Kutsal Kitap ile Kur’an’ın esinleme anlayışının karşılaştırılması |
|
Kutsal Kitap |
Kur’an |
A. Tanrı ile insanın ortak etkisi mi, yoksa sadece Tanrı mı? |
|
Hem Tanrı hem de insan, her ikisi de yazardırlar (%100’erlik bir bütünlükle). |
Sadece Tanrı yazardır (%100 tanrısal, %0 insansal). |
Farklı insanlar farklı zamanlarda Tanrı’nın sözünü yazarken Kutsal Kitap bir tarihi gelişim sonucunda oluştu. |
Kur’an yazılmamış “indirilmiştir” ve ezelden beri “kitabın anası” olarak göklerde Allah’ın indinde tamamdı. |
Çok sayıda ve çeşit çeşit yazarları var. |
İnsan yazarı yoktur, sadece bir alıcı vardır. |
Ayrı ayrı yazarlarının kişiliğini yansıtmakta. |
Herhangi bir insan kişiliğinin hiçbir izi yoktur. |
Metinler çoğunlukla yazarlarının yaşam öyküleriyle veya tanıtılan kişilerle ilişkilidir. |
Kur’an Muhammed’in yaşam öyküsüne dayanmaz. |
B. Çeşitli günlük diller mi, yoksa tek kutsal dil mi? |
|
66 ayrı yazının koleksiyonu. |
Bütünlük (birlik, teklik) oluşturan tek kitap. |
Edebi çeşitlilik, farklı farklı yazı türleri. |
Aynı düzeyin korunduğu üslup. |
Kusursuz dil yerine normal, sıradan bir dil; dil bilgisi açısından “hatalar” tabii ki mevcuttur; çok dil üslubunun yanı sıra dil kullanımına has özellikler var. |
Dilin kusursuzluğu Kur’an kitabının mucizevi karakterine işaret eder. |
Kutsal bir dil yok, çoğunlukla güncel dil; birden fazla dil ve dil üslubu var; önemli sözler sadece çeviri olarak mevcuttur (örneğin İSA’nın sözleri). |
Kutsal ve kusursuz bir dil. |
Dünyanın her dilinde dua etmek geçerli. |
Dünya çapında edilen dualar (namaz) ve inanç ikrarı (şehadet) sadece Kur’an kitabının dilinde Allah’ı hoşnut eder. |
Okuyucular ve dinleyiciler Kutsal Kitap’ın asıl yazılmış olduğu dilleri anlamıyorlarsa, onlara o dillerde bir metin okumak anlamsızdır. |
Dinleyiciler ve okuyucular klasik Arapçayı anlamıyorlarsa da Kur’an kitabını o dilde okumak veya ezbere söylemek gerekli olmakla beraber sevap da kazandırır. |
Mesajın anlaşılması için çevrilmesine ve duyurulmasına gerek var. Mesaj etki yaratır. |
Gerçek ve etki, anlaşılmasına bağlı değildir. |
C. Bilimsel yönden araştırmak mı, yoksa salt savunmak mı? |
|
Hem çevrilmek hem de anlaşılmakla sorumlu. |
Çevirmek aslında mümkün değil; Kur’an çevirileri daha çok birer yorumdur. |
Metin eleştirmenliği hem izinlidir hem de tarihin bir parçasıdır. |
Metin eleştirmenliğine müsaade yok. |
İlk dönemlere ait metinlerden başlayarak, farklı okuma çeşitlerini gösteren, metin eleştirisi yapılan Kutsal Kitap nüshaları mevcuttur. |
Tek eser olarak bugüne kadar gelişi konusunda inanç ikrarı. |
Yorumlama konusunda Kutsal Kitap herhangi bir metin gibi yorum ve edebiyat bilimi ilkelerine tabidir. |
Yorum ve edebiyat biliminin kuralları Kur’an için geçersizdir; yine de uygulanıyorsa, başka metinler için ele alınmayan özel ilkeler söz konusudur. |
“Kutsal Kitap’a ilişkin bilimsel çalışmalar” ifadesiyle, Kutsal Kitap’ın anlamını, tarihini ve dünyasını araştırıp başkalarının anlayabileceği, mantıklı ve anlaşılır anlamlar sunan eserler kastedilir. |
“Kur’an’a ilişkin bilimsel çalışmalar” ifadesiyle Kur’an kitabını, bilimin en üst başarısı olarak gösteren veya savunan eserler kastedilir. |
D. Tarihi kitap mı, yoksa tarihten bağımsız kitap mı? |
|
Yüzyılların akışında oluştu. |
22 yıl içinde indirilmiştir ama gökte ezelden beri vardı. |
Farklı kültür ortamlarında kaleme alınmıştır. |
Tek bir kültür ortamında açıklanmıştır. |
Çok sayıda farklı coğrafi yerde kaleme alınıp derlenmiştir. |
Sınırı küçük bir coğrafi bölgede açıklanmıştır. |
Tarihi akışındaki oluşumuna değin Kutsal Kitap içinde çok sayıda ayrıntı ve ipucu var. |
Oluşumuna değin tarihi ayrıntılar yok, nitekim tarihi bir oluşum söz konusu değil. |
Çok sayıda tarihi, kronolojik ve coğrafi veri mevcuttur; çoğu zaman başka milletlerin tarihiyle bağlantılıdır. |
Tutunabilecek tarihi verilerin sayısı çok az. |
Çeşitli halklar, sonuçta tüm uluslar için. |
Başta Arap dünyası için. |
Gelişen vahiy ve kurtuluş tarihi kitabın odağıdır. |
Bütün peygamberler aynı sonsuz mesajı duyururlar. |
Kitap nesnesine çok özel bir değer verilmez. |
Kitap nesnesine büyük saygı ve huşu ile yaklaşılır. |
E. Şüphe, şikâyet, güven içermesi mi, yoksa sadece doğru olarak kabul etmek mi? |
|
Allah’ın karşısında ifade edilen şüphe ve şikayetler kelama dahil olmuştur (örneğin Yeremya’nın Ağıtlar’ı, Ağıt mezmurları). |
Allah’ın karşısında şüphe ve şikayete yer yoktur ve kitapta buna müsaade edilmez. |
Allah, sözlerinin sınanması için çağrı yapıyor. |
Sınamak yasak, çünkü bu yaratıcıdan hesap sormak anlamına gelir. |
İmanı gerçeğe denk kabul edip Allah’a güvenmek; özellikle bağışlamasına güvenmek söz konusudur. |
İmanı gerçeğe denk kabul edip Allah’a tabi ve teslim olmak söz konusudur. |
Allah ant içerek kendi kendini bağlıyor. İnsanlarla bir ahit kesiyor. Kendini sözüne bağlıyor. |
Allah sözüne bağlı değildir, nitekim bu konuda da hakimiyet sahibi olup anlaşılmaz olmaya hakkı vardır. |
İman ile sonsuz kurtuluşun güvencesi var, çünkü Allah ant içerek, kendini vermiş olduğu kurtuluş vaatlerine bağladı. |
Nihai bir güvence yok, çünkü Allah her zaman hakimiyet sahibidir ve eninde sonunda özgürce başka türlü karar verebilir. |
F. Tanrı kendini açıklar mı, yoksa gizli mi kalır? |
|
Allah’ın sözü, kendi varlığının gerçek bir açıklaması olarak kabul edilir. |
Allah kendini açıklamaz ve Kur’an kitabının indirilmesine rağmen gizli kalır. |
Allah kendini Kutsal Kitap’ta sağladığı vahiy ile açıklar. Bunu bilhassa Kutsal Yazıların göstermeyi amaçladığı oğlu İsa Mesih’te yapar. O da insan olarak Rab Tanrı’yı açıklar. |
Allah gizli kalarak sadece bir kitap indirir. |
İsa Mesih beden almış Tanrı Sözü’dür. Bununla Allah’ın açıklaması en kişisel vahiy olarak gerçekleşir. |
Allah’ın kişisel açıklaması yoktur. |
İsa Mesih’le bağlantılı birçok Hristiyan bayramı vardır ama Kutsal Kitap’ın kutlandığı bir bayram yoktur. |
Ramazan ayı Kur’an kitabının indirilişini kutlar. Oruç döneminin bittiği Şeker Bayramı’ndan kısa süre önce doruk noktasına ulaşan Ramazan ayının Kadir gecesinde, Muhammed’in ilk vahiy almış olduğu gün anılır. |
İnanç kurucusu İSA Mesih Kutsal Yazılardan üstündür. Kutsal Kitap değerini O’ndan alır. İSA Mesih’in ta kendisi aslında “Allah’ın Sözü’dür”. Kutsal Kitap “Allah’ın Sözü” olarak İSA’ya tanıklık eder. |
Din kurucusu Muhammed aldığı ’kutsal yazıların’ altındadır. Kendisi o yazıların alıcısı olarak asıl kimliğine yükselip değer buldu. |
Kurucusu sadece bir peygamber değildir, kendisi de Tanrı’dır. O kurtuluşu hem getirendir hem de sağlayandır. |
Kurucusu sadece peygamberdir. |
Allah özellikle İsa Mesih’i sonsuzluktan indirerek gönderdi. Kutsal Kitap bunu sadece önceden duyurarak O’na tanıklık eder ve onu bildirir. |
Allah özellikle Kur’an’ı sonsuzluktan indirerek gönderdi. |
G. Öz eleştiri mi, yoksa hep zaferli olmak mı? |
|
Yazılı yasa ile Ruh’un arasındaki fark; yani, bir yandan şekillerin öldürücü uygulanışı ile öte yandan bildiri ve manasıyla diri bir doluluk söz konusudur. |
Yazılı yasa ve ruh arasında karşılaştırıla-bilecek bir fark yoktur. Yazılı yasa zaten ruhtur. |
İmanlıların ‘hataları’ açığa vurulup eleştirilir. Bunun yanında, başkalarının eleştirilmesi daha az yer kaplar ve hem imanlı olmayan kimselere hem de imanlılara örnek olabilir. |
İmanlılar zaferlidir; müminler eleştirilerek açığa çıkarılmaz, bunun yerine diğer insanların eleştirilmesi en geniş yeri kaplar; imansızlar hiçbir zaman örnek olamazlar. |
Kitapta sözü geçen imanlıların hep öz eleştiride bulundukları görülür. |
Kitapta imanlıların öz eleştirisi yok. |
Öz eleştiri yapılması ve kendi dini görüşlerinin sınanması için buyruk vardır. |
Öz dininin her tür öz eleştirisi ve sınanmasına karşı yer alan savunma veya cezaya tabi bir yasak vardır. |