1) Yeruşalim’in kuşatılması ve kurtuluşu (12:1-9)

12:1   Rab (Yahve), Zekeriya’nın son bildirisine başlarken, kendini her şeyin Yaratıcı’sı olarak tanıtır. Bu tanıtımı yaparken üç unvan kullanır:

- Gökleri geren,

Yeryüzünün temelini atan,

- İnsanın içindeki ruha biçim veren

Bu deyişler, bizi Yaratılış kitapçığına kadar götürür: “Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı” (Yar.1:1). Bu yaratılışın doruk noktası, kendi suretinde yarattığı insandı: “RAB Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu” (Yar.2:7). İlk günahın dünyaya girmesiyle, göklerle yeryüzü arasına ayrılık girdi. Kutsal Yazılar bunların (göklerdeki Tanrı ve yeryüzündeki insan) arasındaki düşmanlığın korkunç tarihi ve Tanrı’nın dünyayı kendisiyle barıştırmak için yaptıklarının öyküsüdür. Yaratılış ile başlayan bu öykü, Zekeriya peygamberin dile getirdiği son günlere ilişkin olaylarla noktalanacaktır.

Mesih İsa, gökten gelen ikinci Adem olarak ölümden dirildi ve “yaşam veren ruh oldu” (1Ko.15:45-47). Kendisi her şeyin yaratıcısı olarak hiç zorlanmadan, bu bölümlerde yazılan olayların tümünü gerçekleştirecek güçtedir!

12:2-3   Yeruşalim sorunu dünya tarihinin odak noktası ve bütün ulusların baş belası olacaktır. Rab Yeruşalim’i, “bütün halkları sersemleten bir kâse yapacak,” bütün ulusları oraya toplayıp onlarla hesaplaşacaktır. Ne ilginçtir ki, bu günlerde dünyanın gözleri Ortadoğu sorunu üzerinden ayrılmıyor. Büyük İskender efsanevi düğümü bir kılıç darbesiyle nasıl çözdüyse, Rab İsa da bir türlü çözülemeyen bu düğümü “ağzının soluğuyla” çözecektir (2Se.2:8).

Yeruşalim, yeryüzünün bütün ulusları” tarafından kuşatılacak ve dünyanın son savaşı İsrail ile diğer uluslar arasında olacaktır. Her ne kadar “Dünyanın kralları saf bağlıyor, hükümdarlar birleşiyor, Rab’be ve meshettiği krala karşı…” sözü İsa Mesih’in çarmıha gerilişi ile ilgili olaylarda kısmen gerçekleşmişse de (Elç.4:25-28), bu kuşatma günlerinde tamamen yerine gelmiş olacaktır (Mez.2:2). Bu saldırıyı kışkırtacak olan Şeytan’ın kendisidir:

Bundan sonra ejderhanın (Şeytan) ağzından, canavarın (Mesih Karşıtı) ağzından ve sahte peygamberin ağzından kurbağaya benzer üç kötü ruhun çıktığını gördüm. Bunlar doğaüstü belirtiler gerçekleştiren cinlerin ruhlarıdır. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar.
(Va.16:13-14).

Mesih Karşıtı’nın önderliğinde birleşen devletler, İsrail’e karşı gelecek ve neredeyse yok etmeyi başaracaklardır (Zek.13:8 -14:2).

Ancak sonuçta, güçleri bu ağır taşı kaldırmaya yetmeyecek. Hatta onu kaldırmaya yeltenen herkes ağır yaralanacaktır. Çünkü Yeruşalim’i ve İsrail’i seçmiş olan Rab’bin kendisidir.

12:4-9   Rab, İsrail’e tarihin en büyük zaferini kazandırarak düşmanlarını yok edecektir. Ulusların bütün askeri gücünü simgeleyen her atı dehşete düşürecek, her atlıyı çılgına döndüreceğim diyen Rab, İsrailliler’i güçlendirecektir. Bu yıkımlar (delilik, körlük, şaşkınlık, vb.) daha önce İsrail’i cezalandırmak için kullanılmıştır (Yar.28:28), ama şimdi O’nun düşmanlarına adaletle uygulanacaktır.

O gün halk yalnızca Rab’de güç bulacaktır (12:5). Rab önce zayıf ve korunmasız olanları, çadırlarda oturan Yahuda halkını kurtaracak, böylece kimsenin insanla övünmesine izin vermeyecektir. Rab’bin bu ilkesini Kutsal Kitap’ın birçok metninde görmek mümkündür: Kurtuluş sadece ve sadece Rab’den gelir (bkz. Yun.2:9; Yer.9:23-24; 1Ko.1:29, 31; 2Ko.10:17).

Rab Yeruşalim’de oturanları koruyacağını söyler. Mısır’dan çıktıktan sonra Rab’bin meleği halka çölde nasıl öncülük ettiyse, şimdi de onları yine aynı şekilde kollayacaktır. (bkz. Çık.14:19; 23:20; 32:34; 33:2, 14-15, 22). Bunu onları olağanüstü bir şekilde güçlendirerek yapacaktır: En güçsüz kişi Davut gibi, Davut soyu da Tanrı gibi kendilerine öncülük eden RAB’bin meleği gibi olacak.

9. ayet Rab’bin ulusları nasıl yargılamaya başlayacağını açık bir dille ortaya koyar. Daha önce Yoel peygamber aracılığıyla bu olayı bildirmiştir:

O günler Yahuda ve Yeruşalim halkını
Sürgünden geri getirdiğimde,
Bütün ulusları toplayıp
Yehoşafat Vadisi'ne indireceğim.
Mirasım olan İsrail halkını
Uluslar arasına dağıttıkları ve ülkemi bölüştükleri için
Onları orada yargılayacağım.
(Yoe.3:1-2)

Bu olay, “Yakup için sıkıntı dönemi” (Yer.30:7) denen dönemin sonunda gerçekleşecektir. İsa Mesih bu gelişmeyi şöyle açıklamıştır: “O günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı” (Mat.24:21-22). Musa İsrailoğulları’na, “Sıkıntıya düştüğünüzde ve bütün bu olaylar başınıza geldiğinde, sonunda Tanrınız RAB’be dönecek, O’nun sözüne kulak vereceksiniz” diyerek bu günleri bildirmiştir (Yas.4:30).