Süleyman’ın Özdeyişleri yaşamda yol gösterici özdeyişleri içerir. Söz konusu, bir yönden gözlemler aracılığıyla kazanılan, diğer yandansa Tanrı korkusunda uygulanması gereken bilgelik. Bu kural genelde geçerli, yani çoğukezbildirilen sonuca ulaşılır, ama her zaman değil, daha doğrusu hep bu yaşamda değil, çünkü bazı şeyler sonsuzlukta gerçekleşecek. Kitabın konusu, bilgeliğin ve Tanrı korkusunun bir insanı kişisel olgunluğa nasıl ulaştırabildiğidir. Tanrı korkusu bulunmayan bir yaşamsa kötü bir sona götürür.
Bu kitabı anlamaya yarayan anahtar, Özd. 1:2-4: (Süleyman’ın Özdeyişleri...) “bilgeliğe ve terbiyeye ulaşmak, akıllıca sözleri anlamak, başarıya götüren terbiyeyi edinip doğru, haklı ve adil olanı yapmak, saf kişiyi ihtiyatlı, genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir”.
1-24’e bölümler için yazar olarak Süleyman verilmekte (bu oldukça uygun, çünkü 1Kr. 4:32’ye göre Süleyman 3000 özdeyişi kaleme aldı; aynı zamanda bkz. Vai. 12:9); bu özdeyişler İ.Ö. 10. yüzyılda oluştu. 25-29 bölümleri de Süleyman’ın, ancak bu özdeyişler daha sonra “Hizkiya’nın adamlarınca” (yaklaşık İ.Ö. 700) bir araya toplandı (Özd. 25:1). Böl. 30 Agur’dan (burada anılmasının dışında bilinmeyen biri), Böl. 31 Massa kralı Lemuel’den geliyor. Olasılıkla kitap Hizkiya’nın dönemine dek 1-24 bölümleri içeriyordu ve daha sonra genişletildi. İlk derleme aslında iki bölümdü, Böl. 1-9 ve 10-24 (bkz. 10:1’de 1:1 yinelemekte: Süleyman’ın Özdeyişleri).
Kuruluş düzeni
Süleyman’ın Özdeyişleri’nin birinci derlemesi 1-9
Süleyman’ın Özdeyişleri’nin ikinci derlemesi 10-24
Hizkiya’nın adamlarınca bir araya getirilen,
Süleyman’ın Özdeyişlerinin üçüncü derlemesi 25-29
Tamamlamalar 30-31
Özellikle dikkat ediniz
Süleyman’ın Özdeyişleri’nin Mezmurlar’la olan ilişkisi: Mezmurlar Tanrı’ya yönelik ve insanın Tanrı’yla olan ilişkisi söz konusuyken, Süleyman’ın Özdeyişleri insan ilişkilerini düzeltmek ve Tanrı’yı hoşnut eden yaşamı yaşamakta yardım sunmak için insana adreslidir.
Bilgelik ve yasa arasındaki fark: Yasalar izlenilmeleri gereken yönlendirmeler vererek belirli konuları karara bağlıyor, yani Tanrı tarafından belirlenen kısmı ele alıyor. Buna karşın bilgelik Tanrı tarafından yönetmelikler aracılığıyla düzene koyulmayan, insanın özgürce doldurması gereken alanı kapsıyor ve kendine sorduğu soruların sonucu olarak bilgeliğe ulaşıyor: “İnsan bunu ya da şunu yapar veya yapmazsa ne olur?”
Bilgelik Tanrı’dan kaynaklanır ve bu konuda eksiği olan Tanrı’dan dilemelidir (Yak. 1:5);
Süleyman’ın Özdeyişleri’nin ana amacı: İnsanlar Tanrı korkusunda yaşamalı ve sonsuzluğa hazır olgun Tanrı çocukları olarak eğitilmeli;
Güncel yaşama ilişkin çeşitli konular (evlilik ve zina, ebeveyne karşı itaat, ikiyüzlülük, cömertlik, gurur, vb.);
Çünkü yaptıklarının sonucu kötü bitecek, insanlar gözünde akılsızca davranışlarından ötürü ahmak veya akılsız nitelenenlerin sıklıkla anılması. (bkz. Örneğin, 1:7: “RAB korkusudur bilginin temeli, ahmaklarsa bilgeliği ve terbiyeyi küçümser”.
Çok sayıda harika bağımsız özdeyişler (ne yazık burada onların çok azına yer verebileceğiz).
Yetişme çağında olan gençlere öğütler. (Örneğin Böl. 3+4 veya 1:8-10): “Oğlum, babanın uyarılarına kulak ver, annenin öğrettiklerinden ayrılma. Çünkü bunlar başın için sevimli bir çelenk, boynun için gerdanlık olacaktır. Oğlum, seni ayartmaya çalışan günahkârlara teslim olma”.
Kadınların baştan çıkarmasına karşı uyarı (Özd. 5; 6:20ff).
Sonsuzluktan beri Tanrı katında olan bilgelik (Özd. 8: Tanrı Oğlu İsa Mesih’e değin çağrışıma bakınız).
Bilgeliğin anahtarı. (Özd. 9:10): “RAB korkusudur bilgeliğin temeli, akıl Kutsal Olan’ı tanımaktır”.
Önemli konu, “konuşma” (Örneğin, 10:19).
Sağlıklı devlet ve toplumun temeli: “Doğruluk bir ulusu yüceltir, oysa günah herhangi bir halk için utançtır” (14:34).
Türkçe’de de bilinen atasözleri; Örneğin, (16:18): “Gururun ardından yıkım gelir” veya (26:27): “Başkasının kuyusunu kazan içine kendi düşer”.
Kendine hakim olabilmenin önemi: “Sabırlı kişi yiğitten üstündür, kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür” (16:32).
EA’da bağışlamaya ilişkin işaret, (Özd. 28:13): “Günahlarını gizleyen başarılı olamaz, itiraf edip bırakansa merhamet bulur”.
Tanrı’nın bir Oğlu olduğuna değinilmesi (30:4);
Özd. 31’de, Lemuel’in evliliğin ve kadınlığın doğasına ilişkin derin anlayışı (bunları annesinden öğrenmişti, Özd. 31:1) (Almanca’daki Luther 84 çevirisi 10. ayetle başlayan kesim üzerine “Çalışkan Ev Hanımına Övgü” başlığını koymuş olsa da, burada sadece evinde ve ev hizmetlilerinin başında duran biri değil, tersine, çalışan, eşine destek olan ve bu gibi başka özelliklere de sahip bir kadın resmi çiziliyor).
Kitabın sonundaki güzel övgü: “Soylu işler yapan çok kadın var, ama sen hepsinden üstünsün. Çekicilik aldatıcı güzellik boştur, ama RAB’be saygılı kadın övülmeye layıktır. Ellerinin hak ettiğini verin kendisine, yaptıkları için kent kurulunda övülsün” (31:29-31).