Bu buyruğun aslında kiminle ilgili olduğunu Rab açıklıyor. 3:8’de açıkladığı gibi, Yeşu, “gelecek olayların belirtisi” olarak seçilmişti.
6:12-13 Mesih’ten ikinci kez Dal unvanıyla söz ediliyor (3:8 “DAL adındaki kulum”). Bu ayetler çok büyük bir önbildirinin temelini atmaktadır. Her satırı çok önemli ve anlamlıdır.
Bulunduğu yerde filizlenecek. Yahuda oymağından gelecek olan İsa’nın alçakgönüllü doğumu ve yaşamı, Yeşaya 53:2-3’te ve daha başka birçok bölümde dile getirilmiştir (örneğin Flp.2:5-8). Yüce Kral olduğu halde, kendisini her yönden alçaltmıştır. Göklerden geldiği halde kul özü alarak ahırda doğması, muhteşem alçakgönüllülüğünü gözler önüne serer.
Rabbimiz yumuşak huyluluktan ve alçakgönülülükten hoşlandığını belirtiyor (1Pe. 5:5). O’nu örnek alan bizler de, kendimizi Rab’bin ve insanların önünde alçaltmayı ilke edinmeliyiz.
Rab’bin Tapınağı’nı kuracak olan O’dur. Tanrı’nın, halkı arasında yaşama isteği, burada bir kez daha belli olmaktadır: “Aralarında yaşamam için bana kutsal bir yer yapsınlar” (Çık.25:8). Mesih’in kendi bedeni, Kutsal Olan’ın tapınağıydı ve En Kutsal Yer’di. “Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım” (Yu.2:19). Ayrıca, Mesih’in topluluğu da O’nun tapınağıdır. İsa Mesih “Topluluğumu bu kayanın üzerine kurucağım” diye söz vermiştir (Mat.16:18).
Görkemle kuşanacak (haşmet O’nun üzerinde olacak). İsa Mesih, günahsız ve yüce İnsanoğlu’dur. Tanrı’nın görkemi ve ihtişamı, Yüce Oğul’unda parlamıştır. İsa, çarmıh yolunda Babası’na şöyle seslendi:
Baba, saat geldi. Oğlun’u yücelt… Baba, dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni yanında yücelt… Baba, bana verdiklerinin de bulunduğum yerde benimle birlikte olmalarını ve benim yüceliğimi, bana verdiğin yüceliği görmelerini istiyorum. (Yu.17:1, 5, 24)
Tahtında oturacak. Tapınakta kimse oturamazdı, çünkü Tanrı’nın insanlıkla ilgili tasarısı henüz tamamlanmamıştı. Ne var ki, İsa Mesih, Tanrı’nın tasarısını tamamlayarak, O’nun tapınağında oturmayı hak eden tek kişi olacaktır. Tanrı, yeri ve göğü yaratmayı tamamladığı zaman “Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi” (Yar.2:2). Benzer şekilde, Rab İsa Mesih de çarmıhtaki ölümü ve dirilişiyle yeni yaratılışla ilgili tasarıyı tamamlamış ve ardından işlerinden dinlenmiştir: “Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı’nın sağında oturdu” (İbr.1:4).
Egemenlik sürecek. Bu söz birçok vaat içeriyor. Güvenilir, doğru tek kral. Dünya krallarına egemen olan güvenilir tanık İsa Mesih, tüm dünya üzerinde kral olacaktır. Biz de O’nunla birlikte egemenlik süreceğiz: “Dayanırsak, O’nunla birlikte egemenlik süreceğiz” (2Ti.2:12). “Galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim” (Va.2:26-28).
Tahtında da kâhin olacak. Ne büyük bir söz! Bir yandan Evrenin Yüce Kralı olan İsa Mesih, diğer yandan insanları kutsayan, merhametli, sadık ve halkın günahlarını bağışlatabilen bir kâhin olarak saltanat sürecek. “Bilgisizlere ve yoldan sapanlara yumuşak davranabilir” çünkü “her alanda denendi!” (İbr.5:2; 4:15). İsa Mesih bir kâhin olarak herhangi bir kurbanı değil, bizzat kendisini sundu! “Mesih bizi nasıl sevdiyse ve kendisini bizim için güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı’ya sunduysa…” (Ef.5:2). Böylece O’nun tahtı, “lütuf tahtı” haline geldi.
Ve ikisinin arasında tam bir uyum olacak. Burada ikisi derken ne anlatılmak isteniyor? Büyük olasılıkla, ruhsal ve siyasal önderlik arasındaki bütün çelişkilerin ve gerginliklerin ortadan kalkacağı belirtiliyor. Çünkü bütün yetki, hem kral hem de kâhin olan Mesih’te birleşecektir. Aynı zamanda bu söz ile, birlikte Yahve ile Mesih, yani Baba ile Oğul arasında, dünyayı Tanrı’yla barıştırmak amacıyla öncesizlikte tasarlanan antlaşma da kastediliyor olabilir (bkz. İbr.10:5-14).
6:14-15 Uzaktakiler ve RAB’bin Tapınağı ile ilgili bu peygamberlik sözü biz Yahudi olmayan uluslardan Hıristiyanlar’ı yakından ilgilendiren bir vaattir. Bizi de bu ruhsal tapınağın yapımında kullanacak.
Bir zamanlar… Mesihsiz, İsrail’de vatandaşlıktan yoksun, vaade dayanan antlaşmalara yabancı, dünyada umutsuz ve tanrısızdınız. Ama bir zamanlar uzak olan sizler, şimdi Mesih İsa’da, Mesih’in kanı sayesinde yakın kılındınız. Çünkü Mesih’in kendisi barışımızdır… Artık yabancı ve garip değil, kutsallarla birlikte yurttaş ve Tanrı’nın ev halkısınız. Elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine inşa edildiniz. Köşe taşı Mesih İsa’nın kendisidir. Bütün yapı Rab’be ait kutsal bir tapınak olmak üzere O’nda kenetlenip yükseliyor. Siz de Ruh aracılığıyla Tanrı’nın konutu olmak üzere hep birlikte Mesih’te inşa ediliyorsunuz. (Ef.2:11-14)
Bu muhteşem sözlerde payımız olması için Tanrımız RAB’bin sözüne özenle uymamız gereklidir. O’na bağlı kalmalıyız. Galip gelmeliyiz. Kâhin-Kurtarıcı-Kurbanımız’ın Kral olarak gelmesini dört gözle beklerken. Kendisi biz öğrencilerini “Ben dönünceye dek bu paraları işletin!” diye uyardığını unutmayalım (Luk.19:13).