişinde tamamlanacaktır. “Ön-İncil”i oluşturan Yeşaya’nın ikinci yarısı, tıpkı İncil gibiçölde bağıran Vaftizci Yahya’nın sesiyle başlar (40:3 ile Mat.3:3; Mar. 1:3; Luk.3:4-6; Yu.1:23).

Tanrı’nın eşi ve benzeriyoktur (40:12-18; 42:8; 43:10,11; 44:6, 8,24), putlarla kıyaslanamaz (40:19-25), yorulmayan yapısıyla imanlı için güç ve yenilenme kaynağıdır(40:26-31). Bu güç, cesaret ve dayanıklılık, imanlının Tanrı ile birlikteliğinden kaynaklanır (41:10).

42 ve 43.bölümlerdede tekrar vurgulanan konu, Tanrı’nın tek kurtarıcı olmasıdır. Kendisi bütün günahlarımıza tek çaredir! (40:2; 43:25; 44:22).

Ama İsrail dersini öğrenememiştir (42:18-25). Tanrı’nın onu terbiye etmesi, halkını dünyaya sözünü duyuracak ve Kendisini tanı-tacak kullar olarak yetiştirmek içindi (43:10, 12, 21 ve devamı, 44:8). İsrail bu çağrıya kulak vermedi. Ne var ki, Rab’bin evrenseltasarısı ve kurtuluş çağrısı Mesih aracılığıyla gerçekleşecektir (42:1, 6 ve devamı).

44–48.Bölüm. Tanrı’nın vereceği teselli, kendini bu bölümlerde çok somut peygamberlikler olarak gösterir: Rab halk üzerine Ruhunu dökecek (44:3), putperestler utanç içinde kalacaklar (44:9-20), onları etkisiz hale getirecek (44:25; 47:9), Koreş aracılığıyla halkını Babil sür-gününden kurtaracak (44:28; 45:1,13), Kendisi onlara kurtuluş olacak-tır (45:17,22). Baştan beri ve çok önceden bildirdiği Müjde (İncil) bu-dur (bkz. 42:9; 44:7; 46:10-11; 48:3,16). Tanrı tektir, O’ndan başka Tanrı yoktur (45:5, 6, 18, 21-22; 46:9; 48:11-12), Kendisi dışında kur-tuluş umudu da yoktur... (45:22; 46:4, 11, 13).

Halk, Tanrı tarafından seçilmişti (41:8-9; 44:1-2, 21;46:3; 44). Tanrı, halkı seçerken, onun bir özel-liğini, bir üstünlüğünü aramaz (bkz. 1Ko.1:26-28).O, zayıf insanları kul olmaya ve hizmete çağırır (43:10; 44:8). Seçilmişlerini bu yüce göreve yeterli kılabilmek için,önce ellerinden kibirlerini ve putperestliğe olan eğilimlerini al-malıdır... İsrail için geçerliolan, bizim için de geçerlidir. Bu eği-tim şu sözle özetlenir: Sizleri arıttım... sıkıntı ocağında dene-dim”(48:10). Yüce görev ise şu sözle özetlenir: “Kendim için bi-çim verdiğim bu halk, bana ait olan övgüleri ilan edecek”(43:21; bkz. 1Pe.2:9). Rab bizi kibrimizden ve putperestliklerimizden ne kadar arındırdı?



Bölüm 49–57.Tanrı, Gelen Kurtarıcı!

Okunacak Ayetler: 51-53.Bölüm

49–51.Bölüm.Bu bölümlerde, 42:1’de tanıtılan kulun ar-tık yalnız İsrail olmadığı (çünkü kendisi bundan vazgeçiyor;49:3-4), bunun yerine İsrail’i, hatta bütün ulusları Tanrı’ya döndürecek bir insan olduğu anlaşılmaya başlıyor (49:5-6).

Tanrı’nın Kulu Mesih, bütün ulusların ışığı ve kurtuluşudur (49:6 ile Luk.2:32); bizim için, “Adını avuçlarıma kazıdım”diyor (bu, çarmıhın bir simgesidir; 49:16); yükleri ağır olanları rahatlatan sözler söyler (50:4 ile Mat.11:28-30); “Vuranlara sırtını... sakalı-nı yolanlara yanaklarını”verir (50:6 ile Mat.26:67); çarmıh yo-lunda giderken kararlılığın ifadesi olarak “yüzünü çakmak taşı gi-bi”eder (50:7 ile Luk.9:51). Kendisi Tanrı’nın kurtarışını yeryü-zünde gerçekleştiren O’nun “Gücü”dür (51:5, 9 vd.).

52–53.Bölüm. Bu bölümlerde, Eski Antlaşma’nın en büyük peygamberlik sözü yer almaktadır. Önceki bölümlerde Mesih’in acıları ile ilgili olarak geçen, ancak ipucu niteliği taşıyan peygam-berlikler, “Kul’un İlahisi” denilen 52:13 – 53:12 ayetle-rinde açıklığa kavuşur ve çarmıhın eksiksiz bir resmini çizer! “Bütün ulusların gözü önünde Kutsal kolunu sıva-, dünyanın dört bucağı Tanrımız’ın kurtarışını göre-cek” (52:10).

“Kul’un İlahisi”nde (52:13 – 53:12), Mesih’e, çektiği acılara, ölümüne, dirilişine ve kurtuluş mesajına ilişkin bulduğunuz ayetleri referanslarıyla yazıp açıklayınız:

1) Mesih’in görünüşü:

2) Çektiği Acıların Nedeni :

3) Ölümüyle ilgili olaylar:

4) Dirilişine ilişkin ipucu:

5) Aklanma mesajı:


54–57.Bölüm.“Ön-İncil”in çarmıh bildirisi açıklandıktan sonra, 54.bölümdeâdeta imanlı halkın çoğalması vebütün dünyaya yayılması konusu (yüce göreve çağrı; 54:1-4 ile Mez.2:8; Gal.4:27); 55.bölümdeİncil’in susayanlara sunduğu karşılıksız davet (bkz. 55:1 ile Yu.4:14; 7:37-39; Va.21:6; 22:17); 56.bölümde“yabancılarla” (diğer uluslar; 56:3 vd.) oluşacak Tanrı’nın “dua evi” (kilise) konusu (56:7 ile Mat.21:13); 57.bölümdeise, putperestliği bırakıp Rab’bi izleyenlerin kavuşacağı ruhsal dingin-lik (57:2, 18-19 ile İbr.4:9-10), O’nu alçakgönüllülükle arayanların erişeceği yüce birliktelik (57:15) konuları dile getirilmektedir.


Bölüm 58–66.Tanrı, Yenilik Kaynağı

Okunacak Ayetler: 59-60 ve 66.Bölüm

58–62.Bölüm.Bunca yargı uyarısından ve kurtuluş vaadinden sonra Yeşaya,tekrar halkın tapınmalarının iç-tenliği konusuna döner. Terbiyenin ve lütfunun amacı, “Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınanları”sağlamaktır (Yu.4:23-24). Bu doğrultuda 58.bölümdegerçek oruç (58:1-12) ve gerçek Şabat Günü kutlaması konuları ele alınır (58:13-14); 59.bölümdeise, gerçek tövbenin yokluğunun, adaleti ve doğruluğu da yok ettiği vurgulanır (59:1-15). Kimse buna engel olmazken, Rab yine “Gücü”ve “Ruhu”aracılığıyla konuya çözüm getirir(59:16-21). Kurtarıcı’nın Yeruşalim’e gelmesiyle (59:20), 60 – 62.bölümdeTanrı halkının kavuşacağı görkemli gelecek tasvir edilir. Bugelecek, göksel kente verilecek görkemin (60:1-22) ve Mesih aracılı-ğıyla bütün insanlara ulaşacak gerçek “Lütuf yılı”nın (61:1-62:5; bkz. Luk.4:16-21) resmi ile anlatılır.

58.bölümbir nevi “insan hakları beyannamesi” gibidir. Çünkü Rab, halkın tapınma aracılığıyla Kendisine yaklaşmasını istediği kadar (“Rab’bi bütün yüreğinle seveceksin”), insanların birbirlerine hak, eşitlik ve doğrulukla davranmasını da ister (“Komşunu kendin gibi seveceksin”). Bu bölüm, Eski Antlaşma’da bulunan “Rab’bin Dağ-daki Vaazı” sayılır (bkz. Mat.5 – 7.bölüm).

Rab bize böyle görkemli vaatler verdiğine göre, şim-diden hazırlanmamız gerek: Rab bereketini üzerimi-ze dökene kadar gece gündüz demeden rahat etme-yen bekçiler gibi gayretimizde gevşememeliyiz (62:6),uluslara kurtuluş sancağını kaldırabilmek için (62:10), (ki bu sancak, çarmıh mesajının bir simge-sidir), tarlaları hazırlayıp tohumu şimdiden bol bol ekmeliyiz.

Bir taraftan Yeşayakitabının 60.bölümüne,diğer taraftan ise İncil’in Vahiy 21.bölümüne bakınız. Bu iki bölüm arasında kaç tane paralellik bulabilirsiniz? Bunları sıralar mısınız?

Yşa.60:___;

Va.__:___:

Yşa.60:___;

Va.__:___:

Yşa.60:___;

Va.__:___:

Yşa.60:___;

Va.__:___:


63–66.Bölüm.Rab yapılan haksızlıklara kimsenin engel olmamasından ötürü duyduğu rahatsızlığı tekrar dile getirdikten sonra (63:5), “Huzurundan çıkan melek”(Mesih; 63:9) ve “Kutsal Ruhu”aracılığıy-la (63:10, 14) halkı sevgiyle nasıl güttüğünü hatırlatır. O, Kendisine töv-be ile yaklaşan halkın Babası’dır (63:16; 64:5-8). 65.bölümdeRab âde-ta yüreğindeki duyguları döker ve İsrail halkını reddedip neden başka bir halkı seçeceğini açıklar (65:1-16). Ta ki, doğruluğun barınacağı ye-ni gökleri ve yeryüzünü yaratana kadar... (65:17-25 ile 2Pe.3:13). Ni-hayet 66.bölümdeRab, içten tapınmanın gerekliliğini son bir kez hatır-lattıktan sonra (66:1-5), Yeruşalim’in (göksel kentin) gelecek görke-minin vaadini (66:6-17), kendi mesajının evrenselliğini (66:18-21) ve yargının acılığını (66:22-24) tekrarlayarak Yeşayakitabını noktalar.

Peygamber Yeşaya’nın kitabı boyunca söz edilen, Tanrı’nın Kendi halkından beklediği yaklaşım ve tu-tumu özetlersek bunun, “Alçakgönüllülük”ve Tanrı sözü karşısında duyulan büyük saygıdan ötürü “Tit-remek”olduğunu söyleyebiliriz (66:2,5). Ya da Samuel için söy-lendiği gibi: Verdiği sözlerin hiçbirinin boşa çıkmasına izin ver-medi” (1Sa.3:19); ya da Yakup gibi: “Tanrı sözünü yalnız duy-makla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun”diyebiliriz (Yak. 1:22).

____________________________


Sorular

1) Neden Yeşaya bölümüne “Ön İncil” ismi veriliyor?

2) Yeşaya bölümünden, Tanrı’nın karakterini tanımlayan üç ayet yazınız. Tanrı’nın erdemlerinden hangisi Yeşaya’da vurgulanan ana özelliklerdir?

3) Yeşaya 42:6; 45:22; 49:6 ayetlerinde İncil’e özgü hangi konu önceden işlenmektedir?