Bu uyarılarla birlikte Peygamberlerin Yazıları noktalanmıştır. Bundan sonra, Tanrı’nın amacına göre aradan dört yüzyıllık bir “sessizlik” dönemi geçecekti. Zaman dolunca Tanrı, çağlar boyunca beklenen öz Oğlu’nu gönderecekti (Gal.4:4). Ama Mesih dünyaya Peygamber Malaki’nin bildirdiği yargıları uygulamak için değil de dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye bir kez geldi.
Mesih inanlıları olarak yaşayan Rab Mesih’e imanla yaşıyoruz. Mübarek umudumuz da O’nun mutlak dönüşüdür! Ölümüyle dirilişini kutladığımız törende ekmeği her yediğimizde ve kâseden her içtiğimizde, Rabbin gelişine dek Rab’bin ölümünü ilan etmiş oluyoruz. “Evet, tez geliyorum!” sözüne bizler “Amin! Gel, ya Rab İsa!” diye haykırıyoruz. Yaptığımız her şeyi dirilerle ölüleri yargılayacak olan Mesih İsa’nın her an gelebileceği ışığında değerlendirmeye çalışıyoruz. O’nun kurulacak olan sonsuz egemenliği için yaşıyoruz. Böylece imanımızın iki sağlam temeli Mesih’in iki gelişidir!