YORUM

I) TANRI’YA DÖNÜŞ (bölüm 1-8)

A) Giriş (1:1-6)

“Orduların RABBİ” halkını dönmeye çağırıyor.

1:1   Zekeriya Babil’de doğdu ve büyük olasılıkla Zerubbabil ile Yeşu’nun önderliğinde İsrail topraklarına dönen dedesi İddo ile birlikte Yeruşalim’e geldi (Neh.12:4, 16). Zekeriya hem peygamber hem de kâhindi.

1:26 Rab’bin ilk bildirisi, “Aldanmayın. Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer” sözüyle özetlenebilir (Gal.6:7). Rab halkını kendisine dönmeye çağırıyor ve her şeyden önce onlara atalarının örneğini hatırlatıyordu: RAB atalarınıza çok öfkelendi. İsrail’in tarihi, Rab’bin gazabının hafife alınmaması gerektiğini gayet açık bir şekilde gösteriyordu. Bu tarihin tekrarlanmaması için ataların yaptığı hatalara düşülmemesi gerekiyordu. Rab, Atalarınız gibi davranmayın! diye ciddi bir uyarıda bulunuyordu. Atalar nasıl davranmışlardı? Peygamberlerin sözlerine kulak asmamışlar, Rab’be aldırış etmemişlerdi.

Rab’bin uyarısı mutlak şekilde yerine gelecektir. Hatırlayın, diyor ki Rab; Hani atalarınız nerede? …Peygamber kullarıma buyurduğum sözler ve kurallar atalarınıza ulaşmadı mı? Bu nedenle, Rab’bin uyarısını işitenler, tövbe ve alçakgönüllülükle karşılık vererek günahlarından dönmelidirler. Tıpkı Anadolu’daki kiliseye söylendiği gibi: “Eğer tövbe etmezsen, gelip kandilliğini yerinden kaldırırım” (Va.2:5). Rab’bin sözlerini çok ciddiye almalıyız!

Nitekim atalar, Rab’bin uyarılarının aynen gerçekleştiğini itiraf ettiler. Musa’nın zamanında Rab, söz dinlemedikleri takdirde onlara ne gibi lanetler yağdıracağını bildirmişti (Yas.28:15, 45). Halk Rab’bin yasasına uymayı kabul etmişti. Söz dinledikleri zaman kavuşacakları bereketler ve dinlemedikleri zaman maruz kalacakları lanetlerin hepsi biliniyordu. Bu nedenle, sonunda her ağız kapanacak ve herkes Rab’bin adaletle yargıladığını ve doğru olduğunu kabul edecektir.

Eski çeviride 3. ayet Rab’bin isteğini şöyle dile getirir: Orduların RABBİ şöyle diyor: Bana dönün, ordular RABBİ’nin sözü, Ben de size dönerim, orduların RABBİ diyor. Burada üç kez “Orduların RABBİ (Yeni çeviri: Her Şeye Egemen RAB) unvanı geçiyor. Kutsal Yazılar’da bu unvan, özellikle İsrail Krallığı’nın çökmüş olduğu dönemlerde ve en çok sürgün sonrası yıllarda görülür.42 Halkının yeryüzündeki yenilgilerine karşın, Rab’bin göksel “orduları” etkilenmez. Mutlak egemen olan Rab, her şeyi vaat ettiği duruma getirecek güçtedir.

Bu metindeki bildiri apaçıktır. Halk Rab’be dönmelidir. Rab, kaybolan oğulun babası gibi her zaman onları kucaklamaya hazırdır (Luk.15:11-31).