5) Rab’bin görkemli gelişi ve ondan doğan sonuçlar (14:3-15).

14:3-5   Bu ayetlerde, Rab’bin kutsallarıyla birlikte görünmesi ele alınır. Rab, göğe alındığı Zeytin Dağı’na tekrar dönecektir (bkz. Luk.24:50-51; Elç.1:9-12). Burada İsa’nın Yahve olduğu açıkça görülür, çünkü o gün gelen kişi Yahve, yani Tanrı olan Rab’dir. Rab İsrail’i yok etmek için toplanan bütün uluslara karşı savaşacak. Kutsal Kitap’taki Tanrı sevgi olmakla birlikte “öç alıcı bir Tanrı’dır. Öç alır ve gazapla doludur. Hasımlarından öç alır, düşmanlarına karşı öfkesi süreklidir.” “RAB savaş eridir” (Nah.1:2; Çık.15:3).

Rab İsa’nın ayakları dağın üzerine dokunduğu an dağ yarılarak ikiye bölünecektir. Büyük bir vadi açılacaktır. İsrail’in sağ kalanları oradan doğuya doğru kaçacaktır. O anda Rab ile bütün kutsalları görünüp onları karşılayacak.

Rab’bin kutsalları olan halkı, Rab’le birlikte dönecektir. “Temiz, beyaz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O’nu izliyorlardı” (Va.19:14).

14:6-7   Mesih’in gelişiyle birlikte büyük olaylar patlak verecektir. Bu belirtiler Kutsal Kitap’ın birçok yerinde açıklanmıştır. Göklerde büyük işaretler görülecektir. Doğal ışık azalacaktır. Akşamları Rab’bin kendi görkemli ışığı parlayacaktır.

Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra, “Güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.”(Mar.13:24-25; bkz. Yoel 3:15; Yşa.13:10)

14:8   Diri sular Yeruşalim’den, Rab’bin tapınağından devamlı akacak. Bu yaşam suları hem doğuya doğru hem de batıya doğru akacaktır. Ne yazın sıcağı ne de kışın soğuğu bu ırmağı etkileyecektir.

Bir ırmak var ki, suları sevinç getirir Tanrı kentine, Yüceler Yücesi’nin kutsal konutuna” (Mez.46:4). Bu mezmur aynı büyük olaylardan söz etmektedir. Yenilenmiş Yeruşalim, göksel Yeruşalim’in girişi gibi olabilir (Yoe.3:15; Hez.47:1-12). Aden bahçesinden doğan ırmak, bu ırmağın ilk örneğiydi (Yar.2:10).

Bu ırmağın gelecek çağda fiziksel bir yanı olabilir, ama aynı zamanda Tanrı’nın güçlü kurtuluş ve lütuf ırmağını da temsil eder. Tanrı’nın egemenliğinde, bu bereketler Yeruşalim’den kaynaklanarak yaşam ve kurtuluşu bütün uluslara götürecektir. Tanrı, Mesih’in aracılığıyla bu ırmağın gerçek kaynağıdır (Yşa.33:21; Va.22:1). Rab İsa bu yaşam sularının kaynağının kendisinde olduğunu ilan etmiştir:

(Çardaklar) Bayramı’nın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: “Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin. Kutsal Yazı’da dendiği gibi, bana iman edenin içinden diri su ırmakları akacaktır.” (Yu.7:37-38)

14:9   Çağlar boyunca beklenen Mesih’in Krallığı en sonunda kurulacaktır. “Senin egemenliğin gelsin” duası sonunda yanıtlanmış olacak.

Gökten gelen yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği, Rabbimiz’in ve Mesihi’nin oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek.” (Va.11:15)

RAB olan İsa Mesih kral olacaktır.

O büyük olacak, kendisine “Yüceler Yücesi’nin Oğlu” denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davud’un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.(Luk.1:32-33)

Bütün yaratılış Mesih’in Egemenliği’nin büyük bereketi ve adil düzenini özlemle bekliyor:

Uluslara, “RAB egemenlik sürüyor” deyin.

Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz;

O halkları adaletle yargılar.

Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü!

Gürlesin deniz içindekilerle birlikte!

Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler!

O zaman RAB’bin önünde bütün orman ağaçları sevinçle haykıracak. Çünkü O geliyor!

Yeryüzünü yargılamaya geliyor.

Dünyayı adaletle,

Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.(Mez.96:10-13)

Rab’bin egemenliği bütün yeryüzünü kapsayacaktır. Yalnız göklerde değil, kendisini reddeden dünya üzerinde bile egemenlik sürecektir.

14:9   O gün yalnız RAB, yalnız O'nun adı kalacak. Rab tektir ve O’nun adı tek olacaktır. O’nun egemenliğinde başka tanrılara yer yoktur. Tanrı’nın yüceliğini başka hiçbir ad paylaşmayacaktır. İlahide söylediğimiz gibi “tek bir Tanrı, tüm dünyada…” Her diz çökecek, her dil İsa’nın Rab olduğunu itiraf edecek:

İsa'nın adı anıldığında gökteki, yerdeki ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça söylesin.(Flp.2:9-10)

Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih’i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek O’nun olsun! Amin. (1Ti.6:14-16)

14:10   “Bütün yeryüzünün sevinci Siyon Dağı, ulu Kral’ın kenti” (Mez.48:2) olan Yeruşalim’de büyük fiziksel değişiklikler olacaktır. Bunların simgesel anlamları da vardır. Yeruşalim’in güneyindeki topraklar ova gibi düzleştirilirken Yeruşalim’in kendisi yükselecektir.

RAB'bin Tapınağı'nın kurulduğu dağ,
Son günlerde dağların en yücesi,
Tepelerin en yükseği olacak.
Oraya akın edecek ulusların hepsi.
Birçok halk gelecek,
“Haydi, RAB'bin Dağı'na,
Yakup'un Tanrısı'nın Tapınağı'na çıkalım" diyecekler,
“O bize kendi yolunu öğretsin,
Biz de O'nun yolundan gidelim."
Çünkü yasa Siyon'dan,
RAB'bin sözü Yeruşalim'den çıkacak.
(Yşa.2:2-3)

Bu ayet, gerçeği bir dağ gibi göstermektedir ve en azından bir parça simgesel bir önbildiridir. Tanrı’nın adil yönetiminin merkezine bütün uluslar akın edecektir.

14:11   Bu dönemin büyük bereketleri üç tümceyle özetlenir:

1) İnsanlar oraya yerleşecek”

2) Güvenlik içinde yaşayacak”

3) Yeruşalim bir daha yıkıma uğramayacak”
(bkz. Zek.2:4-5; Va.22:3-5)

14:12-15   Burada olaylara ulusların açısından bakıyoruz. Rab ulusları korkunç yıkımlarla cezalandıracaktır. Zamanlama açısından bu olaylar 14:3’ü izler. Tanrı’nın bu yıkım sırasında kullanacağı üç “silah”ı görmemiz mümkündür:

1) Bela - Bu bela nükleer bombaların sonuçlarına benzemektedir. Tanrı insanların kendi icat ettikleri silahları ile onları cezalandırabilir. Onları düşmanların “kılıcıyla” vurabilir.

2) İnsanların kapılacağı panik - birbirlerine saldıracaklar.

3) Yahudalılar – Tanrı’nın halkı da Rab’le birlikte egemenlik sürerken “Demir çomakla güdecek onları, çömlek gibi kırıp parçalayacaktır.” (Va.2:26-28).