Markos’a göre Müjde’de İsa Mesih bize Tanrı Oğlu olarak tanıtılıyor. İsa’nın Tanrı Oğlu olduğuna ilişkin inancı, baştan (1:1) sona (15:39) altını çizercesine sunuyor.
Markos Müjdesi’ni uluslardan gelen inanlılar için yazdı. Bunu muhtemelen 40 ile 70 yılları arasında Roma’da kaleme aldı. Müjde metninde her şeyden önce İsa’nın işlerini ön safhaya koyuyor. Matta, Yahudi okuyucuları için EA’dan alıntılara ve İsa’nın konuşmalarına odaklanmıştı. Markos’un Roma’daki okuyucuları için ise İsa’nın işleri daha ilgi çekiciydi. Ancak Markos aynı zamanda İsa’nın yalnız yaptığı mucizeleriyle tam anlaşılamayacağını, tersine acılar çekmesinin, çarmıhtaki ölümünün ve dirilişinin de gerekliliğini vurguluyor (aşağıya bkz.: “Mesih’e ilişkin giz”).
Markos’a göre Müjde’de de yazarı anılmıyor. İlk kiliselerde aktarılan bilgiler ışığında yazar Yuhanna Markos (krşl. Elç.12:12; 13:5,13; 15:36-40). Filimon 24, Koloseliler 4:10 ve 2.Timoteos 4:11’de Pavlus’un iş arkadaşı olarak ve 1.Petrus 5:13’te Petrus’un iş arkadaşı olarak anılıyor. Yine ilk kiliseden aktarılan bilgilere göre, Petrus’un çevirmeni olarak hizmet vermiş ve elçi olarak Markos’a göre Müjde’yi onaylayan Petrus’tan aldığı bilgiler ışığında Müjde metnini kaleme almıştır.
Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi(Mar.10:45).
Müjde’nin girişi 1:1-13
İsa Celile’de etkinlik gösteriyor 1:14–8:26
İsa Yeruşalim yolunda 8:27–10:52
Yeruşalim’deki tartışmalar 11:1–12:44
Son olaylara ilişkin konuşma 13:1-37
İsa’nın acıları, ölümü ve dirilişi 14:1–16:20
Matta ile arasındaki farklara, her şeyden önce farklı okuyucu hedefine yönelmelerine:
Yalnızca bir kez EA’dan alıntı yapılıyor: Markos 1:2-3.
Yahudi töreleri ve ifadeleri açıklanıyor: Markos 1:9; 7:2-4; 12:42; 14:12; 15:42.
Aramice ifadeler çevriliyor: Markos 3:17; 5:41; 7:11,34; 14:36; 15:22,34.
Yalnızca bir uzun konuşma bloğu: Böl.13.
İsa’nın soyağacına yer verilmiyor.
İsa’nın doğumu ve çocukluk dönemi yer almıyor.
Matta’dan daha ayrıntılı ve etraflı anlatılar.
İsa’nın Tanrı Oğlu olarak sunuluşu:
Daha ilk ayette İsa Tanrı Oğlu olarak tanıtılıyor: Markos 1:1.
Baba, İsa’yı iki kez Oğlu olarak onaylıyor: İsa’nın vaftizinde (Mar.1:11) ve İsa’nın görünüşünün değişiminde (Mar.9:7).
Kötü ruhlar İsa’yı Tanrı Oğlu olarak tanımalı: Markos 3:11; 5:7.
İsa’nın başkâhin önünde kendisini Tanrı Oğlu olarak tanıtması ve bunun Tanrı’ya küfür olarak yorumlanması ve bunun sonucunda Yahudiler Kurulu tarafından cezaya çarptırılması: Markos 14:61-64.
Çarmıhın altında duran Romalı yüzbaşının tanıklığı: Markos 15:39. Çember burada kapanıyor: Yahudi olmayan birisinin, çarmıha gerilerek ölen İsa’nın Tanrı Oğlu olduğuna ilişkin tanıklığı Markos’a göre Müjde’nin hedefi ve doruk noktası.
Bunu yapmakla kendisini Tanrı’ya eşit kılan, İsa’nın günahları bağışlama yetkisi: Markos 2:5-7. Öncesinde gerçekleşen şifa mucizesi İsa’nın yetkisini görülür biçimde ortaya çıkarıyor ve günahları bağışlama yetkisinin olduğunu sağlam temelle destekliyor: Markos 2:1-12.
İsa’nın Tanrı tarafından buyrulan Şabat’ın üzerinde de Rabbi olma yetkisi ve bu nedenle, bugün ne yapılabileceği üzerinde karar verebilmesi: Markos 2:23-28.
İsa böylece Tanrı olduğunu ileri sürüyordu. Ardından gerçekleşen şifa mucizesi İsa’nın yetkisini açıkça sergiliyor ve bu yolla günahları bağışlamaya yetkisi olduğu savının altı çiziyor: Markos 3:1-6.
Markos’ta İsa için kullanılan “İnsanoğlu” terimi: 2:10,28; 8:38; 9:9,31; 10:33; 10:45; 14:21,41,62:
Bunun arka planını Daniel’in bir görümü oluşturuyor (Dan.7:13,14): burada insanoğlu son yargının ardından, Tanrı tarafından dünyanın hakimiyeti eline verilen, yersel olmayan, göksel kişidir. Bu ünvan doğrudan doğruya –sözcük anlamıyla düşünülmese de– İsa’nın tanrısal yetkisinin altını çiziyor. İsa bunu hem çekeceği acılara ilişkin her üç bildirisinde, hem de görkemle yeniden gelişini açıklarken kullanıyor.
İsa’nın gerçek insan olarak tanıtılması: Markos İsa’yı nasıl açıkça gerçek Tanrı olarak tanıtıyorsa, aynı zamanda bize O'nu gerçek insan olarak da tanıtıyor:
İsa dua etti (Mar.1:35)
İsa kederlendi (Mar.3:5)
Kendi ev halkı onu aklını kaçırmış sandı (Mar.3:21)
İnsanlara acıdı (Mar.6:34; 8:2)
İsa içini çekti (Mar.7:34; 8:12)
İsa öfkelendi (Mar.10:14)
İsa çocukları kucağına aldı (Mar.10:16)
İsa birisine sevgiyle baktı (Mar.10:21)
İsa acıktı (Mar.11:12)
İsa ölesiye kederlendi (Mar.14:34)
İsa’nın kişiliğine yönelik sorular (Mar.1:27; 2:7; 4:41), ve okuyucunun bunlara Müjde’den bulması gereken yanıtlar.
“Mesih’e ilişkin giz” diye adlandırılan açıklamalar (Örnekler: Mar.1:24-25, 34,43-44; 3:11-12; 5:43; 7:36; 8:30; 9:9):
Markos’a göre Müjde’de özellikle sık rastlanılan durum, İsa’nın öğrencilerine, iyileştirilenlere ve cinlere O’nunla yaptıkları deneyimleri ve O’nun kimliğine ilişkin edindikleri bilgiyi kendilerine saklamaları ve kimseye söylememeleridir. Onlara suskun kalmalarını buyurmaktadır. Ancak O’nun dirilişinden sonra deneyimlerini anlatabileceklerdir (Mar.9:9).
Luka ve Matta’da da suskun kalma buyrukları yer alıyor, ama orada Markos’ta olduğu kadar dikkate değer sıklıkla kullanılmıyor (Luk.4:34; 4:41; 5:14; 8:56; 9:21; Mat.12:16; 16:20; 17:9).
Suskun kalma buyruğunun nedeni, çarmıhta ölümünün ve dirilişinin gerçekten İsa’nın kimliğini gösterebilmesi olabilir! Daha önce O’nu insanların günahları yerine ölen Mesih olarak görme yerine, sadece mucizeler gerçekleştiren Mesih ve yersel zaferler kazanan kral olarak yanlış anlamaları tehlikesi bulunuyordu. İsa mucizeler aracılığıyla tanınmak istemiyor! İsa’nın zamanında yaşayan Yahudi çağdaşları, Yahudi krallığını yeniden kuracak yersel bir kral bekliyorlardı, ama acılar çeken Tanrı Kulu’nu değil. Çarmıh yolunda İsa’nın gösterdiği alâmetler ve mucizeler, yalnız o büyük mucizenin ışığında –O’nun dirilişi– doğru ve tümden anlaşılabilir. Bunun dışında, öğrencilere verilen suskunluk buyrukları, o zamana dek İsa’yı ne denli kısıtlı anladıklarının altını çiziyor.
Sürekli vurgulanan öğrencilerin anlayışsızlığı. Bu, diğer Müjdeler’de de bildirilmekte, ancak Markos’ta özel olarak vurgulanmakta ve sıklıkla yer almakta, özellikle İsa’nın çekeceği acılara ilişkin her üç bildirisinde: Markos 8:31-33; 9:30-32; 10:32-34. Diğer örnekler şunlardır: Markos 1:36-37; 4:13; 6:52; 7:18; 8:17-21; 9.10,32; 10:14.
İsa’nın vaat edilen Mesih olduğuna ilişkin Petrus’un tanıklığı: Markos 8:27-30.
Petrus’un tanıklığını hemen ardından izleyen, İsa’nın çekeceği acılara ilişkin ilk bildirisi: Markos 8:31-33. Vaat edilen Mesih, acılar çekmeli ve ölmelidir – ve dirilecektir!
Acılar çekeceğine ilişkin ilk bildirisinin hemen ardından, yeniden İsa’nın kendisini izlemenin ne anlama geldiğini açıklaması: Markos 8:34-38. Eğer Mesih acılar çekmişse, O’nun izleyicileri de çarmıhlarını yüklenmelidir!
Mesih’in ölümünün yorumu:
Canını birçokları için fidye olarak vermek: Markos 10:45. İsa yaşamını bizi günah ve yargıdan kurtarmak için kurban olarak verdi.
Antlaşmanın kanı olarak: Markos 14:24. İsa’nın kanı inanlıların Tanrı’yla paydaşlığını yeni antlaşmada olanaklı kılıyor.
İmanı henüz küçük, ancak imanının artması için İsa’dan dilemeye yetecek kadar büyük olan babanın açıksözlü tanıklığı: Markos 9:24
Müjde’in sonu:
En eski ve en mükemmel el yazmalarında Markos’a göre Müjde, 16:8’deki şu sözlerle sona erer: Kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. Onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. Korkularından kimseye bir şey söylemediler.
Gerçi bu alışılmamış, ama olağan bir sondur. Olanlar karşısındaki derin saygıyı (ve böylelikle olanların büyüklüğünü) vurgulamakta. Dirilişin yinelenen bildirisi daha önce de bir melek tarafından duyurulmuştu: Markos 16:6 ve Müjde Yazısı amaç noktasına yüzbaşının tanıklığıyla ulaşmıştı: Markos 15:39.
Ancak ayet 20’ye dek olan metin kendisini kabul ettirdi ve bugün geçerli Kutsal Kitap basımlarında (genellikle bir dipnotla açıklanarak) yer almaktadır.