Pavlus’un Efesliler’e mektubu işte tüm bu genel tasarıyı özetler ve dahası Pavlus bu tasarının önceki kuşaklara açıklanmamış olduğundan söz eder. John Stott bu ayet ile ilgili olarak şu yorumu yapar:
Bu ifadeler Kutsal Kitap okuyucularının kafasını karıştırmıştır çünkü Eski Antlaşma, Tanrı’nın Yahudi olmayanlar için de bir amacı olduğunu açıklamıştır. Örneğin Eski Antlaşma, yeryüzünün tüm ailelerinin İbrahim’in soyu aracılığıyla bereketleneceğini vaat etmiştir; yani bu, Mesih’in ulusları kendi mirasına katması anlamına gelir; İsrail’in uluslara bir ışık olarak verilmesi anlamına gelir; ve bir gün uluslar Yeruşelim’i hac için ziyaret edecek, hatta güçlü nehirlerin akışı gibi ‘oraya akacaklardır’. İsa aynı zamanda Yahudi olmayanların dahil edilmesi hakkında konuşmuş ve kendisini izleyenlere Yahudi olmayanlara da gidip onları öğrenci olarak yetiştirmeleri görevini vermiştir. Ancak ne Eski Antlaşma’nın ne de İsa’nın açıklamadığı nokta, Tanrı’nın tasarısının köklü doğasıdır, bu teokrasiye (Tanrı’nın hakimiyeti altındaki Yahudi ulusu) son verilip yeni bir uluslararası toplulukla, kilise ile değiştirilmesidir; bu kilise ‘Mesih’in bedeni’ olacaktır, organik bir şekilde onunla birleşmiş olacaktır; ve Yahudiler ile Yahudi olmayanlar hiçbir ayrım olmadan eşit şartlar altında Mesih’e ve onun kilisesine birleştirileceklerdir. İşte Yahudiler, Yahudi olmayanlar ve İsa arasındaki bu tam birlik, kökten bir yenilikti ve Tanrı’nın Pavlus’taki katı Yahudi kibirini alt ederek ona açıkladığı gerçekti.14
Elçisel temeli Efes’te kurmanın çok önemli bir niteliği daha vardı – Tanrı’nın gücünün ‘sıradışı mucizelerle’15ortaya çıkması, cinlerle güçlü karşılaşmalar sonucunda büyücü güçlere ve putperestliğe hizmet etmekten kitleler halinde dönerek tövbe edilmesi de bunlara dahildir; bu sonuçtan putperest tapınağındaki ticaret bile etkilenmişti. Buna daha sonraki bir bölümde döneceğiz.