Işıkta yürümek İsa’yla yürümek demektir. Bu yüzden ışıkta yürüyen insanların hiçbir şeye tutsak olmasına gerek yoktur. Kendimiz hakkındaki her şeyi herkese söylememiz gerekmez.
Önemli olan yaptığımız işler değil ışıkta yürüme biçimimizdir. Kardeşimize karşı dürüst olmaya razı mıyız? Gerçek saydamlık anlamına gelen “ışık zırhı” budur. Bu insanı bazen alçaltabilir ama bizi Mesih’le yeni bir gerçeğe, kendimizi yeni bir şekilde tanımaya götürecektir. Tanrı’nın hakkımızdaki her şeyi bildiği gerçeğine o kadar alışmışızdır ki bu artık bizi etkilemez ve sonunda kendimiz hak-kındaki gerçekleri bilmez duruma düşeriz. Ama kişi Tanrı kendisine bunu yapmasını söylediği zamanlarda diğerlerine karşı tamamen dürüst olmaya başlarsa, kendisini ve günahlarını o zamana kadar hiç olmadığı bir biçimde tanıyacak ve İsa Mesih’in Kurtarma gücünün yaşamının hangi bölümlerine uygulanması gerektiğini öncekinden çok daha açık bir biçimde görecektir. Yakup’un “günahlarımızı birbirimize açıklama” disiplinine girmemizi istemesinin nedeni budur.
İncil: 1. Yuhanna 1:7’de “Işıkta yürümenin” amacı tabii ki “birbirimizle beraberliğimiz olsun” diyedir. Ve birlikte “ışıkta Yürüdüğümüzde” birbirimizle harikulâde bir paydaşlık içinde Oluruz. Her birimiz İsa’nın çarmıhının altında tövbe etmiş bir günahkâr olarak tanınmaya hazır olduğumuzda birbirimize karşı büyük bir sevgi duyacağımız açıktır. Aramızdaki engeller kalkıp maskeler çıkarıldığında Tanrı bizleri gerçekten bir bütün yapma fırsatını elde eder. Ama bunun yanı sıra, böylesine bir Paydaşlıkta “güvenlikte” olduğumuzu bilmenin sevincine de oluruz. Diğerlerinin bizim hakkımızda bizden sakladıkları, bazı şeyler düşündükleri ya da tepkilerinin olduğu korkusundan artık kurtuluruz. Çarmıhın altında ışıkta yürümeye kendini adamış bir paydaşlıkta eğer hakkımızda herhangi doğru olmayan bir düşünce varsa, bunun hemen ya kırıklık ve itirafla, ya da kendimiz hakkında bilmemiz gereken bir şey olarak sevgi dolu bir uyarıyla ışığa çıkarılacağını biliriz.
Ancak ışıkta yürümemizin her şeyden önce Rab İsa’yla olduğunu unutmamalıyız. İlk olarak sorunlarımızı O’nunla halletmeli ve O’ndan bizi temizleyip zaferi vermesini istemeliyiz. Sonra Tanrı kalplerimizi başkalarına açmamız gerektiğini gösterdiğinde, bu onlara itiraftan çok bir tanıklık yaklaşımı olur ve Tanrı’yı birlikte överiz.