Şeytan isminin anlamı “düşman” demektir. Yaratılmış bir varlıktır ve Allah’a isyan etmeden önce büyük meleklerden biridir. Ancak “Allah gibi” olmak istemesi nedeniyle, gurura kapılıp, düşmüş melekler, grubuna girmiştir. Kişisel varlıktır ve tüm cinler onun emrindedir. Kutsal Kitap’ta “İblis, yılan, Balzevul, bu dünyanın egemeni, kötü olan” olarak geçer. Her türlü kötülüğün kaynağıdır.4Şeytan Allah gibi olmak istemesine karşın gücü sınırlıdır ve geleceği bilemez.Allah tarafından yargılanmıştır, İsa Mesih’in yargı gününe kadar insanları aldatabilir, kendini ışık meleği gibi gösterebilir: “… Bu tür adamlar sahte elçiler, düzenbaz işçiler, kendilerine Mesih'in elçisi süsü verenlerdir. Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine ışık meleği süsü verir. Ona hizmet edenlerin de kendilerine doğruluğun hizmetkârları süsü vermesi şaşırtıcı değildir. Onların sonu yaptıklarına göre olacaktır.”5Rab ile doğru bir ilişkiye, Kutsal Kitap bilgisine, hikmete sahip olmakla; Ruhları ayırt etmekle kendini ışık meleği gibi gösteren şeytan ve onun kullandığı büyücü, medyum, falcı, üfürükçülerden uzak durulur.
Şunu unutmamak gerek: Tüm büyücülük, medyumluk, üfürükçülük, falcılık işlerinin kökeninde Şeytan ve cinler vardır. Bu nedenle tüm büyücülük, medyumluk, üfürükçülük, falcılık yapanlar yüce Allah’a karşı çalışan bir varlıkla çalışmakta ve onunla işbirliği yapmakta, Şeytan ve cinlerin kötülüğüne alet olmaktadır. Çaresiz durumdaki insanlar ise ne yaptığını bilmeden, Allah’a güvenmek yerine onların kötülüğüne ortak olmaktadırlar.
Cinler de Şeytan gibi düşmüş kötü varlıklardır ve Şeytan’ın kötülük ordusunu oluştururlar. Şeytan ancak bir yede bulunabildiğinden, cinler onun emrinde olarak farklı yerlerde şeytansal tasarıların yerine gelmesi için didinirler.
İnsanlar Şeytan ve cin olamazlar; ancak onlara hayatlarında yer vermek yoluyla onların işlerine ortak olurlar. Böyle bir olay önce düşüncelerinde başlar. Şeytan ve cinlere verilen yetki ile insanlar onların denetimi altına gireler. Bu durumu internetteki virüs, kötü yazılımlara benzetebiliriz. Bir anda bilgisayarınızda ya da telefonunuzda ortaya çıkar, “Bilgisayarınız risk altında virüsten kurtulmak için ‘tık’layınız’ der ve iyi bir teklif sunar. Siz de bu teklifi kabul edersiniz. Ama o anda ya bilgisayarınız çöker ya da bilgisayar korsanları tarafından köleleştirilirsiniz. Artık onlara boyun eğmekten başka çareniz kalmamış gibidir!
Buna benzer başka bir örnek tanımadığınız kişilerin elektronik ortamda kazançlı teklifler sunmasıdır. Bu teklifi onaylamakla yükümlülük altına giresiniz ve avcının eline düşmüş kuş gibi çırpınırsınız.6
Şeytan ve cinlere karşı takınılacak en iyi yol onları tanımak ve kötü işlerine bulaşmamaktır. Kandırıldık7kitabında Şeytan ve cinler hakkında yazılan bazı özellikler şunlardır: “Allah hakkında çok bilgilidirler, ancak gerçeği çarpıtırlar ve insanları İsa Mesih’ten uzaklaştırmak için sahte peygamberleri ortaya çıkartırlar. Herkesi cinlerin iyi olduğunu inandırmaya çalışırlar. İnsanların saf duygularını bozarak nefret, kıskançlık, öfke gibi duygularını uyandırıp öç alma hissini verirler; yalan ile meşru hedeflere ulaşılabileceğine ikna etmeye çalışırlar; günaha düşürerek suçluluk duygusu altında ezilmelerini sağlar; Allah’ın sevgisinden ve insanların Allah’a güvenmesinden uzak tutma çabasındadırlar…”
Kutsal Kitap sözlüğü büyüyü “İnsanların fiziksel araçlar kullanarak bir ilahı, bilgi edinmek ya da bir şey yaptırmak amacıyla kontrol etme girişimi” olarak tanımlıyor. Yani büyü, kötülük içeren ruhsal kaynağa, Şeytan ve cinlere arzuların yerine gelmesi için başvurularak iğne, sabun, kan vd. iğrenç nesnelerin kullanılmasıyla yapılan işleme verilen addır. Bunu yapana da büyücü denir.
Büyü yapanların da yaptıranların da unuttuğu, görmezden geldiği konu, insanın ancak Allah’ın kelamı (Tevrat, Zebur, İncil), dua aracılığıyla Allah ile doğru bir ilişkiye sahip olabileceğidir. Muska, nazar boncuğu, iğne, sabun, kan vd. her hangi iğrenç nesne Allah’a güvenmenin yerini alıyorsa puttur. Buna benzer biçimde Allah dışında farklı ruhsal varlıklardan arzuların yerine gelmesini istemek de putperestliktir.
Bir, içinde yaşadıkları toplumdan böyle öğrenmişlerdir. Sorgulamadan büyücülüğü, medyumluğu, falcılığı doğru bir yol olarak kabul etmişlerdir. İki, hırs, kıskançlık, intikam gibi olumsuz duygularla başka insanları kontrol etmeyi hedeflerler. Üç, ün kazanmak isterler. Dört ne olursa arzularının yerine gelmesi için büyü yaptırırlar.
Büyünün etkisi altında olduğuna inanan diğer grup insan ise büyü bozmak için kapı kapı dolaşıp, şarlatanlara para vermektedir. Yakın zamanda Cin Hastanesi başlığında yayımlanan haberde doktor elbisesi giymiş üfürükçü hoca seans başına 400 TL almaktadır. Resme dikkat edildiğinde, üfürükçü hocanın ellerine ameliyat eldiveni takarak yaptığı işlemde hijyene önem verdiği anlaşılmaktadır.
“Sağlık Bakanlığından, ‘Cin Hastanesi’ veya ‘Manevi Şifa Merkezi’ olarak herhangi bir kuruluşa hiçbir yetki veya ruhsat verilmediği, iddialarla ilgili inceleme başlatıldığı bildirildi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün yürüttüğü inceleme kapsamında süresiz kapatıldığı bildirildi. Sözde hastane Facebook'ta kendisini ‘Türkiye'nin ilk büyü bozma ve musallat tedavi merkezi olan merkezimizde sorunlarınıza önce uzaktan bakım yapıp sonra davet ediyoruz. Uzaktan seanslarımızla nokta atışları yapmaya devam ediyoruz’ diye tanıtıyordu. Cin çıkartmak için seans başı 400 TL, büyüme bozma için 200 TL isteniyordu.”8
Muska “Kişiyi kötülükten koruduğuna, doğa üstü kudretleri olduğuna bereket ve şans getirdiğine inanılan; üzerine dua ya da büyünün yazıldığı kağıt, deri, süs eşyası, değerli taş, mühür, boncuk ya da madeni levha gibi nesnelerdir.”9Nazar boncuğu ise Ortadoğu toplumlarında çok yaygın olarak kullanılır ve uğur getirdiğine inanılır. Ancak nazar boncuğunun asıl hikayesinin nerede başladığını pek az kişi bilmektedir: “Nazar değmesini önleyen bir simge olarak kullanılan göz resmi, göz biçiminde boncuk ya da bu amaçla hazırlanmış her türlü nesne. En yaygın olarak İÖ 6. yy’da başlayarak siyah figür tekniğiyle yapılmış, kyliks (göz kupaları adı verilen) eski Yunan içki kâselerinin üstünde yer alır. Bu kâselerin üstünde yer alan abartılı büyüklükteki gözlerin, tehlikeli ruhların şarapla birlikte ağızdan içeri girmesini engellediklerine inanılıyordu.”10
Medyum Z. Hoca vd. iğne büyüsünün neden ve nasıl yapılacağını açtığı internet sayfasında ayrıntılı biçimde atlatmaktadır. Onların karanlık işlerine bulaşmadan, arzuların yerine gelmesi için başvurulan karanlık bir yöntem olduğunu söylemek yeterlidir.11
Sabun büyüsü de karanlık bir büyü çeşidi olarak internette yer alır. Nasıl yapılacağı da anlatılır. Yine bu tarifler içerisinde Medyum Z. Hoca, maliyetleri yükselttiğinden olsa gerek, bu büyü çeşidinin işçiliğinin fazla ve zahmetli olduğunu vurgular. Temiz bir sabun büyüsü işçiliği için 5 ile 7 gün arasında süre gerekse acil durumlarda de üç güne de yetiştirilebileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca sabun büyüsünün tutak olması evin de içinde üç muskanın bulundurulmasına bağlanmıştır. Metnin sonunda ise “Bilmediğiniz işler ile uğraşmayın” gibisinden ciddi bir uyarı yer almaktadır. 12
Büyücü, Şeytan ve cinlere arzuların yerine gelmesi için başvurarak iğne, sabun, kan vd. iğrenç nesnelerin kullanılmasıyla işlem yapan kişidir, dedik. Medyum ise ruhlar alemi ile ilişkisi olduğunu ve görmediğimiz ruhsal dünyadaki varlıklar ile insanlar arasında aracılık yaptığı iddiasında bulunan kişidir. Üfürükçü de okuduğu dualar aracılığıyla şifa dağıttığını iddia eden kişidir. Her birinin çalışma yöntemi farklı olsa da Papaz Büyüsü konusunda onları birleştiren nokta insanları korkularını kullanarak sömürmeleridir. Aldıkları parayı meşru duruma getirmek, kendilerine geri dönüş olmaması için kendilerine gelen insanların saflığından yararlanarak“Sizde Papaz Büyüsü var; ancak bunu papaz bozar” derler. Böylece paralarını aldıkları insanlar ile papaz olmaktan kurtulurlar!
Aşağıda bu toplumun büyücü, medyum, üfürükçülerinin Papaz Büyüsü hakkında yazdıklarını okuyacaksınız. Ancak kitabın yazarı değerli okuyucusuna şunu söylemek istemektedir: Sizde Papaz büyüsü var diyenleri, söylediklerini ispata davet ediyor ve sizleri aldatan bu büyücü, medyum, üfürükçü takımı ile yüzleşmeye hazırdır. Paranız vermeden test etmek için onları yüzleşmeye davet edin!!!
“Papaz büyüsü ile sevdiğin kişiyi kendine aşık etme. Papaz büyüsü ile bilinen bu çalışma illa gayri Müslim biri tarafından yapılması gerekmez. Papaz büyüleri birçok sebepten yapılabilir. […] Medyumların medyumu S… hoca kendine has tecrübesi ve denenmiş tesirli çalışmaları ile kısa zamanda 3 gün içinde istediğiniz kişiyi deli divane edip aşkıyla muhabbetini bağlar…”13
Okuduğunuz gibi Papaz Büyüsünü yapan Hristiyan bir papaz değil bu toplumun dini bütün medyumudur!
**
“Papaz Büyüsü, tüm büyülerde olduğu gibi orta çağ – pagan inanış kültüründen ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Hristiyanlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Hiç bir Hristiyan din adamı papaz büyüsü yapmaz.
Toplum büyücüye değil, büyüye isim takar. Bu nedenle, büyü yapılırken kullanılan materyaller ve büyü sırasında kullanılan ifadeler büyünün adlandırılmasında esas teşkil eder.(Örn. Domuz yağı Büyüsü, Yarasa Kanı Büyüsü, Saç Büyüsü…) Büyü yapılırken anlaşılmayan, duyulmayan sözler ve ifadeler varsa o zaman büyüyü yapan kişinin kimliği veya kullandığı dil ön plana çıkar.(Örn. Vodoo Büyüsü, Buda Büyüsü…)
Bu bakış açısından değerlendirdiğimizde papaz büyüsü ismi, İbranice sözler ve Süryani alfabesi kullanılması nedeniyle bu ismi almıştır. Yani Papazlar tarafından yapılmazlar. Gerçekte, Hristiyan din adamları da bu tür uygulamalara şiddetle karşı dururlar.”14
Medyum M… görüşüne göre de gerçek Hristiyan bir papaz büyü yapmaz!!!
**
“Özellikle Papazlar tarafından yapıldığına inanılan büyü çeşidini arayan ve yaptırmak isteyen yüzlerce kişi bulunmaktadır. Papazlar tarafından yapıldığına inanılan Papaz büyüsü gerçek Papaz büyüsüdür diyebiliriz lakin bu büyü çeşidi işinin ehli medyumlar (hocalar) tarafındanda yapılmakta vede bozulmaktadır.[…] Papaz büyüsüne maruz kalan bir kişide ilk belirtiler iç sıkıntısı, halsizlik, darlanma gibi kendisini gösterebilir. Ayrıca kişinin eşi ile ya da sevgilisi ile her şey yolunda giderken bir anda işer bozulabilir ve kişi eşinden ya da partnerinden soğumaya başlayabilir. Bunlar dışında, papaz büyüsünün etkisi altında olan kişinin hayatında her şey normal gider. Diğer büyülerde olduğu gibi kusma ya da deli gibi davranışlar papaz büyünde görülmez. Papaz Büyüsü yapan medyumlar, papaz büyüsünün kendisini en çok eşten ya da sevgiliden soğuma şeklinde gösterdiğini söylemektedir. İşinin uzmanı bir medyuma başvurmanız durumunda eşinizi evinize bağlamanız, onunla iletişim kurmanız çok daha kolay olacaktır. Artık eşiniz eve gelmiyorsa dert etmeyin, hocamıza başvurun sorununuz hemen çözülsün.”15
Medyum R… hoca da Papaz Büyüsünün papazlar tarafından değil kendisi tarafından yapılabileceğini söylemektedir (doğrudan alıntı olması nedeniyle yazım yanlışları düzeltilmemiştir).
**
“Papaz büyüsü ak büyü sınıfına giren bağlama büyüsü çeşitleri arasında en etkili ve yapanların az bulunduğu çok güçlü bir büyüdür. Halk arasında kilise papazların kişi ile karşılıklı yapıldığı bilinse de Papaz Büyüsü aforoz edilmiş papazlar tarafından yapılmaktadır.
Nasıl ki bir imamın muşla ve büyü ile uğraşması yasak ve günah ise papazlar içinde aynı şey geçerlidir.
Bu büyü türünü her aforoz edilmiş papaz yapmaz çünkü büyüler nasıl nesilden neseile kişilerden kişilere öğretilerek (eğer yetenekleri var ise)yayılıyorsa papaz büyüsü de papazların nesilden nesile yaydığı ve kişilerin özel yetenekleri var ise yayıldığı bir büyüdür.
Not: Papaz Büyüsü yapılması için bir medyuma ihtiyaç vardır çünkü yapılacak kişi Müslüman ise medyum veya hoca temsil olarak papaz ile birlikte destekleyici özel çalışmalar yapar…”16
Profosyenel Medyum da diğer Medyumlar gibi papaz büyüsünü yapabileceğini söyler. Ama Türkiye’de aforoz edilmiş bir papazı nasıl bulduğunu açıklamaz (doğrudan alıntı olması nedeniyle yazım yanlışları düzeltilmemiştir)!
**
“72 saatte sonuç veren çalışmalar papaz ve Süryani işlemleri bağlama geri getirme evlilik çalışmaları büyü bozma koruma kısmet açma soğutma işlemleri iş rızk bereket sınav kariyer alanında birçok işlem çeşidi ile resmi medyumluk uygun fiyat özel parapsikoloji dersleri mesajla yada sistemdeki web sayfamızdaki numara ile ulaşıp detaylar hakkında bilgi alabilirsiniz. […] Ocak ayı sonuna kadar çalışmalarımızda % 20 indirim uygulanacak olup yurt dışındaki müşterilerimize ücretsiz kargo gönderimi yapılacaktır. Resmi çalışıyoruz fatura kesiyoruz. Paranormal olaylar ile ilgisi ve yeteneği olanlara resmi sertifikalı eğitimler vermekteyiz. Bilgi ve randevu almak isteyenler 08882330066 nolu hattımızdan yahut mesaj bölümünden ulaşabilirler...”17
Vesaire… vs… vs…
Değerli okuyucu nasıl aldatıldığının farkına varabiliyor mu acaba? Bölüm başında yazıldığı gibi, kitabın yazarı: Sizde Papaz büyüsü var diyenleri, söylediklerini ispata davet ediyor ve sizleri aldatan bu büyücü, medyum, üfürükçü takımı ile yüzleşmeye hazırdır. Paranızı vermeden test etmek için onları yüzleşmeye davet edin!!!
İnsanlar geleceği merak etme ve öğrenme eğiliminde olmuşlardır. Bunun için de başvurdukları yolardan biri çeşitli türleri olan falcılıktır. Akit Açıklamalı Kutsal Kitap’ta falcılık “İşaretlerin yorumlanmasıyla kötü doğa üstü güçler (yani Şeytan ve cinler) aracılığıyla gelecekle ilgili bilgiler öğrenmeye çalışmaktır”18şeklinde tanımlanmıştır. Eski zamanlarda gideceği yönü belirlemek için kılıftan ok çekmek, koyun ciğerinin rengine ve şekline bakarak geleceği tahmin etmek, yıldızlara bakmak çokça uygulanan fal türlerindendi.19
Günümüzde kahve falı hemen herkesin baktığı en yaygın falcılık türüdür denilebilir. Aynı zamanda yıldızlara bakanların falcılığı da rağbet görmektedir. Yıldızlara bakanlar kendilerine “astrolog” deseler de yaptıkları işin bilim ile yakından uzaktan ilgisi yoktur. Çünkü geleceği Allah dışında hiçbir varlık bilemez. Geleceği bilmek ve yönetmek yalnız Rab Allah’a mahsustur. Eğer gelecek konusunu Allah tasarılarını insana açmak isterse yine Allah’ın kendisi bunu yapmaktadır. Şeytan ve cinler ise var olan olayları, insanların eyleme geçeceği konuları yorumlayarak bir tahminde bulunurlar. Bazen insanları aldatmak için olağanüstü denecek, Rab Allah’tan olmayan sahte mucizeler de yapabilirler.
Falcılar gelecek ile ilgi yorum yaparken herkesin başına gelebilecek olayları kullanırlar. Örneğin “Radikal kararlar alacak döneme giriyorsunuz… Bugün tartışmalardan uzak durmalısınız… Sağlınıza dikkat etmelisiniz…” gibi yorumları kullanarak insanları aldatırlar. Şunu unutmamak gerek, tüm falcılık çeşitlerinin arkasında kötü ruhlar vardır ve insanları Rab olan Allah’a güvenmekten uzak tutar. Bu durum asli günahtan kaynaklanır. Adem ve Havva’nın işlediği günah insan soyunun Allah ile ilişkisini etkilemiş, daha açık bir deyişle koparmıştır. Allah ile doğru bir ilişkiye sahip olmayan insan, korkularıyla başa çıkabilmek için Her Şeye Gücü Yeten Rab Allah’ın yerine falcılık gibi uygulamalara hayatında yer vermiştir.
Büyü, büyücülük, medyumluk, falcılık, yıldızlara bakmak, muska yapmak; Tevrat, Zebur ve İncil de kesinlikle yasaklanmıştır. Musa Peygamber döneminde bunları yapanlar Allah’ın dışında kötü ruhsal varlıklar ile işbirliği yaptıkları için taşlanarak öldürülürlerdi. Hristiyanlar bu anlayışı dönemsel olarak, Musa Peygamber aracılığıyla verilen şeriat yıllarında geçerli olduğunu kabul ederler. Tabii ki günümüz hukuk sitemlerinde böyle bir şey mümkün olmadığı gibi, savunulamaz da. Çünkü büyü, büyücülük, medyumluk, falcılık, yıldızlara bakanlar, muska yapanlar Allah tarafından yargılanacaklardır.
Kutsal Kitap bu konuda çok net bir görüş ortaya koymuştur: “Aranızda oğlunu ya da kızını ateşte kurban eden, falcı, büyücü, muskacı, medyum, ruh çağıran ya da ölülerin ruhlarına danışan kimse olmasın. Çünkü RAB bunları yapanlardan tiksinir. Tanrınız RAB, bu iğrenç töreleri yüzünden bu ulusları önünüzden kovacaktır. Tanrınız RAB’bin önünde yetkin olun”20denmiştir.
Büyü, büyücülük, medyumluk, falcılık, yıldızlara bakanların, muska yapanların müşterilerine yaptıkları asıl kötülük onları Allah’tan uzaklaştırmaları ve karanlık bir ruhsal aleme sokmalarıdır. Çünkü kullandıkları yöntemler Şeytani, iğrenç uygulamalardır. Tövbe etmedikleri sürece ne kendilerinde ne de bu yolda gidenlere kurtuluş yoktur.
Tevrat ve İncil’de Büyü, büyücülük, medyumluk, falcılık, yıldızlara bakmak, muska yapmak putperestlik olarak değerlendirilmiştir. Yapan da yaptıran da yargı gününde İsa Mesih tarafından yargılanacaktır.
İncil’in vaaz edildiği (ilan edildiği, duyurulduğu) erken dönemde günahlarından kurtuluşları konusunda İsa Mesih’e iman edenler yaptıkları kötülükleri itiraf ettiler. Büyücülükle uğraşmış bir sürü kişi de kitaplarını toplayıp herkesin önünde yaktı. Bu kitaplarda büyücülükle uğraşanlara güç kazandırıldığına inanılan sözcükler bulunurdu. Kitapların değerini hesapladıklarında toplam elli bin gümüş tuttuğunu gördüler.21
İncil’in Elçilerin İşleri kitabında İncil’i vaaz ederken yaşanılan şu olay hem ilginç hem de Rab’bin etkin olduğu durumlarda Hristiyanların kötü ruhlar üzerinde neler yapabileceğini ve nelerle karşılaşabileceklerini gösterir: “Bir gün biz dua yerine giderken, karşımıza, falcılık ruhuna tutulmuş köle bir kız çıktı. Bu kız, gelecekten haber vererek efendilerine bir hayli kazanç sağlıyordu. Pavlus’u ve bizleri izleyerek, ‘Bu adamlar yüce Allah’ın kullarıdır, kurtuluş yolunu bildiriyorlar!’ diye bağırıp durdu. Ve günlerce sürdürdü bunu. Sonunda, bundan çok rahatsız olan Pavlus arkasına dönerek ruha, “İsa Mesih'in adıyla, bu kızın içinden çıkmanı buyuruyorum” dedi. Ruh hemen kızın içinden çıktı. Kızın efendileri, kazanç umutlarının yok olduğunu görünce Pavlus’la Silas’ı yakalayıp çarşı meydanına, yetkililerin önüne sürüklediler.”22
Bu olayda falcılık nedeniyle kazançlarını kaybedenlerin halkı kışkırtarak Hristiyanlara kötülük yaptıkları da okuyucu tarafından dikkate alınmalıdır.