1) Peygamberlerin Yazıları’nın önemi

Bir Hıristiyan için eski Yahudi peygamberlerin yazıları ne kadar önemli olabilir? Mesih İsa’yı izleyen kişinin bu zor ve karmaşık yazılarla ne işi var diye sorulabilir. Zaten Mesih İnanlıları’ndan acaba yüzde kaçı Yeşaya ile başlayan Eski Antlaşma yazılarını düzenli bir şekilde okuyor ki?

Eski Antlaşma’yı bilmeyen, yalnızca İncil’i okuyan bir Hıristiyan bir bakıma okul hayatına liseden başlayan bir öğrenciye benzer. Orada karşılaştığı birçok kavramı anlamayacak, çünkü gerekli temeli yoktur. Bunları söylerken yanlış anlaşılmak istemiyorum; elbette hayatımızın ve imanımızın temeli Tevrat veya Paygamberlerin Yazıları değil, İncil’de açıklanan Mesih İsa’nın kendisidir. Yaşam Kutsal Yazılar’da değil, O’ndadır. Eski Antlaşma’yı okumadan O’na inanmak ve O’nu sevinçle izlemek mümkündür. Ama yine de İsa’ya Mesih olarak inanan kişi için Eski Antlaşma çok önemlidir. Çünkü İncil, Tevrat’la başlayan vahiy dizisinin hem devamı hem de onda vaat edilen her şeyin tamamlanmasıdır! Mesih, Eski Antlaşma’nın anahtarıdır. Ancak O’na iman eden kişi o eski yazıları anlayabilir. Musa’nın yazıları okunduğunda İsa’yı reddedenlerin “yüreklerini bir peçe örtüyor. Ne zaman biri Rab’be dönerse, o peçe kaldırılır” (2Ko.3:15-16).

Bu yüzden Mesih’in elçisi, öncelikle Eski Antlaşma yazılarını kastederek, imanlıya şöyle diyor: “Kutsal Yazılar’ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur” (2Ti.3:16-17).

Bizlere yöneltilen birçok sorunun yanıtı ancak orada bulunur. İmanımızın esasları orada bildirilmeye başlıyor. Yaratan Tanrı’nın varlığı, günahlı insanın durumu, Tanrı’nın egemenliğiyle ilgili bütün ana hatlar ve özellikle Mesih’le ilgili gerçeklerin çıkış noktaları orada bulunur. Örneğin, İncil’de İsa’nın “dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu” olarak tanıtıldığını görüyoruz (Yu.1:29). Peki, “dünyanın günahı” ne anlama geliyor? Ne demek “ortadan kaldırılacak?” “Tanrı Kuzusu” derken Yahya neyi kastediyordu? Bu konuların anlamı ve önemini öncelikle Musa’nın Yasası’nda açıklanan tapınak ve kurban sisteminde öğreniyoruz.

Dolayısıyla bu Peygamberlerin Yazıları’nı hem bilmeliyiz hem de bütün yüreğimizle onlara inanmalıyız! Emmaus yolunda Mesih’in öğrencilerini nasıl azarladığını unutmayalım:

Sizi akılsızlar! Peygamberlerinbütün söylediklerine inanmakta ağır davranan kişiler!(Luk.24:25)

Bırakın inanmakta ağır davrananları, acaba Rabbimiz, peygamberlerin söylediklerini okumaya bile üşenen kişilere ne der? Mesih’in elçisi Pavlus kendini şöyle tanımladı:

Kutsal Yasa’da ve peygamberlerinkitaplarında yazılı her şeye inanıyorum... Bu sayede burada duruyor, büyük küçük herkese tanıklık ediyorum. Benim söylediklerim, peygamberlerinve Musa’nın önceden haber verdiği olaylardan başka bir şey değildir.(Elç.24:14; 26:22)

Yine Peygamberlerin Yazıları’yla ilgili olarak elçi Pavlus’un Romalı imanlılara yazdığı mektubun başında ve sonunda bulunan şu büyük ayetlere bakın:

Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesih’le ilgili bu Müjde’yi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılar’daönceden vaat etti... (Rom.1:2)
Tanrı, duyurduğum Müjde ve İsa Mesih’le ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri saklı tutulan sırrı açıklayan vahiy uyarınca sizi ruhça pekiştirecek güçtedir. O sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz Tanrı’nın buyruğuna göre peygamberlerin yazılarıaracılığıylabütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir. (Rom.16:25-26)

Bu ve buna benzer ayetlerden, Mesih İnanlıları için Eski Antlaşma’daki peygamberlik yazılarının son derece önemli bir yer ettiği anlaşılmaktadır. İsa’ya yeni iman edenler için bile bu önemlidir. Tanrı insana olan bildirisini gönderirken İncil’den başlamayıp Musa’nın Yasası’yla başladığı gibi, Mesih’in öğrencilerinin imanda temellenirken aynı yerden başlaması yararlıdır. O ilk temeli anladıktan sonra İncil’de Mesih İsa’yla ilgili büyük gerçekleri anlamaya daha hazır olacaktır. İnsan sadece İncil’i okumaya devam ettiği zaman güvenmeye çağrıldığı Tanrı’yı tam anlamıyla tanımış olmayacaktır.

Bu doğrultuda çalışmamızın amacı, okuyucunun Eski Antlaşma’nın az okunan birkaç kitapçığını okuyarak bu temeli atmasına yardım etmektir. Ayrıca daha önce Peygamberlerin Yazıları’nı okuyan kardeşlerimizin, zor anlaşılan bölümleri daha net anlayabilmeleri için o yazılara ışık tutmaktır.

Önce bu peygamblere ve yazılarına genel bir giriş yapacağız. Sonra dört kitapçığı (Daniel, Hagay, Zekeriya ve Malaki) ayrıntılı bir şekilde yorumlamaya çalışacağız. Rab’bin yardımıyla bu çalışmaların sonucunda Mesih’e olan imanımızın daha çok pekişmiş ve temellenmiş olacağını umarım. Çünkü “İsa’ya tanıklık, peygamberlik ruhunun özüdür” (Va.19:10).