Bazı akademik çalışmalarda, Zekeriya 1-8 ve 9-14’ün iki farklı yazar tarafından yazıldığı ileri sürülmüştür. Ne var ki, dikkatlice inceleyecek olursak, iki kısmın arasında yüzeysel stil farklılıkları olmasına rağmen, birbirini tamamlayan güzel bir birlik göreceğiz. Örneğin her iki kısımda da Yeruşalim (Siyon kızı), Rab’bin geleceğini bilerek sevinçle coşmaya çağrılıyor (bkz. 2:10 ve 9:9).
İki ana kısım arasındaki bu birliği, özellikle önceki peygamberlerin yazılarıyla kurulan bağlantılarda görmek mümkündür. Hem Zekeriya 1-8 hem de Zekeriya 9-14 kısımlarının, önceki peygamberlerin yazılarını aynı şekilde çağrıştırdığını görebiliriz.52 Kutsal Kitap’ın bölümleri arasındaki bu mükemmel uyum ve birlik, O’nun tanrısal kaynağına işaret eden önemli bir kanıttır.
Her peygamber aynı tanrısal tasarıya kendine özgü ayrıntılar katmıştır, ama hepsinin arkasında Kutsal Ruh’un yönlendirişi açıkça hissedilmektedir. Zekeriya peygamber, özellikle Mesih’le ilgili birçok vaadi pekiştirmiştir. Eski Antlaşma vahiy dizisinin sonu yaklaştıkça, beklenen Mesih ve O’nun egemenliği daha da net görülmektedir.
Zekeriya’nın ikinci yarısı, iki vahiy “yükü”nden oluşmaktadır: “RAB’bin Sözü’nün yükü” (9:1 ve 12:1, eski çeviri). Ağırlığı kaldırmak anlamına gelen İbranice massa sözcüğü, genellikle ağır peygamberlikler ve uyarılar için kullanılır. Örneğin Yeşaya peygamber, bu sözcüğü sadece diğer uluslara yönelik yargı uyarılarının başında kullanmıştır.53 Zekeriya’nın bu başlıkla başlayan iki yargı bildirisini şöyle özetleyebiliriz:
1) 9-11 bölümleri “Hadrak ülkesi üzerine Rab’bin sözünün yükü” sözleriyle başlıyor ve özellikle İsrail’in düşmanlarına olan yargıyı ele alıyor. Bu metinde, İsrail üzerinde egemenlik süren güçlerin sonunda nasıl yok edileceğini görüyoruz. Büyük İskender’in Ortadoğu topraklarındaki şiddetli zaferleri, Mesih’in birinci gelişi, reddedilişi ve İsrail’in düşmanlarının yargılanması net bir şekilde görünmektedir.
2) “İsrail üzerine Rab’bin sözünün yükü” sözleriyle başlayan 12-14 bölümleri, özellikle İsrail’in maruz kalacağı yargıyı dile getiriyor. Yeruşalim’in korkunç bir kuşatma altına alınması, İsrail’in tasfiye edilip yargılanması ve Mesih’in ikinci gelişinde halkın O’nu tanıyıp tövbe etmesi görülüyor. Son günlerde (Rab’bin Günü) Mesih nihayet zafer kazanıyor ve O’nun Krallığı kuruluyor.