Böylece Yol’a gireriz. Yol önümüzde uzanır, dar, yokuş yukarı bir yoldur, ışıkla doludur, cennete götüren Yol’dur. Yolun her iki yanında da koyu karanlığa götüren uçurumlar bulunur. Hatta karanlık Yorun kenarlarına kadar gelir ama Yol’ un kendisi ışık içindedir. Arkamızda Çarmıh bulunur, artık çarmıh karanlık ve ürkütücü değil ışıklı ve parlaktır ve artık İsa’yı çarmıha gerili olarak değil dirilmiş hayatla dolup taşarak Yol’da yürürken görürüz. Elinde içinde Yaşam Suyu olan bir testi taşır. Ta yanımıza kadar gelir ve kalbimizi uzatmamızı ister ve O’na bir bardağı uzatırcasına boş kalplerimizi sunarız. İçine bakar—bu acı veren bir araştırmadır—Kanı’nın temizlemesine izin verdiğimiz yerleri Yaşam Suyu’yla doldurur. Böylece yolumuza sevinerek, Tanrı’yı överek ve verdiği yeni yaşamla dolup taşarak devam ederiz. Uyanış budur. Sizin ve benim her zaman Kutsal Ruh’la dolu olmamız, diğer insanları sevmemiz ve onların kurtuluşlarıyla ilgilenmemizdir. Çabalama ve geride kalma yoktur. Sadece her günahı İsa’nın değerli kanında temizlenmesi için teslim etmek ve O’nun elinden Kendi doluluğunun bedava armağanını almak ve sonra O’nun bu işi bizim içimizde gerçekleştirmesine izin vermektir. Biz İsa’nın yanı sıra yürüdükçe O devamlı doldurarak yanımızda olacak ve bardaklarımız sürekli taşkın olacaktır.
Öyleyse Mesih İnanlı yaşamımızın geri kalan kısmı şimdi artık dolup taşan kalplerle, başımızı her zaman O’nun isteğine eğerek, sürekli O’nun kanının bizi temizlemesine güvenerek ve İsa’yla tam bir birlik içinde Yol’da yürümekten oluşur. Bu hayat öyle şaşaalı bir şey değildir, duygusal deneyimler beklememiz gerekmez. Rab ‘bin yaşamamızı istediği hayat sade bir günlük hayattır. Gerçek kutsallık budur.