Bu bölüme kadar Kutsal Ruh’un meshedişinin Kutsal Kitap içerisindeki kavramsal, öğretişsel ve uygulamaya ilişkin yapısını sistematik olarak inceledik. Daha sonra ise kilise tarihi ve mezhepler bağlamında konuyu ele aldık. Şimdi bu bölümde sistematik ilahiyattan faydalanacağız. Sistematik teoloji, Kutsal Kitap’ın bir konu hakkında ki öğretisinin düzenlenerek ortaya çıkartılmasıdır. Böylece Kutsal Kitap’ın bir konu hakkında ki öğretisini daha kolay bir biçimde öğrenebilir ve öğretebiliriz.
Bu bölümde Kutsal Kitap’ın, Kutsal Ruh vaftizi ile ilgili öğretisini ve bununla ilişkili olarak başka önemli öğretileri kısa ve anlaşılabilir makaleler veya tablolar halinde sunmaya gayret edeceğim.
Bazı mezhep ve akımlar kurtuluşu iki basamaklı bir süreç olarak görmekte olup bunu kutsallaşmayı hayat boyu devam eden bir süreç olarak değil de anlık bir tecrübe olarak yorumlama suretiyle gerçekleştirmektedirler. Bu mezhep ve akımlara günümüzde Metodizm ve Wesleyci Pentikostalizm örnek gösterilebilir. Bu görüşe mensup kişilerin sayıca azınlıkta olduğunu belirtmek gerekir. Kutsal Kitap, kurtuluşun İsa Mesih’e iman ettiğimiz anda bizlerde tam olarak gerçekleştiğini açıkça öğretir. Daha önce beşinci bölümde gördüğümüz gibi William Durham isimli Pentikostal ilahiyatçının bu konuda ortaya attığı bir öğreti Pentikostalizm içerisinde bir bölünme meydana getirdi. Durham kendi öğretisine “Doctrine of Finished Work” ismini verdi. Bu kavram henüz Türkçeleştirilerek literatürümüze geçmiş değildir. Bu kitapta Durham’ın öğretisini “Tamamlanan Kurtuluş Öğretisi” ismiyle Türkçenin kavramsal yapısına uygun olarak çevirmeyi tercih ettim.
Durham’ın tamamlanan kurtuluş doktrini; kurtuluşumuzun Mesih’e iman ettiğimiz anda tamamlandığını belirterek hem orijinal günahtan hem de kişisel günahlarımızdan iman ile aklandığımıza vurgu yapar. Böylece Kutsal Ruh’u alır ve kurtuluşa sahip oluruz. Aslında tüm ana akım mezheplerin öğretisi de zaten bu şekildedir. Durham’a göre lütfun yaşamlarımızda ki ikinci işi olan Kutsal Ruh vaftizi kurtuluşumuzla ilgili değil hizmet ve tanıklık için güçle kuşanmakla ilgilidir.
Sonuç olarak Tamamlanan Kurtuluş Doktrini, İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul edenlerin o anda tam kurtuluşa sahip olduğuna ve kurtulanların İsa’ya tanıklık etmek için güçle kuşanmak anlamına gelen Kutsal Ruh vaftizi vaadini beklemeleri gerektiğine vurgu yapar. Bu öğretiş Pentikost ve karizmatik akım içerisinde en yaygın kabul gören öğretiştir ve Kutsal Kitap ile uyum içerisinde bulunmaktadır. Bizimde bu kitapta takip ettiğimiz doktrinsel çizgi budur.
Bu soruya kitabın çeşitli bölümlerinde farklı noktalardan değinerek pek çok defa cevap vermiş olsak da yine de okuyucunun tüm ifade ve açıklamaları pekiştirebilmesi adına tek bir bölümde tekrar düzenlemeyi uygun gördüm.
İsa Mesih günahlarımıza karşılık çarmıhta ölüp üçüncü ölümden dirildi ve kır gün süreyle yeryüzünde kalıp öğrencilerine görünmeye ve öğretmeye devam etti. Kırk günün sonunda ise Baba Tanrı’nın sağına yükseldi. Bu kırk günlük sürede öğrencilerin yaşamlarında önemli bir olay gerçekleşti.
“Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, Kutsal Ruh’u alın!”dedi.” Yuhanna 20:22
İsa ölümden dirildikten sonra bu kırk günlük sürede öğrenciler Kutsal Ruh’u aldılar. İsa dirildiği için artık kurtuluş tamamlandı ve böylece öğrenciler Kutsal Ruh’un kalıcı varlığına sahip olabilmişlerdi. Fakat daha sonra İsa onlara yeni bir buyruk verdi.
“Kendileriyle birlikteyken onlara şu buyruğu vermişti: "Yeruşalim'den ayrılmayın, Baba'nın verdiği ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin. Şöyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruh'la vaftiz edileceksiniz." Elçilerin İşleri 1:4,5
Öğrenciler Kutsal Ruh’un varlığını yüreklerine almışlardı fakat Ruh’ta vaftiz olarak Kutsal Ruh’un gücüyle kuşanmaları gerekliydi. Bu nedenle İsa, onlara beklemelerini söyledi. Daha sonra İsa, Baba Tanrı’nın sağına yükseldi ve bundan on gün sonra imanlılar Kutsal Ruh vaftizi’ni aldılar. Yani öğrenciler, İsa’nın dirilişi ile göğe alınışı arasında geçen kırk günlük sürede Kutsal Ruh’u aldılar. İsa’nın göğe yükselişinden on gün sonra ise Kutsal Ruh’la vaftiz oldular.
Aynı sıralama bizim yaşamlarımızda da geçerlidir. Bizler İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu olduğuna ve günahlarımıza karşılık çarmıhta ölüp üçüncü gün ölümden dirildiğine iman ettiğimizde kurtuluruz.
“İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.” Romalılar 10:9”
Bu noktada bizde gerçekleşen ruhsal olaylar şunlardır; Tanrı’nın bize karşı olan gazabı yatışır, fidyemiz ödenmiş olur, günahlarımızdan aklanırız, Tanrı ile barışırız, Tanrı’nın çocuğu oluruz, Kutsal Ruh’u alırız ve yeniden doğarız1. Yani kısaca İsa Mesih’e iman ettiğimiz anda tam kurtuluşa sahip oluruz.
“Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi'ni duyup O'na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh'la O'nda mühürlendiniz.” Efesliler 1:13
Fakat imanlılar olarak Tanrı’dan alabileceğimiz ikinci bir kutsama daha vardır. Kutsal Kitap buna Kutsal Ruh vaftizi adını verir. Kutsal Ruh vaftizi, İsa’ya tanıklık edebilmemiz için güçle kuşanmak ve meshedilmek anlamına gelir. İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcımız olarak kabul ettiğimizde günahlarımızdan aklanıp Kutsal Ruh’u (kalıcı varlığını ve mührünü) alırız. Böylece Tanrı’nın çocukları oluruz ve kurtuluşumuz tamamlanmış olur. Bundan sonra Tanrı’nın hayatımızda ikinci bir kutsaması daha mevcut olup buna Kutsal Ruh vaftizi adı verilir.
"Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. Yeruşalim'de, bütün Yahudiye ve Samiriye'de ve dünyanın dört bucağında benim tanıklarım olacaksınız." Elçilerin İşleri 1:8
Kutsal Ruh Vaftizi: Rab’bin işini (tanıklık ve hizmet) yapabilmek için atanmak, kutsanmak ve Rab’bin gücüyle kuşanmak anlamına gelir.
Kutsal Ruh Vaftizi olarak ifade edilen deneyim ise: Kutsal Ruh’un bir kişiyi ilk defa güçlü bir biçimde doldurmasıdır.
Meshedişin yaşamlarımızda üç işlevi bulunmaktadır; Atanma, Kutsanma ve Güçle Kuşanma. Bu üç işlev hizmet ile ilgili kavramlardır. Bu nedenle Kutsal Ruh vaftizi kurtuluşumuz ile ilgili değil ya da kişisel bir deneyim yaşayıp heyecan duymak için değil Baba Tanrı’nın önceden hazırladığı iyi işleri yapmak için bizlere sağlanan bir kutsamadır.
İsa şöyle dedi: “benim yaptığım işleri bana iman edende yapacaktır” ve “hastaları iyileştirin, cinleri kovun” ve “Tanrı’nın Egemenliği’ni duyurun” ve “Rab’bin gününü çabuklaştırın” ve “Tanıklarım olun” İşte tüm bunlar için Kutsal Ruh vaftizine ihtiyacımız vardır.
"Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız... ve benim tanıklarım olacaksınız." Elçilerin İşleri 1:8
Maalesef ki pek çok doktrinsel sistem Kutsal Ruh’u almak (mühürlenmek) ile Kutsal Ruh’ta vaftiz edilmek arasında doğru bir çizgi çekememektedir ve bu nedenle bu iki kavram sık sık birbirine karışmaktadır. Bu başlık altında Kutsal Ruh’u almak ile Ruh’ta vaftiz olmak arasında ki ayrımı ve hayatlarımızda ki işlevini göreceğiz.
Kutsal Ruh’u almak Tanrı’nın kurtaran lütfunun yaşamlarımızda ki bir etkinliği olup bizim Mesih’te sahip olduğumuz kurtuluş ile bağlantılı bir konudur. Pavlus’un belirttiği gibi “…içinde Mesih’in Ruh’u olmayan kişi, Mesih’in değildir”2. İsa’yı Rab ve Kurtarıcımız olarak kabul ettiğimiz anda Kutsal Ruh bizde yaşamaya başlar. Tanrı müjdeye iman edenlere yaşam vaadi vermektedir ve bu vaadi bizde gerçekleştiren Kutsal Ruh’tur.
“Ama Kurtarıcımız Tanrı iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.” Titus 3:4-6
Bir kimse İsa Mesih’e iman ettiğinde Kutsal Ruh’un kalıcı varlığını almış olur ve Kutsal Ruh, Baba Tanrı’nın tasarladığı ve Rab İsa Mesih’in kanıyla ve dirilişiyle sağladığı kurtarışı bizlerde gerçekleştirir.
Kutsal Ruh’un bizlerde ki kalıcı varlığının yaşamlarımızda ki işi şudur; Kurtuluşumuzu mühürler, bizleri yeniler (Kutsal Ruh’un Yenilemesi), Tanrı’nın buyruklarını yerine getirebilmemizi sağlar, ruhsal yaşamımızda yardımcımız ve rehberimizdir. Tüm bunları sağlayan Kutsal Ruh’a, iman ettiğimiz anda sahip oluruz çünkü bu Tanrı’nın vaadidir. Sonuç olarak İsa Mesih’i yaşamına kabul eden her kişide Kutsal Ruh yaşamaktadır
“Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar…” 1.Yuhanna 4:15
Kutsal Ruh vaftizi ise Göksel Babamız’ın bol lütfunun hayatlarımızda gerçekleştirdiği ikinci bir kutsamadır. Bu kutsama daha öncede belirttiğim gibi kurtuluşumuzla ilgili değildir. Kutsal Ruh vaftizi ne Mesih’teki kimliğimizle ne kurtuluşumuzla ne de sahip olduğumuz sonsuz yaşamla ilgili değildir. Bu kutsama bizlere, İsa’nın tanıklıkları olabilmemiz ve Göksel Baba’nın önceden hazırladığı iyi işleri (hizmet) yapabilmemiz için sağlanmıştır.
İsa Mesih’e iman eden herkes iman ettiği anda Kutsal Ruh’un kalıcı varlığına yüreğinde sahip olur. Fakat Kutsal Ruh vaftizi için bu kıstası koyamayız. Genellikle İsa Mesih’e iman etmemiz ile Kutsal Ruh vaftizini almamız arasında geçen bir zaman vardır. En azından pek çok kişinin yaşamında böyle olur. Bu konuyu “Kutsal Ruh Vaftizini Ne Zaman Alırız?” başlığı altında daha detaylı inceleyeceğiz. Henüz bu kutsamayı almamış olabilirsiniz fakat Tanrı’nın çocuğu olarak sonsuz yaşama sahip olduğunuzu bilmeniz gerekir.
Kutsal Ruh’u Almak |
Kutsal Ruh Vaftizi’ni Almak |
Kurtuluşumuzla İlgilidir |
Hizmet ile İlgilidir |
Kutsal Ruh’un Varlığının İçimize Gelmesidir |
Kutsal Ruh’un Gücünün Üzerimize İnmesidir |
Kurtuluşumuzu Mühürler |
Hizmet için Güçlendirir |
Mesih’te ki Kimliğimiz ile İlgilidir |
Mesih’te ki Etkinliğimiz ile İlgilidir |
Yeni Yaşam Verir |
Hizmet için Güç Verir |
İman Ettiğimiz Anda Gerçekleşir |
Standart Bir Zaman Yoktur |
Mesih’e Ait Olan Herkes Sahiptir |
Henüz Almamış Olabilirsiniz |
Kutsal Kitap’ın bu konudaki öğretisini anlamak oldukça önemlidir. Meshediş öğretisini göz ardı eden teolojik sistemler olduğu gibi günümüzde Kutsal Yazılar’ın “Ruh’la dolun” buyruğunu yadsıyan söylemleri de görmek mümkündür.
Kutsal Ruh’ta vaftiz olmak ve Ruh’la dolmak kavramları Kutsal Kitap’ta kimi ayetlerde eş anlamlı olarak kullanılmakta kimi ayetlerde ise iki farklı ruhsal deneyimi ifade edecek biçimde kullanılmaktadır. Bu nedenle Kutsal Kitap’ın bu konuda ki öğretisinin sistematik bir biçimde incelenmediği durumlarda iki olguyu birbirine karıştırmak ya da birini yok sayma gibi hatalara düşmek mümkündür. İlk önce Kutsal Ruh vaftizi olarak ifade ettiğimiz ruhsal olayın ne olduğu tekrar tarif edelim. Kutsal Ruh vaftizi olarak ifade edilen deneyim; Kutsal Ruh’un bir kişiyi ilk defa güçlü bir biçimde ve tam olarak doldurmasıdır. Luka, Pentikost gününde yaşanan Kutsal Ruh vaftizi deneyimini tarif etmek için “…hepsi Kutsal Ruh’la doldular”3 ifadesini kullanmıştı. Fakat daha sonra Kutsal Ruh ile vaftiz olan imanlıların tekrar ve tekrar Kutsal Ruh ile özel deneyimler yaşadıklarını görürüz. Luka bu noktada da yine aynı kavramı kullanmıştır. “…hepsi Kutsal Ruh’la doldular”4. Kutsal Ruh vaftizi ve Kutsal Ruh’la dolmak olguları birbiriyle oldukça yakın ilişkili deneyimlerdir. Fakat yine de bir takım ince niteliksel farklılıklar bulunmaktadır.
Kutsal Ruh’un meshedişi, İsa’nın tanıkları olabilmemiz ve hizmet edebilmemiz için meshedilmek yani atanmak, kutsanmak ve güçle kuşanmak anlamına gelir. Ruh’la dolmak ise Kutsal Ruh’un bizde özel bir biçimde etkin olması durumu, varlığıyla bizleri daha çok doldurması ve meshedişin tazelenmesi olarak açıklanabilir. Kutsal Ruh vaftizinin ana noktasının tanıklık ve hizmet olduğunu pek çok defa belirtmiştim. Aynı biçimde Kutsal Ruh’la dolmak istememizin de temel nedeni heyecanlı bir deneyim yaşamaya değil Kutsal Ruh’un gücüyle gerçekleştirilen etkili hizmet esasına dayanır. Petrus, Kutsal Ruh’la doldu ve harika bir vaaz verdi5. İmanlılar Kutsal Ruh’la doldular ve böylece Tanrı’nın Sözünü cesaretle duyurmaya devam edebildiler6. İstefanos Kutsal Ruh’la doldu ve İsa için cesurca tanıklık verip şehit oldu7. Pevlus Kutsal Ruh’la doldu ve peygamberlikte bulunup belirtiler ve harikalar gerçekleştirdi8. Yine imanlılar Kutsal Ruh’la doldular ve sıkıntılardan baskılardan geçtiler9.
Bu durumda şöyle bir soru aklınıza gelmiş olabilir. Kutsal Ruh’la vaftiz olmak Ruh’un bizleri doldurması anlamına geliyorsa ve Kutsal Ruh’la dolmakta aynı biçimde Ruh’un bizleri doldurma işiyse ve ikisi de hizmet ile ilgiliyse o zaman nasıl oluyor da bu ikisi farklı şekillerde anlaşılabiliyor? Şöyle ki Kutsal Ruh vaftizi imanlının yaşamında yalnızca bir defa yaşanır. Kutsal Ruh’la dolmak ise tekrar tekrar tecrübe edilir. Bunu daha iyi anlayabilmek için elçilerin örneğini inceleyebiliriz. İsa, öğrencilerine güçle kuşanıncaya dek beklemelerini söylemişti. Çünkü İsa’ya tanıklık edebilmek için Kutsal Ruh’un gücüyle vaftiz olmaları ve meshedilerek atanmaları gerekliydi. Pentikost gününde bu vaat gerçekleşti ve artık meydanlarda İsa’ya tanıklık etmeye başladılar. Daha sonra ise imanlıların tekrar cesaret için dua edip Kutsal Ruh’la doldurulduklarını görüyoruz10. Bu durumda öğrenciler hizmet için tekrar atanmadılar. Fakat Kutsal Ruh’un meshedişinde ve doluluğunda tekrar tazelenmiş oldular. Böylece Ruh’la dolmak demek, Kutsal Ruh vaftizi ile birlikte aldığımız gücün tazelenmesi şeklinde de anlaşılabilir.
Son olarak Kutsal Ruh’la dolmak hakkında birkaç noktaya daha değinerek bitirelim. Ünlü Evanjelik Vaiz Billy Graham’ın Ruh’la dolmayı açıklayan güzel bir sözü vardır. “Bizler delikli fıçı gibiyiz. Rab bizleri dolduruyor ama biz sürekli yanlardan akıtıyoruz.” İşte bu yüzden Kutsal Ruh’la dolmayı aramamız gereklidir.
“…Ruh’la Dolun.” Efesliler 5:18
Kutsal Ruh’la dolmamızın Tanrı’nın bir buyruğu olduğu asla unutulmamalıdır. Hizmetimiz Kutsal Ruh’un gücüne dayandığı oranda Tanrı’yı yüceltir. Bunun için kilise hizmetimizde dayanağımızın insansal akıl değil Kutsal Ruh’un belirtiler ve harikalar yaratan gücü olması gerekir.
Bazı kişiler karakter konusunun önemini bahane ederek Ruh’la dolmak gibi deneyimlere eğilmememiz gerektiğini söylerler. Bu bana biraz çılgınca geliyor. Karakter değişimin iman yaşamında ki önemine bende katılıyorum. Rab bizleri kendisinde meyve vermemiz için çağırdı. Pavlus, Galatyalılar’a yazdığı mektupta Ruh’un dokuz ürününden söz eder11. Fakat benim anlamadığım nokta ve sorulması gereken soru şudur; Kutsal Ruh’la dolma olgusuna karşı gelen kişiler Ruh’ta ürün vermeyi ve karakter değişimini ne tür bir yöntemle başarmayı düşünüyorlar? Biraz akıl yürütelim. Bir tarlanın ürün vermesi için en gerekli şey nedir? Tabi ki su.
“Ey Siyon halkı, Tanrınız RAB'de sevinç bulun, coşun. İlk yağmuru size tam ölçüsüyle veriyor; Daha önce olduğu gibi, İlk ve son yağmurları yağdırıyor.” Yoel 2:23
“Üzerine sık sık yağan yağmuru emen ve kimler için işleniyorsa onlara yararlı bitkiler üreten toprağı Tanrı bereketli kılar.” İbraniler 6:7
Kutsal Ruh’la dolmak gibi deneyimler aramanın hata olduğunu bunun yerine karakter değişimine odaklanılması gerektiğini söyleyen kişilerin bunu başarmak için nasıl bir çözüm buldukları konusunda bir fikrim yok. Ama Kutsal Kitap’ın bu konuda ne öğrettiğini biliyorum. Rab’bin yağmuru altında ıslanmak! Yani Ruh’la Dolmak! Yürek tarlamızın ürün vermesini istiyorsak yağmuru aramamız gerekir. Daha çok İsa’ya benzemek mi istiyorsun? Rab’bin yağmuru altında ıslan! Hizmetinde daha çok güçlenmek mi istiyorsun? Rab’bin yağmuru altında ıslan! Öfke, şehvet, yalan ve gururdan kurtulmak mı istiyorsun? Günahlarını itiraf et ve Rab’bin yağmuru altında ıslan!
Eğer Kutsal Ruh vaftizini henüz almadıysanız kitabın son bölümünde dua konusunda sizi yönlendireceğim. Fakat Kutsal Ruh’la vaftiz olduysanız şimdi Ruh’la tekrar dolmayı istemeniz için sizi teşvik etmek ve birkaç yönlendirmede bulunmak istiyorum. Kutsal Ruh’la dolmak için özel bir eğitim almış olmanız ya da bir beceri edinmiş olmanız gerekmez. Bir bardak suyu içmeyi becerebiliyorsanız bunu da başarabilirsiniz.
1. Günahlarınızı itiraf edin. Kutsal Tanrı’nın Ruh’uyla dolup taşmak istiyorsanız O’nun için kutsal bir yer hazırlayın.
2. İsa dedi ki; “Bir kimse susamışsa bana gelsin ve içsin.”
Şimdi gözlerinizi kapatın, ellerinizi açın, aklınızla ve yüreğinizle İsa’nın önüne gelin. Çok fazla konuşmayın. Bir bardak su içmek için çok söz söylemeye gerek yoktur. Basitçe İsa’ya şunu söyleyin; “Ya Rab, Kutsal Ruh’tan içmek için şimdi sana geldim. Beni Kutsal Ruh’la doldur.”
3. Sadece bekleyin. Başka bir şey yapmanız gerekmez. Kutsal Ruh’un yağmuru altında ıslanmak için Rab’bin huzurunda imanla bekleyip durun.
İsa dedi ki: “Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin” Siz bugün İsa’ya Kutsal Ruh’tan içmek için gittiniz mi?
Kutsal Ruh Vaftizi ve Kutsal Ruh’la Dolmanın Farklı Noktaları |
|
Ruh’ta Vaftiz Olmak |
Ruh ile Dolmak |
Hizmet için Güç Almaktır |
Aldığımız Gücün Tazelenmesidir |
Bir Defa Tecrübe Edilir |
Tekrar Tekrar Tecrübe Edilir |
İncil, Kutsal Ruh’un meshediş eylemiyle ilgili olarak yedi farklı adlandırma kullanmaktadır. Bu ifadelerin her biri meshedişi tanımlayan eş anlamlı ortak ifadelerdir. Meshediş kavramının anlam ve işlevlerinden önceki bölümlerde detaylı biçimde bahsetmiştim. Şimdi meshediş eylemini ifade eden ayetleri doğru bir biçimde anlayabilmek adına Yeni Antlaşma’da geçen Grekçe ifadeleri ve Kutsal Ruh’un meshedişine verilen isimleri inceleyelim.
1. Güç Giyinmek
“…yücelerden gelecek güçle kuşanıncaya dek (endiyo dunamis) kentte kalın.” Luka 24:49
Bu ayette geçen Grekçe sözcük “endiyo dunamis" kelimesidir. “endiyo” sözcüğü giyinmek, kuşanmak anlamına gelir. “Dunamis” ifadesi ise güç, yetenek, yapabilme gücü, mucizeler yapma gücü anlamına gelir. Yani İsa, öğrencilerine Kutsal Ruh’un gücünü üzerlerine giyinecekleri zamana kadar beklemelerini söyler. Bu güç mucizeler yapan güçtür.
“Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız.” Elçilerin İşleri 1:8
İşte Kutsal Ruh vaftizinin hayatımızda ki işlevi budur. Mucizeler yaratan güç kıyafetini üzerimize giymek böylece etkili tanıklar olmak…
2. Yıkanmak
“…Kutsal Ruh'la vaftiz (baptizo) edileceksiniz.” Eçilerin İşleri 1:5
Yeni Antlaşma’ da Kutsal Ruh’un meshedişine verilen isimlerden biride “Yıkanmak” tır. Grekçe “baptizo” sözcüğü tamamen ıslanmak ve yıkanmak anlamını taşır. Kutsal Ruh’la vaftiz olmak, Tanrı’nın Ruhu’yla tamamen yıkanmak anlamına gelir. Bu nedenle meshedişi sık sık Kutsal Ruh vaftizi olarak ifade ederiz. Petrus’un kendisi de Kornelyus’un evinde yaşanan olayı sünnet yanlılarına anlatırken bu ifadeyi kullanmıştır.
“O zaman Rab'bin söylediği şu sözü anımsadım: 'Yahya suyla vaftiz etti, sizler ise Kutsal Ruh'la vaftiz edileceksiniz.” Elçilerin İşleri 11:16
3. Tamamen Doldurulmak
“İmanlıların hepsi Kutsal Ruh’la doldular (plifo).” Elçilerin İşleri 2:4
Bu ayette geçen “dolmak” ifadesi Grekçe “plifo” sözcüğüdür. Bu sözcük dilimizde emdirmek, aşılamak, donatmak gibi harfi ve mecazi anlamlara gelir. Daha öncede belirttiğim gibi Kutsal Ruh vaftizi, Kutsal Ruh’la tam olarak doldurulmak anlamına gelir. Tıpkı Yasa döneminde mesh yağının kişi üzerine sürülmesinde olduğu gibi bugünde Tanrı, kendi Ruh’unu bizim üzerimize bedenimiz tarafından emilmesi için sürmektedir. Kutsal Ruh vaftizini tanımlayan bu kavramı Hananya’nın Saul’a söylediği sözlerde de görüyoruz.
“Bunun üzerine Hananya gitti, eve girdi ve ellerini Saul'un üzerine koydu. "Saul kardeş" dedi, "Sen buraya gelirken yolda sana görünen Rab, yani İsa, gözlerin açılsın ve Kutsal Ruh'la dolasın diye beni yolladı." Elçilerin İşleri 9:17
4. Kutsal Ruh Armağanı’nı Almak
“Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız (lambano ho doreya).” Elçilerin İşleri 2:38
Petrus, Pentikost günü yaşanan görkemli olayın ardından şaşkın ve alaycı kalabalığın önüne çıkıp onlara Kutsal Ruh vaftizi vaadini açıklarken “Kutsal Ruh Armağanı’nı Almak” ifadesini kullanır. Bu ayette geçen Grekçe kalıp “lambano ho doreya” dır. “Lambano” sözcüğü almak anlamına gelir, “Doreya” ise hediye olarak dilimizde karşılık bulur. Meshediş Tanrı’nın kiliseye verdiği bir armağandır. O’nun krallığının gelişini hazırlamak ve bizlere verilen yüce görevi yerine getirmek için bu armağanın yani güç kıyafetinin bize giydirilmesine ihtiyaç duyarız. Luka, Samiriyeliler’in Kutsal Ruh vaftizini alma deneyimlerini aktarırken bu ifadeyi kullanır12. Yine Petrus’un kendiside Kornelyus’un evinde yaşanan olayı sünnet yanlılarına anlatırken bu ifadeyi kullanmıştır.
“Böylelikle Tanrı, Rab İsa Mesih'e inanmış olan bizlere verdiği armağanın aynısını onlara verdiyse, ben kimim ki Tanrı'ya karşı koyayım?” Elçilerin İşleri 11:17
5. Üzerimize Dökülmesi
“Çünkü Ruh daha hiçbirinin üzerine inmemişti (epipipto). Rab İsa'nın adıyla vaftiz olmuşlardı, o kadar.” Elçileri İşleri 8:16
Kutsal Kitap’ta, Ruh’un meshedişini ifade eden ortak kavramlardan biride Grekçe “epipipto” sözcüğüdür. Bu sözcük dökülmek, akmak anlamlarına gelir. Kutsal Ruh vaftizi, Tanrı’nın Kutsal Ruhu’nun üzerimize bir nehir gibi akmasıdır. Bu ifadeyi yine Petrus’un konuşmasında da görmekteyiz13.
6. Üzerimize Yağması
“Son günlerde, diyor Tanrı, Bütün insanların üzerine Ruhum'u dökeceğim (ekyo ekhino).” Elçilerin İşleri 2:16,17
Bu ayette ise karşımıza çıkan Grekçe ifade “ekyo ekhino” sözcüğüdür. Bu sözcük yağmak, taşmak ve düşmek anlamlarına gelir. Aynı ifadeyi Kornelyus’un evindeki konuşmalarda da görmekteyiz14. Kutsal Ruh’un Meshedişi bu sözcük ile harika biçimde resmedilir. Göksel Baba’nın kutsal yağmuru altında taşana kadar kalmak…
7. Bize Gelmesi
“Pavlus ellerini onların üzerine koyunca Kutsal Ruh üzerlerine indi (erhome).” Elçilerin İşleri 19:6
Bu ayette karşımıza çıkan Grekçe sözcük “erhome” kelimesidir. Bu kelime gelmek, belirmek ve tezahür etmek anlamına gelir. Kutsal Ruh’un üzerimize gelmesi Tanrı’nın harika bir vaadidir. Bu nedenle imanla Kutsal Ruh’u üzerimize çağırabiliriz.
Nasıl ki Kutsal Ruh’u almak (Yeniden Doğuş) Ruh’ta meyve vermemiz, kutsallık ve Tanrı’ya itaat ile sonuçlanıp hayatımızda bir etki ve değişim yaratıyorsa aynı biçimde Kutsal Ruh vaftizinin de bir takım neticeleri vardır. Kutsal Ruh vaftizinin tanıklık ve hizmet için bizlere sağlanmış olan bir atanma, kutsanma ve güç olduğunu defalarca belirttik. Kutsal Ruh vaftizini aldığımızda Rab’be tanıklık için hazır hale gelmiş oluruz çünkü ihtiyacımız olan gücü ve doldurulmayı almış oluruz. İşte tam bu nokta da Ruh’un armağanları ile Ruh’un vaftizi arasında ki bağ ortaya çıkar. Neye göre hizmet edeceğiz? Tabi ki Tanrı’dan aldığımız çağrıya ve armağanlara göre. Kutsal Ruh’un meshedişini alıp hizmet için güçle kuşanıp yetkilendirildiğimizde Tanrı’nın bize sağladığı ruhsal armağanlardan en az birine sahip oluruz. Öyle ki ruhsal armağanlar Kutsal Ruh vaftizinin somut bir belirtisi ve bir kanıtı olarak değerlendirilir. Bu konuyu daha sonra detaylı bir biçimde anlatacağım.
Kutsal Kitap İsa’ya iman eden ve Kutsal Ruh vaftizini almış olan her imanlının belirli ruhsal armağanlara sahip olduğunu öğretir. Ruhsal armağanların üç temel amacı vardır. İlk olarak armağanlar Rab’bin Sözünün yani Müjde’nin yayılması için verilir. İkinci olarak amaç kilisenin donatılması ve geliştirilmesidir. Üçüncü ve son olarak ise kimi armağanların (örn; bilinmeyen diller) diğer iki amacının yanı sıra kişisel ruhsal gelişim boyutunda da bizlere verildiğini görürüz. Bu nedenle Ruhsal armağanlar Tanrı’nın Egemenliği’ni hazırlamak bağlamında hizmet ile paralel biçimde düşünülmelidir.
Bazı doktrinsel sistemler Kutsal Ruh’un kimi armağanlarının artık bittiğini öğretir. Bittiği iddia edilen armağanlar nedense -seküler bir ifade ile- “doğaüstü ve mucizevi içerikli” armağanlardır. Bu öğreti doğru olmamakla birlikte Mesih’in kilisesi için bir tehdittir. Kutsal Kitap tüm ruhsal armağanların, İsa’nın ikinci gelişine kadar kiliseye sağlanmaya devam edileceğini açıkça öğretir.
“Şöyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in görünmesini beklerken hiçbir ruhsal armağandan yoksun değilsiniz.” 1. Korintiler 1:7
Bu kitabın konusu saduki cinlerinin öğretileri ile savaşmak değil de meshedişin sağlam öğretisini açıklamak olduğundan dolayı bu konuya daha fazla devam etmeyeceğim.
Kutsal Kitap’ta adı geçen yirmi ruhsal armağan mevcuttur. Hizmet için verilen bu ruhsal armağanlar bizlerden geri alınmaz. Kutsal Ruh’un armağanı kişinin daha önceden sahip olmadığı, İsa Mesih’e iman edip Kutsal Ruh’ta vaftiz edildikten sonra Tanrı’dan aldığı bir yetenektir. Kutsal Kitap’ın gayretle istememizi buyurduğu tek ruhsal armağan Peygamberlik armağanıdır15. İmanlının kendi kişisel ruhsal gelişimi için kullanabileceği tek armağan ise dillerle konuşma armağanıdır16. Ruhsal armağanlar, konuşma armağanları ve hizmet armağanları olmak üzere başlıca iki kategoriye ayrılır17. Şimdi Kutsal Kitap’ta adı geçen Ruhsal armağanların listesini verip bu konuyu bitireceğim.
Kutsal Ruh’un Armağanları |
|
|
Konuşma Armağanları |
Hizmet Armağanları |
|
Teşvik-teselli |
Hizmet |
|
Peygamberlik |
Bağış Verme |
|
Öğretme |
Yönetme |
|
Öğüt Verme |
Merhamet |
|
Bilgece Konuşma |
Bekarlık |
|
Bilgi İletme |
İman |
|
Ruhları Ayırt Etme |
Hastaları İyileştirme |
|
Dillerle Konuşma |
Mucize Yapma |
|
Dilleri Çevirme |
Önderlik |
|
Elçilik |
|
|
Müjdecilik |
|
Kutsal Kitap, İsa Mesih’e iman ettiğimiz anda Kutsal Ruh’un içimizde konut kurduğunu ve kurtuluşumuzun mühürlendiğini açıkça öğretir. Bu Tanrı’nın Mesih’te sağladığı kurtuluş vaadinin bir parçasıdır. Fakat Kutsal Ruh vaftizi için böyle bir standart koyamayız. Bu başlık altında Kutsal Ruh vaftizini ne zaman aldığımız sorusu üzerinde duracağız. Bunun içinde İncil’de Kutsal Ruh vaftizini alan kişilerin örneklerine bakacağız.
Kornelyus ve Ev Halkı
“Petrus daha bu sözleri söylerken Kutsal Ruh, konuşmayı dinleyen herkesin üzerine indi.” Elçilerin İşleri 11:44
Kornelyus ve ev halkı, Petrus’un konuşmasını dinlerken yüreklerinde Mesih’i Rab olarak kabul etmişlerdi. O anda Kutsal Ruh’u almış, yeniden doğmuş ve sonsuz yaşama kavuşmuş olan bu insanların üzerine Kutsal Ruh’un indiğini görürüz. Yani Kornelyus ve ev halkı İsa’ya iman eder etmez Kutsal Ruh’la vaftiz olmuşlardı. Daha önce belirttiğim gibi, bu olayda Kutsal Ruh’un meshedişinin bu kadar hızlı gerçekleşmesinin bir sebebi vardır. Tanrı, tövbe etme ve yaşama kavuşma fırsatının öteki uluslara da verildiğini Yahudilerden oluşan kiliseye göstermek istemiştir.
Pavlus
“Üç gün boyunca gözleri görmeyen Saul hiçbir şey yiyip içmedi.” Elçilerin İşleri 9:9
Pavlus’un, Hananya’nın aracılığıyla Kutsal Ruh’la doldurulmasını daha önce görmüştük. Bu olay Pavlus’un Mesih İsa ile tanışmasından üç gün sonra yaşanmıştır. Yani Pavlus iman ettikten üç gün sonra Kutsal Ruh’un meshedişini almıştı.
Efes’te ki Öğrenciler
“Onlar bunu duyunca, Rab İsa'nın adıyla vaftiz oldular. Pavlus ellerini onların üzerine koyunca Kutsal Ruh üzerlerine indi ve bilmedikleri dillerle konuşup peygamberlik etmeye başladılar.” Elçilerin İşleri 19:5,6
Pavlus, Efes’te bir grup öğrenci ile tanıştı. Bu kişilerin oldukça ciddi doktrinsel eksiklikleri vardı. Pavlus onlara uygun öğretişi verdi, doğru bir biçimde suyla vaftiz olmalarını sağladı ve vaftizden hemen sonra onlara el koyarak dua etti. O zaman Kutsal Ruh’un meshedişini onlarda aldılar. Yani Efes’te ki öğrenciler Kutsal Ruh vaftizini suyla vaftiz olduktan hemen sonra aldılar.
Samiriyeliler
“Petrus'la Yuhanna oraya varınca, Samiriyeli imanlıların Kutsal Ruh'u almaları için dua ettiler.” Elçilerin İşleri 8:15
Filipus’un, Kutsal Ruh’un gücüyle Müjde’yi Samiriyeliler’e iletmesi sonucunda Samiriye halkı İsa Mesih’e iman etti18 ve vaftiz oldular19. Tam olarak ne kadar olduğunu bilmesek de aradan belirli bir zaman geçti. Yeruşalim’de bulunan elçiler bu haberi duydular. Sonra Petrus ile Yuhanna’yı o bölgeye gönderme kararı aldılar. Petrus ile Yuhanna oraya varınca Samiriye halkına Tanrı’nın meshediş vaadini ilettiler. Böylece Samiriye halkı Müjde’ye iman edip suyla vaftiz olduktan belirli bir süre sonra Kutsal Ruh’un vaftizini almış oldu.
Sonuç
Sonuç olarak Kutsal Kitap’ın bize verdiği örneklerden yola çıkarak anlıyoruz ki Kutsal Ruh vaftizinin hayatlarımızda gerçekleşmesi konusunda standart bir zaman söz konusu değildir. İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcımız olarak kabul ettiğiniz anda Kutsal Ruh vaftizi’ni alabilirsiniz, tıpkı Kornelyus ve ev halkı gibi ya da iman ettikten kısa bir süre sonra Kutsal Ruh’la vaftiz olabilirsiniz, tıpkı Pavlus gibi ya da suyla vaftiz olduğunuz zaman bu kutsamayı alabilirsiniz, tıpkı Efes’te ki öğrenciler gibi ya da iman etmiş ve suyla vaftiz olmuş olabilirsiniz fakat hala Kutsal Ruh’la vaftiz olmamış olabilirsiniz tıpkı Samiriyeli imanlılar gibi. İsa Mesih’e iman eden bir kişi, yeniden doğduğu andan itibaren iman yaşamının herhangi bir anında Kutsal Ruh vaftizini alabilir.
Buraya kadar her şey mükemmeldi, peki ama bu kutsamayı nasıl alacağım diye soruyor musunuz? Kutsal Kitap’a baktığımızda Kutsal Ruh vaftizinin bize üç farklı şekilde iletildiğini görürüz.
1. El Koyma
“Pavlus ellerini onların üzerine koyunca Kutsal Ruh üzerlerine indi ve bilmedikleri dillerle konuşup peygamberlik etmeye başladılar.” Elçilerin İşleri 19:6
Meshediş doğası gereği aktarılabilir bir nitelik taşır. Kutsal Ruh vaftizini alan herkes bu kutsamayı başkalarına da transfer edebilir ve etmelidir. Çünkü Tanrı bize verdiği hazineleri toprağa gömüp saklamamız için vermemiştir. Kutsal Ruh’un meshedişini almak mı istiyorsun? O zaman Elişa’nın yaptığı gibi yap20. Elişa, İlyas’ın yakasından düşmedi. Çünkü Kutsal Ruh’un meshedişini gerçekten almak istiyordu. Bunun gibi sizde Kutsal Ruh’un meshedişini almış bir kişiden size el koymasını isteyerek bu kutsamayı arayabilirsiniz.
2. Dua
“Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?" Luka 11:13
İsa, Kutsal Ruh vaftizini dua ile isteyebileceğimizi öğretmiştir. Pek çok kişi kendi kişisel dua zamanlarında Kutsal Ruh vaftizini almıştır. İç odanıza kapanın ve Göksel Babanızdan sizi kendi Ruh’u ile tanıklık ve hizmet için meshetmesini isteyin ve imanla bekleyin.
3. Ansızın
“Petrus daha bu sözleri söylerken Kutsal Ruh, konuşmayı dinleyen herkesin üzerine indi.” Elçilerin İşleri 10:44
Kutsal Ruh hiç beklemediğiniz bir anda ansızın üzerinize inebilir. Gece uyurken, evde televizyon izlerken ya da yemek pişirirken ya da araba kullanırken, yolda yürürken, otobüs beklerken… Kutsal Ruh’un gücüyle kuşandığım o gece bu konu aklıma gelecek olan son şey bile değildi. Hatta bu öğretiye inanmıyordum bile. Tıpkı Kornelyus ile ev halkına olduğu gibi Kutsal Ruh, sizin de üzerinize hiç beklemediğiniz bir anda inebilir.
Kutsal Ruh vaftizi ile ilgili önemli konulardan biri de Kutsal Ruh vaftizinin işareti ve kanıtının ne olduğu ile ilgilidir. Bu noktada Kutsal Ruh’la vaftiz olduğumu nasıl bileceğim sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu kitapta Kutsal Ruh vaftizinin kanıtı konusunda, okuyucuya tek bir görüşü dayatmak yerine Kutsal Yazılar ile en uyumlu görünen iki öğretiyi tarafsız bir biçimde sunmayı ve kişisel görüşlere saygı duyup kararı okuyucuya bırakmayı daha uygun gördüm.
1. Pentikostal Görüş
Bu görüşe göre Kutsal Ruh vaftizinin işareti kişinin dillerle konuşmaya başlamasıdır. İncil’de, Kutsal Ruh vaftizini alan kişilerin örneklerine baktığımızda beş olayın üçünün dillerle konuşmayla sonuçlandığını görürüz. Diğer iki olayda ise detay verilmemektedir. Pentikost gününde imanlılar Kutsal Ruh vaftizini aldıklarında dillerle konuşmaya başladılar aynı şekilde Kornelyus ile ev halkı ve de Efes’te ki öğrenciler, hepsi Kutsal Ruh’la vaftiz olduklarında dillerle konuşmaya başladılar. Fakat Samiriyeli imanlıların ve de Pavlus’un Kutsal Ruh’la meshedilmelerinden sonra, metin bu konuda çok detay vermediği için dillerle konuşup konuşmadıklarını bilemiyoruz.
Kornelyus ile ev halkının Kutsal Ruh vaftizini alma deneyimleri bu öğreti için bir referans olabilir. Petrus daha konuşmasını sürdürürken Kutsal Ruh konuşmayı dinleyen kişilerin üzerine iner. Bunun üzerine Petrus ve beraberinde gelen Yahudi imanlılar Kutsal Ruh’un, öteki uluslardan olanlarında üzerine inmesini şaşkınlıkla karşılarlar. Bu noktada önemli bir soru karşımıza çıkar. Petrus ve yanında bulunan Yahudi imanlılar, Kutsal Ruh’un, Kornelyus ve ev halkının üzerine indiğini nereden bildiler de bu duruma şaşırdılar. Gökte bir güvercin ya da ateş görmediler fakat somut bir kanıt gördüler. “Çünkü onların, bilmedikleri dillerle konuşup Tanrı'yı yücelttiklerini duyuyorlardı…”21. Böylece Pentikostal görüşe göre Kutsal Ruh vaftizinin somut kanıtı ve işareti kişinin dillerle konuşmaya başlamasıdır.
Bu görüşe göre dillerle konuşma iki boyutta anlaşılmalıdır. İlk olarak diller inanlılar topluluğuna armağan olarak verilir. Bunun amacı topluluğun gelişmesidir. Böylece topluluğun önünde dillerle konuşulması ve tabi ki çevirisinin yapılması gerekir. İkinci olarak ise, diller Kutsal Ruh vaftizinin bir işareti olarak ve ruhsal savaşta bir silah olarak imanlıya sağlanır. Kutsal Ruh vaftizinin işareti olan diller, imanlının ruhsal yaşamı içindir ve dua yaşamına zenginlik katan bir berekettir. Bundan sonra ise kişi diğer ruhsal armağanları almaya başlar. Yine Yeni Antlaşma mektuplarında Ruh’ta dua etmeyi öğütleyen ayetler22 bu görüş tarafından referans alınmaktadır. Pentikostal teolog Don Basham, Kutsal Ruh Vaftizi El Kitabı isimli kitabında Kutsal Ruh Vaftizi’nin belirtileri ile ilgili olarak şöyle söyler:
“Kutsal Ruh üzerinize geldiğinde sizi saran bir sıcaklık hissi ya da bir çeşit elektrik akımına tutulmuş gibi hissedebilirsiniz ya da bedeninizin kimi uzuvlarında karıncalanma veya titreşimler hissedebilirsiniz. Ama hiçbir şey hissetmeseniz bile Tanrı’nın kendisini övmeniz için size yeni bir dil vereceğine güvenerek sessizce bekleyin.”23
Sonuç olarak Pentikostal anlayışa göre dillerle konuşma, Kutsal Ruh vaftizine eşlik eder ve Kutsa Ruh vaftizinin ilk belirtisidir.
Son olarak yaygın bir yanlış kanıyı düzelterek bitirelim. Bazı kişiler bu öğretiyi eleştirirken dillerle konuşmayanların imanlı olmadığı tarzında bir öğretiyle karşılaştıklarında zannederler. Bu bir yanlış anlamadır. Kutsal Ruh vaftizini almak kişinin kurtuluşu ile ilgili bir konu olmayıp Mesih’te ki kimliğimize ne bir şey katar ne de bir şey eksiltir. Bu durumda Kutsal Ruh vaftizinin işareti olarak dillerle konuşma kişinin kurtuluşuyla ilgili bir konu değildir. Kutsal Ruh’la vaftiz olmadıysanız veya dillerle konuşmuyorsanız bu sizi eksik bir Hristiyan yapmaz. İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcınız olarak kabul ettiğinizde Tanrı’nın vaatlerine ortak olursunuz. Pentikostal görüşte de hakim olan anlayış bu şekildedir.
2. Neo-Pentikostal (Karizmatik) Görüş
Bu görüş Kutsal Ruh vaftizinin belirtisi hususunda tüm armağanlara eşit vurgu yapmaktadır. Şöyle ki Kutsal Ruh vaftizini alan kişi Kutsal Ruh’un armağanlarından en az birini alır. Böylece armağanların tümü Kutsal Ruh vaftizi için kanıt teşkil eder. Karizmatik perspektif genel olarak Kutsal Ruh vaftizinin nasıl bilineceği veya belirtileri konusunda sessiz kalmayı ve net olmamayı yeğler. Bu kararı kişinin kendi imanında vermesi eğilimi daha yoğundur. Bu görüşün Kutsal Ruh vaftizinin belirtisi konusunda referans aldığı ayetlere “Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli eden bir yetenek veriliyor.”24ayeti örnek olarak verilebilir.
Bununla birlikte Karizmatik anlayış, Kutsal Ruh vaftizinin belirtisi ile ilgili olarak armağanların yanı sıra fiziksel semptomları öne çıkartır. Karizmatik yazar David Pytches, Kutsal Ruh’un meshedişinin belirtileri hakkında şöyle söyler:
“Kutsal Ruh’un işlemesini beklerken, insanlarda şu belirtileri görebilirsiniz: Göz kapaklarının kırpışması, Tanrı’yla buluşma görünümü, yüzde parıltı, boyun çevresinde kızarıklık, ısı duygusu, sarsılma ve titreme, derin soluk alma, ağlama, gülme, esenlik, yere yıkılma ve hatta zıplama. Hizmet eden kişiler de, Tanrı’nın yaptığı etkinliğe ilişkin izlenimler alabilir ve Tanrı’nın varlığını hissedebilirler. Bazı durumlarda başka belirtiler görülse bile, yukarıda saydıklarımız Kutsal Ruh’un işleyişinin başlıca işaretleridir.”25
Bunun yanı sıra Karizmatik perspektif içerisinde dillerle konuşmaya verilen önem büyüktür. Her ne kadar Kutsal Ruh vaftizinin ilk belirtisi olarak görülmese de imanlının ruhsal yaşamı ve kişisel ruhsal gelişimi amacıyla bu armağanın alınması teşvik edilir.
Sonuç
Kutsal Ruh vaftizinin belirtisi konusunda okuyucunun yararı için birkaç şey eklemek istiyorum. İlk olarak dillerle konuşmanın belirtisel işlevi ile ilgili kararı okuyucunun kendisine bıraktığımı belirtmek istiyorum. Bununla birlikte Kutsal Ruh’la vaftiz olmuş kişilerin genellikle dillerle konuşmaya başladığının da göz ardı edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Kutsal Ruh’la vaftiz olup dillerle konuşmaya başladığımda açıkçası bu armağanı almayı o kadarda istememiştim. Çünkü bu konuda pek fazla şey bilmiyordum. Ama yine de Kutsal Ruh’ta vaftiz olduğum zaman dillerle konuşmaya başladım.
Kutsal Ruh vaftizinin belirtileri konusunda hem genel görüşlerden hem de kişilerin yaşadığı yaygın deneyimlerden yola çıkarak söyleyebiliriz ki; Kutsal Ruh üzerimize indiğinde bedenimiz doğal olarak buna bir takım tepkiler verir ve genellikle kinestetik duyumuz yani sinir hücrelerimiz bunu algılayarak bir takım reaksiyonlar verir. Kutsal Ruh üzerinize indiğinde kendinizi elektrik akımına tutulmuş gibi hissedebilirsiniz veya bedeninizin uzuvlarında sıcaklık sezinleyebilir ve acıtmayan bir yanma-ısı duygusu hissedebilirsiniz. Belki de göz kapaklarınızda titreşim, el, kol veya bacaklarınızda bir çeşit karıncalanma veya sarsılma hissedebilirsiniz. Tanrı’nın gücüyle yere düşüp görüm görebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra esenlik, ağlama, gülme gibi deneyimler yaşayabilirsiniz veya Kutsal Ruh ile dolduğunuzu hissedip derin derin nefes almaya başlayabilirsiniz.
Yukarıda saydığım bütün bu belirtiler Kutsal Ruh vaftizine genellikle eşlik eden belirtilerdir. Fakat Kutsal Ruh vaftizini bekliyorsanız asla ama asla Kutsal Ruh’u bu tür şeylerle sınırlandırmamanızı ve bunlara odaklanmamanızı tavsiye ederim. Rab’bin önünde beklerken odaklanmamız gereken nokta dillerle konuşmak ya da bir şeyler hissetmek değil Kutsal Ruh’la meshedilmek olmalıdır.
20. yy’dan itibaren Kutsal Ruh’un armağanları arasında en çok tartışılanı dillerle konuşma armağanı olmuştur. Aslında Kutsal Yazılar’ın bu konuda ki öğretisi son derece şeffaf ve nettir yalnızca bozuk dünya görüşlerinden etkilenen ilahiyat sistemleri bu armağanının kilise ve inanlı yaşamındaki önemini göz ardı etmekte ve yadsımaktadırlar.
Dillerle konuşmak, Kutsal Ruh’un etkisiyle kişinin bilmediği bir dilde konuşması anlamına gelir. Bu dil dünyada var olan güncel dillerden biri olabileceği gibi artık var olmayan ya da hiç var olmamış bir dil olabilir veya meleklerin dili, ruhsal bir dil olabilir. Dillerle konuşma armağanının da diğer armağanlar gibi iki işlevi bulunmaktadır. Fakat bunun yanı sıra üçüncü bir işlevi daha vardır ki bu yalnızca dillerle konuşma armağanına özgüdür. İlk olarak diller müjdenin yayılması için verilir. İmanlı, Ruh’un etkisiyle bilmediği bir dilde konuştuğunda o ana dile sahip olan imansız bir kişide bunu işittiğinde Tanrı’nın gücüne tanık olacak ve böylece dillerle konuşmak imansızlar için bir belirti olarak müjdenin yayılması için işlev görmüş olacaktır. İkinci olarak ise diller kilisenin gelişmesi için verilir. Toplantı esnasında en fazla üç kişi dillerle konuşabilir, çevirme armağanı olan bir kişide söylenenleri çevirir. Konuşan kişinin çevirme armağanı da varsa konuşan ve çeviren aynı kişi olabilir. Toplulukta kullanılan diller armağanı büyük bir berekettir. Böylece kilise Rab’den gelen canlı sözlerle güç ve cesaret bulacaktır. Diller inanlılar topluluğunun gelişmesi için çevrildiğinde ise peygamberliksel işlev kazanır. Üçüncü olarak ise, diller armağanı inanlının kişisel ruhsal gelişimi için işlev görür. Bu işlev yalnızca dillerle konuşma armağanına özgüdür. Bizimde bu kitapta dillerle konuşma armağanı için ayrı bir başlık açmamızın sebebi budur. Bu bağlamda dillerle konuşmak imanlının yaşamına sağlanan harika bir bereket olup iyileştirme ve kurtarma hizmetleri26 içinde etkili bir ruhsal silah görevi görür ve dua yaşamına da zenginlik katar. “İmanlının kendi ruhsal gelişimi için istediği zaman kullanabileceği tek armağan, bilinmeyen diller armağanıdır.”27
Bilinmeyen dillerin dua yaşamımızda ki etkisi hakkında Kutsal Kitap’ın ortaya koyduğu prensipleri yaşamlarımıza almamız gerekir.
“Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz ama Ruh’un kendisi sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.” Romalılar 8:26
Kişisel dua yaşamımızda ve de insanlara verdiğimiz dua hizmetinde diller armağanı büyük bir etki yaratır. Bir kişi hakkında dua etmek isteyebiliriz. Fakat o kişinin gizli kalmış problemlerini ve de gerçek ihtiyaçlarını bilemeyiz. Bu kendimiz içinde böyle olabilir. Bu durumda ruhsal dilimizi kullanmak dua yaşamlarımızda büyük bir fark yaratacaktır. Bir kişiye Müjde’yi paylaşırken onun iman etmesini engelleyen ruhsal kaleleri tam olarak görebilmek mümkün değildir. Bu yüzden bir kişiye Müjde’yi paylaşırken karşımdaki kişiye belli etmeden Ruh’ta dua ederim. Böylece kişinin gerçek ihtiyaçlarını bilmesem de Kutsal Ruh’un yönetiminde doğru bir dua edebilirim. Belki hasta bir kardeşimiz için dua ediyoruz. O kişinin hastalığının kaynağını ya da başka ne tür hastalıkları olduğunu insansal aklımızla asla bilemeyiz. Fakat dillerle dua ettiğimizde Ruh’un yönetiminde doğru bir biçimde dua edebiliriz.
“Her türlü dua ve yalvarışla, her zaman Ruh'un yönetiminde dua edin…” Efesliler 6:18
Öte yandan Ruh’ta dua etmek ruhsal savaşta da oldukça yararlıdır. Pavlus, Efeslilere yazdığı mektupta ruhsal silahlarımızı sıraladıktan sonra Ruh’ta dua etmemiz için teşvik eder. Görüldüğü üzere dillerle konuşma armağanı imanlının ruhsal yaşamına bir bereket ve güç katmaktadır. Bundan dolayı da istenmelidir. Bu konuda yazar Steve Backlund, “Kendi Kendine Konuşmuyorsan Delisin!” isimli kitabında şöyle söyler;
“Her birimiz insanların önünde diller armağanında işlemiyor olsak da hepimiz Ruh’ta dua edebiliriz (ve buna ihtiyacımız olduğuna inanıyorum). Eğer henüz dillerle konuşmuyorsanız, bu deneyime başlangıç yapmanızda size yardımcı olabilecek birinin ardında gitmenizi teşvik ediyorum.”28
Pavlus, Korintliler’e yazdığı mektupta dillerle konuşma armağanıyla ilgili olarak yedi önemli gerçeği sıralar. Bu yedi gerçek dillerle konuşmayı iman yaşamlarımızda mühim hale getirir.
1. Bilmediği dilde konuşan, insanlarla değil, Tanrı'yla konuşur.
2. Bilmediği dilde konuşan kendi kendini geliştirir.
4. Hepinizin dillerle konuşmasını isterim.
4. Bunun için, bilmediği dili konuşan, kendi söylediklerini çevirebilmek için dua etsin.
5. Bilmediğim dille dua edersem ruhum dua eder.
6. Dillerle hepinizden çok konuştuğum için Tanrı'ya şükrediyorum.
7. Dillerle konuşulmasına engel olmayın.
Son olarak bu armağanı almak isteyen kişileri duada yönlendirmek istiyorum. Bu armağanı almış bir kişiden dua isteyebileceğiniz gibi kendi kişisel dua yaşamınızda da Ruh’un bu armağanını Göksel Babanızdan isteyebilirsiniz.
Göksel Babanızdan Oğlu İsa’nın adıyla, Kutsal Ruh’un dillerle konuşma armağanını imanla isteyin.
Rab’bin önünde sessizce ve sakin bir şekilde imanla bekleyin.
Yüreğinize bir hece, bir kelime ya da bir cümle geldiğinde ağzınızla onu söyleyin. Tanrı’nın sizi iradeniz dışında bir robot gibi konuşturacağı veya kendinizden geçerek transa gireceğiniz gibi yanlış bir beklenti içerisinde olmayın. Dillerle sizin konuşmanız gerekir. Bu noktada Kutsal Ruh sizden bağımsız çalışmaz aksine sizinle birlikte çalışır.
Son olarak dillerle konuşma armağanını alma deneyimi konusunda, iki örnek alıntı yapıp bitirelim.
“Sabah kalktığımda dudaklarımda tuhaf bir çekilme duygusu vardı. ‘Bana ne oluyor böyle?’ diye düşündüm. Sonra arkadaşlarımın, ‘Kutsal Ruh’un bir etkinliğinden’ söz ettiğini hatırladım. Ardından sesimin çıkmasına izin verdim ve dillerle konuşmaya başladım.” (Agnes Sanford).
“Bilinmeyen dillerle dua ederken, sessizce mırıldanmaya ya da sesler çıkarmaya başlıyorum. Bunlar kısa bir sürede normal bir dil akışkanlığı kazanıyor. Konuştuğum dilleri hiç anlayamadım ve şimdiye kadar da kimsenin anlayabildiğini görmedim. Söylediklerimi bilinçli olarak denetlemiyorum.” (John Gunstone)29”
Pek çok kişi Kutsal Ruh vaftizini almak için kilisede öne çıkıyor, kendisine dua ediliyor ya da kendi kişisel dua zamanlarında Kutsal Ruh’la meshedilmeyi bekliyorlar ama sonuçta hiçbir şey olmuyor. Bunun sonucunda hayal kırıklığına uğruyorlar ve birkaç yanlış düşünceye kapılabiliyorlar. İsa, Kutsal Ruh’la vaftiz olmamı istemedi ya da bunu almak için yeterli değilim ya da bunu hak etmiyorum vs.
Belki sizde böyle bir durum içerisindesiniz, Kutsal Ruh’la vaftiz olmayı beklerken hiçbir şey olmadı ve hayal kırıklığına uğradınız. O zaman sizi önemli bir gerçek ile tekrar yüzleştirmek istiyorum. Kutsal Ruh vaftizi, İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul eden herkes içindir. Eğer İsa Mesih’e iman ediyorsanız Kutsal Ruh vaftizi sizin içindir. Bunu unutmayın ve umudunuzu kaybetmeyin. Ama ben Kutsal Ruh’la vaftiz olmak için pek çok defa Rab’bin önüne geldim ama hiçbir şey olmadı diyorsanız. Merak etmeyin, tekrar söylüyorum; Bu sizin için ve bu nedenle kesinlikle alacaksınız.
İsa öğrencilerine Kutsal Ruh’la vaftiz olana kadar beklemelerini söyledi. Evet, onlara bunu söyledi, bekleyin. Ne kadar süre beklediklerini tam olarak bilmesek de en az on gün beklediklerini biliyoruz.
“Kendileriyle birlikteyken onlara şu buyruğu vermişti: Yeruşalim'den ayrılmayın, Baba'nın verdiği ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin. Şöyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruh'la vaftiz edileceksiniz.” Elçilerin İşleri 1:4,5
Evet, öğrencilerin Kutsal Ruh vaftizini almaları için beklemeleri gerekiyordu. Bu durum genellikle bizim yaşamlarımız içinde geçerli olmaktadır. Açıkçası neden beklememiz gerektiği konusunda bir fikrim yok ya da neden bazı imanlıların diğerlerine göre daha fazla beklediklerini de bilmiyorum. İman ettiği gün Kutsal Ruh’la vaftiz olmuş bir imanlı tanıyorum, iman ettikten üç gün sonra bu kutsamayı almış birini daha tanıyorum ya da iman ettikten yaklaşık bir sene sonra Kutsal Ruh’un vaftizini almış bir kişiyi tanıdığım gibi üç yıl sonra almış bir kişiyi daha tanıyorum. Ama bununla birlikte kendime baktığımda yedi yıl sonra Kutsal Ruh’la vaftiz olduğumu görüyorum. Söylediğim gibi, neden beklememiz gerektiğini bilmiyorum ya da neden bazı imanlıların diğerlerine göre daha fazla beklediklerini de bilmiyorum. Fakat emin olabileceğimiz bir şey var, Kutsal Ruh vaftizi bir vaattir ve biz bu vaadi kesinlikle alacağız.
Kitabın en sonunda Kutsal Ruh vaftizini almak isteyenler için bir yönlendirmede bulunacağım. Umudunuzu kaybetmeden imanla beklemeye devam edin.
Bu bölüm böyle bir soru soran kişiler içindir. Eğer bu soruyu içinizden güçlü ve kararlı bir biçimde soruyorsanız benim de size bir soru sormama izin verin. Kralınız olan Rab size bir talant verdi. Peki siz bu bir talant ile ne yapacaksınız? Bunu saklayacağım, bu bir talantı işleterek ve çalışarak çoğaltmayı düşünmüyorum diyen kölenin son durumunu anlatan benzetmeyi30 okumanızı tavsiye ederim. Yararsız kölenin yaşamı ağlayış ve diş gıcırtısının olduğu karanlık yerde son bulmuştu. Kimde varsa ona daha çok verilecek ama kimde yoksa elinde olanda kendisinden alınacak. Tanrı’nın size verdiği hiçbir yetenek, armağan, güç, statü ve vaat, sizin asmanın gücünü boş yere tüketen kuru bir dal olmanız için verilmemiştir. Tanrı’nın, İsa Mesih’e iman edip kahin olarak atanan sizlere verdiği misyon şudur; O’nun Krallığının gelişini hazırlamalısınız. Tanrı sürekli bizi mutlu etmek için çalışan pembe balerin elbisesi giymiş bir iyilik perisi değildir. O bizim Kralımızdır ve bizde O’nun işlerini yapmaya çağrılmış olan seçilmiş kahinleriz. Evet, Tanrı’nın Egemenliği hazırlamalısınız. Bunun için İsa’ya tanıklık ederek yani müjdeyi yayarak, hastaları iyileştirmeli ve cinleri kovmalısınız. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey ise Kutsal Ruh’un meshedişidir.