GİRİŞ

Günümüzde Mesih’in Kiliselerinde, İsa’nın kendi sözünü artık belirtilerle ve harikalarla doğrulamayı bıraktığı, Kutsal Ruh’un armağanlar dağıtmaktan vazgeçtiği, Tanrı’nın artık peygamberlik sözlerinin aktarılmasından hoşlanmadığı gibi öğretilerin verildiğini ve Kralın Kahinleri’nin (sizler) mucizeleri beklememeleri için teşvik edildiklerini duyuyoruz. Daha sonrada kiliselerimizde dua ettiğimiz hastaların neden iyileşmediğine şaşırıyoruz ve meshedişin ateşine yer açıp Kutsal Ruh’un harikalar yaratan gücüne dayanan kiliselerden kulaklarına erişen şifa haberlerini reddedip en büyük mucize imandır vaazları veren pastörlerin ruhsal sıvazlamalarına tanık oluyoruz.

Bazı kiliseler için Tanrı’nın hastaları iyileştirmesi, belirtiler ve harikalar göstermesi şaşılacak bir istisnadır. Fakat İncil’e göre esas şaşılacak olan şey ve esasen istisna olan durum bunun tam tersidir. İsa’ya ya da elçilere gelen cinlilerin ve hastaların yüzde doksan dokuzu eli boş dönerken yalnızca yüzde birinin iyileştiğini düşünebilir misiniz? Hayır! Durum bunun tam tersiydi.

İsa’nın öğrencileri Selanik’e girdiğinde oradaki yerel halkın nasıl tepki verdiğini size hatırlatayım. Bağırarak meydanlarda dolaşıyorlardı.

“DÜNYAYI ALT ÜST EDEN O ADAMLAR BURAYADA GELDİLER!”

Peki ya sizin şehrinizdeki manzara nasıl? İnsanlar meydanlarda bağırarak dolaşıyorlar mı? Yoksa sizin orada olduğunuzun bile farkında değiller mi? Onlara Eriha’nın kocaman taş surlarını tek bir sözle yerle bir eden kişiler olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Bunun için tek bir şeye ihtiyacınız var.

Kutsal Ruh’un Meshedişi!