adapid (adapid) : Lemur benzeri, ilkel sayılan primat.
akciğerli balıklar (lungfish) : Hem akciğerlere hem de solungaçlara sahip olan, Dipnoi takımından tropikal tatlı su balık çeşitleri. Bazı türleri, uzun süre kuraklığa dayanabilmek için sümük tabakalı çamur örtüsü yapmaktadır.
alel (allele) : Her biri bir karakterin farklı şekilde belirlenmesine sebep olan, tek bir gen lokusunun iki veya daha fazla sayıda olabilen alternatif şekilleri.
algler (algae) : Kök, gövde ve yaprağı olmayan ancak genellikle klorofil içeren, sularda yaşayan tek ya da çok hücreli bitkiler.
allometri (allometry) : Canlının büyürken çeşitli kısımlarında meydana gelen değişim oranı.
amniyon (amnion) : Memeli, kuş ya da sürüngen embriyonunun içinde asılı kaldığı sulu bir sıvı içeren ince, güçlü zardan bir kese.
amniyonlular (amniotes) : Embriyon aşamasında amniyona sahip olan, sürüngenler, kuşlar ve memeliler de dahil olmak üzere omurgalılar.
anormal diş aralığı (diastema) : dişler arasındaki anormal aralık
antropoyitler (anthropoids) : Yeni Dünya’nın geniş burun delikli (platyrrhine) maymunlarını, insanları ve Eski Dünya’nın dar burun delikli (catarrhine) maymunları ile kuyruksuz maymunlarını içeren ileri düzey maymunlar.
archosaur (archosaur) : Archosauria alt sınıfından olan ve egemen sürüngenler olarak bilinen tekodontlar, timsahlar, uçan sürüngenler ve dinozorların genel adıdır.
art kafaya ait (occipital) : Kafatasının art bölümünü oluşturan eğik kemiğe ait.
Aves: Kuşları kapsayan bir hayvan sınıfı.
ayak tarağı (metatarsal) : Hayvanın arka ayaklarında, ayak parmakları ile ayak bileği arasındaki kısım ya da kemikler.
azı dişi (molar) : Yemeği öğütmek üzere geniş bir yüzeyi olan ve ağzın en arkasında yer alan diş.
baldır kemiği (fibula) : Kamış kemiği; insanlarda baldırdaki iki kemikten ince olanı, hayvanlarda arka bacakların diz ile ayak bileği arasında kalan iki kemikten ince olanı.
baleen (baleen) : Balinanın üst çenesinde bulunan ve yemek için kullandığı süzgece benzer çubuklu yapı.
Birinci Zamana ait (Paleozoik) : Kambriyen, Ordovisyen, Silüriyen, Devoniyen, Karbonifer (Mississippian ve Pennsylvanian) ve Permiyen Dönemlerini kapsayan kaya katmanlarını ifade eden ya da bu katmanlara ait.
biyota (biota) : Ekolojik bir bütün olarak ele alınan bir yörenin tüm hayvanları ve bitkileri.
cadı maki (tarsier) : Doğu Hint adalarında yaşayan, büyük yuvarlak gözlere ve uzun bir kuyruğa sahip olan, geceleri gezen, Tarsius cinsinden küçük maymun çeşitlerinden herhangi birisi.
cins (genus) : Sınıflandırma sisteminde, familyanın altında, türün üstünde olan sınıf.
coelacanth(silekant ya da koelakant) : 1938 yılına kadar, Afrika’nın sularında Latimeriaadlı yaşayan bir türü bulunana kadar, sadece fosil olarak bilinen Coelacanthiformestakımına ait çeşitli balıklar.
Condylarthra (Condylarthra) : Paleosen kayaları arasında bulunan ve göreli özelleşmemiş oldukları ileri sürülen bir memeli takımı.
crossopterygian : Coelacanth ve diğer loplu / saçak yüzgeçli balıkları kapsayan ve çoğunun nesli tükenmiş olan Crossopterygii alt sınıfına ait.
cynodont (si-no-dont) (cynodont) : Evrimciler tarafından memelilerin atası ya da ataları oldukları kabul edilen, Cynodontia alt takımından memeli benzeri therapsid sürüngenler.
çatı kemiği (pubis) : Leğen kemiğinin ön yayını oluşturan bağlantı noktasındaki kalça kemiklerinin ön kısmı.
çene eklemi (articular) : Bazı kuş, sürüngen ve balıkların çenelerinde bulunan bir kemik.
çeneliler (gnathostome) : “Çeneli ağızlı” anlamına gelen, çeneleri ve genellikle çift uzuvları olan Vertebrata alt filumuna ait canlılar.
çok değişkenli çözümleme (multivariate analysis) : Her bir birey üzerinde ölçülen birçok nitelik ya da değişkenleri, aynı anda istatistiksel olarak analiz etme tekniği.
çok hücreliler (metazoa) : Tek hücreli hayvandan daha karmaşık olan tüm hayvanları içeren hayvan aleminin bir bölümü.
çukur (fossa) : Kemik ve başka yerlerde görülen çukur.
damak (palate) : Omurgalılarda, önü kemikli, arkası etli ve yumuşak olan, ağız ile burun boşluklarını kısmen ya da tamamen birbirinden ayıran ağız çatısı.
deneysel (empirical) : Gözlem ya da deneye dayalı; kurama değil, yaşanan olgulara bağlı, ampirik.
deniz ayısı (sirenian = sea cow) : Sirenia takımına ait deniz ayıları ve dugonglar.
denizkestanesi (sea urchin) : Yumuşak vücudu yuvarlak, simetrik, kireçtaşımsı ve üzerinde uzun dikenlerle kaplı bir kabukla örtülü olan, Echinoidea sınıfından derisi dikenlilerin çeşitlerinden herhangi birisi.
deniz memelileri (cetacean) : Balina veya yunus gibi, denizde yaşayan memelilerin dahil olduğu Cetacea takımına ait.
dimorfizm (dimorphism) : Özellikle aynı popülasyonda bir tür içerisinde renk, büyüklük, cinsiyet bakımından iki farklı formun bulunması durumu.
dirsek kemiği (ulna) : Dirsekten bileğe kadar uzanan, baş parmağın karşısında bulunan kemik.
diz kapağı (patella) : Diz ekleminin önünde yer alan üçgen şeklindeki düz bir kemik.
doğacılık (naturalism) : Doğaüstü güçlerin var olmadığı, her şey doğal yasalara uyarak oluştuğunu savunan görüş.
döner kemik (radius) : Dirsek kemiğinin yanında, dış tarafta bulunan, ön kolun ikisinden kısa ve kalın olan kemik; uzun, hafif eğri bir kemik.
dört ayakla yürüyen (quadrupedal) : Yürümek ya da koşmak için dört ayağını kullanan.
dugong (dugong) : Kızıldeniz ve Hint okyanusu sularında yaşayan ve bitkiyle beslenen bir çeşit memeli hayvan.
eklembacaklılar (arthropod) : Böcekler, kabuklular, örümcekler, akrepler ve çok bacaklıları içeren, kısımlara ayrılmış bir vücut ve vücuda eklenmiş bacaklardan oluşan Arthropoda filumundaki çeşitli omurgasızlar.
ekoloji (ecology) : Canlı organizmalar ile çevreleri arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı.
ekolokasyon (echolocation) : Sesin yankılanmasından faydalanarak, bir cismin bulunduğu yön ve uzaklığı saptama.
ektotermi (ectothermy) : “soğuk kanlı” hayvanların niteliği olup, vücut ısısını çevrenin ısısıyla dengeleyen hayvanın dış kaynaklardan vücuduna ısı alma durumu.
el tarağı (metacarpal) : Bilek ile parmak kemikleri arasında kalan beş kemiği içeren, el ya da ön ayaktaki kısım.
ense çıkıntısı (nuchal crest) : Kafatasının arka kısmındaki kemiksi bir kabartı.
enzim (enzyme) : Biyokimyasal bir katalizör olarak işlev gören ve canlı organizmaların ürettiği çeşitli proteinler.
eş nitelikli (homologous) : Konum, yapı ve işlev açısından kıyaslanabilir canlı nitelikleri.
familya (family) : Sınıflandırma sisteminde, takımın altında, cinsin üstünde olan sınıf.
fauna (fauna) : Belli bir bölgeye özgü hayvanların tümü.
Fenilketonurya (Phenylketonuria) insanlarda oluşan kalıtsal bir metabolik hastalık; metabolik bir ürün olan fenilalanin’i yakılamaması ve ciddi zeka geriliği şeklinde kendini gösteren metabolik bir hastalık
fenotip (phenotype) : Bireyin dış nitelikleri. Bunlar genellikle genetik yapı ile çevre arasındaki karmaşık etkileşimin bir ürünüdür.
filojenez (soy oluş) (phylogeny) : Herhangi bir bitki veya hayvan türünün hayali evrimsel gelişimi.
filum (phylum) : Hayvanlar aleminde, sınıfın üzerinde, çok geniş bir sınıflandırma bölümü. Örneğin, tüm omurgalılar ve kordalılar, Chordata filumunda yer almaktadır.
flora (flora) : Belli bir bölgeye özgü bitkilerin tümü.
folikül (follicle) : İçinde boşluk bulunan küreye benzer hücreler; yumurtayı taşıyan yumurtalıktaki damarlı yapı.
foramen magnum (foramen magnum): Kafatasının art kafa bölgesinde, arasından omuriliğin geçtiği kısım.
fosfat (phosphate) : Çoğunlukla beş değerli fosfor ve oksijen içeren fosforik asidin herhangi bir tuzu ya da esteri.
genom (genome) : Hücrede bulunan genetik maddelerin yani DNA’nın tümü.
genotip (genotype) : Organizmanın fiziksel görünüşten yani fenotipten ayrı olan genetik yapısı.
gerçek plasentalılar (Eutheria) : gerçek plasentalı memeliler.
gestalt (gestalt) : Fiziksel, biyolojik ya da psikolojik fenomenlerin, parçaların toplanması ile hesaplanamayacak nitelikler taşıyan işlevsel bir birim oluşturacak şekilde birleştirilmesi ya da yapılandırılması.
gibon (gibbon) : Uzun kollu, kuyruksuz maymun.
göğüs bölgesine ait (pectoral) : Omurgalıda ön üyelerle ilgili veya bu üyelere ait.
göğüs bölümü (thorax) : Göğüs; insan vücudunda boyun ile diyafram ortasında kalan ve kısmen kaburga kemikleriyle kaplı bölüm.
habitat (habitat) : Canlı ya da biyolojik popülasyonun normal koşullarda yaşadığı bölge ya da çevre tipi.
hemostatik (hemostatic) : Kan dindirici.
her şeyi yiyen (omnivorous) : Hem etçil hem de otçul olan.
hipertonik (hypertonic) : İzotonik bir sıvıdan daha yüksek ozmotik basınca sahip olan.
hominid (hominid) : Hominidae insan ailesidir. Evrimciler, Hominidae ailesine sadece insanları değil, maymun ile insan arasında var olduğu ileri sürülen ara türleri de dahil etmektedirler. Buna benzer tüm yaratıklara hominid denilir.
Hominidae (Hominidae) : İnsanları ve insanların ileri sürülen maymunsu atalarını içeren aile.
hominoid (hominoid) : Maymunları ve insanları içeren Hominoidea üst familyasına ait olan.
hortumlu (proboscidean) : Sütun şeklinde bacaklar, ağır vücutlar, fildişleri ve uzun, kavrayıcı hortumlara sahip, Proboscidea takımına ait. Bu takımdan geriye sadece, fillerin ait olduğu Elephantidae ailesi kalmıştır.
ichthyosaurus (ichthyosaur) : Ichthyosauria takımına ait nesli tükenmiş balık benzeri çeşitli denizel sürüngenler.
iç iskelet (endoskeleton) : Omurgalılara özgü bir iç destek iskeleti.
iç kulak (labyrinth) : Yarım daire kanallarını, iç kulaktaki boşluğu ve salyangozu içeren, kulağın iç kısmı.
iç mineralleşme (permineralization) : Suda çözülmüş minerallerin, yeraltı suyu ile taşınarak, girdikleri gömülmüş ahşabın (ya da kabuğun veya kemiğin) gözenekli kısımlarında çökelip kristalleşmeleriyle bu gözeneklerin dolması.
iki bacaklı (bipedal) : İki bacağı üzerinde vücudunun dengesini sağlayan ve yürüyen; iki bacağı olan.
ikincil damak (secondary palat) : Memelinin yemeğini çiğnerken ve kemirirken nefes almasını mümkün kılan, ağzı burun boşluğundan ayıran ve ağız çatısını oluşturan bir kemik tabakası.
ilium (ilium, iliac) : Kara omurgalılarının çoğunun leğen kemiğinin içinde birbirine kaynaşmış üç kemiğin en üstte olanı; omurgalıların leğen kemiğinin üst kısmını oluşturan iki kemikten her biri, kalça kemiği.
infra : Sınıflandırma sisteminde alt bir taksonun altındaki seviye için kullanılan ön ek.
iskiyum (ischium, sıfat: ischial) : Leğen kemiğinin her iki tarafındaki üç ana kemikten en altta olanı.
izotonik (isotonic) : Aynı ozmotik basınca sahip olma durumu; hücrenin ozmotik basıncına eşit ozmotik basınca sahip, içine konulduğunda hücrenin içine su giriş çıkışı olmayan sıvı.
izotop (isotope) : Proton sayısı aynı ama nötron sayısı farklı olan çekirdeklere sahip atomlar.
kafadanbacaklı (cephalopod) : Ayrı bir başa, büyük gözlere, bir gagaya, bazı türlerde iç kabuğa ve sarılmaya duyarlı dokunaçlara sahip olan, ahtapot ya da notilus gibi, Cephalopoda sınıfında bulunan herhangi bir yumuşakça.
kafatası hacmi (cranial capacity) : Beyin büyüklüğüne eşit olan hacim.
kalça kemiği (innominate) : Leğen kemiğinin yan kısmını oluşturan büyük yassı kemik.
kan sıvısı (plazma) (plasma) : İçinde hücrelerin asılı durduğu, kan, lenf ya da kas içinin, açık sarımsı sıvı kısmı.
karapaks (carapace) : Kaplumbağanın birbiriyle birleştirilmiş sırt plakaları veya armadillo ve yengeci kaplayan örtü gibi, sert, kemiksi ya da kitinden oluşan dış örtü.
Karbon Dönemi (Carboniferous) : Birinci Zaman’ın Devoniyen dönemini izleyen, Permiyen döneminden önce gelen ve Mississipian ile Pennsylvanian dönemlerini kapsayan jeolojik bir dönemi.
karından ayaklılar (gastropod) : Salyangoz, sümüklüböcek, deniz salyangozu ve kaya salyangozu gibi, Gastropoda sınıfındaki herhangi bir yumuşakça.
katalizör (catalyst) : Kimyasal reaksiyonun hızlı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayan ve kendisi hiçbir değişime maruz kalmayan bir madde.
kaval kemiği (tibia) : Diz ile ayak bileği arasındaki iki kemikten içte ve geniş olanı.
kaya tavşanı (Hyrax) : Procaviidae ailesinden, Orta Doğu ve Afrika’da yaşayan, tavşan büyüklüğünde, kır sıçanımsı ve toynaklı bir memeli.
kemer (vault) : Kubbe şeklindeki vücut parçası.
keratinli (keratinous) : Saç, tırnak, boynuz ve toynak gibi deri üstü yapıların dış katmanlarını oluşturan sert, lifli bir proteine sahip olan.
kertenkelemsigiller (caecilians) : Gymnophiona takımının tropikal bölgelerinde yaşayan, bacaksız, toprağı kazan, solucan benzeri bir amfibyum grubu.
keseli (marsupial) : Kanguru, keseli sıçangiller, keseli porsukgiller ve vombatgilleri içeren Marsupialia takımından bir memeli. Birçok türlerindeki dişilerin plasentası yoktur fakat vücutlarının dışında, karın bölgesinde, yavruların gelişinceye kadar kaldığı, meme bezlerinin bulunduğu keseleri vardır.
keseli sıçan (opossum) : Keseli sıçangillerden Amerika’ya mahsus memeli bir hayvan, opossum.
kesici dişler (incisor) : Diş yayının ucundaki kesmek için tasarlanmış dişler.
klâdist Ortak bir atadan gelme sebebiyle türler ve diğer taksonlar arasındaki benzerlikleri kullanan sınıflandırmacı
klivus (clivus): Art kafa kemiğinin taban parçasının üst yüzü
kolsu ayaklılar (brachiopods) : Brachiopoda filumunda bulunan çeşitli deniz omurgasızları; ağızlarının her iki yanında uzatmaya ve çekmeye yarayan bir çift kol benzeri ve dokunaçlı yapıya sahip çift kabuklu yumuşakçalar sınıfı.
kondil (condyle) : kemiğin ucundaki yumru.
korakoit kemiği (coracoid) : Kürek kemiğinden göğüs kemiğine kadar uzanan küçük, keskin bir kemik ya da kıkırdak.
kordalılar (chordate) : Tüm omurgalıların ve de oluşumunun bir aşamasında sırt ipi, solungaç ve sırt sinirine sahip olan herhangi bir hayvanın dahil olduğu Chordata filumuna ait çeşitli hayvanlar.
kozalaklı ağaç (conifer) : Çam, ladin, köknar gibi kozalak veren, daima yeşil olan ağaçlar.
köpekgiller (Canidae) Köpek, kurt ve çakalın dahil olduğu köpek ailesi.
köprücük kemiği (clavicle) : Göğüs ve kürek kemiklerini birbirlerine bağlayan kemik.
kuadratum (quadrate) : Kuşlarda, balıklarda, sürüngenlerde ve amfibyumlarda üst ve alt çeneyi birleştiren, kafatasının kemiksi ya da kıkırdaksı yapısı.
kulak kemikçikleri (ossicles) : Memelilerin kulağında bulunan çekiç, örs, üzengi kemikleri.
kulak zarı (timpanik zar) (tympanum) : Kulakta işitmeye yarayan zar, timpan.
kuşsu (Ornithischia ve ornithischian) : kuşsu (dinozor)
kuyruk sokumu kemiği (coccyx) : Omurganın birbirine bağlanmış son dört omurundan oluşan, sağrı kemiğiyle birleşen bir kemik.
küçük semender (newt) : Özellikle Trituris ve benzeri cinslerden su içinde ve dışında yaşayan, küçük semender çeşitlerinden birisi.
kürek kemiği (scapula) : Omzun arka kısmını oluşturan geniş, düz ve üçgen şeklindeki iki kemikten her biri.
kürek kemiği oyuğu (glenoid cavity) : İnsanlarda üst kolun tam oynar eklemin bir parçası olan kürek kemiğindeki oyuk.
leğen kemiği (pelvis) : Bacaklar üzerinde duran ve omurgayı destekleyen, yanlarda kalça kemikleri, önde çatı kemiği, arkada ise sağrı kemiği ile kuyruk sokumundan meydana gelen, leğen şeklinde bir kemik.
leğen kemiğine ait (pelvic) : Leğen kemiğine ait, kemiğine yakın ya da kemiğiyle ilgili.
lemur (lemur) : Ağaçta yaşayan, yaklaşık 3 kg.lık dört ayaklı bir cins hayvan; Madagaskar ve civarındaki adalarda yaşayan, büyük gözlere, yumuşak kıllara ve uzun bir kuyruğa sahip, çoğu Lemuridae familyasından olan ağaçta yaşayan çeşitli maymunlar.
lemurgiller (lemuroid) : Maymunların lemur, tarsier ve lorisleri kapsayan alt ailesi ya da alt takımına ait.
loplu, lopsu (lobate) : Yuvarlak çıkıntıya sahip; yuvarlak çıkıntıya benzer.
loris (loris) : Hem fosil örnekleri hem de canlı örnekleri olan Lorisidae familyasından ilkel maymun; Asya’nın tropikal bölgelerinde yaşayan, kalın yünsü kollara ve büyük gözlere sahip, Loris ve Nycticebus cinslerine ait küçük, geceleri gezen ve ağaçta yaşayan maymun çeşitleri.
makak (macaque) : Güneydoğu Asya’da yaşayan kuyruklu bir maymun.
maksil (maxilla) : Omurgalılarda üst çene kemiğini oluşturan bir çift kemikten birisi.
mamut (mastodon) : Fillere benzeyen, Mammut cinsinden nesli tükenmiş memeli çeşitleri.
merkeze uzak (distal) : Anatomide bağlantı noktasından uzak.
metazoa (metazoa) : Çok hücreliler. Tek hücreli hayvandan daha karmaşık olan tüm hayvanları içeren hayvan aleminin bir bölümü.
mutant (mutant) : Mutasyon sonucu olarak atalarından farklılaşmış bir birey ya da canlı.
mutasyon (mutation) : Canlının genleri ya da kromozomlarındaki sonraki nesillerine aktarabildiği değişim.
nükleik asit (nucleic acid) : Pürinler, pirimidinler, şekerler ve fosforik asitlerinden oluşan ve tüm canlı hücrelerde bulunan RNA’lar (ribonükleik asitler) ve DNA’lar (deoksiribonükleik asitler) adlı iki karmaşık bileşik gruptaki asit.
nükleotid (nucleotide) : Fosforik asitle birleşmiş bir nükleozidden (pürin, pirimidin ve şekerden oluşan bir bileşik) oluşan çeşitli organik bileşiklerin herhangi birisi. Nükleotidler, nükleik asitlerin temel birimleridir.
omomyid (omomyid) : Tarsier benzeri, ilkel sayılan primat.
omurgalı (vertebrate) : Kordalılar filumunun ana bir bölümü olan Vertebrata alt filumundan herhangi bir üye. Bu canlılar bölünmüş kemiksi ya da kıkırdaksı omurgasıyla bilinmekte ve balıkları, amfibyumları, sürüngenleri, kuşları ve memelileri içermektedir.
omurgasızlar (invertebrate) : Omurgası ve omuriliği olmayan canlılar.
ontojenez (ontogeny) : Bireysel canlının, gebe kalmakla başlayan ve çeşitli yapı ve organ sistemlerinin oluştuğu embriyonun gelişim süreci esnasında ilerleyen zaman dilimi.
otsu (herbaceous) : Sert gövdeli bitkilerden ayrı olan, ot niteliği taşıyan.
ozmotik basınç (osmotic pressure) : Düşük yoğunluktaki bir çözeltiden, yüksek yoğunluktaki bir çözeltiye ozmosla su ya da diğer bir çözücünün girmesiyle meydana gelen basınç.
ozmos (osmosis) : Yarı geçirici zarlardan, suyun veya bir çözeltinin, az yoğun çözeltiden çok yoğun tarafa geçmesi.
ozon (ozone) : Mavi renkli ve üç Oksijen atomundan oluşan molekül, O3. Ozon, morötesi ışın etkisiyle ya da elektrik boşalması ile doğal olarak iki atomlu Oksijenden oluşur.
ökaryot (eukaryote) : Kloroplast, mitokondri ve çekirdek gibi zar içinde olan organellere sahip canlı hücre.
ön azı dişleri (premolar) : Köpek dişlerinin arkasında, azı dişlerinin önünde bulunan, üst ve alt çenenin her iki yanında çifter çifter yer alan sekiz adet iki yumrulu dişten herhangi birisi.
örs kemiği (incus) : Orta kulakta çekiç kemiğiyle üzengi kemiği arasında, örse benzeyen kemik.
paleoantropolog (paleoanthropologist) : İnsana benzer canlıların fosillerini inceleyen bilim adamı.
paleontoloji (fosil bilimi) (paleontology) : Fosil ve eski yaşam biçimlerini inceleyen bilim dalı.
palet (fluke) : Balina ya da benzer hayvanların kuyruğundaki yassı parçaların her biri.
parabolik (parabolic) : Parabol şekline sahip.
Paranazal (paranasal) : Yüz ve üst çene kemiklerinde bulunan hava boşlukları
parietal (parietal) : Kafatasının alın kemiği ile art kafa ortasında bulunan ve böylece kafatasının üst ve yanlarının bir kısmını oluşturan iki kemikle ilgili.
parmak kemiği (phlange) : El ya da ayak parmaklarındaki kemik.
pelycosaur (“kase kertenkele”) (pelycosaur) : Kafatasının alt yanlarındaki bir çukurla bilinen, Synapsida alt sınıfında yer alan, nesli tükenmiş, memeli benzeri, Pelycosauria adlı ilkel bir sürüngen takımına ait canlı.
Pensilvaniyen (Pennsylvanian) : Kuzey Amerika’da üstünde bulunduğu Missisipiyen Dönemiyle birlikte Karbonifer Dönemini oluşturan jeolojik devir.
plasenta (placenta) : Dişi memelilerde gebelik esnasında oluşan, rahim çeperini kaplayan, göbek bağıyla bağlandığı fetüsü kısmen saran, damarlı ve zarlı bir organ.
Pongidae (Pongidae) : Şebek, orangutan, goril ve şempanzenin yer aldığı maymun ailesi.
Postcranial : Kafatasının altında kalan iskelet sistemine ait.
prokaryot (prokaryote) : Mitoz içermeyen bir süreçle eşeysiz üreyen ve bakteri, mavi yeşil algler, spiroket, riketsiya ve mikoplazma canlılarını içeren küçük canlı hücreler. Bu hücrelerin vaküol, mitokondri, endoplazmik retikulum veya fotosentez yapan plastitler gibi sitoplazma organelleri yoktur.
proksimal (proximal) : Anatomide bağlantı noktasına yakın.
Proterozoik (Proterozoic) : Arkeozoik zaman ile Kambriyen dönemi arasındaki Kambriyen öncesi zamana ait jeolojik katmanlarla ilgili ya da katmanlara ait.
pseudosuchia (pseudosuchia) : İki bacaklı, zırhsız ya da zayıf zırhlı biçimleri kapsayan, Thecodontia takımına ait nesli tükenmiş sürüngenlerin alt takımı.
pterodactyl (pterodactyl) : Pterodactylidae ailesinden nesli tükenmiş uçan sürüngen çeşitlerinden herhangi birisi.
pterosaur (pterosaur) : Pterosauria takımından ve pterodactyl’leri de içeren, Jura ve Tebeşir oluşumlarına ait, ön üyelerinin dördüncü parmağına bağlı deriden oluşan kanatlarıyla bilinen, nesli tükenmiş uçan sürüngenler.
rhea (Güney Amerika devekuşu) : Üç toynaklı ve Afrika devekuşundan küçük olan, uçamayan bir kuş.
Rhipidistia (rhipidistia) : Loplu / saçak yüzgeçli balıklar (crossopterygian) alt sınıfına ait, fosilleri Devoniyen ve Karbonifer oluşumlarında bulunan bir takım.
rhipidistian (rhipidistian) : Rhipidistia takımına ait.
sağrı kemiği (sacrum) : Leğen kemiğinin arka kısmında, beş omurdan oluşan, üçgen şeklindeki kemik.
sarcopterygian (sarcopterygian) : Bazı sınıflandırma sistemlerinde Crossopterygii ve Dipnoi’yi içeren Osteichthyes alt sınıfına ait.
semender (salamander) : Caudata takımından gözenekli, pulsuz bir deriye ve genellikle zayıf ve küçük dört adet bacağa sahip, küçük kertenkele benzeri amfibyum çeşitlerinden herhangi birisi.
sıcak kanlılık (endothermy) : Hayvanın, vücut ısısını çevre ısısından bağımsız kılabilmesi için, vücudundan dışarıya ısı çıkmasını engelleyen, hayvanın kendi metabolizmasından kaynaklanan ısı artışı, homoioterm.
sınıf (class) : Sınıflandırma sisteminde, filumun altında ve takımın üstünde olan grup.
sınıflandırma (taxonomy) : Organizmaları varsayılan kategorilere yerleştirme kuramı ve uygulaması.
sırt ipi (notochord) : Bazı ilkel omurgalılarda sırta destek sağlayan, esnek, çubuk gibi bir yapı; daha ileri omurgalıların embriyonlarında ise omurganın geliştiği yapı.
simpatrik (sympatric) : Aynı bölgede yaşayan ama diğer türlerle çiftleşmeyerek kendi niteliklerini koruyan.
sincapsılar (Sciuromorpha) : Sözde ilkel olan çoğu kemirgeni içeren ve günümüz sincaplarını da içine alan Rodentia Takımının bir alt takımı.
sinir deliği (foramen) : Kemikte sinirin geçtiği küçük delik.
Sirenia takımına ait (sirenian) : Denizayısı ve dugong memelilerini de içeren Sirenia takımından suda yaşayan memeli otçullarından her biri.
sivri sincapçık (tree shrew) : Görünüş ve alışkanlıklar açısından genellikle sincaplara benzeyen, doğu Asya’da yaşayan, Tupaiidae familyasından çeşitli üyeler.
siyamang (siamang) : Gibonların büyük türlerinden biri.
sonar (sonar – sound navigation ranging) : Bir nesnenin yerinin, şeklinin ve durumunun ses dalgalarının yankılanmasıyla belirlenmesi.
sphenacodontid (sphenacodontid) : Erken Permiyen dönemine ait, sırtında büyük yelkeni olan etçil pelycosaurlar ve onların akrabaları.
squamosal (squamosal) : Birçok omurgalının kafatasındaki işitme kapsülünün dış ve sırt tarafında bulunan bir kemik. Memelilerde bu kemik, çene kemiğiyle birleştirilmiştir.
süngertaşı (tuff) : Büyüklüğü kum tanesinden çakıl taşlarına kadar değişebilen ve sıkıştırılmış volkanik külden oluşan kaya.
sürüngenimsi (Saurischia ve saurischian) : sürüngen benzeri (dinozor).
Synapsida (Synapsida) : Tüm memeli benzeri sürüngenleri içeren bir sürüngen alt sınıfı.
şakak kemikleri (temporal) : Kafatasının iki yanını ve altını oluşturan üçer parçalı iki kemik.
şekilbilim (morphology) : Biçim bilgisi, morfoloji.
takım (order) : Sınıflandırma sisteminde familyanın üstünde, sınıfın altında olan bitki ya da hayvan grubu.
takson (taxon) : Sınıflandırma sisteminde sınıf veya kategori birimlerini oluşturan ve filum, takım, familya, cins ve tür gibi, gittikçe detayların arttırılarak benzer niteliklere göre sınıflandırılmış bir organizma grubu.
taşlaşmak (lithification) : Taş haline gelme süreci; yeni çökelmiş tortunun taşa dönüşmesi.
tek delikliler (monotreme) : Ornitorenk ve karıncayiyengilleri içeren, sadece Avustralya ve Yeni Gine adalarında bulunan ve yumurtlayan memelilerin bir takımı olan Monotremata takımına ait bir üye.
tekodont dişli (thecodont) : Oyuk içine yerleşmiş dişli ilkel sürüngen
tek pençeli (monodactyl) : Her bir uzvunda tek pençesi olan hayvan.
tektonik (tectonics) : Yeryüzünün yapısal değişimleriyle ilgili jeoloji.
teratoloji (teratology) : Yanlış oluşumların üretilmesi, gelişmesi, anatomisi ve sınıflandırılması üzerine yapılan biyoloji çalışması.
therapsid (therapsid) : Memeli atası olarak ileri sürülen, Synapsida alt sınıfı içindeki bir memeli benzeri sürüngen takımı.
toynaklılar (ungulate) : Geyik, deve, büyük baş hayvanlar, at, fil ve ada tavşanını da içeren, ayak parmakları sertleşmiş deriden oluşmuş toynaklara sahip memeliler.
trilobit (trilobite) : Birinci Zaman’a ait, Trilobita sınıfından nesli tükenmiş birçok deniz eklembacaklı çeşitlerinden herhangi birisi. Bu canlılar, çukur veya kanallar ile boyunlamasına üç kısma bölünmüş bir dış iskelete sahiptir.
uyluk kemiği (femur) : İnsanlarda kalça kemiği ile diz arasında kalan kemik, omurgalılarda arka bacağın vücuda yakın olan kemiği.
uzantılı (appendicular) : Ön ya da arka uzuvlar gibi uzantı ya da uzantılarla ilgili veya uzantılardan oluşan.
üç parmaklı (tridactyl) : Üç adet ayak parmağı, pençesi ya da benzer organları bulunan.
Üçüncü Zaman (Cenozoic) : Üçüncü ve Dördüncü dönemleri kapsayan, genelde en üst ve böylece en yakın tortuları içeren jeolojik zaman.
üst çene kemiği (maxilla) : Omurgalılarda üst çeneyi oluşturan bir çift kemikten birisi.
üst kol kemiği (humerus) : Omuz ile dirsek arasında kalan uzun kemik.
yarı maymunlar (prosimian) : Lemurları, lorisleri, galagolar ve tarsierleri kapsayan alt maymunların bir üyesi.
Yeni Darvincilik (neo-Darwinism) : Bitki ve hayvanların evrimsel gelişiminin, başlıca mutasyon sonucu olan küçük değişimlerin doğal seçilimleri tarafından belirlendiğini ileri süren kuram.
yılankavi (serpentine) : Şekil ya da hareket olarak yılana benzeyen; dalgalı, sarılgan.
yumru (tuber) : Yumru şeklindeki çıkıntı, tümsek.
yumuşakça (mollusk) : İstiridye, salyangoz, deniztarağı, kalamar, ahtapot ve sümüklü böceği içeren Mollusca filumuna ait, çoğu denizde yaşayan omurgasızların bir üyesi.
yuvarlak yüzgeçli kemikli balıklar (osteolepiformes) : Yuvarlak yüzgeçli balıklardan ilkel bir takım. Bu takımının Crossopterygii alt sınıfının genel nitelikleri şunlardır: iyice arka tarafta konumlanmış iki sırt yüzgeçleri vardır ve kafaları deriyle beraber büyük kemiklerle kaplıdır.