Elçilerin İşleri kitabındaki vaaz verme tarzını incelediğimizde, günümüz vaazlarının pek çoğunun aksine, öğretişlerin temelinin Tanrı’nın Kutsal Yazılar boyunca işleyişinin bir anlatısal özeti ve bunların Mesih’te tamamlanması olduğunu görürüz. Buna göre:
Petrus Tapınakta peygamberlerin önceden söyleyip açıkladıkları sözlerin nasıl Mesih’te gerçekleştiğini ve Tanrı’nın her şeyi yenileyeceği19 günü özetledi: tekrar anlatının ardından bir tövbeye çağrı bulunmaktadır.
İstefan, Sanhedrin olarak da adlandırılan Yahudi Yüksel Kurulu’nun huzurundayken, İbrahim’den Süleyman’ın tapınağına kadar olan öyküyü anlatır ve Tapınağı Mesih ışığında yeniden açıklar. İnsanlar onun anlatısındaki vurguyu çok açık bir şekilde anladıklarından ötürü, bu onun taşa tutulmasına sebep olur; İstefan daha önce Tapınağa karşı sözler sarfetmekle suçlanmıştı ve şimdi düşüncesi açık bir biçimde dile getiriyordu: Tapınağın, ‘elle yapılmış’ bir tapınağa saygı göstermek isteyen kişilerce reddedilmiş İsa’da tamamlandığını düşünüyordu.20
Pavlus, Psidya Antakyası’nda İsrail’in tarihini Mısır’dan Davut’a kadar sunmakta ve diğerleri gibi peygamberlerin sözlerinin Mesih’te gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu, insanların ilgilerini uyandırıp onlara tövbe daveti sunan bir anlatıydı.21
Petrus Pentekost gününde Mesih’in ölüp dirileceğine ve Kutsal Ruh’un geleceğine dair Eski Ahit vaatlerinin öyküsünü anlatmıştı. Bu anlatıyı anında bir tövbeye çağrı izledi ki, bu davet hemen etki buldu.22
Hiçbir Yahudi geçmişi olmayanlar için bile Pavlus anlatı yöntemiyle vaaz etmiştir. Listra’nın kırsal bölgelerinde, her şeyi devam ettiren Yaratıcı bir Tanrı ile ilgili olarak bir anlatıda bulunur.23 Putperest Atina’da ‘bilinmeyen tanrı’ konuşmasıyla Grek bir dünya görüşüne özgü bir anlatıda bulunur ve bu ifadeyi ölümden dirilen İsa olarak açıklar.24
Anlatı tarzında vaaz verme Kutsal Kitap’a uygundur ve Tanrı’nın yolları ile amaçları konularında anlayış sağlamak için önemlidir.
Tanrı’nın tasarısının tamamını öğretirken Pavlus’un bunu yaptığına inanıyorum ve daha önceden Efesliler mektubunu ele alarak örneklediğimiz gibi bu anlatı Pavlus’un mektuplarının tümüne yansımıştır. Elçisel temel kurmak demek, insanların bu anlatıyı kavraması, Mesih’te nasıl gerçekleştiğini ve Tanrı’nın dünya için tasarılarını, ayrıca bireysel hayatlar ile kiliselerin bu büyük öykünün nasıl bir parçasını oluşturduğunu anlaması demektir. Bu anlayış olmadan gerçek bir elçisel temel oluşturmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Öyleyse insanların günümüzde anlaması gereken büyük anlatıların konularından bazıları nelerdir? Böyle pek çok konu bulabilirim ama kilise ve bireysel hayatlarda temel oluşturması bakımından gerekli bazı konular şunlardır.