DÖRT PORTRE - TEK İSA

Neden birden fazla "İncil" vardır? Burada iki neden ortaya çıkıyor:

1) "İncil'ler"deki tanıklık birbirini destekler ve aynı şeyler dört kez tekrar edilerek Mesih'in yaşamının büyük tarihsel gerçeklerini bilmemizi sağlar. Bir mahkemede birçok tanığın tanıklığı sadece bir tanığınkinden daha güvenilir sayılır. Buna karşın tanıklıkları kelimesi kelimesine birbirlerininkine uyuyorsa, birbirleriyle işbirliği yaptıkları şüphesi uyanır. Birbirlerini destekleyen tanıklıklarda aktarılan bilgi aynı olup kullanılan sözlerin birbirlerinden farklı olması tanıkların dürüstlüğünü gösterir. Aynı şekilde, dört "İncil"deki benzerlikler ve farklılıklar da onların gerçeklik ve güvenilirliğinin kanıtıdır.

2) Her "İncil", Mesih'i ayrı ve amaçlı bir bakış açısından gösterir. Sıradan bir insanın yaşamının kaydını yaparken, bir biyografici onun sosyal yaşamını, bir diğeri kişisel ya da özel yaşamını ve bir başkası da psikolojik biyografisini yazabilir. Her biri amaçlarına göre, bazı gerçekleri seçip bazı gerçekleri yazılarına katmayabilir. Aynı olayları anlatırken bile, her biri farklı ayrıntıları vurgular. Örneğin, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ele alalım. Onun bir komutan olarak yeteneklerinden söz etmek isteseydim, Çanakkale Savaşından bazı olayları seçerdim. Ona büyük bir sosyal reformcu olarak ilgi duyuyorsam Türkiye Cumhuriyetine ve toplumuna tanıttığı bazı devrimci değişiklikleri seçerdim. Yine, eğer sözcükleri kullanma yeteneğiyle ilgileniyor olsaydım, bazı ünlü sözlerini ve konuşmalarını seçerdim. Biyografide yer alan olayların seçilip düzenlenmesi amacıma bağlı olurdu. Sonunda ortaya çıkan biyografiler birçok bakımdan birbirlerinden farklı olsa da yine de her biri Atatürk'ün tamamen geçerli bir biyografisi olurdu. "İncil'ler" için de durum aynıdır. Her birinin kendi amacı vardır: bu yüzden her biri kaydedilmiş olan gerçekleri kendisine göre seçmiş ve düzenlemiştir"90

Mesih'ini sadece bir değil dört ayrı mercekten görmemize izin veren Tanrı'nın bu planından ölçüsüz bir biçimde yararlanırız. "Birçok iplikten yapılmış bir ip, ipliklerin teker teker kendi kuvvetlerinden daha kuvvetli olduğu gibi, "İncil"in yazarlar tarafından bildirilişi, ayrılığındaki birlik ve birliğindeki ayrılıkla bütün olarak, teker teker kendi tanıklıklarından daha kuvvetlidir."91

"Dört İncil" bir kişi üzerine dört tanıklıktır. Bunun için bazen bu dört bölüm "Matta'ya göre İncil", "Markos'a göre İncil", v.b. şeklinde tanımlanmışlardır. Her portre Mesih'i belirli bir ışığın altında ya da ilişkide açıklamak için dikkatle çizilmiştir. Peki, Mesih'e bu dört bakış nelerdir? İlk yüzyıldan beri, aşağıdaki perspektifler inanlılar arasında genel olarak kabul edilmişlerdir:

Matta - İbrahim ve Davut'un Oğlu Kral Mesih

Markos - Büyük İşler Yapan Tanrı'nın Kulu Mesih

Luka - İnsanların dostu olan Âdem'in Oğlu Mesih

Yuhanna - Göklerden gelen Tanrı'nın Oğlu Mesih

Bu konuya biraz daha ayrıntılı olarak eğilelim: Matta İncil'indeki Kutsal Ruh'un amacı bize İsa'yı, Kutsal Yazılar'da vaat edilen Mesih, İbrahim ve Davut'un oğlu, Göklerin Egemenliğinin mirasçısı ve özellikle de Yasa'yı veren Kral olarak göstermektir.

Markosbölümü bize İsa'yı, Tanrı'nın yetkili Kulu, sabırlı İşçi olarak göstermektedir. Bu nedenle de Mesih'i kanun yapmaktan çok çalışırken, konuşmaktan çok hizmet ederken görüyoruz.

Luka'da İnsanoğlu olan İsa'nın kayıp insanlara sevecen merhametini ve ilgisini görerek O'nun gerçek insanlığına kendimizi çekilmiş buluyoruz.Burada O'nu sadece İbrahim'in soyu için değil bütün insanlık için gelmiş olan ikinci Âdem olarak görüyoruz.

İlk üç "İncil" İsa'nın yaşamını genellikle aynı yönden alırlar onların birçok ortak yanı vardır. Ama Yuhanna'nın tanıklığı bize Mesih'in diğerlerinin yansıttıklarının ötesinde çok değişik bir yönünü açık bir biçimde gösterir. Burada Mesih öncelikle yukardan gelen Kişi, Tanrı'nın Oğlu ve Sözü olarak görülür. Burada İsa Kendisinin Baba'yla bir, dünyanın Işığı, Yol, Gerçek, Diriliş ve Yaşam olduğunu bildirir.

Diğer özel vurgulamaları görmek de olasıdır. Örneğin, Matta açık bir şekilde Yahudiokurlara seslenip İsa'yı Musa'nın Yasasının yerine gelmesi ve tamamlanması olarak gösteriyor. Markos, Romalıkafasına sahip olan okurlara daha uygundur, İsa'nın öğretileri yerine, hizmeti ve gücü daha çok vurgulanmıştır. "Luka İncil'i"ne giriş hakkında en çarpıcı şey kendisinin de gösterdiği gibi, Tanrı'nın lütfunun bütün insanlık için olduğudur. Grekyani Yahudi olmayan dünyaya hitap edilmiştir (Luka 1:1-4). Kutsal Ruh'un diğer üçünden epey bir süre sonra Yuhanna'ya yazdırdığı "İncil", yukarıdaki üç grubun hepsine hitap edip onları imana çağırmanın yanı sıra, Mesih İnanlıları Topluluğu'ndaMesih'in Kimliği konusunda gelişen ince yanlışları yanıtlamak için çok uygundur.

Eski Antlaşma'da (normalde Tevratve Zeburdiye bildiğimiz semavi kitaplarda) bile bu dörtlü resim ima edilir. İbranice Kutsal Yazılarda Mesih'e verilen en anlamlı ünvanlardan biri de dikkatimizi Tanrı'nın vaadinin kökünden ya da soyundan büyüyecek Olana çeken "DAL"ya da "FİLİZ"dir. Bu ünvanın dört değişik biçimde kullanılışı Mesih'e yukarıda gördüğümüz dört bakış açısıyla uyum halindedir:

· "Davut'un salih FİLİZİ (Kök Sürgünü)" (Yeremya 23:5, 33:15) - Davutsal Kral (Matta).

· "Kulum FİLİZ" (Zekeriya 3:8) - Kul (Markos)

· "Adı FİLİZ olan Adam"(Zekeriya 6:12) - İnsanoğlu (Luka)

· "Rab'bin FİLİZİ" (Yeşaya 4:2) - Tanrı'nın Oğlu (Yuhanna)

Ama bunların sadece vurgulanmak istenen şeyler, bakış açıları olduğunu hatırlayın. Sadece bir tek Mesih vardır ve O, "İncil'ler"in her birinde görülebilir açıklıktadır. Yine de, her birinin yazılmasının özel amacını anlamamız, bu dersin başında sorulan soruların çoğunu yanıtlamamıza yardım edecektir.