İsrail Babil’de sürgünde: düşüş en derin noktasına ulaşmış gibi, çünkü Tanrı’nın evi olan tapınak yıkılmış ve olağanüstü güzellikteki Yeruşalim şehrinin yeniden kurulması çok uzaklarda gibi görünüyor. Anahtar sözcük “harap” denilebilir. Yahudi inancının yüreği olan tapınakta artık tapınma gerçekleşmiyor, Tanrı’yla barışa ulaşılamıyor. İnsanın ağıtıyla, tanrısal cezalandırma Yeruşalim üzerine inen yargıda buluşuyor. Yakılan birçok ağıtın ve dökülen göz yaşlarının yanı başında, Böl. 3’te ilk umut ışığı da parlıyor.
Yahudi geleneği uyarınca Ağıtlar Yeremya’ya atfedilir. Buna göre İ.Ö. 586’dan sonra ya Yeruşalim’de ya da Mısır’da (zorla oraya götürülmüştü) yazılmıştır.
Özellikle dikkat ediniz
Kitabın ilk sözleri: “O kent ki, insan doluydu, nasıl da tek başına kaldı şimdi!” (bkz. Ağı.’ın İbranice isimlendirilmesi: “Nasıl”).
Tanrı’nın dünyadaki evini reddetmesi karşısındaki korku.
Tüm kitap boyunca rastlanılan derin günah anlayışı (Örneğin, 3: 39): “İnsan, yaşayan insan niçin günahlarının cezasından yakınır?”.
Umut ışığı (Ağı. 3):
A 22-24: “RAB’bin sevgisi hiç tükenmez, merhameti asla son bulmaz; her sabah tazelenir onlar, sadakatin büyüktür. Benim payıma düşen RAB’dir diyor canım, bu yüzden O’na umut bağlıyorum”.
A 31-33: “Çünkü RAB kimseyi sonsuza dek geri çevirmez. Dert verse de, büyük sevgisinden ötürü yine merhamet eder. Çünkü isteyerek acı çektirmez, insanları üzmez”.
Ağı. 3:26f’deki bilgelik: (RAB’bin kurtarışını sessizce beklemek iyidir. İnsan için boyunduruğu gençken taşımak iyidir).
Konuyu sona erdiren cümle (Ağı. 5:22): “ Bizi büsbütün attıysan, bize çok öfkelenmiş olmalısın”.
Ağıtlar Yahudiler ağıt kitabı olarak Av ayının (5. ay, Temmuz-Ağustos) 9’unda okunur (bkz. Yeruşalim’deki Ağıt Duvarı). 9. Av’da şunlar oldu:
- İ.Ö. 586 İlk tapınağın Babilliler’ce yıkılışı
- İ.S. 70 Romalılar’ın ikinci tapınağı yıkması (1. Yahudi Savaşı)
- İ.S. 135 Bar-Koşva ayaklanmasının Romalılar’ca bastırılması (2. Yahudi Savaşı).
Yeremya’nın halkı İsrail’e ve Yeruşalim’e olan sevgisini gösteren çektiği acıları.