Yeremya’nın bunca uyarısına rağmen Yahuda halkı günahından dönmedi. Yüce Tanrı, sevgisinden ötürü onları, kocasına dönen boşan-mış kadın gibi tekrar kabul etmeye razıydı (Yer.3:1). Ama her şeyin birsüresi vardır, Tanrı’nın sabrının bile... İ.Ö. 586 yılında Rab’bin yargısı Babil’in saldırısı olarak geldi ve Yahudiler sürgün edildiler. Yeruşalim yıkılmış, ıssız ve boştu. Yeremya günlerce kent için dövünüp yakındı. Gözyaşları içinde dövünürken birden bir umut ışığı görün-dü. Yargının da bir süresi vardır; Tanrı bağışlama ile lütuf vaat eder! Zamanı dolunca Rab kenti yeniden inşa ettirip sürgündeki halkını topraklarına kavuşturmuştur.
Önceleri Yahudiler bu kitaba, 1., 2. ve 4. bölümün başındaki içler acısı durumu ifade eden ‘Nasıl’ kelimesinin İbranicesi olan “Ekah” is-mini verdiler. Daha sonra ise din önderleri ‘Sızlanış’ anlamına gelen “Qinoth” ismini verdiler (bkz. Yer.7:29). Bu kelime Türkçe’ye “Ağıtlar” olarak geçmiştir.
Yazarı: Gerek Yahudi gerekse Hıristiyan rivayetlerine göre kitabınyazarı olarak Yeremya kabul edilmiştir. Yeremya, Kral Yoşiya’nın ölü-münde halkın ağıt ilahilerine önderlik eden kişilerden biriydi. Ayrıca Rab kendisine açıkça,“Çıplak tepeler üzerinde ağıt yak” dedi (Yer. 7:29). Üslûp farklı olsa da, Yeremya’nın iki kitabı arasın-daki ifadelerde önemli paralellikler bulunur (bkz. Yer. 14:17 ile Ağı.1:15; 2:13. Yer.9:1, 18b; 13:17b ile Ağı. 1:16; 2:11. Yer.6:25; 20:10 ile Ağı.2:22. Yer.11:20 ile Ağı.3:64-66).
Tarihi: “Yaralar hâlâ açık” gibi kullanılan birçok ifade, kitabın Yeruşalim’in yıkımından hemen sonra yazıldığını düşündürebilir (İ.Ö. 586). Ama kafiyeyi uydurmak için yapılan titiz düzenlemeler ise uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu gösterir. Fakat kesin olan şudur ki, hal-kın kurtuluşu gerçekleşene kadar ne Rab’bin, ne de peygamberin acısı dinmiştir.
Ortamı:Son kral dahil, Yahuda’nın bütün halkı peygamber Ye-remya’nın uyarılarına kulak asmayınca, İsrail’den geriye kalan halkın üzerine gelen yargı korkunç oldu. Sidkiya’nın gözleri oyulmadan önce gördüğü son şey, çocuklarının ve soyluların ölümü oldu (Yer.39:6, 7). İ.Ö. 586’da Yeruşalim’in yenilgisini, geride veba ve açlıktan başka bir şey bırakmayan 19 aylık bir kuşatma izledi. Yahudiler içinebedi şehir (1Ta.17:12; 22:10) sayılan Yeruşalim’in yıkı-mını düşünmek bile imkânsızdı. Dokunulmazlıklarına vu-rulan bu darbe, belki de bütün fiziksel acılardan daha da korkunç oldu. Vaadin mirasçılarının kökü kazınıyor, geleceğe yönelik bütün umutlar yok oluyordu sanki..!
Birden Yahudiler’in yüzyıllarca bağlandıkları inançlar ve umutlar kendilerine boş bir aldatmaca gibi göründü. Tanrı’nın kenti (Yeruşa-lim) harabeye dönmüştü. Tanrı’nın kendi görkemini gösterdiği tapınak kül olmuştu. Seçilmiş halk putperestliğin ocağı olan Ba-bil’e tutsak götürülüyordu. Rab halkın yalvarışlarına ku-lak vermiyordu; hatta onların düşmanı oluvermişti (Yer. 14:11, 12).
Tapınağın yok oluşu İsrail’de yeni bir dönemin başlamasını sağla-dı: Dağılmış bir halk ve havra dönemi! Tapınakla ilgili düzen yok olun-ca tapınma sadeleşti. Yahudiler Babil’de “tapınak” dedikleri küçük or-tamlarda Tevrat’ı inceleyerek ders çalışmayı öğrendiler (Hez.11:16). Dinlerinden geriye, ne zengin ve gösterişli ayinler, ne karmaşık tapın-ma törenleri uygulayan kâhinler, ne de süslü cüppeler ve tapınaklar kalmıştı. Geriye vaatlerden ve Kutsal Kitap’tan başka bir şey kalmamıştı! Bu koşullarda halk yok olma-mak için, atalarının inancına ve Kutsal Kitap’ın özüne dörtelle sarıldı.
Amacı ve Mesajı: Üzüntüyü dile getirerek, bu büyük felaketin ruh-sal derslerini halkın ve okurların yüreğine kazımaktır. Yüce Tanrı’nın aralarından ayrılması, Yeruşalim’in ve tapınağın yitirilmesi öylesine korkunç bir faciaydı ki, ‘utanç’ içindeydiler!
Diğer bir amaç ise, ilahi uyarıların boş tehditler olmadığını, onlara kulak vermek gerektiğini, aksi takdirde Tanrı’nın önceden söylediği sö-zün kesinkes gerçekleşeceğini canlı bir örnekle göstermekti. Ağıtlar, Tanrı’yı tarihin ve kendi halkının kaderi üzerinde ege-men olarak gösterir (2:17; 3:37, 38). Umut da zaten bun-dan kaynaklanır. Tanrı yalnız yargı konusunda değil, mer-hamete yönelik vaatleri konusunda da sözünde durur!“Sadakatin büyüktür”(3:23).
Özellikleri:Yeruşalim, tarih boyunca üç önemli yıkıma uğradı. Üçü de “Ab” ayının (Ağustos’un) 9’unda oldu. İ.Ö. 586’da Babilliler ta-rafından, İ.S. 70’te ve 135’te de Romalılar tarafından yıkıma uğradı. Böylece 9 Ağustos bütün dünya Yahudiler’i için yıkımın anıldığı tarih-tir. Bu tarihte havralarda Ağıtlarokunur...
• Ne var ki Yahudiler, İ.S. 70 yılındaki yıkımın, peygamber Dani-el’in önceden bildirdiği ve Mesih’in de uyardığı gibi, İsa’yı Mesih olarak fark etmemeleri ve O’nu reddedip öldürmeleri ile bağlantılı olduğunu gözden kaçırmışlardır (bkz. Dan.9:26; Luk.19:43, 44).
Ağıtlar’daYeremya, en derin acı ve duygularını ifade etmek içinşiire başvurur. Aslında Kutsal Ruh bu şekilde Tanrı’nın kendi halkı içinhissettiği derin acıyı ve sevgiyi ifade etmektedir. İlk dört bölüm birer ‘akrostiş’ şiirdir. Yani dizelerin ilk harfi İbrani alfabesinin harflerine vesırasına göre dizilir. Üçüncü bölümde ise alfabenin her harfi için üçer dize yazılmıştır. Peygamber Yeremya önce yıkılmış olan Yeruşalim içinağlar. Ama sonra gözlerini kaldırıp perde arkasında egemen olan Tan-rı’ya bakar. Tanrı’nın mükemmel yönetimini hatırlayınca, “Sadakatin büyüktür”diye haykırır (3:23). Son olarak Ye-remya, ilahi terbiye tamamlanınca halkın tekrar eski ko-numuna getirilmesi için Tanrı’ya yakarıp halka aracılık eder.
Kutsal Kitap’ta başka hiçbir bölüm bu kadar büyük bir özenle düzenlenmemiştir. Ağıtlar’ınbeş bölümü âdeta bir “Acılar Pentatok’u”3 oluşturur. Ağıtlar’ınüçüncü bölümü kitabı adeta iki simetrik yarıya böler (ezberlenmesini kolaylaştırmak için olabilir). Yukarıda söylediğimiz gibi, 5.bölüm hariç (çünkü bu bölüm serbest bir duaydı), diğer 4 bölümde her dizenin baş harfi, İbrani alfabesinin sırasını izler. Bu kadarince bir titizlik Yeremya’nın veya Baruk’un, kitabın yargı ve Tanrı Sözü’nün şaşmazlığı ile ilgili mesajına verdikleri önemi gösterir.
Ana Hatları: Ağıtlarbeş bölümden oluşur ve onu bir bütün olarakele almak gereklidir. Bununla birlikte her bölüm belli bir konuyu iş-ler. Böylece şu ana hatlar çizilebilir:
1. Bölüm: ……… Üzüntünün Sahnesi: Yeruşalim’in Yıkımı.
2. Bölüm: ……… Üzüntünün Kaynağı: Tanrı’nın Yargısı.
3. Bölüm: ……… Üzüntünün Umudu: Tanrı’nın Merhameti.
4. Bölüm: ……… Üzüntünün Nedeni: Halkın Yozlaşması.
5. Bölüm: ……… Üzüntünün Sonucu: Halkın Yakarışı.
• Bundan çıkarılacak ders veya sonuç Yeni Antlaşma’nın şu ayetiy-le özetlenebilir: “Tanrı’nın isteğiyle çekilen acı, kişiyi kurtuluşla sonuçlanan ve pişmanlık doğurmayan tövbeye götürür”(2Ko. 7:10).
Bölüm 1.Üzüntünün Sahnesi: Yeruşalim’in Yıkımı
Okunacak Ayetler: 1:14-18
Yeremya kitabı Babil’den 161 defa söz etse de, Ağıtlar’dabir ke-re olsun, ne Babil’den, ne de Nebukadnessar’dan söz edilir. Çünkü Ye-ruşalim’in yıkımının birincil nedeni Tanrı’nın gazabıdır! (1:5). Yahu-dileri yıkıma götüren şartlar, dünyasal ve siyasal dengeler değil, kendi günahları olmuştur! (1:14). Aynı şekilde bağışlanmaları ve vaatlere kavuşmaları doğrudan doğruya tövbe etmelerine bağlıdır. Uluslar Tanrı’nın tasarısında sadece araçlar ola-bilirler: “RAB haklıdır, çünkü buyruğuna karşı geldim”(1:18).
Bölüm 2.Üzüntünün Kaynağı: Tanrı’nın Yargısı
Okunacak Ayetler: 2:1-10
Bu ayetlerde Tanrı’nın Kendi halkından adım adım nasıl uzaklaştığı dile getirilir. Tanrı halkının ruhsal önder-leri hizmetlerinde gevşeklik gösterince (Yer.48:10), halkı bütün bu felaketlere sürüklemişlerdir (2:14). Çünkü Tan-rı’nın sözü asla boşa çıkmaz (1:17). Yapılacak tek şey yal-varmaktır (1:19).
Bölüm 3.Üzüntünün Umudu: Tanrı’nın Merhameti
Okunacak Ayetler: 3.Bölüm
Burada Tanrı’nın sadakati konusu (3:23), beklenmedikbir şekilde karşımıza çıkar. Çünkü bu sadakat büyük be-reketlerden doğan coşku değil, ağır bir yargı ve terbiye al-tında aranan güvendir!
• Bir zamanlar görkemli olan kentin küllerini seyrederken büyük
bir imanla Yeremya, (Boşluğa ayeti yazınız) “...............................
........................................................................................................
........................................................................................................
...............................................................................................” diye haykırır (3:22-23). Buradaki mesaj açıktır: Rab her zaman sözün-de durur. Yargı sözünü yerine getirdiği gibi, merhametlerini de gösterecektir. Böylece imanlı her durumda, “Benim payıma düşen Rab’dir... Bu yüzden O’na umut bağlıyorum”diye ikrar edebilir (3:24).
Bölüm 4.Üzüntünün Nedeni: Halkın Yozlaşması
Okunacak Ayetler: 4:13-16
Burada yine Yahuda halkının düştüğü günahlar ve bunların doğurduğu dehşetten tek tek söz edilmektedir. Bunlar öyle büyük günahlardır ki, Tanrı’nın gazabı sürek-li alevlenir (4:11, 16).
Bölüm 5.Üzüntünün Sonucu: Halkın Yakarışı
Okunacak Ayetler: 5:1, 19-22
İsrail halkının başına gelen her şey Tanrı’nın tasarısının bir parçası-dır. İsyanlarından ötürü uğradıkları felaketlerde yapılması gereken şey de basittir: Tövbe! Tövbe dövünmek değildir. Tövbe günahı-mızı olduğu gibi (yani Tanrı’nın onu gördüğü gibi) ikrar edipher şeyi tekrar Rab’bin ellerine (denetimine) teslim etmektir. Günah er ya da geç felaketi nasıl getirdiyse, tövbe de er ya dageç (Rab’bin zamanında), özgürlüğü getirecektir.
• Yalnız yakınan insan yapayalnız kalır. Ama merhametin gözyaşlarıile yakaran insan, halkı tekrar bir araya toplar.
Son olarak Yeremya’nın ömrü boyunca çektiği acıları unutmayalım. 43 sene boyunca kendi halkının suçlamaları, hapis, zincirler ve ben-zeri tepkilerinin yanı sıra kuşatmalar, Yeruşalim’in yıkımı, İsrail’in sür-günü, Mısır’a zorla götürülüşü... Ve orada –rivayetlere göre– putpe-restliği kınamaya devam ettiği için kendi halkı tarafından taşlanarak öldürülüşü!
Böylece bu acılar adamı, yüzyıllar sonra yine Yeruşalim için ağlayacak olan Mesih’in yaşayacaklarının benzerini önceden yaşadı (Luk. 19:41-43). Yeremya’nın kitapları birçok yönden Tanrı’nın acısını ve üzüntüsünü yansıtır (bkz. Yşa.63:9). Ama bu kitaplar aynı zamanda en sağlam imanı ve umudu da pekiştirir – Tanrı’nın gözlerimizden bütün yaşları sileceği güne dek... (Yşa.25:8; Va.7:17; 21:4).
____________________________
1) Yeremya’yı böyle acıklı bir Ağıt yakmaya teşvik eden tarihsel nedenleri açıklayınız:
2) Ağıtlar 3.bölümde umut ifadesi olan 5 ayet bulup bir kağıda yazınız:
3) Peygamber Yeremya hangi yönden sonradan gelecek olan Kurtarıcı Mesih’e benzemektedir?