Şimdi ikinci soruya geliyoruz: Onun gücünü bütün doluluğunda yaşamlarımızda nasıl yaşayabiliriz? Golgota’da bizim için başını eğip ölen Kişi’ye baktığımızda bunun yanıtını kalbimizin vereceği kesindir—sadece O’nu yöneten tutuma sahip olmaya istekli olarak ve İsa Kendisininkini eğdiği gibi biz de boyunlarımızı kırılmışlık içinde eğerek. Kuzu’nun davranış nasıl kana bu gücü veriyorsa, bizlerde Kuzu’yla aynı tutuma sahip olmakta istekli davranmakla ve ancak bu katılımı istemekle Kuzu’nun tüm gücünü yaşamlarımızda tanına ve tatma olanağına kavuşabileceğiz. Ve bizler de Kuzu’nun tutumuna ortak olabiliriz,19çünkü bu tutum İsa’nın ölümü aracılığıyla bize geçebilir kılınmıştır. Sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetim gibi İncil: Galatyalılar 5’de sözü edilen Kutsal Ruh’un meyvalarının tümü Kutsal Ruh’un bizi kendisiyle doldurmak istediği Rab İsa’nın kuzu gibi karakterinin dışavurumundan başka bir şey değildir, Rab İsa’nın Tanrı’nın tahtına yükseltildiği halde hâlâ Kuzu olduğunu unutmayalım (bunu bize İncil’in Esinleme bölümü söyler) ve İsa Kendi karakterinin içimizde yaşamasını ister.