‘Tanrı insanı kendi suretinde yarattı...Onları erkek ve dişi olarak yarattı’ (Yaratılış 1:27).
Erkekler ve Kadınlar
Tanrı erkekleri ve kadınları insanlar olarak eşit yarattı. İkisi de Tanrı’nın suretinde yaratıldı. Tanrı benzeyişinde, şerefte ve değerde eşitler.
Bir sürü ülkede ve bazı dinlerde, kadınlar erkeklerden daha önemsiz olarak görülüyor. Sık sık hizmetçi gibi davranılıyorlar, kendi evlerinde bile. Bazen erkekler onları vuruyor ve ya bedenlerinde yada akıllarında büyük acı çekiyorlar. Bu adi ve utanç vericidir ve Allah kadınlara zarar verenleri cezalandıracak. Lakin Mesih’te, erkekler ve kadınlar değer konusunda eşitler ve ikisine eşit miktarda saygı gösterilmeli.
Bu nedenle, Hıristiyanlar asla erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu düşünmesin veya kadınların erkeklerden üstün olduğunu düşünmesin. Hiç kimse erkek olduğu için kibirli veya üstün hissetmesin ve hiç kimse kadın olduğu için mutsuz yada değersiz hissetmesin. Bizi böyle yaratan Tanrı’dır, erkek ya da kadın olsak da bizi eşit bir şekilde sevip bize değer veriyor.
Evlilik
Tanrı Adem’le Havva’yı yarattığı zaman evlilik başladı. Tanrı evliliği üç nedenle verdi.
1. Evlilik arkadaşlık içindir.
‘Sonra, “Adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.”’ (Yaratılış 2:18).
2. Evlilik çocukların doğacağı ve bakılacağı ilişkinin aracı.
‘Onları kutsayarak, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın”’ (Yaratılış 1:28).
‘Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin’i doğurdu. “RAB’bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim” dedi. Daha sonra Kayin’in kardeşi Habil’i doğurdu’ (Yaratılış 4:1-2).
3. Bir erkeğin vücudunda kadın için cinsel arzu vardır. Kadının da erkek için cinsel bir arzusu vardır. Tanrı bizi bu arzularla yarattı. Evlilik bir erkeğin ve bir kadının bütün evli hayatları boyunca ihtiyaç duydukları cinsel aşkı doyurmak için veriliyor.
‘Ama fuhuştan ötürü her erkek karısıyla, her kadın da kocasıyla yaşasın. Erkek karısına, kadın da kocasına hakkını versin. Kadının bedeni kendisine değil, kocasına aittir. Bunun gibi, erkeğin bedeni de kendisine değil, karısına aittir. Geçici bir süre için anlaşıp kendinizi duaya vermekten başka bir nedenle birbirinizi mahrum etmeyin’ (1. Korintliler 7:2-5).
Allah’ın Evlilikle İlgili Planı
Bir erkekle kadının, biri ölene kadar ikisinin beraber yaşamaları Allah’ın evlilikle ilgili planıdır. İyi ya da zor zamanlarda birbirlerini sevmeyi ve birbirlerine bakmalarını istiyor. Birbirlerine sadık kalıp başka hiçbir cinsel eşleri olmamalı. Tanrı’nın sözünü hayatlarının her kısmında dinlemeli, aynısını yapmayı da çocuklarına öğretmeliler.
Karıyla koca eşittirler fakat evlilikte ikisinin ayrı görevleri var. Kutsal Kitap evliliğin nasıl başladığını bize anlatıyor. Diyor ki,
‘RAB Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu....Sonra, “Adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” RAB Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi’ (Yaratılış 2:7, 18, 21-22).
Yukarıdaki Kutsal Kitap ayetlerinde Tanrı Adem’le Havva’yı yarattığında, kadını erkekten sonra yarattı, onu erkekten yarattı, ve onu erkek için yarattı. Bundan alacağımız ders şu ki: Aile içinde, karı ve koca eşit şahıslardır. Fakat Tanrı ilk önce erkeği yarattığı için, erkek önderdir yani ailenin başıdır.
Koca nasıl bir önder olmalı? Karısı hangi biçimde onun yönünden gitmeli? Kutsal Kitap Efesliler 5:22-25’te diyor ki,
‘Ey kadınlar, Rab’be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun’ (ayet 22).
Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır’ (ayet 23).
‘Kilise Mesih’e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar’ (ayet 24).
Ey kocalar, Mesih kiliseyi nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin’ (ayet 25).
Hanımın Vazifesi
Hanım kocasına bağımlı olmalı (ayet 22). Bu, bir kadın kocasının önderliğini kabul etmesi gerekiyor anlamına gelir. O karısının başıdır (ayet 23) ve Tanrı ona bu yetkiyi vermiştir. Evliliği güçlü ve mutlu kılmak, aile için bilgece seçimler yapmak, iyi tavırlar öğretmek, bedensel ve zihinsel olarak karısının ve çocuklarının geliştiklerinden, Tanrı hakkında daha fazla bilgilendirilerek büyüdüklerinden emin olmak onun sorumluluğudur. Kadın kocasını desteklemeli, ona yardım edip cesaretlendirmeli ve ailesini iyi ve Tanrısal yollarla yönetirken ona karşı çıkmamalı.
Fakat bir erkek karısının Tanrı tarafından yasak sayılan bir şey yapmasını istiyorsa—günahkar veya bilgesiz bir şey—o bunu yapmamalı. İmanlılar insanların yerine Tanrı’nın sözünü dinlemeliler.
Kocası onu gerçekten sevip ailesini bilge bir şekilde yönetirse, iyi bir kadın kocasının önderliğine mutlulukla boyun eğer. (Kocanın vazifesi hakkındaki kısıma bak).
Kocanın Vazifesi
Kocanın karısını sevmesi gerekiyor (ayet 25). Ona olan sevgisini bir çok şekilde gösterecek. Bir erkeğin karısı onun en yakın dostu olmalı, bu yüzden onunla daha çok vakit geçirerek sevgisini ispatlamalı. Allah Havva’yı Adem’e sadece evini temizlesin ve ona çocuk versin diye değil de onun eşi olsun diye yarattı!
Aynı zamanda, bir erkek karısını cinsel bir şekilde de sevecek ve bu da doğal ve doğru olan bir şeydir. Fakat bir Hıristiyan bundan daha fazlasını yapmalı; Mesih kiliseyi nasıl sevdiyse o da karısını öyle sevmeli (ayet 25). Mesih’in sevgisi ne tür bir sevgidir? Mesih kiliseyi nasıl seviyor? Mesih’in sevgisi özverili bir sevgidir. Öncelikle bizi (kiliseyi) düşünüyor, kendisini değil: Aynı zamanda, Mesih’in sevgisi fedakar bir sevgidir. Bizi o kadar çok seviyor ki kendi hayatını bizim için feda etti.
Mesih kiliseyi ne kadar sevdiyse bir erkek de karısını öyle sevince, onun karısı için beslediği sevgisi özverili bir sevgi olacak. Karısı onun için ne yapabilir diye düşünmeyecek; onun karısına ne yapabileceğini düşünecek. Adam onu mutlu etmek için elinden geleni yapacak. Tanrı yolunda yürüyen bir adam, ‘Benim hayatımda, Mesih baştadır, karım ikincidir, ve ben kendim sonum’, diyebilecek.
Ebeveynler Ve Çocuklar
Anneler
Tanrı’nın her çocuğa ilk armağanı anneleridir. Çocuğuna kendi vücudunda gebe kalıyor ve onu orada büyütüyor. Onu doğurduğu zaman büyük acı çekiyor. Sonra da onu bütün hayatı boyunca çok özel sevgisiyle seviyor.
Bir anne çocuğun ilk öğretmenidir. Tanrı yolunda yürüyen bir annenin çocuğuna İsa’yı anlatmak için harika bir fırsatı var. Bir sürü insan annelerinin sevgisi, Tanrı yolunda hayatları ve öğretişleri yüzünden Mesih’e güvenmişlerdir. Meşhur İngiliz müjdecisi olan John Wesley, bunu söylemiştir, ‘Mesih hakkında annemden bütün İngiltere’nin ilahiyatçılarına (akıllı Kutsal Kitap öğrencileri) nazaran daha çok şey öğrendim .’
Bir annenin işi hem dünyada hem de cennette nimetle sonuçlandırılabilir. Eğer bir kadın bir çocuğa doğum yapıp çocuğunu İsa’da yeni doğum ve sonsuz hayata yönlendirirse, kadının ve onun çocuğunun sevinci daima devam edecek!
Babalar
Baba olmak harika bir şey ve iyi bir baba olmak çok önemli bir şey.
Bir gün kilisemde Tanrı’nın bizim göksel Babamız olduğu hakkında vaaz veriyordum. Toplantının sonunda genç bir imanlı bayan bana gelip bunu dedi, ‘Tanrı’nın bir baba olduğunu kabul etmeyi istemiyorum. Benim için, “baba” kelimesi kötü bir kelime, çünkü benim (dünyasal) babam kötü bir adamdı. Bana çok zarar verdi, ve bana yaptığı şeyler yüzünden ondan nefret ediyorum.’
Bir çocuğun dünyasal babasıyla ilgili düşündükleri, cennetteki Babası Allah hakkında düşündüklerini etkileyecek. Bunun için her imanlı baba, Tanrı yolunda büyümeyi ve her zaman onun olabildiği kadarıyla en iyi baba olması için elinden geleni yapmalı.
Babanın Vazifesi (Annenin Yardımıyla)
‘Ey babalar, siz de çocuklarınızın öfkesini uyandırmayın. "Onları Rab’bin terbiye ve öğüdüyle büyütün’ (Efesliler 6:4).
Çocuklarını kızdırma. Mesela:
Çoçuklarından çok fazla şey talep etme. Çocuğunun her şeyde başarılı olmasını bekleme (örneğin, okulun en zeki öğrencisi; en iyi sporcu; takımının lideri). Allah çocuklara onlarda olmasını istediği marifetleri veriyor ki onlar O’nun istediği şekilde O’na hizmet etsinler. Tanrı’nın çocuklarına verdiği merak ve becerilerini geliştirmelerine teşvik edip yardım et, fakat onların kendi istediğ şeyi olmalarına zorlama.
Çocuklarına sert davranma. Babalar büyük ve güçlüdürler. Çocuklar ise küçük ve zayıf. Bunun için, babalar kuvvetlerini çocuklarında kullanmamalı. Onlarla şevkatli ve ılımlı olmalılar. Senin çocuğunun bir kusuru olduğunda, hatasını ona söyle ve ona doğru yolu göster. Lakin onu sertçe eleştirme, zira bu ona beceriksiz olduğu duygusunu hissettirecek. Aynı zamanda, ona ağır cezalar verme. Bir baba zalim ve şevkatsizse, çocuğu ona karşı saygı duymaz ve onu sevmez ve çocuk mutsuz, sinirli bir genç olacak.
Çocuklarına zaman ayıramayacak kadar meşgul olma. Çocukların ebeveynleriyle, hem anne hem de babayla, oyun oynayarak, kitap okuyarak, gezerek, konuşarak—beraber bir şeyler yaparak bir müddet zaman geçirmelerine ihtiyaçları var (haftada en az üç kere, her defa yarım saat kadar). Bu güçlü aile bağlarının oluşmasını sağlıyor.
Veliler meşgul insanlardır, fakat bir baba çocuğuyla zaman geçirmek için fazla meşgulse, o zaman çocuk kendisinin babası için önemsiz olduğunu hissedecek. Baba da kiliseyle ilgili işleri nedeniyle çok meşgulse, çocuk babasının kiliseyi ondan daha çok sevdiğini zannedecek. Çocuk da bu yüzden kiliseye ve Tanrı’ya kızgın olabilir!
Çocukları hayatlarındaki en önemli iki kişi tarafından sevilip değer verilsin diye çocuklarıyla vakit geçirmek için çok meşgul olan ebeveynler yaşam tarzlarını değiştirmeye çaba sarf etmeli.
Çocuklarını Allah için yetiştir. Mesela:
Çocuklarına onları sevdiğine dair onlara güvence ver.
Bir sürü şey bir çocuğu endişelendirir veya korkutur. Onun güvende hissetmesi gerekiyor. Ebeveynlerinin birbirlerini sevdiğini görürse mutlu olacak. Aynı zamanda ebeveynlerinin onu sevdiğini ve daima seveceklerini bilmesi gerekiyor, hata yaptığı zaman bile. Çocuğuna ‘Seni seviyorum. Seni daima seveceğim. Tanrı seni bana verdiğinden memnunum.’ Gibi sözler söylemek faydalıdır.
Çocuklarını eğit.
Çocuklara doğru ve yanlış olan şeylerin neler olduğu öğretilmeli. Bunları ancak biz söylersek bilecekler. Bir çocuk bilerek yanlış bir şey yaptığında, o terbiye edilmeli. Çok öfkeli bir baba çocuğuna ceza vermemeli, çünkü onun öfkesi çocuğuna gereğinden fazla bir ceza verdirecek. Fakat sevgi dolu bir baba çocuğuna ceza vermeli ki çocuk söz dinlemeyi öğrensin.
‘Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir,
Yaşlandığında o yoldan ayrılmaz’ (Süleyman’ın Özdeyişleri 22:6).
Her gün bir aile tapınma zamanı düzenle.
Evinde ailenin Kutsal Kitab’ı okuması ve dua etmesi iyi bir şeydir. Aileni beraber çağır ve onlarla Kutsal Kitap’tan birkaç ayet oku. Ondan sonra okuduğun ayetler hakkında kısa bir konuşma yapabilirsin. Sonra da ailen beraberce dua edebilir.
İbadet zamanı kısa tutulmalı—on dakikadan daha az.
Aile tapınmasının erken bir saatte yapılması (iş veya okuldan önce) uyumlu olur. Sabah mümkün değilse eğer akşam da iyi bir zamandır.
Çocuklarının ilgisini çekmek için değişiklik gerekir, bu yüzden de aynı şeyi her gün, her ay, her sene yapma.
Değişik aktiviteler yap. Mesela, anne ve çocuklar (sadece baba değil) isterlerse Kutsal Kitap’ı okuyabilir veya okunulan parça hakkında biraz konuşabilir ya da soru sorabilir veya dua edebilir ya da dua edilmesi gereken bir konu hakkında konuşabilir.
Aile ibadet zamanını sıkıcı değil de mutlu bir vakit yap!
Tanrı’nın Siz Babalar için İradesi
Karını sev.
Çocuğunla vakit geçir.
Evinde Allah’ı onurlandır.
Bu üç kişi—karın, çocuğun ve Allah—baba olabilmeni mümkün kıldı. Hayatında her birine önemli yer ver!