Kutsal Kitap’ta kurtuluşları için İsa Mesih’e iman ederek Tanrı’nın Egemenliği’ne girenlerin ruhsal ve bedensel yaraları Tanrı sözü ve Kutsal Ruh tarafından iyileştirilecektir, vaadi vardır. İsa Mesih’e ait olmakla başlayan bu süreç, itaate dayalı bir yaşam sürdürüldüğünde O’nun ikinci gelişiyle tamamlanacaktır. Kendisine iman eden tüm günahkârlar gibi eşcinsellerin de incinmeleri, acıları, gözlerindeki yaşlar İsa Mesih tarafından silinecek, onlar da görkemli göksel bedenlerine kavuşacaklardır.14İmanlıların kendileri için taşıdıkları bu umudu tövbe eden eşcinsellerin taşımaması için hiçbir neden yoktur.
İsa Mesih’in ikinci gelişine dek Rab’bin gücüyle hizmet sunmak ve İsa Mesih’i örnek almak kilisenin öncelikli görevlerindendir. Kilise dünyada göksel cenneti yansıtacak tek kurumdur. Bir yandan kurtuluş haberini duyurmalı (İncil’i vaaz etmeli), öte yandan kurtulanlarla göksel cenneti yansıtmalıdır.
İsa Mesih tüm günahkârlara çağrısını yaparak onlara verdiği değeri gösterdi. İsa Mesih’in on iki havarisinden biri Matta vergi görevlisiydi. Matta, öteki meslektaşları gibi Roma İmparatorluğu adına soydaşlarından vergi topladığından, Yahudiler tarafından nefret edilen, dışlanan, vatan haini olarak damgalanmış kişilerden biriydi. İsa Mesih ona “Ardımdan gel” dediğinde o işini bırakıp İsa Mesih’i izledi. Sonra evinde İsa Mesih’in onuruna büyük bir yemek verdi. Yemekte birçok vergi görevlisiyle günahkâr da vardı. Ferisi olarak adlandırılan din bilginleri bunu gördüklerinde İsa Mesih’in öğrencilerine “Sizin öğretmeniniz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?” diye sordular. İsa Mesih de onları “Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var. Gidin de, ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ sözünün anlamını öğrenin. Çünkü ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim” diye yanıtladı (İncil, Mat. 9:13; Mar. 2:13-17).
Ayetlerde öncelikle iki insan tipi bulunduğunu görüyoruz. Birinci tip, anlaşılır şekliyle, dindar olarak adlandırılabilecek, kendilerinde kusur görmeyen Ferisi15grubunun din adamlarıdır. İkinci tip, Kutsal Yasayı din bilginlerinin yorumladığı biçimde izlemeyenler, ahlak düşkünleri, vatan haini kabul edilen vergi görevlileri… Kısacası, bu din adamlarının günahkâr olarak adlandırdığı kişiler. Birinci gruptaki kuru sofu din adamları gözlerindeki merteği görmezken; ikinci gruptaki günahkâr arayış içindedir ve İsa Mesih’e itaat etmektedir!
İsa Mesih, Tevrat metinlerinde Hoşea 6:6 ve Mika 6:6-8 ayetlerinde geçen ve geleneklerle kurutulmuş dindarlığın insanın kurtuluşuna bir yararı olmadığını “Ben kurban değil, merhamet isterim” sözüyle belirtti. Sonra da günahkârlara kurtuluşu sağlamak için geldiğini vurguladı.
Kilise Tanrı’nın Egemenliği’nin kurulduğu yeri temsil ettiğinden, kilisenin öncelikli hizmeti insanların kurtuluşu, onların ruhsal-fiziksel yaralarının iyileşmesi için Müjde’yi (İncil’i) duyurmaktır. Günümüzde kilise İsa Mesih’in başlattığı hizmeti üstlenen, göksel cenneti yansıtması gereken tek kurumdur. Böyle bir durumda kilise İsa Mesih’i örnek almalı, kurtuluş çağrısını tüm insanlara iletmeli, günahlarından tövbe edenlerin iyileştiği, değiştiği yer olmalıdır.
İncil’de yapısı, işlevi ve işleyişi açısından kilise İsa Mesih’in bedenine benzetildiğinden öncelikleri İsa Mesih’ten ve O’nun yazılı sözü Kutsal Kitap’tan uzaklaşmamak; Kutsal Ruh’un (İsa’nın ruhunun)kilisenin içinde işleyişine izin vermek; İsa Mesih’in iyi haberini duyurmaya gayret etmek ve topluma ışık olmaktır (İncil, Ef. 1:23; 3:10).”
Kilise yapmadığı doğru eylemler nedeniyle İsa Mesih tarafından yargılanacaktır. 7 Kiliseyi muhatap alan mektuplarda kilisenin kendini gözetmesi açsından son derece önemli uyarılar yapılır (Tevrat, Va. 2,3). Kilise kendi özgür iradelerini kullanarak İsa Mesih’in çağrısına yanıt veren, tövbeye dayalı yaşam sürdüren erkek-kadın eşcinsellerin iyileşmeleri için onların yanında olurken, aynı zamanda Günahkârların iyileştiği; ama günahın egemen olmadığı; İsa Mesih’in yüceltildiği, göksel cenneti yansıtan sevgi ve kardeşlik yeri olmalıdır.
Rab insanları sever, herkese baba şefkatiyle yaklaşır. Hristiyan ilahiyatında Tanrı’nın kusursuz babalık kavramı, uzaklık yerine yakınlığı, resmi ilişki yerine sıcaklığı ve sevgiyi anlatır. Anlaşılmakta zorluk çekilen Tanrı’nın ‘babalık’ kavramı, güvenkonusunda insanın ihtiyaç duyduğu derin bir boşluğu doldurmaktadır.
Kutsal Kitap Rab’bin babalık sevgisini tüm insanlara sunduğunu yazar. Göksel Baba “Kendisini [İsa Mesih’i] kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verir (İncil, Yu. 1:12).” Vergi görevlileriyle fahişelerin damgalandığı tarihsel koşullarda, İsa Mesih onlarla birlikte bulunma yürekliliğini göstererek her türlü ayrımcılığı ret etti. Herkes gibi toplum tarafından damgalanmış insanları Tanrı’yla barışmaya, bunun sonucunda pak yaşam sürmeye davet ederek onlara sevgisini gösterdi.
İncil’de uysal görünen, ama Tanrı’nın isteklerini yerine getirmeyen oğulla, asi görünen, ama Tanrı’nın isteklerini yerine getiren öteki oğullun karşılaştırıldığı benzetmede İsa Mesih, kuru sofu din adamlarına vergi görevlileriyle fahişelerin Tanrı’nın Egemenliği'ne onlardan önce girdiğini söyledi! Bunun nedeni kendini günahkâr olarak görmeyen dindarların İsa Mesih’in sunduğu kurtuluşu kabul etmemesi; ama toplum tarafından damgalanmış vergi görevlileriyle fahişelerin tövbe ederek yaratılıştaki konuma dönüş sürecini başlatmalarıydı (İncil, Mat. 21:28-32).
Rab yarattığı hiç kimseyi yok saymıyor; sevgi üzerine kurulan egemenliğine girmeleri için günahkârların çağrısına kulak vermesini bekliyor.Rab kendisini yadsıyan insanlara tıpkı annesini-babasını dinlemeyip yaşamını mahveden çocuğa baktığı gibi bakmakta, yaratılıştan beri çocuklarının (insanın)özgür iradelerini kullanarak yaptığı kötülüklerden derin üzüntü duymakta, onlara kurtuluşları için elini uzatmaktadır:
“Beni sormayanlara göründüm,
Aramayanlar beni buldu.
Adımla anılmayan bir ulusa,
‘Buradayım, buradayım’ dedim.
Kötü yolda yürüyen,
Kendi tasarılarının ardınca giden
Asi bir halka
Bütün gün ellerimi uzatıp durdum.”
(Tevrat, Yeş. 65:1-2)”
Bu ayetlerde bütün çıplaklığıyla yatan gerçek, Tanrı’nın insanların kendisine dönmesini beklediğidir.
Sevgi birbirini kabul eden ilişki ortamında var olabildiğine göre Tanrı’nın karşılıksız sunduğu sevgiyi kabul etmekle O’nunla derin bir ilişki başlayabilir. Sonuçta İsa Mesih’i kişisel kurtarıcısı, yaşamının Rab’bi olarak kabul eden tüm günahkârlara Tanrı’nın Egemenliği açıktır.
İsa, sağlamların değil, hastalarınhekimidir; doğru kişileri değil,16günahkârları çağırmaya gelmiştir (İncil, Mar. 2:17). Yine İsa Mesih “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak (İncil, Yu. 8:32)” vaadini vermiş, tüm insanların günahlarını çarmıhta üstlenerek onların yerine ölerek vaadini yerine getirmiştir. O’nun ölümden dirilişiyle günahın yargısı olan ruhsal ve fiziksel ölümün yenildiği yeryüzünde ve göksel yerlerde ilan edilmiştir. İsa Mesih günümüzde göksel yerlerde yaşamakta, Tanrı sözü olan Kutsal Kitap ve dünyaya dökülen Kutsal Ruh aracılığıyla göklerden fiziksel ve ruhsal hastalıkların iyileşmesi için şifa dağıtmaktadır.
Kutsal Kitap yaklaşık 3500 yıl önce kayda geçirilmeye başlanmış, yaklaşık 1400 yılda tamamlanmıştır. Kutsal Ruh’un yönlendirişiyle yazılan Kutsal Kitap, insanın yaratılışından başlayarak Rab ile olan ilişkisi, Rab’bin yaratılış ve insan üzerindeki iyi, doğru tasarıları açıklanmıştır. 1. Petrus 2:2 ayetinde, Kutsal Kitap’ta yer alan ayetler hilesiz süte, İsa Mesih’i kişisel kurtarıcısı olarak kabul eden imanlılar da yeni doğan bebeğe benzetilir. Kutsal Kitap ayetleri insan ruhunun sevgi, güven, umut gibi temel ihtiyaçlarını karşılar; Rab ile doğru bir ilişki kurulmasını sağlar.
23. Mezmur’da17Rab halkının ihtiyaçlarını karşılayan, yaşamını zenginleştiren, doğru yollarda öncülük eden, en zor şartlarda yanında olan, onlarla paydaşlıkta bulunan, onları iyilik ve sevgiyle bereketleyen varlıktır.
Aynı zamanda İncil Kutsal Ruh’un vahiyle kayda geçirildiğinden İsa Mesih’in yazılı sözüdür. İncil’de İsa Mesih’in öğrencilerinin önünde yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdiğini;yazılanların, İsa'nın Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazıldığını (İncil, Yu. 20:30,31)belirtir. İncil’in 27 kitapçığında kayda geçirilen her olay her öğreti Tanrı’nın yaratılış üzerindeki tasarılarını,İsa Mesih’in insanlar için neler yaptığını ve şimdi neler yapabileceğini anlatır.İsa Mesih beden alarak hizmet ettiği dönemde cüzamlıları, ateşli hastalığı olanları, cinlileri, kötü ruha tutulanları, felçlileri, körleri, dilsizleri, sağırları, kamburları, vücudu su toplayanları, kötürümleri mucizeleriyle iyileştirdi; ölüleri diriltti.
İsa Mesih bugün göksel yerlerde yaşamakta, tıpkı 2000 yıl önce yaptıklarını günümüzde yazılı sözü Kutsal Kitap ve ruhu aracılığıyla yapmaktadır. Romalılara Mektup 8. bölüm İsa Mesih’e iman edenlerin yaşamlarında Kutsal Ruh’un yapacağı olağanüstü işlerini anlatır. Ayetleri okuduğumuzda: İsa Mesih’e ait olanlara hiçbir mahkûmiyet yoktur; çünkü İsa Mesih kendisine iman edenlerin günahlarını üstlenmiştir. Öyleyse günahtan ve günahın yasasından özgür olan İsa Mesih’in öğrencisi Ruh’un yasasına göre yaşamalı, O’nun isteklerini düşünmelidir. Böylece imanlının içinde yaşayan Kutsal Ruh, insan ruhuna yaşam verdiği gibi benliğimizin kötü işlerini kaldırmamıza yardım eder.
Benliğin ürünleri fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeyler; Kutsal Ruh’un ürünleriyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetim olarak tanımlanır (İncil, Gal. 5:19-23). İman yoluyla kişide etkin olan Kutsal Ruh Tanrı’nın yaratılış amaçları doğrultusunda büyük değişim başlatır.
Aşağıdaki ayetler Tanrı Sözü’nün ve Kutsal Ruh’un imanlıda ne kadar büyük işler yapabileceğini anlatır:
“Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur. Çünkü yaşam veren Ruh'un yasası, Mesih İsa sayesinde beni günahın ve ölümün yasasından özgür kıldı(İncil, Rom. 8:2).”
“Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhu'yla ölümlü bedenlerinize de yaşamverecektir(İncil, Rom. 8:11).”
“Tanrı, bizde etkin olan kudretiyle, dilediğimiz ya da düşündüğümüz her şeyden çok daha fazlasını yapabilecek güçtedir(İncil, Ef. 3:20).”
“Günahkârların, Tanrı Egemenliği'ni miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş yapanlar Tanrı'nın Egemenliği'ni miras alacaktır, ne puta tapanlar, ne zina edenler, ne oğlanlar, ne oğlancılar, ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne ayyaşlar, ne sövücüler, ne de soyguncular. Bazılarınız böyleydiniz; ama yıkandınız, kutsal kılındınız, Rab İsa Mesih adıyla ve Tanrımız'ın Ruhu aracılığıyla aklandınız(İncil, 1. Kor. 9-11).”
Ayetlerin kurtarıcı işlevi özgür iradenin tercihiyle İsa Mesih’in kurtarıcılığına iman edilip O’nun benzerliğine dönüşmeyi tutkuyla istendiğinde değer kazanır.İnançsızların ileri sürdüğü gibi iman, kuru kuruya kabul edilen dogmalar değildir. Türkçeye ‘güvenmek’ olarak çevrildiğinde, kişinin kendi iradesinin dışında Her Şeye Gücü Yeten varlığa teslim olarak O’na her durumda güvenmesidir. Bu teslimiyet insan ruhuna kölelik değil, tersine kendisini mahveden benliğin işlerinden özgürlük sağlar; yaşamında Ruh’un ürünlerinin yetişmesini sağlar.18
Rab’be olan güvenimizi (imanımızı)sağlayan iki unsur Tanrı sözü olan Kutsal Kitap ve bu sözlere yaşam veren Kutsal Ruh’tur. Tanrı Sözü ve Kutsal Ruh Rab’be güvenen kişide Tanrı’nın tasarıları doğrultusunda etkin olur.
Böyle bir yardımın başlayabilmesi için erkek-kadın eşcinselin gerçek anlamda yaşamını İsa Mesih’e teslim etmesi; Kutsal Kitap’ın, Tanrı sözünün yetkisini tanıması; Kutsal Ruh’a boyun eğmesi; kendisine dua hizmeti sunanların yetkisini tanıması gerekmektedir. Çünkü imanlının yaşamında İsa Mesih zorla etkin olmayı istememekte, kurtuluşu insanların özgür iradesine bırakmaktadır.
Kilise, günahkârların kurtuluş ve sonsuz yaşam bulduğu yer; ama günahın egemenlik kuramadığı yer olma ilkesi göz önünde bulundurarak tövbe19eden eşcinselleri iyi anlamak, ihtiyaç duydukları konularda onları desteklemek ve güvenilir arkadaşlar olarak onlara sevgi göstermekle yükümlüdür. Sonuçta öteki imanlılar gibi eşcinseller de günahkârladır. Rab herkese kurtuluş ve sonsuz yaşam armağanını sunduğu gibi eşcinsellere de sunmaktadır.
Dua etmek ve eşcinsellerin sorunlarına duygusal yönden onları anlamak bazı kilise önderleri ve hizmet edenlerce yapılabilse de (tövbe eden)eşcinsellere doğru bir danışmanlık hizmeti vermek önemlidir. Eğer yardım edecek kişiler yeterli bilgeliğe sahip değilse, yaratılıştaki doğasına döneme isteğindeki eşcinseller daha çok incitilebileceğinden, onların İsa Mesih’e ve kiliseye tepkisel tutumlarına neden olabilecektir.
Yaratılıştaki özgürlüğe sahip olmak için değişmek isteyen eşcinseller birkaç pratik adımı atmalı ve devam etmelidir:
Birinci adım, yaşamınızı sizi kurtaracak güçte olan İsa Mesih’e bu ya da benzer dua ile teslim etmektir: “Eski yaşamımdan, Rab’be, kendime ve insanlarakarşı bilerek ve bilmeyerek işlediğim günahlarım için tövbe ediyorum. Kutsal Kitap gerçeklerine göre biliyorum: Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur. Çünkü yaşam veren Ruh'un yasası, Mesih İsa sayesinde şimdi beni günahın ve ölümün yasasından özgür kıldı. İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa’nın yapamadığını Tanrı yaptı. Beden alan Kelam İsa Mesih günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak tüm insanların günahlarına karşılık öldü ve dirildi… Benliğe dayanan düşünce ölüm, Ruh’a dayanan düşünceyse yaşam ve esenliktir. Benliğin denetiminde olanlar Tanrı’yı hoşnut edemeyeceğini biliyor ve Ruh’un ürünleri olan sevginin, sevincin, esenliğin, sabrın, şefkatin, iyiliğin, bağlılığın, yumuşak huyluluğun ve özdenetimin ardından lütufla gitmeye karar veriyorum. İsa Mesih’e iman etmekle Tanrı’nın Ruhu içimde yaşadığından, benliğin değil, Ruh’un denetimindeyim bunun için şükrediyorum.
İman aracılığıyla İsa Mesih’in bana sonsuz kurtuluş sağladığına, İsa Mesih’i ölümden dirilten Kutsal Ruh’un içimden konut kurduğuna ve kurtuluşumun güvencesi olduğuna; İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’nın Ruhu’nun ölümlü bedenime de yaşam vereceğine fiziksel ölümden sonra dirilip göksel bedenime kavuşacağıma iman ediyorum. Amin.” (Bu duada İncil Rom. 8:1-11; Gal. 5:21-22 ayetleri göre uyarlanmıştır.)
Sonraki adımlar:
Zor, ama lütufla dolu bir yolda bulunduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. İman, umut ve sevginin sizde olması için İsa Mesih gereken her şeyi yapmıştır…
“14 Tanrı Oğlu İsa gökleri aşan büyük başkâhinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım. 15 Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir. 16 Onun için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım.”(İncil, İbr. 4:14-16)
“İşte kalıcı olan üç şey vardır: İman, umut, sevgi. Bunların en üstünü de sevgidir.”(1. Kor. 13:13)
Size sunulan lütuf kim olduğunuza bağlı değil, karşılıksızdır… Rab’bin lütfunda yaşamayı öğrenin…
Kutsal Kitap’ta tanıtılan İsa Mesih’e her açıdan tam güvenmelisiniz. O günahlarınıza karşılık öldü ve üçüncü gün ölümden dirildi (İncil, 1. Kor. 15:1-4); tövbe ettiğinizde İsa Mesih sizin günahınızın yargısını kendi üstüne almak için bunu yaptı.
İsa Mesih’e neden güvenebileceğinizi görmek için şu soruyu samimiyetle yanıtlayınız: “İşlediğiniz bir suçun yargısı ölümse sizin yerinize kim ölebilir?”
Unutmayın, ölüme mahkûm tüm insanların suçları için ölen İsa Mesih, sizin suçlarınız için de ölmüştür.
İsa Mesih’e güvenin, O’nu yaşamınızda deneyin...
Kitap Ehli Hristiyanlar gibi eski alışkanlıklarınızı değiştirmeye açık olmanız gerek. Rab’bin yaşamınızda etkin olmasını istiyorsanız, Rab sizin düşüncelerinizi, alışkanlıklarınızı ve eylemlerinizi yaratılış amacına uygun biçimde düzenlemek isteyecektir. Böyle bir durumda alçakgönüllülükle zayıflıklarınızı, hatalarınızı kabul etmek Rab’bin sözüyle ve ruhuyla sizde yeniden etkin olmasını sağlayacaktır.
“ Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür (İncil, Mat. 26:41).”
“Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur. 18 Bunların hepsi Tanrı'dandır. Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi. 19 Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti.(2. Kor. 5:17-19).”
Değişim yenilenme ve özgürlük getirecektir...
Elmas ham durumda bulunur, işlenip biçimlendirildiğinde gerçek değerini kazanır. Tüm günahkârlar da böyledir. İsa Mesih’e geldiklerinde ham elmaslar gibidir. İsa Mesih sizi işleyerek yaratılıştaki konumunuza kavuştur.
“Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.”(İncil, Rom. 5:8)
Değerli olduğunuzu unutmayın…
İsa Mesih sizi kabul etti; sürekli ait olacağınız bir yer var. Düşünceleriniz ve yüreğiniz neredeyse siz de oradasınız.
“Bir başkası, ‘Ya Rab’ dedi, ‘Senin ardından geleceğim ama, izin ver, önce evimdekilerle vedalaşayım.’ 62 İsa ona, ‘Sabanı tutup da geriye bakan, Tanrı’nın Egemenliği'ne layık değildir’ dedi.” (İncil, Luk. 9:61-62)
İsa Mesih’te kalın...
İman etmekle yaşamınızı ileriye götürecek bir amaç kazandınız: Bu, İsa Mesih’in yüceliğinin övülmesi için yaşamaktır. İsa Mesih’in öğrencisi olarak tövbe, dua, Tanrı sözü, tapınma, kilise yaşamı hep sizinle olsun…
“Her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Tanrı’nın amacı uyarınca önceden belirlenip Mesih’te seçildik[ç]. 12 Öyle ki, Mesih’e ilk umut bağlayan bizler, O’nun yüceliğinin övülmesi için yaşayalım.”(İncil, Ef. 1:11-12)
İsa Mesih ile yürümeyedevam edin...
Bir dua daha:
“Bunun için, yerde ve gökte her ailenin adını kendisinden aldığı Baba’nın önünde diz çökerim. 16-19 Baba’nın kendi yüceliğinin zenginliği uyarınca [Kutsal] Ruhu’yla beni iç varlığımda kudretle güçlendirmesini ve [İsa] Mesih’in iman yoluyla yüreğimde yaşamasını dilerim. Öyle ki, Tanrı’nın bütün doluluğuyla dolmam için, sevgide köklenmiş ve temellenmiş olarak bütün kutsallarla birlikte Mesih'in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücüm yetsin. 20 Tanrı, bende etkin olan kudretiyle, dilediğimden ya da düşündüğüm her şeyden çok daha fazlasını yapabilecek güçtedir. 21 Kilisede ve Mesih İsa’da bütün kuşaklar boyunca sonsuzlara dek O’na yücelik olsun! Amin.” (İncil, Ef. 3:15-21’deki duanın uyarlanmış şeklidir.)
Bizler evreni yaratan Rab’bin, isterse her konuyu olağanüstü biçimde hemen çözeceğine iman ederiz. Zaman zaman da O’nun olağanüstü işlerine tanık oluruz. Ancak Rab çok durumda sürece bağlı çalışır. Rab’bin sürece bağlı iyileşmeyi sağlamasının nedenlerine yanıt vermek kolay değildir; ama ille de bir şey söylemek gerekirse: Rab, sık sık kendimizle yüzleşmemizi ister. Böyle bir yüzleşme Rab’bi tanımamızı, Rab’liğini derin biçimde anlamamızı sağlar. Her bağışlanma bir lütuftur; her lütuf bizlere Rab’bin engin sevgisini gösterir.
Andrew Comiskey Cinselliğin İyileştirilmesixxikitabında yaşam serüvenini ve İsa Mesih’in kendisi için ne yaptığını anlatır. “Eşcinsel bir kişi değişebilir mi?” sorusuyla başlıyor kitabına yazar, ilerleyen sayfalarda ailesini ve eşcinsel eğilimlerinin nasıl geliştiğini anlatmakla devam ediyor.
Comiskey, annesi ve babası tarafından incitilmedi. Ancak çocukluğunda erkek çocukların kendisine korku verdiğini bu nedenle kız çocuklarla oynadığını anlatıyor. Erkek çocukların, kız çocuklarla oynadığını görünce onunla alay etmesinden, arkadaşlarının kendisini ‘hanım evladı’ ve ‘eşcinsel’ olmakla suçlamasından incindi, suçluluk duygusuna kapıldı.
Çocukluğundaki (1960’lı yıllarda)cinsiyet ve rol farklılıklarının önemsenmediği bir çağda, anne-babasının kendisindeki kimlik karmaşasını anlayamadıklarını dile getirerek annesinin, kendisinin dişilikle gereğinden fazla haşır neşir olmasını; babasının kendisini bir erkek olarak teşvik edip desteklememesini eşcinsel kimliğinin gelişimindeki etkenler olarak ifade diyor.
Comiskey genç erkek gruba katılmak için gayret etti; ancak eşcinsel olduğuyla ilgili söylentiler yayılmaya başlayınca gruptan dışlandı. Bu olaydan sonra ikilem içine düştü. Kadınları oyun arkadaşları gibi gördü, (erkeklerden korkmasına rağmen)erkeklerle cinsel ve duygusal açıdan birleşmeyi arzuladı. 16 yaşında kız arkadaşı tatildeyken, eşcinsel şakalara hedef olan bir okul arkadaşıyla eşcinsel ilişkiye girdi. Edindiği eşcinsel arkadaşlarıyla toplumun çoğunluğundan uzaklaşarak kendileri gibi olabileceği bir dünya yarattılar. Genç bedeni ve idealizmi ona pazarlık yapma gücü verdi. Bar ya da diskotek ortamında sınır tanımayan eşcinselliği yaşadı.
Üniversitede psikoloji ve sosyoloji alanında öğrenim gören eşcinsel arkadaşlarının, eşcinsel eğilimin doğruluğunu onaylamaları, üniversiteli eşcinsellerin eşcinselliği normal ve kabul edilebilir biçimde sunması eşcinsel yaşama biçimini kabul etmesini kolaylaştırdı. Ne var ki ilerleyen zaman içinde gerçek dostlukları kuramamak, oda arkadaşının tutarsızlaşması gerçeklerle yüzleşmesine neden oldu. Ne kendisi ne de ortağı içinde var olan sevmeye ve sevilmeye yönelik derin arzuyu gideremedi.
Ağabeylerinin 1970’lerde başlayan ruhsal uyanışa katılarak İsa Mesih’e iman etmesi, Comiskey’e İsa Mesih’e iman edenlerde köklü bir değişimin başladığını gösterdi. Ziyaretine gittiği büyük annesinin “Sen sahtesin!” sözünden etkilendi. Daha sonra anne ve babasının yüreklendirişi, Kutsal Ruh’un yönlendirişiyle İsa Mesih’e Rab ve Kurtarıcı olarak iman etti. İsa Mesih’e iman eder etmez eşcinselliği konusunda yaşamında mucizevî bir değişim olmasa da İsa Mesih’le ilişki içindeki yaşam onda yeni bir süreci başlattı. Erkek arkadaşından ayrıldı.
Cinselliğin iyileşmesi savaşını bilen imanlıların desteği sayesinde Hristiyan topluluğunda kök salmaya başladı. İmanlı bir grupla tanışarak kendi başına var olamayacağını anladı. Eşcinsellik konusunda hemenkesin zafer görmese de iman yaşamında İsa Mesih’e güvenebileceğini öğrenmişti; O’na yürekten teslim oldu.
Annette ile tanışıp nişanlandı. Leane Payne’nin hizmetinden yararlandı. Onun Çarpık Benzeyişkitabını okumak hem kendi ruh sağlığına hem de hizmet ettiği insanlara çok yararlı oldu. Daha sonra Leane’nin Exodus konferansındaki konuşmasını dinledi ve kendi erkeksiliğini pekiştiren güçlü bir şifaya kavuştu.