SON SORU: Neden İsa Mesih’in Haç üzerindeki ölümü ve dirilişi bütün insanlar için önemlidir?


Bu sorunun cevabını anlayabilmek için öncelikle bazı gerçeklere kısaca bir göz atmamız gerekmektedir.

  1. Herkes günahkar mı: Her insan günah işlemiştir ve herkes günahkardır. Bir kişi ne kadar iyi niyetli olursa olsun günahkar olduğu gerçeğini değiştiremez. “Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı” (Romalılar 3:23).

  2. Sevaplarımız günahlarımızı siler mi: İşlediğimiz sevaplar (iyilikler) günahlarımızı silmeyecektir ya da örtmeyecektir ve sizi cennete götürmeyecektir. Çünkü yaptığımız şeylerin bize iyi veya kötü olduğunu bildiren kıstas Tanrı’nın Yasa’sıdır (Tanrı’nın buyrukları). Ve Yasa doğası gereği işlenen her suçu cezalandırır. Örneğin; Hayatınız boyunca hiç hırsızlık yapmamış olun ama bir gün şeytana uyup hırsızlık yaptınız. Polis sizi yakaladığında “ Bu adama yazık! Hayatı boyunca hiç hırsızlık yapmamış. Bunu serbest bırakalım!” der mi? Yoksa yasa gereği sizi tutuklar mı? Yani hayatınız boyunca Tanrı’nın kurallarına uyarak kazanmaya çalıştığınız sevaplarınız, sizi, bu kurallara uymadığınızda kazandığınız günahlarınızdan kurtaramaz. Günah yargı getirir ve sizi cehennem yargısıyla yüzyüze bırakır. Kutsal13 Tanrı’nın karşısında herhangi bir günahı işlemeniz sizi ondan sonsuza dek uzaklaştırmaya yeter. “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir” (Efesliler 2:8,9).

  3. Günahın cezası nedir: Günahlı insan yargılandığında insana verilecek ceza cehennemdir. Cehennem; günah işleyen her insanın hak ettiği sonsuz ölümdür. “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır” (Romalılar 6:23).

  4. Cennetle Cehennem arasında geçiş var mı: Sanıldığı gibi cennetle cehennem arasında geçiş yoktur (Luka 16:26; Bakara 81,82). Yani insan günahlarının cezasını çekmek için cehenneme gittikten sonra cennete geçme şansı yoktur.

  5. İsa Mesih kimdir ve bir başka insan benim günahlarımı üstlenebilir mi: “Eğer Tanrı bizim günahlarımızı bir başka insana yüklerse bu adaletsizlik olmaz mı?” Evet, başka bir insana yüklerse adaletsizlik olur. Ama kendisi yüklenirse adaletsizlik olmaz. Bu soruyu insanların anlamamasındaki neden, İsa Mesih’in kimliğini bilmemekten veya kabullenmemekten kaynaklanmaktadır. Peki, o zaman İsa Mesih kimdir? Bu sorunun cevabına ayetlerle bakmak en doğru açıklamayı sizlere iletmek olacaktır.

Çünkü bize birçocuk doğacak, Bize biroğulverilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak” (Yeşaya 9:6).

Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: "Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum." İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı” (Yuhanna5:17-18).

Rabbimiz İsa Mesih beden açısından Davut'un soyundandır; kutsallık ruhu açısından ise ölümden dirilmekle Tanrı'nın Oğlu14olduğu kudretle ilan edildi”(Romalılar1:2-4).

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Söz, insan olup aramızda yaşadı. O'nun yüceliğini -Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un yüceliğini- gördük” (Yuhanna1:1,14).

Ama Oğul için şöyle diyor: "Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır, Egemenliğinin asası adalet asasıdır” (İbraniler1:8).

Ayrıca Kuran’dan da konuya ilişkin bazı ayetler aktarmak isterim.

Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, Meryem’e ulaştırdığı kelimesi ve kendisinden bir ruhtur…” (Nisa 171).

Hani melekler şöyle demişti: “Ey Meryem! Allah, seni kendi tarafından bir kelime ile müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir. Dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah’a çok yakın olanlardandır” (Al-i İmran 45).

İsa Mesih Tanrı’nın Kelam’ının kendisidir. Yani İsa Mesih’in bedeninde taşıdığı ruh, Tanrı’nın Sözü’dür. Yani Kelamullah’tır. Kimileri bu sadece bir sıfattır diyebilir. Ama birde sıfatlara şu açıdan bakalım. Allah ve Allah’ın dostu dediğimde aklınıza kaç kişi gelir? 2 kişi. Allah ve Allah’ın sevgilisi dediğimde aklınıza kaç kişi gelir? 2 kişi. Allah ve Allah’ın kelamı dediğimde aklınıza kaç kişi gelir? 1 kişi. Tanrı’nın Sözü’de Tanrı’nın bir parçası olduğu için Tanrı özüne sahiptir. Tıpkı her birimizin sözlerinin bizim birer parçamız olduğu ve bizim özümüze sahip olduğu gerçeği gibi. Genellikle bunu söylediğim de “Tanrı nasıl bölünebilir? Tanrı bölünmezdir” diyorlar. Doğru Tanrı bölünmezdir. Ama inanan herkes O’nun sözlerinin bir dönem bu dünyaya kitapta gönderildiğini biliyor, kabul ediyor ve inanıyor. Tanrı kendi Söz’ünü kitapta gönderdiğinde bölünmüş müydü? Hayır! Tanrı kendi Söz’ünü bölünmeden bir kitap içerisinde gönderebiliyorsa, bir insan bedeninde de gönderebilir.

Yukarıdaki 5 maddede açıkladığım bilgilerle artık son sorumuzu açıklamaya hazırız. İsterseniz soruyu bir kez daha hatırlayalım.

Neden İsa Mesih’in Haç üzerindeki ölümü ve dirilişi bütün insanlar için önemlidir?

Çünkü ırk, dil, din ayırt etmeksizin tüm insanların cennete gidebilmelerinin tek yolu; İsa Mesih’in çarmıhtaki ölümüyle günahlarının bedellerinin ödendiğini kabul etmeleri ve İsa Mesih’e iman etmeleridir. Hiç kimse Mesih’in kendi günahlarını bağışlamak uğruna öldüğünü kabul etmeden kurtulamaz.

Bunu size bir benzetmeyle açıklamak isterim. “ Çok büyük bir hanedanlığın kutsal, adil, sevgi dolu ve merhametli bir kralı vardı. Bir gün bu kralın sarayından ekmek çalınmaya başlandı. Kral bu olayı öğrenince çok kızdı ve hırsızı yakalayana on altından oluşan bir ödül vaat etti. Üç dört hafta geçtikten sonra hırsızın hala yakalanmadığını duyan kral, ödülü kırk altına çıkardı ve hırsıza da yakalandığında kırk kırbaç cezası verileceğini bildirdi. Ertesi gün hırsız yakalandı ve hırsız kralın oğlu çıktı. Oğul yakalandığı andan itibaren çok pişman oldu ve kraldan merhamet dilemeye başladı. Veziri krala yaklaşıp “Kralım! Affedin oğlunuzu… Verdiğiniz kırk kırbaç cezasını uygulamazsanız size kim ne söyleyebilir” dedi. Ancak kral adil olduğu ve adaletinin sarsılmaz olduğunu bildirerek vezirden gelen bu talebi reddetti. Hırsızı yakalayan askere kırk altını verdikten sonra celladın verilen cezayı uygulaması için hazırlanmasını buyurdu. Cellat kralın yalvaran çocuğunu bağladı ve cezayı infaz için elindeki kırbacı kaldırdı. Tam bu sırada kral “Durun!” dedi. Ayağa kalktı. Pelerinini, tacını çıkarttı. Ve tahtından inip çocuğunun sırtına sarıldı. “Şimdi devam edin!” diye buyruk verdi. Kral bütün kırbaç cezasını görkemli, suçsuz, kutsal olduğu halde kendi üzerine aldı. Böylelikle kral hem adaletini sağladı, hem de ne kadar merhametli ve sevgi dolu olduğunu gösterdi.”

Aslında bizim Tanrı’mız da bu hikayedeki kral gibidir. Adil olan Tanrı bir bedel ödenmeksizin bizleri bağışlamayacaktı. Ama tövbekar insan o zaman nasıl kurtulacaktı? Tövbekar insan kurtulamazsa o zaman Tanrı nasıl merhametli olabilirdi? İşte bunun için Tanrı daha önceleri kitapta bildirdiği SÖZ’ünü tüm kudretinden arındırarak bir insan bedeni içinde bu dünyaya gönderdi (Filipililer 2:6-8). Ve doğan bu kurtarıcıya İsa adı verildi. O bedenen bir insandı ama bedeninde taşıdığı Ruh, öz ve öz Tanrı’nın Söz’üydü. Yani Tanrı’nın kendi Ruh’u (Romalılar 1:2-4). Böylelikle Tanrı yukarıdaki benzetmede olduğu gibi bizim hak ettiğimiz cezayı üzerine aldı. Hem ceza verilmiş oldu hem de Tanrı merhamet dileyen insanlara kurtuluş sağlamış oldu. Hem de kendi sözüne ters düşmeden! Bu nedenle tek kurtuluş yolu İsa’nın bizler için ödediği bu bedeli kabul etmektir. İsa Mesih’e her kim iman ederse kurtulur. Bu yüzden bir Mesih inanlısı yaşarken cennete gideceğinden emin olabilir. Kendi iyi yaşayışından dolayı değil, Tanrı’nın onu kurtardığından emin olduğu için cennete gideceğini bilir. “Tanrı'yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu'nu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur.” “Tanrı biricik Oğlu aracılığıyla yaşayalım diyeO'nu dünyaya gönderdi, böylece bizi sevdiğini gösterdi” (1.Yuhanna 4:10,9). İşte Mesih’in çarmıhtaki ölümünün insan üzerindeki etkisi budur. KURTULUŞ.

İşitecek kulağı olan işitsin!