Pavlus Efes’te ilk temelleri atar atmaz bildirisine açık olacağanı düşündüğü kişilere – Yahudi havrasının üyelerine düzenli olarak öğretiş verdi. Tanrı’nın Egemenliği hakkında üç ay süren yoğun öğretişten sonra havrayı terk etmeye mecbur bırakıldı. Daha sonra Tiranus salonunda öğrencilerini yetiştirerek inanılmaz bir temel eğitim vermeye başladı. Açık bir şekilde görüldüğü üzere gerçeğin son derece güçlü bir şekilde açıklanması vardı, öyle ki insanlar sözleri duymakla kalmadı ama Asya ili boyunca duyurup pek çok kilise başlatacak kadar yetkin bir şekilde anladılar.8Daha önce değindiğimiz gibi Efes o bölgenin merkezi konumundaydı – insanlar tüm bölgeden Efes’e ticaret yapmak, hamamları ziyaret etmek, amfi-tiyatrosundaki oyunları izlemek, Artemis/Diana tapınağına gitmek için geliyordu. Bu kişilerin her gün orada olduğunu sanmıyorum ama çevre kasabalardan insanlar geldikçe Pavlus’un sözlerini işitip kendi köylerine gerçeği açık bir şekilde anlamış olarak dönüyorlardı. Pavlus’un bu kasabalarda da öğretmesi bekleniyordu, öyle ki buralardaki kiliseler de sağlam bir temel üzerine inşa edilsinler. Epafras, Pavlus’u kesinlikle hem işitmiş hem de onunla güçlü bağlar kurmuş ve bundan sonra Kolose’ye giderek öğrendiği gerçekleri oradakilere de öğreten bir kişiyi benziyordu, böylece Pavlus, Koloseli imanlıların gerçeği kendisinden öğrendiklerine emin olabilecekti.9
Tiranus salonundaki bu tartışmaların sabah 11:00’den öğleden sonra 16:00’ya kadar sürmüş olması muhtemeldir, aslında bu saatler şekerleme saatleridir. ‘Öğlen 1’de uyuyanların sesi gece 1’de uyuyanların sesinden çoktur’10sözü Efes için söylenmiştir. Yalnızca Tanrı Sözü’nü öğretmek için böylesi bir adanmışlık ve öğrenmek için böylesine bir açlık olduğunda, ‘Asya ilinde yaşayan tüm Yahudilerin ve Greklerin Rab’bin sesini işitmeleri’11gibi bir ilerleme söz konusu olacaktır.