1. Ders - YARATILIŞ (Tekvin) - Başlangıçlar



Eski Antlaşma’nın ilk kitabının başlığı (YARATILIŞ), “başlangıç” ya da “oluşum” anlamına gelen Grekçe “GENESİS” kelimesinden kaynaklanır.0 Yaşamın ve dünyanın kökenlerini, insanlığın ve sorunların başlangıcını açıklar.


Yazarı: 17. yüzyıla kadar Musa’nın yazarlığını kimse sorgulamadı. Sonra 1671’de Baruch Spinoza bu görüşe karşı çıktı ve yazarın Ezra olabileceğini ileri sürdü. Bundan sonra YARATILIŞ’ta sözü geçen Tanrı’nın farklı isimlerine dayanarak, kitabın birkaç yazar tarafından yazıldığı öne sürüldü. Tanrı’nın isimlerine bakarak iddia edilen kaynaklara şu isimler verildi: Elohim (E) ve Yahve (J).0 Ayrıca Tesniye’nin (D) farklı bir yazarın eseri olduğu ve kâhinlerin Musa’nın beş kitabına birçok ek (S) yaptığı savunuldu.


Ne var ki, arkeolojik, tarihsel ve metinsel kanıtlarla birlikte, Kutsal Kitap (Çık.17:14; 34:27; Tes.31:9,24; Elç.7:22; Rom.10:5,19) ve İsa’nın kendisi (Yu.1:17; 5:46,47; 7:19) yazarın Musa olduğunu apaçık vurgular.


Tarihi: Tarihin başlangıcından Yusuf’a kadar uzanan bir dönemi kapsamaktadır. Büyük olasılıkla İsrail halkının çölde dolaştığı dönemde, yaklaşık İ.Ö. 1443 yılında yazılmıştır.


Bazen YARATILIŞ bölümünde geçen soy listelerindeki yaş verilerini toplayarak dünyanın yaratıldığı tarihler tespit edilmeye çalışılmıştır (1.0. 4173). Ne var ki, bu listelerin eksik olabilecekleri unutulmamalıdır. Kutsal Kitap’taki soy isimlerinden kimi kuşaklar temsilci olarak seçilirken kimilerinin atlandığı bilinen bir gerçektir.


Özellikleri: Tarih için simetrik bir tasarım çizer. Kutsal Kitap’ın sonunda, başlangıçta yitirilen imtiyazlara kavuşulur. Böylece YARATILIŞ’ta ve Esinleme’de benzer konulara rastlarız:



Ana Hatları: YARATILIŞ kitabı şu 2 ana konuya ayrılır: a) BAŞLANGIÇLAR (1-11.bölüm); b) KUTSAL SOY (12-50.bölüm).


Bölüm 1-2… Yaratılışın Altı Günü.

Bölüm 3-5… Günah ve Yayılışı.

Bölüm 6-9... Nuh ve Tufan.

Bölüm 10-11… Babil ve Uluslar.

Bölüm 12-25... İbrahim ve Vaat.

Bölüm 26-28... İshak’ın Yaşamı.

Bölüm 29-36… Yakup ve İlk Doğanın Hakkı.

Bölüm 37-50… Yusuf ve Tanrı’nın Yönlendirişi.


İlk 11 bölümde evrenin yaratılışı, günahın başlangıcı ve yayılışı ve en son etnik gruplarının oluşumu ve dağılımı anlatılmaktadır. İkinci yarıda ise, Musa’ya kadar İsrail ulusunun oluşumu anlatılır.0


Kutsal Kitap’ın mesajı EVRENSELDİR: ırk, dil, ulus ayrımı gözetmeksizin bütün insanlara seslenir. YARATILIŞ’ın ilk bölümlerinde insanlar arasındaki ayrılıkların, nasıl insanın kendisinden ve günahından kaynaklandığı gözler önüne serilir. Giderek tek tanrılıktan putperestliğe kadar kayan bir insanlık tarihinde Rab, Mesih’in doğacağı soyu seçmeden önce bütün insanlara din aracılığı olmadan seslenir:


Bölüm 1-2. Günahtan önce insan Tanrı’yla “YÜZ YÜZE” görüşürdü; mükemmel ve kişisel bir ilişki içindeydi. Bu dönem GÜNAH ve CENNETTEN KOVULMA olaylarıyla noktalanır.


Bölüm 4-8. Günah araya girdikten sonra Tanrı insanlara, VİCDAN aracılığıyla seslenir. Ama insan günah bataklığına daha da batar ve kötülük alemiyle ilişkiye girer (6:1-6; Yah.6-7; Eyü.1:6; 2:1; Mez.89:6).0 Bu dönem TUFAN ile noktalanır!


Bölüm 9-11. Rab insana adaletle yönetecek YARGI YETKİSİNİ verir (9: 6). İnsanlar ise, ilk devlet-kentleri oluşturur ve Tanrı’nın yönetimine karşı baş kaldırırlar (10:8-12).0 Uluslar oluşmuştur. Tanrı’yı arayacaklarına yıldızlara, cinlere ve putlara yönelirler (11:4; Rom.1:18-24). Bu dönem, İNSAN DİLİNİN KARIŞMASI ve insanların yeryüzüne dağılması ile noktalanır!


Bölüm 12’den sonra. Tanrı, kötüye giden insanlığı yok etmeden kurtarabilmek için, kendi ‘oyun kuralları’na göre baştan yetiştireceği bir kişi ve soyunu seçer; yani İbrahim’i... Ona, Kurtuluş Tarihini belirleyecek VAADİ verir: “Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki BÜTÜN ULUSLAR kutsanacaktır” (12:3; 22:18).



Bölüm 1-2. YARATILIŞIN ALTI GÜNÜ

Okunacak Ayetler: 1:1-3, 26-28; 2:4-25


Kutsal Kitap “Başlangıçta Tanrı...” VARDI diyerek açılış yapar (1:1).0 Tanrı’nın varlığı konusunda hiçbir şüphe kabul etmez. O, gerçektir ve gerçekler tartışılmaz (bkz. Mez.14:1; 53:1).


Ayrıca, “Tanrı... YARATTI” der (1:1).0 Ruhsal veya fiziksel olsun, her şeyin kaynağı ve dayanağı O’dur. Böylece “Her şey nasıl var oldu?”, “Yaşamın anlamı nedir?” gibi temel sorular cevap bulur. Tarih ve yaşamın bir başlangıcı bir de sonu vardır. Yani bir AMACI…



TANRI yaratır, SÖZÜ (Kelam) ile var eder ve dünyaya KUTSAL RUHU ile şekil verir (1:1-3). Tanrı’nın bu üç özelliği, O’nun özü, sözü ve gücü’dür. İncil’de net bir şekilde açıklanan Üçlübirlik gerçeği, daha Kutsal Kitap’ın ilk ayetlerinde karşımıza çıkmaktadır (Yu.1:1- 3; İbr.1:1-2)!


Mezmur 33:6,9’a göre:


Kim söyledi, kim buyurdu? .....................................................………

Gökler neyle yaratıldı? ................................................................

Ya cisimleri? ................................................................


Kutsal Kitap’ın ilk 2 bölümünde, ilişkimiz açısından Tanrı ve Kendi Sözü ile ilgili olarak şu önemli ilkeleri öğrenebiliriz:


Tanrı’nın Sözü GÜÇLÜDÜR: “Allah’ın dediği olur” (1:3,6,9,11,14,24). Biz imanlılar Tanrı sözü olan Kutsal Kitap’a ve İsa’ya bağlanarak “bol yaşam” buluruz. Tanrı’nın Sözü gönderildiği bütün amaçları başarır; yaşamımızda da... (Yşa.55:11).


Tanrı İYİDİR: Tanrı yaptığı her şeyin “iyi olduğunu” gördü (1:4,10,18,21,25,31). Yaratılış, araya girip düzeni bozan günaha rağmen hala Tanrı’nın görkemini yansıtır: Mez.8:3-9; 19:1-6; Rom.1:19,20. Ama her şey yalnız “üreticinin kullanım kılavuzuna,” yani asıl amaca uyulduğu zaman iyi işler. Yalnız o zaman mutluluk mümkündür.


Tanrı İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAR: O, bizi düşünür: “Adamın yalnız olması iyi değildir” (2:18). Bizim için olan düşünceleri (amaçları) esenlik düşünceleridir (Yer.29:11). Aynı zamanda aile, sağlıklı ve mutlu bir toplumun temel ilişki birimidir.


Tanrı’nın BUYRUĞU yaşam kaynağıdır: Rab “iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından” yemeyi yasakladı (2:16,17). Yasağın amacı Tanrı’ya bağlılığı öğretmekti. O’nun isteği ve iradesinin bizim için en yararlı şey olduğunu bilmeliyiz.



Bölüm 3-5. GÜNAH’IN OLUŞU VE YAYILIŞI

Okunacak Ayetler: 3. Bölüm.


Bu bölümden sonra günahın dünyaya nasıl girdiğini okuyoruz. Aden bahçesinde Tanrı’yla yakın bir ilişki içinde bulunan insan (3:8), günah yüzünden ruhsal olarak ölür. Rab hemen bir KURTARICI’NIN vaadini verir (3:15). Böylece KURTULUŞ TASARISI ve TARİHİ başlar!


Günahın özü isyan ve itaatsizliktir;0 arkasında gizli kalan amacıysa, “Tanrı gibi olmaktır” (3:5). Günah bizi, önce yollarımızda Tanrı’nın isteklerini tanımamaya, sonra diğer insanlara karşı bencil davranmaya, en sonunda da ölüme kadar sürükler. Hayatımızda Tanrı’nın isteğine göre yönlendirmediğimiz her karar, kendimizi “tanrı” ilan etmektir. Tanrıtanımazlığın ve putperestliğin esası budur (bkz. 1Sa.15:23).


YARATILIŞ’IN ilk 11 bölümü, günahın hızla tırmanışının üzücü öyküsüdür: itaatsizlik (3:6), suçu başkalarına atmak (3:12 vd.), kıskançlık (4:5), cinayet (4:8), ahlaksızlık (6:4-6), küstahlık (10:8-12), kibir ve putperestlik (11:4).


Sürekli tekrarlanan bir cümle insana günahlı halini ve doğasını durmadan hatırlatır: “...ve öldü” (5:5,8,11,14,17,20,27 ve 31). Zaten Tanrı insana, günah işlediği takdirde, başına bunların geleceğini söylemişti (2:17). Ayrıca günahın yayılma hızı dikkat çekici: önce bir kişiye (3:1), sonra bir çifte (3:12), bir aileye (4:1-15), bir soya (6:5), bir ulusa (10:8-12) ve bütün dünyaya yayılıyor (11:1-9). Bkz. Romalılar 5:12.


YARATILIŞ 3:15 ve Esinleme 12:9’a göre:


Yılan kimdir? .......................................................................0

Şeytan’ın başını ezecek olan kurtarıcı kimden doğacak?

.......................................................................

Sizce Kurtarıcı bunu ne zaman yaptı? .......................................................................


Tanrı, günaha adil bir karşılık veren yargıçtır: “günahın ücreti ölümdür” (Rom.6:23a). Ama bir fırsat tanımadan kimseyi sonsuz ölüme terk etmez. İnsan Tanrı’yı değil, ilk önce Tanrı insanı aradı! (3:9). Ondan sonra günahın bedelini masum bir kurbana ödetti. Âdem ve Havva’nın, çıplaklığını örtmek için kendi çabalarıyla diktikleri yaprakları reddedip Kendisi bir kurban keser ve onun postuyla onları giydirir (3:21; Rom.6:23b). Bu, günahımızı örtmek için, insandan kaynaklanan bütün çabaların yetersizliğinin ve bir kurbanın gerekliliğinin ilk ispatıdır.



Bölüm 6-9. TUFAN VE NUH’UN GEMİSİ

Okunacak Ayetler: 6. Bölüm


Yıkılan bu ilk dünyanın küllerinin arasında Tanrı’ya sadık kalan İMAN kahramanları yok değil: Habil (4:4; İbr.11:4), Hanok (5:21- 24; İbr.11:5) ve Nuh (6:8; İbr.11:7). Kutsal Kitap’ta Nuh’un doğruluğuna (sarhoşluk olayına rağmen, 9:20-27) çok önem verilir (bkz. Hez.14:14,20).


Ama isyan sürecinde insanlık günaha o kadar çok batar ki, Tanrı dünyayı yok etmeye hazırlanır! Ama lütfuyla Nuh’u esirger. Ona büyük bir gemi yapmasını söyler, Nuh da Tanrı’nın buyruğuna uyar. Tufandan sonra gemi Ağrı dağı üzerine oturur ve Tanrı Nuh’a ve soyuna yeni vaatlerde bulunur: “antlaşmamı hatırlayacağım... insanlığı artık tufanla yok etmeyeceğim” (9:15).




Bölüm 10-11. BABİL, DİLLERİN KARIŞMASI VE ULUSLAR

Okunacak Ayetler: 11:1-9, 27-32


Tufandan sonra Nuh’un çocukları ve soyları aracılığıyla (Sam, Ham ve Yafet) yeryüzü yine dolar. Bu üç soy dünyadaki üç temel ırkın oluşumuna neden olur (doğulu, zenci ve batılı).


Ama günahın kökü yüreklerden sökülmemişti. Ve günahın ürünü yine göründü. Tanrı, “Çoğalın ve yeryüzünü doldurun” buyruğuna karşı (9:1) “Yeryüzüne dağılmayalım diye gelin, ...kendimize bir ad yapalım”0 tepkisiyle (11:4) büyüklenen insanların dillerini karıştırır ve dağılanlardan uluslar oluşur!



Bölüm 12-14. İBRAHİM VE EVRENSEL VAAT

Okunacak Ayetler: 12:1-3, 7


Geri kalan bölümlerde 4 büyük iman kahramanı tanıtılır. Bunlar, İMAN AİLESİNİN ATALARI’DIR (Rom.4:17). Bu şekilde Tanrı imanlılarla nasıl bir ilişki kurduğunu ve değiştirilen yaşamları aracılığıyla onları başkalarına nasıl bereket kaynağı yaptığını gösterir.


Tanrı, tıpkı Adem’e verdiği gibi, İbrahim’e de bir buyruk verdi: “Memleketinden, akrabalarından ve babanın evinden… ayrılıp sana göstereceğim diyara git” (12:1). İbrahim, Adem’in itaatsizliğine karşılık, Tanrı sözüne İNANDI ve SÖZÜNÜ DİNLEDİ (12:4). Böylece kutsamanın (bereketin) alıcısı ve aracısı oldu!


Tanrı İbrahim’i çağırırken ona karşılıksız bir VAATTE bulunur: “Seni kutsayacağım ve soyun aracılığıyla bütün uluslar kutsanacaktır” (12:3). Böylece hem kendisiyle oluşturacağı ulusu hem de soyunun aracılığıyla (bkz. 22:18 ile Gal.3:8,16) bütün uluslara sunacağı kurtuluşu haber verir!


Soyu oluşturmanın sebebi şudur:


14. bölümde ortaya çıkan kral-kâhin MELKİSEDEK, Mesih’in güçlü bir ön simgesidir (İbr.7:1-3). İsminin anlamı: “Doğruluk kralı”dır.


Ayrıca ‘Salem’ kralı, yani “barış” veya “esenlik” kralıydı. O’nun nesli yok, doğrudan Tanrı tarafından atanmıştı (Mez.110:4; İbr.7:1-7,11,15-18). İbrahim ondan ekmekle şarap alır (14:18) ona ondalığı verir (14:20). Böylece ibadetimizin bu yönlerini önceden örnekledi.



Bölüm 15-17. TANRI İBRAHİM’LE ANTLAŞMA YAPAR

Okunacak Ayetler: 15. Bölüm


Tanrı, İbrahim’e verdiği vaadi (12:1-7;17:19;22:17-18), karşılıksız bir ANTLAŞMA’yla pekiştirir (15. böl.). Kurbanın ortasından yalnız Tanrı geçince, antlaşmanın yalnız ve yalnız Kendisine bağlı olduğunu gösterir. Kutsal Tarih boyunca bu antlaşmanın tekrarlanışı veya tamamlanışını aşağıdaki şemada ve referanslarda görebiliriz:


Musa’yla Antlaşma (Çık.20-23): ...............… Yasaya itaatin bereketi.

Filistin Antlaşması (Tes.28-30): ...............… İsrail’e toprağın vaadi.

Davut’la Antlaşma (2Sa.7:10-16): ............… Sonsuz krallık.

Yeremya; Yeni Antlaşma (Yer.31:31-34): …. Kutsal Yasa’nın yüreğe yazılması.

Mesih’le Gerçekleşme (Gal.3:8): ................… İbrahim’in soyu aracılığıyla evrensel aklanma.


Tanrı İbrahim’e vaadi tekrarlarken, Kendini vaadin güvencesi olarak gösterdi (15:1-5). İbrahim Tanrı’nın sözüne inandığında AKLANMANIN ÖNCÜSÜ oldu: “İbrahim Tanrı’ya İMAN ETTİ ve kendisine DOĞRULUK SAYILDI” (15:6; bkz. Rom.4:3; Ga1.3:6; Yak.2:23).




Bölüm 18-20. TANRI’NIN VAADİNİ BEKLEYEN DOST

Okunacak Ayetler: 18:10-14,17-33


Yıllar geçti, ama vaat gerçekleşmedi (aradan 24 yıl geçmişti! Bkz. 12:4 ile 17:1). Tanrı bir kez daha İbrahim’e seslendi ve o, eşinin kısırlığına ve kendi yaşlılığına rağmen (99 yaşındaydı) Rab’be yine inandı (18:10-11; bkz. Rom.4:18-21); çünkü “Tanrı için zor olan bir şey var mı?” diye düşünüyordu (18: 14).


İbrahim için’ “TANRI NIN DOSTU” deniliyor (Yak. 2:23), çünkü O’nunla imana ve itaate dayalı çok özel bir ilişki kurdu. Tanrı da ona “sırdaş” oldu (18:17 ile Mez.25: 14; Yer.33:3; Yu.15:15). İşte imanlının Tanrı’yla ilişkisinin niteliği bu olmalıdır!


Tanrı, onda istediği karakteri yonttu! İbrahim önemli hatalar işlediyse de (Örn.12:10-20; 20:1-18) ve Tanrı’nın vaadini kendi imkânlarına uydurmaya çalıştıysa da (16:1-16); Tanrısever (12:8), fedakâr (13:8-11), cesur (14:1-16), imanlı (15:6), merhametli (17:18), konuksever (18:1-5) ve bir dua adamıydı (18: 16-33). Bütün bu nitelikleri Tanrı’nın vaadini beklerken kazandı.


Bazen, edilen duaya Rab’bin cevabını beklemek, cevabın bir parçasıdır!



Bölüm 21-26. VAADİN ÇOCUĞU VE İBRAHİM’İN SINAVI

Okunacak Ayetler: 22:1-19 ve 24. Bölüm


Tanrı, ilkinden sonra (“aileni bırak...”), çok daha zor bir istekte bulunur: İBRAHİM’DEN “biricik oğlunu… yakılan kurban olarak takdim etmesini” ister (22:2). Burada İbrahim, İMANIN doruğunu öğrenir (Yak.2:21-22). Yani: en çelişkili durumda bile Tanrı’ya bağlı kalmak. Tıpkı çağdaşı Eyüp’ün öğrendiği gibi: “O beni öldürse de ümidimi yine O’na bağlarım” (Eyü.13:15; özel çeviri). İbrahim’in imanı, “kurban için kuzuyu Tanrı tedarik edecektir (sağlayacaktır)” sözünde odaklanır (22:8).


İbrahim sınandığı zaman, imanla İshak’ı kur ban olarak sundu. Vaatleri almış olan İbrahim, biricik oğlunu kurban etmek üzereydi. Oysa Tanrı ona, ‘Senin soyun İshak’la sürecektir’ demişti. İbrahim, Tanrı’nın, ölüleri bile diriltebileceğini düşündü; nitekim İshak’ı simgesel bir şekilde ölümden geri aldı” (İbr.11:17-19).


Bu şekilde İbrahim, Göksel Baba’nın da biricik “Oğlu’nu”0 ölüme teslim edeceği günü resimledi ve o günün öncüsü oldu! Nitekim bundan sonra İbrahim’e KURTARlCl’ya ilişkin vaat daha net veriliyor: “soyun(dan olan BİRİNİN) aracılığıyla bütün uluslar kutsanacaktır” (12:3;22:18’i Gal.3:8,16 ile karşılaştırın).


İSHAK, vaadin çocuğu olarak (Gal.4:21-31) adımları Tanrı tarafından yöneltilen bir kişiydi. Tanrı’nın ona nasıl bir eş bulduğu (24:1-67), yoğun dualarına cevap olarak nasıl baba olduğu (25:20,21), kıtlık zamanında gereksinimlerini karşıladığı (26:1-14) ve nerede kuyu açacağını gösterip geleceğini güvence altına aldığı (26:18-22) birkaç bölümde özetlenir.




Bölüm 27-36. YAKUP VE İLK DOĞANIN HAKKI

Okunacak Ayetler: 27. Bölüm ve 28:11-22; 29; 32


İshak’ın eşi Rebeka’dan ikizler doğar (25:21-26). Çocuklar birbirinden çok farklıdır: Esav günü gününe yaşar ve Tanrı’nın bereketini önemsemez (İbr.12:16-17; bu anlamda O’na karşı saygısızdı). Ama Yakup gözlerini geleceğe diker. Sonunda Yakup, hileye başvurarak İshak’tan “ilk doğan”ın kutsamasını elde eder (27:1-46).


YAKUP çok doğru bir insan değildi. Yüreği, her şeyden ziyade aldatıcıydı (Yer.17:9; buradaki ‘aldatıcı’ kelimesiyle ‘Yakup’ ismi aynı kökten gelir). Fakat yaşam öyküsü, hak ettiklerimize göre değil, yanlışlarımıza rağmen ve gereksinimlerimizin ölçüsünde bizi tasarısına göre bereketleyen Tanrı’nın merhametini örnekliyor (Rom.9:10-12).


YAKUP, lütfun değiştirdiği doğal insanı simgeliyor!


Tanrı ona bir rüyada görünür (28:11-22; burada yine Mesih’le ilgili bir simge görüyoruz; bkz. Yu.1:51) ve planını açıklar: “BEN SENİNLE BERABERİM. Gideceğin her yerde seni koruyacağım ve sonunda bu diyara geri getireceğim. Çünkü sana söylediklerimi yapana kadar seni bırakmayacağım” (28:15). Yakup ise, kendi benliğine güvenip adeta, “Eğer benim için sen şunu bunu yaparsan, ben de Senin için şunu bunu yapacağım” diyerek Rab ile anlamsız bir pazarlığa girer (28:20-22).


Rab ona bir eş (29:1-30) ve İsrail’in oymaklarının ataları olacak on iki çocuk (31:1-26) verir. Ama Yakup’un, kendi hikmetsizlik ve bencilliğinden (doğal benlikten) kaynaklanan birçok aksilik yaşamasına da izin verir (31:1-55).


Nihayet Tanrı onu gururundan ve kendine güveninden kurtarır, karakterini de ismini de değiştirir (32:24-32). Firavun’un önünde, “kuluna gösterdiğin bütün lütuflara ve doğruluğa layık değilim” diye düşkünlüğünü kabul eder (32:10). Melekle güreşip yenildikten sonra bambaşka bir insan olur! (32:24; Hoş.12:3,4). Onu kalçasından sakatlar ve bu ruhsal terbiye ile kalıcı bir ders verir (32:25,31).


Hepimiz olgunluğa, Tanrı’nın iradesine YENİLEREK erişiriz!



Bölüm 37- 50. YUSUF; TANRI’NIN ÖZGÜR KÖLESİ

Okunacak Ayetler: 37. Bölüm ve 39- 40; 45; 49


Yakup’un gözdesi olan Yusuf, Tanrı’dan bir görümde çok büyük ve anlamlı vaatler alır (37:5-10). Ama kardeşlerinin kıskançlığına ve öfkesine uğrayıp köle olarak satılır (37:11-35) Daha sonra bu durumdan kurtulup kâhya konumuna eriştiği halde, kutsallığı, dürüstlüğü ve sadakati yüzünden yine özgürlüğünden olur (39: 9).


Mesih İsa dışında, Kutsal Tarihi dolduran iman kahramanları arasında, Yusuf’un yaşantısı gibi, bizlere verilecek KUTSALLIK ve DOĞRULUK “kaftanını” örnekleyen daha çarpıcı başka hiçbir örnek yoktur. Haksız yere hapse düşer, ama Rab orada da onu en düşkün durumdan en yücesine yükseltir. Firavun’un önemli rüyalarını doğru yorumlayınca, Mısır’ın başbakanlığına yükselir (40:1-41:57). Bu uzun sıkıntılar, sonunda ailesine kavuşup onları kıtlıktan kurtarmasına araç olur (42:1-47:28).


Rab, Yusuf’un yaşamını perde arkasından sürekli denetler. Bu gerçek, tekrarlanan, “Ama Rab Yusuf ile birlikteydi” ifadesiyle vurgulanır (bkz. Bölüm 39). O, her zaman bizlere rehberlik eder, karanlıkta yolumuzu aydınlatır... (Yu.8:12). Bazen en büyük acılar, imanlıya en derin kutsallığı kazandırır! YARATILIŞ’ın bu 39. bölümünde “Ama Rab Yusuf ile birlikteydi” ifadesi ve benzerlerinin, ayet numaralarıyla birlikte kaç defa geçtiğini yazar mısınız?


.....................................................................................

.....................................................................................

.....................................................................................


Yusuf’un ağabeyleri ise, suçlarını gizleyip yıllar boyunca bunu vicdanlarında bir yük olarak taşırlar; onu unutamazlar, Tanrı da unutmaz: “Tanrı kullarının kötülüğünü buldu” (44:16).


Yusuf bütün bunların bilincindedir. Nitekim uzun yılların ve acıların sonunda kardeşlerinden gördüğü bunca kötülüğe rağmen, onlara büyük merhamet gösterir. Çünkü Tanrısını tanıyordu! İşte İMAN budur: “Beni sattığınıza kederlenmeyin... Çünkü TANRI, hayatımızı korumak için beni önden GONDERDI!” (45:5); “Korkmayın ben Tanrı’nın yerinde miyim? Siz bana karşı kötülük tasarladınız. Fakat TANRI İYİLİK DÜŞÜNDÜ (iyiye çevirdi). Bunu, bugün gördüğünüz gibi, büyük bir kalabalığın yaşamasını sağlamak için yaptı” (50:19-20; Yer.29:11 ile karşılaştırın).


Yusuf’un yaşamında Romalılar 8:28 en iyi şekilde örneklenmektedir: “Tanrı’nın, kendisini sevenlerle, amacına göre çağırılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz.”


Yusuf’la İsa’nın arasında önemli paralellikler vardır: ikisi Babalarının sevgilisidirler (37:3; Mat.3:17); günahı kınarlar (37:2,4-5; Yu.15:18); ayartıldıklarında günah işlemezler (39:7-12; Mat.4:1-11); gümüş karşılığında Yahuda isminde olan kişiler tarafından satılırlar (37:26-28; Mat.26:15); iki suçlunun yanına düşerler (40:1-3; Mar.15:27-28); bunlardan birisi mahvolur, birisi kurtulur (40:21-22; Luk.23:39-43); kendi halkının kurtarıcısı olurlar (47:25; 1Ti.4:10).


Yaşlılığında Yakup, Yusuf’u (48:1-22) ve bütün çocuklarını (49:1-33), peygamberlik niteliği taşıyan bir duayla kutsuyor; özellikle KURTARICI’nın haberi ve Kurtuluş TASARISININ evrenselliği yine veriliyor:


Şilo (MESİH) gelene kadar,

Saltanat asası Yahuda’dan

Hükümdarlık asası da ayaklarının arasından ayrılmayacaktır.

Uluslar da ona (MESİH’e) toplanacaktır (ya da itaat edecektir)” (49:10).



Sorular


1) YARATILIŞ’ta kaç tane başlangıç sayabilirsiniz?


a) Evrenin başlangıcı;

b) Günahın başlangıcı;

c) .................................................................................

.................................................................................

.................................................................................

.................................................................................

.................................................................................


2) Yaratılış 3:15’in anlamını açıklayınız.


3) YARATILIŞ bölümündeki iman örneklerinden yararlanarak imanın anlamını açıklayınız.