4. TANRI, VAHYİNİ İSA MESİH’TE AÇIKLADI

SÖZ, BEDEN OLDU

Kuran’da Nisa Suresi, ayet 171’de belirtildiği gibi, belki de İsa’nın ‘Tanrı’nın Kelamı’ olduğu kavramına aşina birisi olabilirsiniz. İsa’yı ifade etmekte olan ‘Tanrı’nın Sözü’ kelimesi, İsa aracılığıyla Meryem’e Tanrı tarafından ulaştırılmış bir söz olmaktan, çok daha fazla anlam ifade etmektedir. İncil, bunun ne anlama geldiğini, İsa’nın kimliğini de ihtiva eder nitelikte açıklamaktadır:

Yuhanna 1:14

Başlangıçta Söz vardı.

Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.

Her şey O'nun aracılığıyla var oldu,

var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.

Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.

Yuhanna 1:14

Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini, Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul'un yüceliğini gördük.

Notlar:

Ayet 1: “Başlangıçta” Bu ayet, yaratılış 1:1’de bahsedilen, Tanrı’nın gökleri ve yeryüzünü yarattığı zamana izafe edilen olayı simgelemektedir. Mesih İsa bu yaratılışın öncesinde de oradaydı.

Ayet 14: “Baba” Bizlerin sahip olduğundan biraz farklı da olsa İsa’nın Tanrı ile kendisi arasında sahip olduğu gibi, bizlerin Tanrı için kullanmış olduğumuz ve Tanrı ile aramızdaki ilişkinin yapısını ifade eden bir kelimedir. Bu kelime Eski Antlaşma’da nadiren kullanılmasına karşılık Yeni Antlaşma’da sıklıkla kullanılır. (Böyle oluşunun anlaşılabilir bir nedeni de, Oğul’un, bir bedende yeryüzüne gelmesinin, Yeni Antlaşma’da anlatılıyor olmasıdır. Çev. Notu).

Soru:

Söz’ün Tanrı ile olan ilişkisi nedir? Söz kimdir?

Soru:

Tanrı sözünün bize Tanrı’yı açıklamış olduğu gibi, İsa da, Tanrı’yı bize nasıl açıklamaktadır?

MESİH İSA’NIN DOĞUMUNDA,

“TANRI BİZİMLEDİR”

Soğuk bir günde caddede yürümekte olan bir adam, cadde üzerine dökülmüş bir parça tahılın etrafında yemek şöleni yapan aç bir serçe sürüsü gördü. Adam kuşlara doğru bir adım attığında, kuşlar yemek işlemini durdurarak rahatsız oldukları bir biçimde etraflarına bakındılar. Adam onlara doğru bir adım daha attığında kuşlar daha fazla rahatsız oldular. Adam neredeyse onların yanına geldiğinde, kuş sürüsünün tamamı havalanarak uzaklaştılar. Adam birkaç dakika boyunca meydana gelen olay hakkında düşündü. Kuşların uçuşarak kaçışmasına sebep olan şey neydi? Kuşlara zarar vermek istememişti. Sonra, kendisinin kuşlar karşısında çok büyük olduğu gerçeğini hatırladı. Bu kuş sürüsünün içinden onları korkutmadan kendi ölçüsünde birisinin nasıl geçebileceğini merak etmeye başladı. Sonra şuna karar verdi, şayet bir serçe olsaydım ve onların arasına inebilseydim, kuşlar beni bilecekler ve anlayacaklardı.

Tanrı’nın, yaratmış oldukları (insanlar) ile ilgili olarak Kendi kimliğinde de bu olayla ilgili ruhsal bir benzerlik görülebilir. Tevrat’ta, Tanrı’nın İbrahim’e haberci melekler ve Musa’ya yanan bir çalı aracılığıyla görünmüş olduğunu okumaktayız. Tanrı’nın kendisiyle konuşmuş oldukları bu kişiler korkmuşlardı ve Tanrı tarafından açıklanan sözlerin sınırlı bir miktarını algılayabilmişlerdi. Fakat yüzyıllar sonra, dünyanın kurtarıcısı ve Rab olan Mesih İsa’nın doğumunu Tanrı’nın meleği şöyle duyurmuştu:

Luka 2:10-11

Melek ise onlara, "Korkmayın!" dedi. "Size, tüm halk için büyük sevinç kaynağı olacak bir müjde getiriyorum: bugün size, Davut’un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih'tir.”6

O yaşadı ve aramızda dolaştı. İncil’de, Matta’ya göre, bizler Mesih İsa’nın doğuşuyla değerli bir konuma sahibiz. İncil’deki diğer bir önemli husus da Luka tarafından açıklanmıştır.

Matta 1:

18 İsa Mesih'in doğumu da şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf'la nişanlanmıştı. Ama evlenip birleşmelerinden önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe kaldığı anlaşıldı.

19 Meryem'in nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan gizlice ayrılmak niyetindeydi.

20 Ama böyle düşünmesi üzerine Rab'bin bir meleği ona rüyada görünerek şöyle dedi: "Davut oğlu Yusuf, Meryem'i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh'tandır.

21 Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından kurtaracak olan O'dur."

2223 Bütün bunlar, Rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu sözün yerine gelmesi için oldu: "İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak. O'nun adını İmmanuel koyacaklar." İmmanuel, ‘Tanrı bizimle' demektir.

24 Yusuf uyanınca Rab'bin meleğinin kendisine buyurduğu gibi yaptı ve Meryem'i eş olarak yanına aldı.

25 Ne var ki, Meryem oğlunu doğuruncaya dek Yusuf onunla birleşmedi. Doğan çocuğun adını İsa koydu.

Notlar:

Ayet 18: “Kutsal Ruh” Bu, Tanrı’nın kendi benliğinde var olan kişiliğini açıklayan bir kelimedir, melek Cebrail’i tasvir etmemektedir. Günahsız ve kutsal bir yaşama sahip olan Mesih İsa’nın bir bakireden mucizevi bir şekilde doğumunu sadece Tanrı gerçekleştirebilir.

Ayet 19: “Boşanma” Nişanlılık ta evliliğe benzer şekilde bir antlaşma kapsamındadır, öyle ki, evlilikten önce taraflardan birisinin sadakatsizliği boşanma ile sonuçlanır.

Ayet 20: “Rab’bin meleği” Tanrı’nın görevlendirdiği haberci.

Ayet 21: “İsa” Bu ismin anlamı “Rab kurtarır” veya “Yahve kurtuluş”tur. İbranice kökende İsa ismi de aynı anlama sahiptir. İsa ismi sadece İncil’de geçen bir isim olmayıp Kuran’da da geçmektedir.

Ayet 23: Bu ayetteki bahsedilen konu, Mesih İsa’nın doğumundan 700 yıl önce yazılmış ve Eski Antlaşma’da yer alan Yeşaya 7:14’deki peygamberlikten bahsetmektedir:

Yeşaya 7:14

Bundan ötürü Rab'bin kendisi size bir belirti verecek: İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacak.

İmmanuel” veya “Tanrı bizimle” Sadece Kutsal Ruh aracılığıyla İsa kavramını bize getiren Tanrı’nın mevcudiyeti bizimle birlikte olabilir. Tanrı’nın tapınakta değil ama insanoğlu ile olan birlikteliğindeki varlığı, tüm çağlar boyunca inanlılarla birlikte olan (Matta 12:6; 28:20) Mesih İsa aracılığıyladır.

Soru:

İsa ismi ile O’nun görevi arasındaki ilişki (bağlantı) nedir?

Soru:

Tanrı o zaman, onlarla nasıl bir birliktelik içindeydi? Tanrı, şimdi de, o şekilde mi mevcut?

MESİH İSA’NIN SOY KÜTÜĞÜ

Notlar:

Bu kısaltılmış soy kütüğü şemasında, bazı isimler arasında mevcut olan pek çok soy isimleri dahil edilmemiştir. Matta 1:116 ve Luka 3:23-38’de açıklandığı gibi, İsa’nın 2 soy kütüğü açılımını görmekteyiz. İsa’nın soyu ile ilgili açıklamalarda farklı amaçlar taşınmış olduklarından, aşağı doğru inen farklı hatlar üzerindeki bazı isimler farklıdır.

Tanrı, en sonunda İsa’nın gelmesiyle doluluğuna ulaşacak olan halkıyla yapmış olduğu antlaşmanın bir nesilden öteki nesile aktarılacağı konusunda söz vermiştir. Bu antlaşma vaat edildiği gibi, Adem’e, Nuh’a, İbrahim’e, İshak’a, Yakup ve Davut’a verilmişti. İsa tarafından verilmiş olan bu antlaşma aracılığıyla bizler, günahlardan kurtuluşa ve Tanrı’nın tüm vaatlerine sahip olmaktayız.

Adem” Adem’in, Luka İncil’indeki İsa’nın soy ağacı kütüğünde (Luka 3:38), Tanrı’nın oğlu olarak adlandırılışının sebebi, onun Tanrı tarafından topraktan yaratılması ve kendisine yaşam soluğunun üflenmiş olmasıdır (Yaratılış 2:7).

İshak” Soyu aracılığıyla tüm uluslara bereket olma vaadi verilmiş olan İbrahim’in karısının oğlu olduğuna dikkat edin. Yaratılış 12:23; 17:19, 21; 22:16-18 bölümlerini okuyunuz.

İsmail” Tanrı, İbrahim’e, oğlu İsmail aracılığıyla büyük bir ulus yapacağı vaadini vermişti.

Yusuf” Mesih İsa, bir bakireden doğmuş olduğu için, Yusuf, kral ve peygamber olan Davut’un soyundan gelen bir kişi olarak İsa’nın babası değildi.

Soru:

Tarih içinde, yaşamış oldukları zaman peryodunu göz önünde bulundurarak, bakire Meryem ile Harun’un kardeşi Meryem arasında, Mesih İsa’nın soy ağacında bulundukları yer açısından, ilişkisel olarak nasıl bir farklılık vardır?

Soru:

Bu soy kütüğü ile ilgili olarak sizin için sürpriz olan bir şey var mı?

Soru:

Tevrat ve Zebur’da Mesih’in gelişiyle ilgili olarak Tanrı’nın birçok peygamberlikler yapmış olduğunu bilerek, bu soy ağacının, Tanrı’nın vaatlerinin doluluğunu göstereceğini ve İsa aracılığıyla bizlere bereket getireceğini başlangıçtan itibaren planlamış olduğunu nasıl bilebiliriz?

TANRI’NIN OĞLU OLARAK İSA MESİH

Tanrı göndermiş olduğu Mesih İsa aracılığıyla, halkıyla yeni bir antlaşma yapmıştır. Tanrı ile olan ilişkimiz bu Yeni Antlaşma’nın aracısı Mesih İsa’yı tanımamıza bağlıdır. Birçok unvan, O’nun muhtelif rollerini açıklamak amacıyla O’na atfedilmiştir. İncil’de O’nun için oldukça sık kullanılan unvanlardan birisi “Tanrı’nın oğlu” terimidir. Bu ünvan, ilk olarak, O’na, melek Cebrail tarafından, İsa’nın yaklaşan doğumunu Meryem’e bildirirken kullanıldı (Luka 1:32, 35).

Müslümanlar, sıklıkla, Hıristiyanların, neden İsa’ya “Tanrı’nın Oğlu” diye hitap ettiklerini merak ederler. Bu, Hıristiyanların birden fazla Tanrı’ya inandıkları anlamına gelmemektedir. Her zaman karşılaştığımız gibi, İncil ve İsa tek bir Allah’ın var olduğunu defalarca tekrarlamaktadırlar. Tanrı’nın tekliğinden bahsedilirken, çok tanrıcılık ve putperestliğin yanlış olduğu anlatılmak istenmektedir. Bununla birlikte, bu tekliğin içinde Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla 3 ayrı kişilik vardır. Tek olan Allah’ın, her bir kişiliğinin, farklı rolleri vardır. Tek bir ezeli Tanrı’nın varlığında Oğul İsa ikinci bir Allah değildir. Tanrı, bir insanın sahip olduğu anlamda bir çocuğa sahip değildir. Tanrı bu tür, küfür sayılacak olan düşünceleri yasaklamıştır. İsa’nın anne karnındaki oluşumu, bilinen normal koşullarda gerçekleşmeyip, Tanrı Kutsal Ruh tarafından mucizevi bir şekilde oluşmuştur. Ancak bu şekilde O, günahsız ve sonsuz olan tabiata sahip olabilirdi. Bizim sahip olduğumuz gibi bir bedene sahip olan insani doğasının dışında, Kuran’da Ali İmran suresi 59. ayette belirtilen Adem’in topraktan yaratıldığı gibi yaratılmamıştı. Allah tarafından “ol” diyerek yaratılmayıp, sonsuz evvelden beri mevcuttu.

“Tanrı Oğlu”nun anlamı, Mesih İsa’nın görünmez Tanrı’nın, görünen ifadesi olduğudur.8 İsa, Oğul diye adlandırıldığında, Baba Tanrı ile İsa arasındaki bir ilişkiden bahsedildiği anlaşılmalıdır. Bu tür bir ilişki fiziksel anlamda birisinin soyundan gelme anlamında değildir. Ayrıca, Kuran’da Şeytan’ın oğlu ifadesi de yer almaktadır. Bu tür mecazi ifadeler, fiziksel anlamda çoğalmayı gerektirecek manaları ihtiva etmeyip, karakter ve ilişkisel ayrıntıları tasvir etmektedir.9 Benzer şekilde, Tanrı’nın Oğlu olarak İsa, Baba Tanrı ile Oğul arasındaki yakın, samimi ilişkiyi belirtmektedir. Bu özel yakın ilişkiyi Mesih İsa aşağıdaki ayetlerde şöyle dile getirmektedir:

Yuhanna 5:

17 Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: "Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum."

18 İşte bu nedenle Yahudiler O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Sept günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı.

19 İsa Yahudilere şöyle karşılık verdi: "Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba'nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğul da aynı şeyi yapar.

20 Çünkü Baba Oğul'u sever ve yaptıklarının hepsini O'na gösterir.

21 Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kimselere öylece yaşam verir.

22 Baba kimseyi yargılamaz, tüm yargılama işini Oğul'a vermiştir.

23 Öyle ki, herkes Baba'yı onurlandırdığı gibi Oğul'u onurlandırsın. Oğul'u onurlandırmayan, O'nu gönderen Baba'yı da onurlandırmaz.

26 Çünkü Baba, kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul'a da kendisinde yaşam olma özelliğini verdi.

Soru:

Mesih İsa ile Baba Tanrı arasındaki ilişkiyi özetleyin.

Peygamber Natan, Tanrı için inşa edilmek üzere bir ev yapımı ile ilgili vahiyi kral Davut’a iletti. Kutsal Kitap’ta yer alan ve gerçekleşen, bu konu ile ilgili en yakın kişi kral Süleyman olmasına rağmen, İncil’de en az 3 yerde bu konu ile İsa irtibatlandırılmıştır. Tanrı’nın Davut ile yapmış olduğu10 Mabet yapımı ile ilgili antlaşma, Mesih İsa’nın doğumundan yaklaşık 1000 yıl önce gerçekleşmiştir.

1. Tarihler 17:

10 Halkım İsrail için bir yurt sağlayıp onları oraya yerleştireceğim.

11 Sen ölüp atalarına kavuşunca, senden sonra oğullarından birini ortaya çıkarıp krallığını pekiştireceğim.

12 Benim için tapınak kuracak olan odur. Ben de onun tahtını sonsuza dek sürdüreceğim.

13 Ben ona baba olacağım, o da bana oğul olacak. Senden önceki kraldan esirgediğim sevgiyi hiçbir zaman esirgemeyeceğim.

14 Onu sonsuza dek tapınağımın ve krallığımın üzerine atayacağım; tahtı sonsuza dek sürecektir.

Notlar:

Ayet 12: “olan odur” Süleyman bir çeşit Mesih olmuş durumda. Davut’un oğlu Süleyman fiziksel bir tapınak yapacak idiyse de, Davut’un soyundan olan İsa, halkı için, kendisinin köşe taşı olacağı ruhsal bir tapınak bina edecekti.

Ayet 13: “önceki” İmanındaki ve itaatindeki zayıflıktan ötürü, Tanrı’nın krallığı elinden alarak uzaklaştırmış olduğu kişi, Kral Saul.

Soru:

Tanrı için bir bina inşa edecek olan kişi ile, Kral Davut arasında nasıl bir ilişki vardır (ayet 11-12)?

Soru

Sonsuzluklar boyunca egemenliği sürecek olan atanmış bir kral ile Tanrı arasında ne çeşit bir ilişki vardır (ayet 14)?

Matta 11:25-26’da belirtildiği gibi, İsa, kendi kimliğinin açıklanışının bilge ve akıllı kimselerden saklanarak, ufak çocuklara açıklanmış olmasını, Tanrı’nın kendi iyi amacı uyarınca olduğunu düşünmüştü. Tanrı’nın bahsetmiş olduğu şeyi bizlerin alabilmesi için bir çocuk gibi saf ve alçakgönüllülük içinde olmamız gerekmektedir (Markos 10:14-15). İsa, daha sonra şu şekilde ekstra özellikte haklara sahip olduğunu iddia etti:

Matta 11:27

Babam her şeyi bana emanet etti. Oğul'u, Baba'dan başka kimse tanımaz. Oğul'dan ve Oğul'un Baba'yı tanıtmayı dilediği kişilerden başkası da Baba'yı tanımaz.

Soru:

Oğul İsa’ya ne tür bir hükümranlık yetkisi verilmişti?

Soru:

İsa’nın oğulluk ilişkisinde tek olan şey nedir?

Soru:

Babayı açıklayan kişi kimdir? Böyle olmasını kim seçmektedir?

Soru:

Tanrı’yı tam olarak bilmenin diğer başka bir yolu var mıdır?

İsa’yı uzun bir süre dinledikten ve gördükten sonra, İsa’nın öğrencisi Simun Petrus daha önce de olduğu gibi, Tanrı’nın vermiş olduğu antlaşmaya gelmişti.

Matta 16:

13 İsa, Filipus Sezariyesi bölgesine geldiğinde öğrencilerine şunu sordu: "Halk, İnsanoğlu'nun kim olduğunu söylüyor?"

14 Öğrencileri şu karşılığı verdiler: "Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi de Yeremya ya da peygamberlerden biri olduğunu söylüyor."

15 İsa onlara, "Ya siz" dedi, "ben kimim dersiniz?"

16 Simun Petrus, "Sen, yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih'sin" cevabını verdi.

17 İsa ona, "Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun!" dedi. "Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babamdır.”

Notlar:

Ayet 13: “İnsanoğlu” İsa’nın kendisi için sıklıkla kullandığı terim. Bu adlandırma, İsa’nın hem insanlık ve hem de Tanrısallığını belirtmektedir. Bu ifade O’nun Tanrısallığını açıklamaktadır, çünkü Eski Antlaşma Daniel 7:14’te, tüm uluslardan kendisine tapınan bir halka sahip olan, en üst düzeyde yetki ve egemenlik gücüyle donatılmış birisinin geldiği şeklinde bir peygamberlik yapılmaktadır. O’nun krallığı sonsuzdur.

Ayet 14: “Vaftizci YahyaMatta 11:10’da belirtildiği gibi, Vaftizci Yahya insanları tövbe ve iman etmeye çağıran ve İsa’nın gelişi için O’nun yolunu hazırlayan bir habercidir.

İlyas” Eski Antlaşma Malaki 4:56’da belirtildiği gibi birçok mucize yapmış olan bu peygamberin, tekrar dünyaya geleceği konusunda peygamberlik yapılmıştı. Mesih İsa, vaftizci Yahya’nın ortaya çıkışını, peygamber İlyas hakkında yapılan peygamberliğin gerçekleşmesi şeklinde yorumladı:

Matta 11:13-14

Yahya'ya dek tüm peygamberlerle Kutsal Yasa, olacakları önceden bildirdiler.

Eğer bunu kabul etmek isterseniz, gelecek olan İlyas odur.

Soru:

Petrus, daha sonra İsa’yı Mesih olarak nasıl tanımlamıştı (ayet 16)?

Soru:

İsa ile 3 yıl birlikte olduktan sonra, Simun Petrus’un, İsa’nın kim olduğunu anlamasını, Tanrı nasıl sağladı (ayet 17)?

İSA’NIN KENDİ KİMLİĞİ

İsa, kendisine iman etmeyenleri, Zebur’da işaret edilmiş olduğu şekliyle bildirerek kendi kimliğini açıklamıştır.

Matta 22:

41-42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: "Mesih'le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O, kimin oğludur?" Onlar da, "Davut'un Oğlu" dediler.

43 İsa şöyle dedi: "O halde nasıl oluyor da Davut, Ruh'tan esinlenerek O'ndan ‘Rab’ diye söz ediyor? Şöyle diyor Davut:

44 “Rab Rabbime dedi ki, Ben düşmanlarını senin ayaklarının altına serinceye dek sağımda otur.”

45 Davut O'ndan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut'un Oğlu olur?

46 İsa'ya hiç kimse karşılık veremedi. O günden sonra artık kimse de O'na bir şey sormaya cesaret edemedi.

Notlar:

Ayet 41: “Ferisiler” İsa’ya ciddi biçimde karşıt olan, dindar Yahudi din önderlerinden oluşmuş bir grup.

Ayet 42: “Davut’un oğluYeremya 23:56, Hezekiel 34: 23-24’de belirtilen peygamberlikleri tamamlayan ve kral Davut’un soyundan gelmiş olduğu bilinen Mesih. İsa’nın soy kütüğü şemasında görmüş olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

Ayet 43: “Ruh tarafından konuşturulmak” Tanrı’nın Kutsal Ruhu tarafından ilham alan peygamber Davut’un yazıya geçirmiş olduğu sözler, Tanrı sözü olarak Zebur’un bir kısmını oluşturmaktadır.

Ayet 44: İsa, Mezmur 110:1’i alıntı yaparken, Mesih hakkındaki genel görüşün çok sınırlı olduğunu gösteriyordu. O, Davut’un soyundan olmanın daha ötesinde, en üst derecede egemen olandı.

Rabbim” Kendi insan bedenindeki doğumundan önce mevcut olan Mesih, Davut’un Rabbidir.

sağ el” Baba Tanrı, Oğul Tanrı’ya yücelik makamını almasını söylüyor.

Ayet 45-46: Yahudiler, Mesih’in sonsuz Rab olduğunu kabul etmeye istekli olmadan, söyleyebilecekleri hiçbir şey yoktu.

Soru:

Ayet 45-46’daki sözler, Mesih’in hangi 2 doğasını açıklamaktadır?

Soru:

Mesih, kimin oğludur?

Bir gün, İsa Kutsal Tapınağın avlusunda yürürken, İsrailli din önderleri, O’na meydan okumak için yanına geldiler. İsa’nın, kendisinin kim olduğunu nasıl açık bir şekilde ifade ettiğine dikkat edin.

Markos 12:

1 İsa onlara benzetmelerle seslenmeye başladı. "Adamın biri bir bağ dikmiş, çevresini çitle çevirmiş, üzüm sıkmak için bir çukur kazmış, bir de bekçi kulesi yapmış. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıkmış.

2 Mevsimi gelince bağın ürününden kendisine düşen payı almak üzere bağcılara bir köle yollamış.

3 Bağcılar köleyi yakalayıp dövmüş ve eli boş göndermişler.

4 Bağ sahibi bu kez onlara bir başka köle yollamış. Onu da başından yaralamış ve aşağılamışlar.

5 Birini daha yollamış, ama onu öldürmüşler. Daha birçok köle yollamış. Bunların kimini dövmüş, kimini öldürmüşler.

6 Bağ sahibinin yanında tek biri kalmış, o da sevgili oğluymuş. “Oğlumu sayarlar” diyerek bağcılara en son onu yollamış.

7 Ama bağcılar birbirlerine, “Mirasçı bu” demişler, “gelin onu öldürelim, miras bizim olur.”

8 Böylece onu yakalayıp öldürmüşler ve bağdan dışarı atmışlar.

9 "Bu durumda bağın sahibi ne yapacak? Gelip bağcıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek.

10-11 Şu Kutsal Yazıyı okumadınız mı? Yapıcıların reddettiği taş, işte köşenin baş taşı oldu. Rab'bin işidir bu, gözümüzde harika bir iş!

12 İsa'nın bu benzetmede kendilerinden söz ettiğini anlayan Yahudi önderler O'nu tutuklamak istediler.

Notlar:

Ayet 1: “kiralık bağ” Tanrı’nın bize emanet ettiklerine iyi vekalet etmek için hepimize sorumluluk verilmiştir. Tanrı kendisini onurlandırmamız için, bizlerin neler üretmekte ve ne işlerle meşgul olduğumuza bakmaktadır.

üzüm bağı” İsrail’i temsil eden bir sembol.

çiftçiler” Yahudiler veya onların din önderlerini temsil etmektedir.

Ayet 25: “hizmetçi” Eski Antlaşma peygamberleri, Tanrı’nın İsrail’e vermek istediği mesajları iletmeleri için görevlendirildiler. Onlar, İsrail’e sadakatli olmalarını bildirdiler. Fakat bu çağrı, kalın enseli (anlayışları kıtlaşmış) Yahudiler tarafından reddedildi ve birçokları öldürüldü.

Ayet 6: “Oğul” Mesih İsa.

Ayet 7: “onu öldür” İsrailli din önderleri, İsa’yı, öldürmekle tehdit ettiler. Yahudi hukukuna göre, bir mülkün varisi yoksa bu mülk herhangi birisi tarafından sahiplenilebilirdi. Arazi sahipleri, çocuğu öldürmek suretiyle arazinin mirasçısı olacaklarını düşünüyorlardı.

Ayet 9: “arazi sahiplerini öldür” Tanrı’nın yargısı, tövbe etmeyen ve Tanrı oğluna inanmayan kişiler üzerine gelecektir.

“diğerleri” Yahudiler ekseriyetle müjdeyi reddetmiş olduklarından, müjde, Yahudi olmayan (Gentileliler)’lara ve İsa’yı izleyen Yahudi topluluğuna duyurulmaya başlandı.

Ayet 10-11: Mezmur 118:22-23’e bakalım. Bu ayetler, Mesih’in reddedilip öldürülmesinden sonra zaferle dirilerek tahtına oturuşundan bahseder.

yapıcıların reddettiği taş” Zaferin ümitsizliğe, mağlubiyetin kaçınılmaz olarak görüldüğü, reddedilmiş bir kral için kullanılan bir terim.

köşe taşı olmak” değersiz, lüzumsuz ve hakir olarak reddedilmiş olanın en üst düzeyde onurlandırılması. İsa bu tasviri kendisine uyarlar.

Soru:

Gönderilmiş olan diğer hizmetçilerden bir tanesinin, gönderilmek için sona bırakılmasıyla ilgili olarak, bu kişinin yegane (biricik) olması ne anlama gelmektedir (ayet 6)?

Soru:

Bu kavram, İsa’nın kendisiyle ilgili ne düşündüğü hakkında size ne anlatmaktadır?

Soru:

herkesten sonra onu gönderdi” ifadesiyle ne anlatılmak isteniyor (ayet 6)? Ondan sonra, başka bir peygamberi bekleyecek miyiz?

Soru:

Oğul, neyin mirasçısı olacak?

Soru:

İsa, başına geleceklerden neyi önceden bildirdi?

İsa tutuklandıktan sonra, ilk önce Sanhedrin denilen 70 kişilik Yahudi din adamından oluşan yasa koyucu meclisin önünde sorgulandı.

Markos 14:

55 Baş kâhinler ve Yüksek Kurulun tamamı, İsa'yı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı tanık arıyor, ama bulamıyorlardı.

61 Baş kâhin O'na yeniden, "Yüce Olan'ın Oğlu Mesih sen misin?" diye sordu.

62 İsa, "Ben'im" dedi. "Ve sizler, İnsanoğlu'nun kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz."

63-64 Baş kâhin giysilerini yırtarak, "Artık tanıklara ne ihtiyacımız var?" dedi. "Küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?" Hepsi de İsa'nın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdiler.

Notlar:

Ayet 61: “Kutsal olanın Oğlu” Kutsal olan deyimi, Yahudilerin, Tanrı’nın ismini boş yere ağzına almamaları için söylemiş oldukları bir deyimdir. Bu ayette, yüksek bir din önderi, İsa’yı krallığa ait olan bir Mesih, bir insan olarak tasvir etmişti. Fakat cümledeki anlam, Tanrı’nın oğlu olduğu şeklindedir.

Ayet 62: “Ben’im” Bu ifade, Yahve’nin yanan çalı aracılığıyla Musa’ya açıklamış olduğu (Çıkış 3:14) ve İsa’nın kendisi için kullandığı isme izafe edildiği (Yuhanna 8:28,58) içindir.

İnsanoğluDaniel 7:13-14’te belirtilen, tüm insanların kendisine tapınacakları yüce olanın geleceğine ilişkin yapılmış peygamberliği açıklayan bir ifadedir. Bu tasvir, Mezmur 110:1’de Baba Tanrı’nın Oğul’u yücelik, egemenlik ve güçle donatılmış bir konumda olduğunu bildiren peygamberliği kendisinde bulundurmaktadır.

Soru:

Yüksek din görevlisi, İsa’ya, O’nun kimliğiyle ilgili ne soruyordu?

Soru:

İsa, yüksek din görevlisini öylesine öfkeli yapacak şekilde, neyi üstlenmişti?

Soru:

Sanhedrin, İsa’yı ölümü hak edecek şekilde neden suçladı?

TANRI’NIN “BİR”LİĞİ

Bu noktadan sonra, “bölüm 1’de Tanrı’nın ‘bir’ olduğunu görmedik mi?” şeklinde aklınıza bir soru takılabilir. Bu bölümdeki çalışma, Tanrı’nın birliği konusuyla ne şekilde uyumlu olabilir? Bu sorunun cevabındaki anahtar, Tesniye 6:4’teki İbranice Şema (“dinle” anlamına gelir) sözcüğünün kullanıldığı “bir” kelimesinin anlamına bakmakta mevcuttur.

“Dinle ey İsrail: Allahımız bir olan Allah’tır.” Bu cümle bize, “bir”in ne olduğunu söylemez. Örneğin, benim için size “bir” dolar vermem, doların kağıt veya madeni olup olmadığı hakkında bir fikir vermez. Tanrı’nın kullanmış olduğu “bir” kelimesi, Tanrı’nın yaradılışı ve evliliği açıklarken kullanmış olduğu tanımlamadaki “bir” kelimesi ile aynı anlamdadır.

“Akşam ve sabah bir gün” (Yaratılış 1:5) “Adam karısıyla birleşecek ve onlar bir beden olacaklar” (Yaratılış 2:24). Peygamber Musa, bu cümlelerde geçen “bir” anlamına gelen İbranice e’had kelimesini kullanmıştır. Bu “bir” kelimesi matematiksel anlamda kullanılmayıp, kendisinin dışında diğer birimlerden ayrı ve yalnız olarak tanımlanmış, tamamlanmış (sonlandırılmış) bir şartlı durumu ifade etmek için kullanılmıştır. Bugün, bu e’had kelimesi, “biz bir olanız” derken ki dayanışmayı ifade etmek için modern İbranice ve Arapça’da da (aynı kökten gelmiş olarak) kullanılmaktadır.

Tesniye bölüm 6’da İsrail halkını Mısır’dan çıkaran, düşmanlarını yenmelerini ve çoğalmalarını sağlayan ve onlara destek olan Tanrı’nın kendisi olduğunu İsrail halkına hatırlattığını görmekteyiz. Tanrı onları, yeni bir diyara götürecekti. Onlar, diğer tanrılara tapınmamalıydılar. Kendilerine söylendiği gibi yapmalıydılar, çünkü kendiliğinden var olan Tanrı evvelce yapmış olduğu tüm vaatler ve bereketleri onlar için gerçekleştirecekti.

Yahve gibi, O da, kendi amaçlarına ulaşmak için herhangi diğer bir tanrıya bağımlı değildi. Kendisinden daha üstün başka bir güç olmadığından, başka herhangi bir güce ihtiyacı olamazdı. O yalnızdır, e’had (tek olan)’dır. Bu tasvirde, Tanrı matematikselden farklı olarak, bağımsızlığı ve tekliği vurgulayan bir ifade kullanmaktadır.

Tanrı, bir miktarı kastetmeksizin, çevre ulusların sahip oldukları bereket, sağlık, zenginlik, emniyet ve mutluluk tanrılarının kaç adet olduklarıyla kıyas etmeden, kendisinin, her şeyi sağlayan nitelikteki önemini işaret etmektedir.

O, gerçek anlamda e’had “bir” olandır. 11

Fakat bu bölümde görüleceği üzere, Tanrı kendisini ilerleyen zaman birimlerinde açıkladığı gibi, bizler Tanrı’nın birliğindeki karmaşık doğasıyla karşılaşacağız.

1. Korintliler 8:6

Bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. Her şey Ondandır ve biz O'nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih'tir. Her şey O'nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O'nun aracılığıyla yaşıyoruz.

Soru:

Baba ve Mesih İsa’ya göre, bizlerle her şey arasındaki ilişkide ne tür bir fark görüyorsunuz? “O’nun” ve “O’ndan” kelimelerinin “aracılığıyla” kelimesinden farklı olduğuna dikkat ediniz.

GÖRÜNMEZ TANRI’NIN SURETİ

Aşağıdaki 3 soruya, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh Tanrı ile ilişkili olarak cevaplayın.

Soru:

Tanrı’nın her şeye muktedir olduğunu ve arzu ettiği herhangi biçime sahip olabileceğini onaylıyor musunuz? Hayır ise neden?

Soru:

Tanrı’nın bir Ruh olduğunu ve arzu ettiği herhangi bir şekle sahip olabileceğini onaylıyor musunuz?

Soru:

Tanrı’nın, kendisini, seçmiş olduğu şekliyle bize açıklamış olmasının haricinde, sonsuz ve insan algılayışının ötesinde olduğunu onaylıyor musunuz?

Bunu açıklayalım. Okyanusun büyüklüğüyle Tanrı’yı karşılaştırın. Muhtemelen, okyanusun tamamını araştırarak keşfetmemiz mümkün değildir. Fakat, içine okyanus suyu doldurulmuş bir bardağı size test etmeniz için vermiş olduğumu düşünün.

Bu durumda, siz onu tadabilir, ona dokunabilir ve koklayabilirsiniz. Bu su örneğini bir mikroskoba yerleştirebilir, onun varlık olarak okyanusla aynı olduğunu görürdünüz. Bu örnek, okyanustan ayrı bir konumdadır fakat varlık (mahiyet) olarak okyanusla aynıdır.12 Bu örneği göz önüne alırsak, Tanrı’nın, kendisini Mesih İsa kimliğinde bize açıkladığını daha kolay görebiliriz.

Yuhanna 12:44-45

İsa yüksek sesle, "Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur" dedi.

Beni gören, beni göndereni görür.

Koloseliler 1:

15 Görünmez Tanrı'nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur.

19 Çünkü Tanrı, tüm doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü.

İbraniler 1:13

Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan atalarımıza seslendi.

Bu son çağda da her şeyin mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir.

Oğul, Tanrı'nın yüceliğinin parıltısı ve O'nun varlığının öz görünümüdür. Kudretli sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı'nın sağında oturdu.

Soru:

Tanrı kelamının anlamı, İsa’nın gelişine bağlı olarak nasıl değişti?

Soru:

Bizler İsa'da kimi bulmaktayız?

GÖZLEM İÇİN

Soru:

Tanrı’nın, Mesih İsa aracılığıyla kendisini bilinebilir yapmasındaki farklı yöntemler nelerdir?

Soru:

Tanrı’nın oğlu bölümünde belirtilen ve Mesih’in kimliğini belirleyen farklı tanımlamaları (örneğin, RAB’bin meleği v.s) listeleyin.

YANSIMA İÇİN

Soru:

Tanrı halkı için neden kaygı duyar ve onu korur?

UYGULAMA İÇİN

Bu kitaptaki çalışmalara devam ederken, kendi sözü aracılığıyla size konuşurken, kendi yaşamınızda mevcut olan Tanrı’nın varlığını görmeye başlayın.