ESTER



VAŞTİ

Ester 1:1-22Ahaşveroş Hoddu’dan Kûş’a uzanan bölgedeki yüz yirmi yedi ilin kralıydı. O sırada ülkeyi Sus Kalesi’ndeki tahtından yönetiyordu. Krallığının üçüncü yılında bütün önderlerinin ve görevlilerinin onuruna bir şölen verdi. Pers ve Med ordu komutanları, ileri gelenler ve il valileri de oradaydı. Ahaşveroş tam yüz seksen gün süren şenliklerle krallığının sonsuz zenginliğini, büyüklüğünün görkemini ve yüceliğini gösterdi. Bunun ardından, sarayının avlusunda küçük büyük ayırmadan, Sus Kalesi’nde bulunan bütün halka yedi gün süren bir şölen verdi. Mermer sütunlar üzerindeki gümüş çemberlere mor ve beyaz renkli iplikten yapılmış sicimlerle bağlanmış beyaz ve lacivert kumaşlar asılmıştı. Somaki, mermer, sedef ve pahalı taşlar döşenmiş avluya altın ve gümüş sedirler yerleştirilmişti. Sarayın en iyi şarabı kralın cömertliğine yaraşır biçimde bol bol ve her biri değişik altın kupalar içinde sunuluyordu. Kralın buyruğu uyarınca, konuklar içki içmeye zorlanmadı. Kral saray hizmetkârlarına konukların dileklerini yerine getirmeleri için buyruk vermişti. O sırada Kraliçe Vaşti de Kral Ahaşveroş’un sarayındaki kadınlara bir şölen veriyordu. Yedinci gün, şarabın etkisiyle keyiflenen Kral Ahaşveroş, hizmetindeki yedi haremağasına –Mehuman, Bizta, Harvona, Bigta, Avagta, Zetar ve Karkas’a– Kraliçe Vaşti’yi başında tacıyla huzuruna getirmelerini buyurdu. Kraliçe Vaşti güzeldi. Kral halka ve önderlere onun ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyordu. Ama Kraliçe Vaşti haremağalarının kraldan getirdiği buyruğu reddedip gitmedi. Bunun üzerine kral çok kızdı, öfkesinden küplere bindi. Kral yasaları bilen bilge kişilerle görüştü. Çünkü kralın, yasaları ve adaleti bilen kişilere danışması gelenektendi. Kendisine en yakın olan Karşena, Şetar, Admata, Tarşiş, Meres, Marsena ve Memukan onunla yüzyüze görüşebiliyorlardı. Pers ve Med İmparatorluğu’nun bu yedi önderi krallığın en üst yöneticileriydi. Kral Ahaşveroş onlara, “Kralın haremağaları aracılığıyla gönderdiği buyruğa uymayan Kraliçe Vaşti’ye yasaya göre ne yapmalı?” diye sordu. Memukan, kralın ve önderlerin önünde şu yanıtı verdi: “Kraliçe Vaşti yalnız krala karşı değil, bütün önderlere ve kralın bütün illerindeki halklara karşı suç işledi. Bütün kadınlar, kraliçenin davranışıyla ilgili haberi duyunca, ‘Kral Ahaşveroş Kraliçe Vaşti’nin huzuruna getirilmesini buyurdu, ama kraliçe gitmedi’ diyerek kocalarını küçümsemeye başlayacaklar. Bugün kraliçenin davranışını öğrenen Pers ve Medli soylu kadınlar da kralın soylu adamlarına aynı biçimde davranacak. Bu da alabildiğine kadınların küçümsemesine, erkeklerin de öfkelenmesine yol açacak. Kral uygun görüyorsa ferman çıkarsın; bu ferman Persler’le Medler’in değişmeyen yasalarına eklensin. Buna göre Vaşti bir daha Kral Ahaşveroş’un huzuruna çıkmasın ve kral ondan daha iyi birini kraliçeliğe seçsin. Kralın fermanı büyük krallığının dört bir yanına ulaşınca, ister soylu ister halktan olsun, bütün kadınlar kocalarına saygı gösterecektir.” Bu sözler kralın ve önderlerinin hoşuna gitti. Kral, Memukan’ın önerisine uyarak, krallığın bütün illerine yazılı buyruklar gönderdi. Her ile kendi işaretleriyle ve her halka kendi diliyle yazıldı. Her erkeğin kendi evinin egemeni olduğu her dilde vurgulandı.


Ester 2:17Kral Ester’i öbür kızlardan daha çok sevdi, en çok ondan hoşlandı, en çok ona ayrıcalık tanıdı. Kraliçelik tacını ona giydirip Vaşti’nin yerine kraliçe yaptı.

YORUM: Kral Ahaşveroş krallığının onuruna bir şölen verdi, diğer taraftan Vaşti de başka bir yerde kadınlara şölen veriyordu. Yan yana değillerdi ve ikisi de gereğinden fazla meşgullerdi. Kral şarabın etkisiyle keyiflenince, Vaşti’nin güzelliğini diğerlerine göstermek istediyse de Vaşti bunu kabul etmedi. Kral’ı reddetmesinin sebebi açıklanmadığından birkaç ihtimal üzerinde durmamız gerekir. Birçok kişi kocasına, daha doğrusu kralın isteğine hayır demesini eleştirebilir. Empati yapacak olursak, hayır demesinin kendince haklı sebeplerini daha iyi anlayabiliriz. Çünkü Vaşti bunu kendi kadınlık onuruna karşı saygısızlık olarak gördü. Kral ve yanındaki herkes içtikleri şarabın etkisiyle sarhoşlardı. Kralın sarhoşluğu kültürün görgü kurallarını hiçe saymıştı. Bu nedenle kralın teklifini geri çevirdi. Vaşti krala yaptığı itaatsizlikle ününü daha da artırdı. Kocası o devirde dünyanın en güçlü ve en büyük ülkesine sahip hükümdardı. Bu olay belki de Vaşti’nin gözünde kralı gülünç duruma düşürdü. Kral olan kocasına karşı itaatsizlik etmeye cesaret eden bir kadın olarak tarihe geçti. İnandığı değerler uğruna hayatını tehlikeye atacak kadar cesurdu. Tek istediği itibarını korumaktı. Eşinin her istediğine körü körüne boyun eğen biri değildi.

Vaşti’nin Kral’ın huzuruna çıkmamasının başka nedenleri de olabilir. İlki; Vaşti belki de alçakgönüllüydü ve kocasının çok içtiğini, kendisini gururlanarak misafirlerin huzuruna çıkaracağını bildiği için reddetmiş olabilir. Bazı tarihçilere göre hamile olduğu için çıkmak istemedi.

Vaşti’nin bu davranışı Ester’in onun yerine kraliçeliğe yükselişinin bir sebebiydi. Bunun aksine hiçbir mertebede krala karşı bunu yapmaya cesaret edemezdi. Bütün erkeklerin önünde reddedilen kral çok öfkelendi. Kocasına itaat etmeyen Vaşti mi hatalıydı, yoksa Ahaşveroş mu hatalıydı?

Kral onurunu korumak için Vaşti’den kraliçelik tacını geri aldı. Diğer kadınların da Vaşti’yi örnek alıp kocalarına itaatsizlik edeceğinden korktu. Kralın buyruğuna karşı gelmenin cezası idamdı. Vaşti öldürülmedi ama bir daha kralın huzuruna çıkamadı. Büyük ihtimalle saraydan uzaklaştırıldı. Bu olaydan sonra Vaşti’ye ne olduğunu bilmiyoruz.

Vaşti’nin yaptığı yanlış Ester’in kraliçe olmasını sağladı, böylelikle Ester aracılığıyla Yahudi halkı soykırımdan kurtuldu.

Bu kitap’ta Ester itaati, Vaşti ise itaatsizliği simgeler.


Referans ayetler:

Ester 1:9, 11, 12, 15, 16, 17, 19

Ester 2:1, 4, 17


ESTER (HADASSA)

Kral Ahaşveroş, Vaşti'nin, buyruğuna karşı gelmesi üzerine onun yerine kraliçe olabilecek birinin aranmasını buyurdu.

Kralın buyruğu üzerine görevliler bütün illerde genç, güzel, el değmemiş kızları toplayıp Sus Kalesi'ndeki hareme getirdiler. Kralın hoşuna giden kız, Vaşti’nin yerine kraliçe olacaktı.


Ester 2:7-8Mordekay’ın Hadassa adında bir amca kızı vardı. Annesiyle babasını yitiren Hadassa’yı Mordekay evlat edinip büyütmüştü. Hadassa’nın öbür adı Ester’di; endamı ve yüzü güzeldi. Kralın buyruğu ve fermanı yayınlandıktan sonra çok sayıda genç kız Sus Kalesi’ne getirilip harem sorumlusu Hegay’a teslim edildi. Saraya getirilen kızlar arasında Ester de vardı.


Ester 2:10Ester halkını da, soyunu da açıklamadı. Çünkü Mordekay bunları açıklamasını yasaklamıştı.


Ester 2:16-18…Ester saraya, kralın yanına götürüldü. Kral Ester’i öbür kızlardan daha çok sevdi, en çok ondan hoşlandı, en çok ona ayrıcalık tanıdı. Kraliçelik tacını ona giydirip Vaşti’nin yerine kraliçe yaptı. Ardından Ester’in onuruna büyük bir şölen verdi…


Ester 2:19-20…Mordekay, kralın kapı görevlilerinden biri olmuştu. Ester, Mordekay’ın verdiği buyruk uyarınca, soyunu ve halkını henüz açıklamamıştı; kendisini büyüttüğü günlerde olduğu gibi, Mordekay’ın sözünü dinlemeye devam etti.


Ester 2:21-23Mordekay kralın kapı görevlisiyken, kapı nöbetçilerinden ikisi, Bigtan ve Tereş, Kral Ahaşveroş’a öfkelendiler; onu öldürmek için fırsat kollamaya başladılar. Durumu öğrenen Mordekay bunu Kraliçe Ester’e iletti; o da Mordekay adına krala bildirdi. Durum araştırıldı; doğru olduğu anlaşılınca da iki adam darağacına asıldı ve olay kralın önünde tarih kayıtlarına geçirildi.


Ester 3:1-2Bu olaylardan sonra Kral Ahaşveroş, Agaklı Hammedata’nın oğlu Haman’ı yüksek bir göreve atayıp onurlandırdı. Onu bütün önderlerden daha yetkili kıldı. Kralın buyruğu üzerine saray kapısında çalışan herkes Haman’ın önünde eğilip yere kapanırdı. Ama Mordekay ne eğildi, ne de yere kapandı.


Ester 3:4-6...Bunun üzerine durumu Haman’a bildirdiler. Çünkü Mordekay onlara kendisinin Yahudi olduğunu söylemişti ve böyle davranmaya devam edip etmeyeceğini görmek istiyorlardı. Haman, Mordekay’ın eğilip yere kapanmadığını görünce öfkeden kudurdu. Yalnız onu öldürmeyi düşünmekle kalmadı, onun hangi halktan geldiğini bildiği için bütün halkını, Ahaşveroş’un egemenliğinde yaşayan bütün Yahudiler’i ortadan kaldırmaya karar verdi.

Ester 3:10-11Bunun üzerine kral mühür yüzüğünü parmağından çıkartıp Agaklı Hammedata’nın oğlu Yahudi düşmanı Haman’a verdi. Ona, “Para sende kalsın; o halka da ne istersen yap” dedi.


Ester 3:13Krallığın bütün illerine ulaklar aracılığıyla mektuplar gönderildi. Bu mektuplar, on ikinci ay olan Adar ayının on üçüncü günü, genç, yaşlı, kadın, çocuk, bütün Yahudiler’in bir günde öldürülüp yok edilmesini, kökünün kurutulup mal mülklerinin de yağmalanmasını buyuruyordu.


Ester 4:1-3Mordekay olup bitenleri öğrenince giysilerini yırttı, çula sarınıp başından aşağı kül döktü, yüksek sesle ve acıyla feryat ederek kent merkezine geldi… Kralın buyruğunun ve fermanının ulaştığı her ilde Yahudiler büyük yas tuttular, ağlayıp feryat ettiler, oruç tuttular. Birçoğu da çula sarınıp kül içinde yattı.


Ester 4:8...Ester’in krala çıkmasını, ondan merhamet dileyip kendi halkı için yalvarmasını istedi.


Ester 4:15-17Bunun üzerine Ester Mordekay’a şu yanıtı gönderdi: “Git, Sus’taki bütün Yahudiler’i topla; benim için oruç tutun; üç gün, üç gece hiçbir şey yemeyin, içmeyin. Hizmetçilerimle ben de sizin gibi oruç tutacağız. Ardından, kurala aykırı olduğu halde kralın huzuruna çıkacağım; ölürsem ölürüm.” Mordekay oradan ayrıldı ve Ester’in söylediği her şeyi yaptı.


Ester 5:1Üçüncü gün Ester kraliçe giysilerini kuşanıp sarayın iç avlusunda, taht odasının önünde durdu…


Ester 5:3-8Kral ona, “Ne istiyorsun Kraliçe Ester, dileğin ne?” diye sordu. “Krallığın yarısını bile istesen sana verilecektir.” Ester, “Kral uygun görüyorsa, bugün kendisi için vereceğim şölene Haman’la birlikte gelsin” diye karşılık verdi. Kral adamlarına, “Ester’in isteğini yerine getirmek için Haman’ı hemen çağırın” dedi. Böylece kralla Haman Ester’in verdiği şölene gittiler. Şarap içerlerken kral yine Ester’e sordu: “Söyle, ne istiyorsun? Ne istersen verilecek. Dileğin nedir? Krallığın yarısını bile istesen sana bağışlanacak.” Ester, “İsteğim ve dileğim şu” diye yanıtladı, “Kral benden hoşnutsa, istediğimi vermek, dileğimi yerine getirmek istiyorsa, kral ve Haman yarın kendileri için vereceğim şölene gelsinler, o zaman kralın sorusunu yanıtlarım.”


Ester 5:14Karısı Zereş ve bütün dostları Haman’a şöyle dediler: “Elli arşın yüksekliğinde bir darağacı kurulsun. Sabah olunca kraldan Mordekay’ı oraya astırmasını iste. Sonra da sevinç içinde kralla birlikte şölene gidersin.” Haman öneriyi beğendi ve darağacını hemen kurdurdu.


Ester 6:1-14O gece kralın uykusu kaçtı; tarih kayıtlarının getirilip kendisine okunmasını buyurdu. Kayıtlar Kral Ahaşveroş’u öldürmeyi tasarlamış olan iki görevliden söz ediyordu. Kapı nöbetçisi olarak görev yapmış olan Bigtan ve Tereş adındaki bu iki adamı Mordekay ele vermişti. Kral, “Bu yaptıklarından dolayı Mordekay nasıl onurlandırıldı, ona ne ödül verildi?” diye sordu. Hizmetkârlar, “Onun için hiçbir şey yapılmadı” diye yanıtladılar. Kral, “Avluda kim var?” diye sordu. O sırada Haman sarayın dış avlusuna yeni girmişti. Kraldan, hazırlattığı darağacına Mordekay’ın asılmasını isteyecekti. Hizmetkârlar krala, “Haman avluda bekliyor” dediler. Kral, “Buraya gelsin” dedi. Haman içeri girince kral ona, “Kralın onurlandırmak istediği biri için ne yapılmalı?” diye sordu. “Kral benden başka kimi onurlandırmak isteyebilir ki?” diye düşünen Haman şu yanıtı verdi: “Kral onurlandırmak istediği kişi için kendi giydiği bir kral giysisini ve üzerine bindiği sorguçlu atı getirtir, giysiyi ve atı en üst yöneticilerinden birine verir; o da kralın onurlandırmak istediği kişiyi giydirip atın üstünde kent meydanında gezdirir. Önden giderek, ‘Kralın onurlandırmak istediği kişiye böyle davranılır’ diye bağırır.” Kral Haman’a, “Hemen git” dedi, “Giysiyle atı al ve söylediklerini kralın kapı görevlisi Yahudi Mordekay için yap. Söylediklerinin hiçbirinde kusur etme.” Böylece Haman giysiyi ve atı aldı, Mordekay’ı giydirip atın üstünde kent meydanında gezdirmeye başladı. Önden giderek, “Kralın onurlandırmak istediği kişiye böyle davranılır” diye bağırıyordu. Sonra Mordekay saray kapısına döndü. Haman ise utanç içinde başını örterek çabucak evine gitti. Başına gelenleri karısı Zereş’e ve bütün dostlarına anlattı. Karısı Zereş ve danışmanları ona şöyle dediler: “Önünde gerilemeye başladığın Mordekay Yahudi soyundansa, ona gücün yetmeyecek, önünde yok olup gideceksin.” Onlar daha konuşurken, kralın haremağaları gelip Haman’ı apar topar Ester’in vereceği şölene götürdüler.


Ester 7:2-10O gün şarap içerlerken kral Ester’e yine sordu: “İsteğin nedir, Kraliçe Ester? Ne istersen verilecek. Dileğin nedir? Krallığın yarısını bile istesen sana bağışlanacak.” Kraliçe Ester şöyle yanıtladı: “Ey kralım, eğer benden hoşnutsan ve uygun görüyorsan, isteğim canımı bağışlaman, dileğim de halkımı esirgemendir. Çünkü ben ve halkım öldürülüp yok edilmek, yeryüzünden silinmek üzere satıldık. Eğer köle ve cariye olarak satılmış olsaydık sesimi çıkartmazdım; böyle bir sorun için kralı rahatsız etmek uygun olmazdı.” Kral Ahaşveroş Kraliçe Ester’e, “Böyle bir şeyi yapmaya cüret eden kim, nerede bu adam?” diye sordu. Ester, “Düşmanımız, hasmımız, işte bu kötü Haman’dır!” dedi. Haman kralla kraliçenin önünde dehşete kapıldı. Kral öfkeyle içki masasından kalkıp sarayın bahçesine çıktı. Haman ise Kraliçe Ester’den canını bağışlamasını istemek için içerde kaldı. Çünkü kralın kendisini yok etmeye kararlı olduğunu anlamıştı. Kral sarayın bahçesinden şölen salonuna dönünce, Haman’ı Ester’in uzandığı sedire kapanmış olarak gördü ve, “Bu adam sarayda, gözümün önünde kraliçeye bile el uzatmaya mı kalkıyor?” diye bağırdı. Kral sözlerini bitirir bitirmez Haman’ın yüzünü örttüler. Krala hizmet eden haremağalarından biri olan Harvona şöyle dedi: “Bakın, kralı uyarıp hayatını kurtaran Mordekay için Haman’ın hazırlattığı elli arşın yüksekliğindeki darağacı Haman’ın evinin önünde hazır duruyor.” Kral, “Haman o darağacına asılsın!” diye buyurdu. Böylece Haman Mordekay için hazırlattığı darağacına asıldı; kralın öfkesi de yatıştı.


Ester 8:1-5O gün Kral Ahaşveroş Yahudi düşmanı Haman’ın malını mülkünü Kraliçe Ester’e verdi. Ester’in Mordekay’a yakınlığını açıklaması üzerine Mordekay kralın huzuruna kabul edildi. Kral, Haman’dan geri almış olduğu mühür yüzüğünü parmağından çıkarıp Mordekay’a verdi. Ester de onu Haman’ın malının mülkünün yöneticisi atadı. Ester yine kralla görüştü. Ağlayarak onun ayaklarına kapandı. Agaklı Haman’ın Yahudiler’e karşı kurduğu düzene ve kötü tasarıya engel olması için yalvardı. Kral altın asasını Ester’e doğru uzatınca Ester ayağa kalkıp kralın önünde durdu ve şöyle dedi: “Kral benden hoşnutsa ve uygun görüyorsa, benden hoşlanıyorsa ve dileğimi uygun buluyorsa, Agaklı Hammedata oğlu Haman’ın krallığın bütün illerinde yaşayan Yahudiler’in yok edilmesini buyurmak için yazdırdığı mektupları yazılı olarak geçersiz kılsın.”

Ester 8:9Bunun üzerine… kralın yazmanları çağrıldı. Mordekay’ın buyurduğu her şey, Hoddu’dan Kûş’a dek uzanan bölgedeki yüz yirmi yedi ilde yaşayan Yahudiler’e, satraplara, vali ve önderlere yazıldı…


Ester 8:16-17Yahudiler için aydınlık ve sevinç, mutluluk ve onur dolu günler başlamıştı. Kralın buyruğu ve fermanı ulaştığı her ilde ve her kentte Yahudiler arasında sevinç ve mutluluğa yol açtı. Şölenler düzenlendi, bir bayram havası doğdu. Ülkedeki halklardan çok sayıda kişi Yahudi oldu; çünkü Yahudi korkusu hepsini sarmıştı.


YORUM: Bu kitabın ne zaman ve kimin tarafından yazıldığı bilinmiyor. Bazı yorumcular bu kitabı Ezra ya da Nehemya’nın yazdığını düşünürler. Böyle düşünmelerinin sebebi; Ester, Nehemya ve Ezra’nın aynı dönemde yaşamış olmalarıdır. Yeruşalim’deki Tapınağın onarılması Ester’in kraliçeliği zamanında gerçekleşti. Tapınağı onaran Nehemya’ydı, bundan yola çıkarak bazı yorumcular yazarın Nehemya olabileceğini varsayarlar.

Yahudi genç bir kızın, o zamanın en büyük imparatorluğuna kraliçe olarak seçilmesini kanıtlayan birçok tarihi belgeler bulunmaktadır, buradan bu olayın gerçek olduğunu anlıyoruz.

Gerçek ismi ‘Hadassa’ydı fakat Mordekay Yahudi oldukları anlaşılmasın diye ona Pers ismi olan ‘Ester’adını verdi.

Tanrı’ismi geçmeyen tek kitaptır. Her ne kadar bu kitapta Tanrı’nın adı geçmese de Tanrı’nın elini her olayda görebiliyoruz.

Kral Ahaşveroş, Vaşti’den tacı geri alınca onun yerine kraliçe olacak kişiyi seçmesi için bütün illerden genç ve güzel kızları hareme getirdiler. Bu kızların arasında Ester adında güzel Yahudi bir kız da vardı. Ester doğru zamanda, doğru yerdeydi ve kraliçe seçilecek en doğru kişiydi. Kral en çok Ester’i beğendi. Ester’in kral ile evlenmesi Yahudiler’e bir saygınlık, sonrasında ise saklamak zorunda kaldıkları kimliklerini açıklama fırsatı kazandırdı. Bu olay Nehemya’nın Yeruşalim’i onarması için iyi bir fırsattı. Nehemya, Yeruşalim’i Kral Ahaşveroş zamanında onardı.

Rut’tan sonra bir kadının ismini taşıyan ikinci kitaptır. Ester’in Tanrı tarafından seçildiği çok açık bir şekilde dikkatimizi çeker. Herkes tarafından sevilen güzel bir kadındı. Kral onu görür görmez beğendi ve böylelikle Ester Pers kraliçesi seçildi. Kraliçe olmak, ünlü olmak ya da zengin olmak gibi bir hevesi yoktu. Güzel Yahudi genç bir kızdı ve sade bir yaşantısı vardı ama her şey birden bire değişti. Artık bir kraliçeydi, o artık sade bir yaşantısı olan Yahudi bir kız değildi. Bu arada rolü ve statüsü de değişti. ‘Bir kraliçe olarak nasıl en iyi şekilde hizmet edebilirim’, diye görmek için bekledi. Bazen bazı şeyler planladığımız gibi gitmeyebilir. Ester aniden kendini karar verme aşamasında buldu. Haman’ın Yahudiler’i katletme planını duyduğunda bir süre sessiz kalması gerekiyordu.

Kraliçe olmasına rağmen halkına sadık kaldı ve bu halkın kurtuluşu için kral tarafından çağrılmadığı halde kralın huzuruna çıkmayı göze alarak yaşamını riske attı. Saraydaki rahat ve ihtişamlı yaşamı zor durumdaki halkına sırt çevirmesi için engel değildi. Tanrı sıradan biri olan Ester’i Kendi planlarını gerçekleştirmek için seçti. Tanrı, planlarını gerçekleştirmek ve halkın tamamen yok olmaması için öz halkını korudu. Bunu yaparken de Ester’i bu olayda kullandı. Ester’in en dikkat çeken yönü yüksek konumda olmasına karşın gurura kapılmayıp alçakgönüllü olmasıydı. Çocukluğundan beri ona bakan kapı görevlisi Mordekay’ı unutmadı. Mordekay’ın öğütlerine kulak vermesi onun itaatkâr olduğunu gösterir. Başlangıçtan beri Mordekay’ın yardımını gördü, hiç kimse onların akraba olduklarını ve Ester’in bir Yahudi olduğunu bilmiyordu. Mordekay bu öyküde anahtar karakter olarak karşımıza çıkar. İki kapı görevlisinin hazırladıkları ölüm tuzağından kralı haberdar ederek hayatını kurtardı. Bu olay daha sonra Mordekay için büyük bir nimet olarak kralın kayıt defterine yazıldı. Tanrı sevgi ile yapılan hizmeti, emeği asla karşılıksız bırakmaz. “Tanrı adaletsiz değildir; emeğinizi ve kutsallara hizmet etmiş olarak ve etmeye devam ederek O’nun adına gösterdiğiniz sevgiyi unutmaz”(İbraniler 6:10).

Haman Yahudiler’i öldürtmek için büyük bir hazırlık içindeydi. Mordekay’a göre bu katliamı ancak Ester durdurabilirdi. Ester’in bunu önlemesi gerekiyordu, ama nasıl? Bu katliamı durdurmak için doğru zamanı bekledi. Yapacağımız her şeyde Tanrı’nın zamanını beklemek her zaman iyidir. Zamanından önce harekete geçmek iyi sonuç vermez.

Tanrı’dan direkt olarak söz etmeyen tek kitap olmasına rağmen okurken her satırda Tanrı’nın harika işlerini görebiliriz. Pers’te kalan İsrail halkı ciddi bir tehlike içindeydiler. Ester ve Mordekay Yahudi halkını kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar ama her şeyi kontrol edip halkı kurtaran Tanrı’nın Kendisiydi.

Haman’ın gazabından kurtulmalarının ardından büyük bir kutlama yaptılar. Purim kutlaması; Yahudilerin Haman’ın gazabından kurtulmalarını şölen ve eğlence günü olarak kutlamalarıdır. Purim ‘Kuralar’anlamına gelir. Diğer anlamda Purim Yahudilerin Şükran Bayramı’dır. Tanrı seçilmiş halkını her durumda ve her tehlikeden korudu.

Ester’in hayatından öğrenebileceğimiz birkaç dersi şöyle sıralayabiliriz:

1. Hazırlanma evresi: Ester’in görevini yerine getirmesi için belli bir süre geçti ve bu süre içinde beklemesi gerekiyordu. Harekete geçmeden önce üç gün boyunca oruç tutup dua etti. Bazen Tanrı’nın zamanını beklemek uzun ve sıkıcı olabilir. Sara’nın çocuk sahibi olması için çok uzun bir zaman beklemesi gerektiği gibi.

2. Tanrı’nın lütfuna, beğenisine ihtiyacımız var: Ester davranışlarıyla Kral’ın gözüne girdi, beğenisini kazandı ve Kral ona lütufta bulundu. İsa büyürken Tanrı’nın ve insanların beğenisini kazanmıştı (Luka 2:52). Yaşantımızda Tanrı’ya itaat edip, O’nu hoşnut ettiğimizde Tanrı’nın iyiliklerini görüp beğenisini kazanacağız.

3. Tanrı Kendi zamanı içinde çalışır: Ester’in zamanlaması doğru bir zamanlamaydı. Tanrı’nın yüreğimize koyduğu şeyleri yapmak için acele etmemeliyiz. Yusuf hapisteydi ve özgür olmak için Tanrı’nın uygun zamanını bekledi. Tanrı, O’na sabit bir şekilde sadık kaldığımızda ve bunu devam ettirdiğimizde harekete geçer.

4. Geçmişimiz Tanrı ile olan geleceğe engel olamaz: Ester anne ve babasız büyümesine rağmen Tanrı onu yükseltip Kendi hizmeti için kullandı. İsa’nın öğrencilerinden bazısı balıkçı, bazısı vergi görevlisi, bazısı ise doktordu. Geçmişimiz Tanrı’nın bizi hizmetinde kullanması için bir engel teşkil etmez.


Kısaca özetlersek; Ester’den itaati, tamamen Tanrı’ya güveni ve bilgeliği öğreniyoruz. Ester her ne pahasına olursa olsun doğru olanı yapmak için hayatını tehlikeye attı. Tanrı, Musa ve Yusuf’u halkın arasından çıkarıp yüksek bir konuma getirerek Kendi planlarını gerçekleştirmek için nasıl kullandıysa Ester aracılığıyla da İsrail halkını soykırımdan kurtardı.

Kraliçe Vaşti’nin itaatsizliğinden Haman’ın yapmaya çalıştığı kötülüğe, Ester’in güzelliğine, Mordekay’ın bilgeliğine kadar her şey Yahudi halkının katliamdan kurtulmasına yaradı.

Ester, yabancı bir ülkede, yabancı bir kültürde başarılı bir şekilde yaşamış Yahudiler’in bir sembolüdür.


ZEREŞ

Haman’ın karısıydı. Kral, Haman’ı yüksek göreve atadı. Kralın buyruğu uyarınca saray kapısında çalışan herkesin Haman’ın önünde eğilmesini istedi. Fakat Ester’in kuzeni Mordekay bu buyruğa uymadı.


Ester 5:9-14Haman o gün şölenden mutlu ve sevinçli ayrıldı. Ama Mordekay’ı sarayın kapısında görünce ve onun ayağa kalkmadığını, kendisine saygı göstermediğini farkedince öfkeden kudurdu. Yine de kendini tuttu ve evine gitti. Sonra dostlarını ve eşi Zereş’i çağırttı. Onlara… “Ne var ki, o Yahudi Mordekay’ı sarayın kapısında otururken gördükçe bunlardan hiçbirinin gözümde değeri kalmıyor.” Karısı Zereş ve bütün dostları Haman’a şöyle dediler: “Elli arşın yüksekliğinde bir darağacı kurulsun. Sabah olunca kraldan Mordekay’ı oraya astırmasını iste. Sonra da sevinç içinde kralla birlikte şölene gidersin.” Haman öneriyi beğendi ve darağacını hemen kurdurdu.


Ester 6:13-14Başına gelenleri karısı Zereş’e ve bütün dostlarına anlattı. Karısı Zereş ve danışmanları ona şöyle dediler: “Önünde gerilemeye başladığın Mordekay Yahudi soyundansa, ona gücün yetmeyecek, önünde yok olup gideceksin.” Onlar daha konuşurken, kralın haremağaları gelip Haman’ı apar topar Ester’in vereceği şölene götürdüler.


Ester 7:9-10…Kral, “Haman o darağacına asılsın!” diye buyurdu. Böylece Haman Mordekay için hazırlattığı darağacına asıldı; kralın öfkesi de yatıştı.


YORUM: Zereş ismine iki defa rastlıyoruz. İlkinde kocasına Mordekay’ın asılması konusunda öğütler veriyor. Kocasına verdiği öğütten onun kocası Haman’dan daha kötü biri olduğunu anlıyoruz. İkincisinde ise; tehlikeyi görüp kocası Haman’ı uyararak; “Önünde gerilemeye başladığın Mordekay Yahudi soyundansa, ona gücün yetmeyecek, önünde yok olup gideceksin”dedi (Ester 6:13). Zereş Yahudi halkının tarihini, Tanrı’nın onların hayatlarında yaptığı mucizeleri çok iyi biliyordu. Şimşon’un bin Filistli’yi nasıl öldürdüğünü, Yusuf’un köle olarak gittiği Mısır’da nasıl yönetici konuma geldiğini, Musa’nın İsrail halkını Mısır’dan çıkarmak istediğinde Firavun’un buna karşı daha fazla direnemediğini, Kızıl Deniz’in bile İsrailliler’in kaçıp kurtulması için nasıl ikiye bölündüğünü, Davut’un İsrail halkı için bir tehdit unsuru olan Golyat’ı bir taşla nasıl alt ettiğini ve şimdi bile kimsenin yani Haman’ın onların karşısında duramayacağını çok iyi biliyordu. Bu nedenle kocasını uyardı.

Mordekay için hazırlanan darağacında Haman ve oğulları asıldığı zaman (Ester 9:25), Zereş’in önceden söyledikleri tamamıyla gerçekleşmiş oldu. Süleyman’ın Özdeyişleri 14:1“Bilge kadın evini yapar, ahmak kadın evini kendi eliyle yıkar”diyor. Ahmaklığı ülkenin başbakanı konumundaki kocasının ve oğullarının ölümüne neden oldu. Kocasının kibrini ve ahmakça tutkularını beslemesi kocasını darağacında görmesine neden oldu ve hiçbir şekilde yardım edemedi.


Referans ayetler:

Ester 5:10,14; 6:13