3. TANRI’NIN İNSANLIĞA EĞİLMESİ

İBRAHİM, TANRI’NIN BİR DOSTU

Aşağıdaki ayetlerde, Tanrı’nın ortaya çıkması ve İbrahim’in misafirperverliği şeklinde tasvir edilen resimde, İbrahim’in Tanrı ile kurmuş olduğu dostluk ana tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Tanrı’nın bu şekilde kendisini ortaya çıkarması, İbrahim’in Tanrısı olmayı taahhüt eden, İbrahim’in ve tüm ev halkının sünnet olmasıyla gerçekleşen ilişkisel bir antlaşmanın işaretine sahip olmalarından hemen sonra gerçekleşmiştir.

Yaratılış 18:18

İbrahim günün sıcak saatlerinde Mamre meşeliğindeki çadırının önünde otururken, RAB kendisine göründü.

İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak birine,

"Ey efendim, eğer gözünde lütuf bulduysam, lütfen kulunun yanından ayrılma" dedi,

"Biraz su getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin.

Madem kulunuza konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten sonra yolunuza devam edersiniz." Adamlar, "Peki, dediğin gibi olsun" dediler.

İbrahim hemen çadıra, Sara'nın yanına gitti. Ona, "Hemen 3 ölçek ince un al, yoğurup pide yap" dedi.

Ardından sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı hemen hazırladı.

İbrahim hazırlanan buzağıyı yoğurt ve sütle birlikte götürüp konuklarının önüne koydu. Onlar yerken o da yanlarında, ağacın altında durdu.

İbrahim bu 3 adamın mevcudiyeti ile gerçekleşen ziyarette, Tanrı’nın varlığını algılamada gecikmedi. Bu ayetlerde ifade edilmeye çalışılan anlatım tarzında Tanrı henüz, onlardan fiziksel olarak farklı bir konumda fakat, bu 3 adam Tanrı’nın varlığını simgelemektedir. Tanrı onlara kendisini bu şekilde tanıtmak suretiyle antlaşmasındaki halkıyla birlikte olduğunu göstermektedir. Tanrı, yaşamlarımızdaki detaylarda ilgi uyandıracak şekilde, kendisini algılayabileceğimiz bir tarzda kişisel bir Tanrı olarak bize tanıtmaktadır. Bu bölümün ilerleyen kısmında, Tanrı’nın İbrahim’e vaat etmiş olduğu oğul konusundaki sözünü unutmamış olduğunu bildirerek İbrahim’e güven verirken bizlerin yaşamlarımızdaki sadakat konusundaki kaygısını da göstermiş olmaktadır.

Kutsal Kitap’ta İbrahim, Tanrı tarafından 3 farklı yerde (2. Tarihler 20:7, Yeşaya 41:8, Yakup 2:23) Tanrı’nın dostu olarak çağırılmaktadır. Tanrı İbrahim’i çağırmış, onunla konuşmuş, ona vaatlerde bulunmuş, ve ona görünmüş olduğu için İbrahim Tanrı’yı tanımıştı. İbrahim yanıt olarak, Tanrı’yı görmeksizin nasıl mümkün olabileceğini bilmeden imanı aracılığıyla Tanrı’nın vaatlerine inandı. Şimdi, İbrahim, bu 3 misafire göstermiş olduğu konukseverliği ve kişiye özel konuşmasıyla Tanrı’yla arasında mevcut olan dostluğu göstermiş oldu.

Burada görmüş olduğumuz şey, Tanrı’nın kendisiyle dost olmamızı istemiş olduğudur. Tanrı’mız bizlerin yaratıcısı ve tüm evren O’nu kapsayamayacak kadar görkemli olduğundan, O bizimle kişisel (kişiye özgü) bir ilişki kurmak istemektedir.

Soru:

İbrahim’in Tanrı’nın dostu olarak çağrılmış olduğunu nasıl anlamaktasınız?

TANRI, KENDİSİNİ VE ADINI AÇIKLAMAKTADIR

Peygamber Musa, Mısır’da İmparator Paroh’un evinde büyüdükten sonra, hayatından endişe etmesi sebebiyle Sina’nın doğusundaki Midyan çölüne kaçtı. Orada, Tanrı’nın çağrısını alana kadar 40 yıl yaşadı. M.Ö. 1446 yıllarına tekabül eden bu zamanda, Yahudi halkı Mısır’da köle idi ve Tanrı, ataları İbrahim, İshak ve Yakup’la yapmış olduğu antlaşmayı hatırlayarak onların yardım çağrısını duydu.

Çıkış 3:

1 Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro'nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı'na, Horev'e vardı.

2 RAB'bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı çalı yanıyor, ama tükenmiyor.

3 "Çok garip" diye düşündü, "Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!"

4 RAB Tanrı Musa'nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, "Musa, Musa!" diye seslendi. Musa, "Buyur!" diye yanıtladı.

5 Tanrı, "Fazla yaklaşma" dedi, "Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır.”

6 Ben babanın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı'yım." Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı'ya bakmaya korkuyordu.

7 RAB, "Halkımın Mısır'da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm" dedi, "Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum.

8 Bu yüzden onları Mısırlıların elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.

9 İsrailliler'in feryadı bana erişti. Mısırlıların onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum.

10 Şimdi gel, halkım İsrail'i Mısır'dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim."

11 Musa, "Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler'i Mısır'dan çıkarayım?" diye karşılık verdi.

12 Tanrı, "Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım" dedi, "Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır'dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız."

13 Musa şöyle karşılık verdi: İsrailliler'e gidip, “Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?"

14 Tanrı, "Ben Ben'im" dedi, İsrailliler'e de ki: “Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.”

15 "İsrailliler'e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı RAB gönderdi. Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.

16 Git, İsrail ileri gelenlerini topla, onlara şöyle de: ‘Atalarınız İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un Tanrısı RAB bana görünerek şunları söyledi: Sizinle ve Mısır'da size yapılanlarla yakından ilgileniyorum.

17 Söz verdim, sizi Mısır'da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına, süt ve bal akan ülkeye götüreceğim.

18 İsrail ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Mısır Kralı'na gidip, ‘İbranilerin Tanrısı RAB bizimle görüştü diyeceksiniz, ‘Şimdi izin ver, Tanrımız RAB'be kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım.

19 Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadıkça Mısır Kralı gitmenize izin vermeyecek.

20 Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısır'ı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.

Açıklamalar:

Bu ayetlerde Tanrı tarafından söylenmiş olan bazı kelimeler biz insanların anlayabileceği şekilde yazıya geçirilmiştir. Bunlardan bazıları “gören, duyan, hakkında kaygı duyan, aşağıya gelen ve güçlü el” şeklindedir.

Ayet 2: “çalının içinden gelen ateş” Çölün tamamının üzerinde bir ateş oluşturabilecek olmasına rağmen, Tanrı, daha büyük bir sorumluluk vermeden Musa’nın ufak şeylere nasıl tepki vereceğini görmek ve onun dikkatini çekmek için, önemsiz sayılacak biçimde ufak bir çalıyı kullandı. Buradaki ateş, Tanrı’nın, her şeyi yok eden kutsal, güçlü, devam ettiren varlığını temsil etmektedir.

Ayet 23: “yanıp tükenmiyor”, “acayip şey” gibi mucizevi kavramlar ise, mesajın Tanrı tarafından verilmiş olduğunu bildirmektedir.

Ayet 2,4: “RAB’bin meleği” ifadesi Rab ve Tanrı olarak birbirlerinin yerini alacak şekilde kullanılmıştır. “RAB’bin meleği” kavramı, İsa’nın dünyada beden almasından önceki ön görünümünü simgeleyecek biçimde kullanılmıştır ve Eski Antlaşma’nın diğer bazı farklı bölümlerinde de yer almaktadır. Burada, Tanrı’nın, kendisini sanki görünebilir bir şekilde ortaya koymuş olduğunu görmekteyiz. Burada Tanrı’nın kendisiyle bir tutulmuş bir gerçeğin varlığına rağmen, söz konusu kişilerin Tanrı tarafından gönderilmiş ve Tanrı’dan farklı olduklarına dikkat etmeliyiz.

Ayet 4: “Tanrı ona seslendi” Tüm gerçek peygamberler Tanrısal çağrıyı almışlardır. Musa’nın isminin 2 defa tekrarlanmış olmasında, mesajda bir aciliyet olduğunu anlamaktayız.

Ayet 5: “Fazla yaklaşma... çarıklarını çıkar” Tanrı, Musa’ya, yaratılmış bu halktan farklı ve ayrı olduğunu, bu yerdeki kutsal varlığından ötürü vuku bulan bu gelişmeden dolayı da bulundukları bu yerin de Kutsal bir zemin olarak özel bir anlamı olacağını öğretiyordu. Çıkış bölümünün ana temalarından birisi de, Kutsal bir Tanrı’ya nasıl ulaşabileceğimizle ilgilidir. Burada, Musa ve İsrailliler tarafından inşa edilmek istenen bir tapınma yerinin sembolize edildiğini görmekteyiz, fakat Tanrı’ya ulaşabilmenin ancak gelecek olan İsa Mesih aracılığıyla tam olarak gerçekleşebileceğini de bilmekteyiz.

Ayet 6: “Ben, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı'yım” Mesih İsa, dirilişi ile ilgili olarak endişesi olanlar için bu ayeti kullanarak, Tanrı’nın ölülerin değil ama canlıların Tanrısı olduğunu (Markos 12:27) göstermiştir.

Ayet 8: “ ..... onları Mısırlıların elinden kurtarmak için geldim” Tanrı’nın, halkını kölelikten ve zulümden kurtarmak için aşağıya inişi, daha sonra Mesih İsa’yı yeryüzüne göndererek halkını günahın zincirlerinden ve kölelikten kurtarmasını sembolize etmektedir. İsa Mesih, bu korunmuş halkını artık gözyaşının olmayacağı göksel bir mekana (cennet) götürecektir.

Ayet 12: “Ben olacağım” Ayet 14’deki aynı İbranice kelime, “Ben’im” şeklinde çevrilmiştir.

senin ile” Tanrı, Musa ile, bereketleme sözünü yerine getirmek için, aktif olarak Musa ile birlikte ortada olacağı konusunda güvence vermektedir. Aynı söz, İshak ve Yakup’a 14 kere verilmişti.

Ayet 13: “O’nun adı nedir?” İçinde bulundukları koşullarda İsraillileri etkilemekte olan Tanrı’nın isminin yorumunu, karakterini ve önemini sorgulayan bir soru.

Ayet 14: “Ben’im” buradaki anlamı, himayesinde olduğumuz ve kendi karakterini bize sadık ve güvenilir Tanrı olarak ulaştırmış olan Tanrı’nın adıdır. “Ben sizinle olacağım” (ayet 12) şeklinde bize vaatte bulunan Tanrı’nın karakterini ve doğasını açıklamaktadır. Kendisinin sahip olduğu ismi aracılığıyla bilinmekte olan Tanrı, kişisel olmayan ve bilinemeyen bir güç kaynağı olarak tanınmak yerine, bu şekildeki bir adlandırma ile, Kendisinin kişisel bir karaktere sahip olan Tanrı olduğunu anlamaktayız. Tanrı’nın kendisini bu şekilde takdim etmesinin anlamı, “Ben tam olarak şimdi ve sonra aktif bir şekilde var olan ve var olacak olanım, ve ben seni tayin ettiğim yere gönderiyorum”.4 Tanrı kendisini kurtarma amaçlı eylemleriyle insanlığa sunmaktadır. 13 yüzyıl sonra, İsa Mesih aynı isim altında kendisini tanıtmıştı (Yuhanna 8:58).

Ayet 15: “Rab” Bu kelimenin İbranicesi Yahve’dir. Ayet 12’deki “Ben olacağım ...” ve ayet 14’deki “Ben’im” ifadelerindeki 3. kişiyi temsil etmektedir. Tanrı kendisi konuştuğunda “Ben’im” şeklinde konuşuyor, biz O’nun hakkında konuştuğumuzda “O’ dur” şeklinde konuşuyoruz.5 Rab kelimesi (Yahve olarak da karşımıza çıkmakta) tüm nesillerin kuşaklar boyunca kendisine tapınırken kullandıkları isimdir. İncil’de Markos 12:36’da ve Romalılar 10:13’de Rab kelimesi, Mesih İsa olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ayet 16: “Bana göründü” Tanrı’nın, Musa’ya, kendisinin görünmüş olduğunu söylemesini istediğine dikkat edin.

Ayet 17: “Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiz ve Yevus topraklarına” Rab, hepsi putperest bir kültürde ve çok kötü bir yaşam sürmekte olan bu ulusları, yok etmek ve onların Filistindeki topraklarını, İsraillilere vermeyi amaçlamaktadır.

Ayet 18: “kurban sunmak” Günahlara bedel olarak hayvan kurbanının ibadet olarak Tanrı’ya sunulması. Bu kurban, dünyanın günahını ortadan kaldıran (Yuhanna 1:29) Tanrı kuzusu Mesih İsa’nın gelişinin bir ön görünümü şeklindedir.

Ayet 19: “Ben bilirim” Tanrı, olacak olan tüm şeyleri daha olmadan bilmektedir.

kudretli el” Tanrı’nın gerçekten bizim anladığımız anlamda bir el’e sahip olmadan, kendi davranışlarını ifade etmeye yarayan sembolik anlamda bir kavramdır.

Ayet 20: “aralarında şaşılası işler yaparak” İsraillileri kölelikten kurtarıp oradan uzaklaştırmak için, Mısırlıların üzerine göndereceği öldürücü hastalıkları önceden haber vermek suretiyle mucizelerini göstererek kendi halkı üzerinde gücünü göstermiş ve görkemini ilan etmiştir.

Soru:

Yanan alevdeki “Rab’bin meleği”nin görünümü ve yanan çalıdan gelen Rab’bin sesi, Rab’bin, kendisi ile irtibat kurmak için insana doğru eğilmesi hakkında bize ne anlatmaktadır?

Soru:

Musa, ayakkabılarını çıkartarak ve yüzünü gizleyerek, yanan çalıya neden daha fazla yaklaşamadı (ayet 5)? Bu olay, Tanrı hakkında bize ne anlatmaktadır? Bir evvelki bölümde bahsedilen “erişilmez ışık” ve “Kutsal” olarak tasvir edilen Tanrı ile, buradaki şekliyle tasvir edilen Tanrı arasında nasıl bir mukayese yapılabilir?

Soru:

Tanrı’yı, kendi halkı üzerinde merhamet ve acımasını gösterecek noktaya getiren sebep nedir (ayet 7)? Diğer insanların dayanabileceği, ama sizlerin acı çekebileceği bir konuyu Tanrı görüp ilgilenir mi?

Soru:

Tanrı’nın, Musa’ya “Ben seninle olacağım” demesi, Tanrı için ne anlama gelmektedir?

Soru:

İsraillilerin atalarına konuştuğunda, Tanrı kendisinin kişisel bir Tanrı olduğunu nasıl açıklamaktadır?

GÖZLEM İÇİN

Soru:

Bizden uzak ve aşkın bir Tanrı’yı tasvir eden yukarıdaki ayetlerde ne gördünüz?

Soru:

Tanrı’nın bize olan yakınlığını ve kalıcılığını tasvir eden yukarıdaki ayetlerde, ne görmektesiniz?

YANSIMA İÇİN

Soru:

Tanrı’nın insana olan bu yakınlığı nasıl mümkün olmaktadır?

Soru:

Siz de, Tanrı ile bir dostluğa (arkadaşlık, yakınlık) sahip misiniz?