O'nun Kim Olduğunu Söylediğinize Dikkat Edin

Diyelim ki, bir kitapçı dükkanında dolaşıyorsunuz ve dürüstlük üzerine bir kitap buldunuz. İçindekiler sayfasına bir bakıyorsunuz, birkaç sayfasını karıştırıyorsunuz, son bölümüne bakıyorsunuz ve bunun kütüphanenizdeki kitapların arasına katılacak değerli bir kitap olduğuna karar veriyorsunuz. Parasını ödeyip kitabı eve götürüyorsunuz ve okumaya başlıyorsunuz. Yazarın bu konudaki derin bilgisi sizi çok etkiliyor, notlar almaya başlıyorsunuz. Kimsede fazlasıyla bulunmayan bir erdem olan dürüstlük hakkında, mümkün olan her şeyi öğrenip kendi dürüstlük ve güvenilirlik düzeyinizi yükseltmek istiyorsunuz.

Yazarın yazdığı şey hakkında epey bilgisi olduğu görülmektedir. Bu yüzden yazar hakkında bir şeyler öğrenmenin iyi bir fikir olduğu aklınıza geliyor. Kitabın arkasını çeviriyorsunuz ve şöyle bir şey yazıyor: "Yaşayan en akıllı insan olduğunu iddia eden yazar, Amerika Birleşik Devletleri'nin kralı olduğunu düşünmektedir. Gezegenimize uzak bir galaksiden gelmiş olan yazar, boş zamanlarında şaheser resimler çizmekte, klasik eserler yazmakta ve milyarlarca dolar değerinde emlak alım satımları yapmaktadır."

Kitabı hışımla kapatıp ya paranızı geri almak için kitapçıya dönüyorsunuz, ya da gidip kitabı en yakın çöp kutusuna atıyorsunuz. Bu yazarın kendisi hakkındaki düşüncelerini öğrendikten sonra artık söylediği şeylerden hiçbirine güvenmezsiniz. Dürüstlük hakkındaki sözleri nükleer fizik konusunda bir komedyenin sözleri kadar değerlidir.

Bu hayali öykünün İsa Mesih'le ilgisi ne midir? Bu öykü, eğer İsa Tanrı olmasaydı bizim Kutsal Kitap'a nasıl tepki göstermemiz gerektiğini gösterir. İsa gerçekten Tanrı-adam olmasaydı İsa'nın öyküsüne göstereceğimiz inanmazlığı gösterir. İnsanın, insanların sözlerini karakterleriyle karşılaştırarak doğru olup olmadıklarını kontrol etme gereksinimini gösterir. Eğer birisinin karakterine güvenemezsek, onun sözlerine güvenmemiz imkansızdır. Bunun gibi de karakterin güvenilirliği ve dürüstlüğü, kişinin kullandığı sözlerle doğrulanır.

Bu testi İsa'ya uygularken iki etkeni hatırlamamız gerekir. Bunlardan birincisi, İsa'nın yaşamı ve öğretilerinin dürüstlük ve iyilik modelleri olduğudur. Bu gerçek dünyanın her yerinde kabul edilir. Hastaları iyileştirmesi, ölüleri diriltmesi ve gösterdiği yumuşak sevgi, iyilik, merhamet, ve ahlak hakkında söyledikleriyle uyuşur. Öyleyse İsa'nın ahlaklı ve güvenilir biri olduğunu söyleyebiliriz.


"Eğer kişinin karakterine güvenemiyorsak, sözlerine güvenmemiz imkânsızdır."


Göz önünde bulundurmamız gereken ikinci etken, İsa'nın Tanrı'yla eşit, Tanrı'nın Oğlu, Tanrı olduğunu iddia etmesidir. Bu iddiaların doğruluğu İsa'nın izleyicilerinin sözleri ve davranışlarından ve düşmanları O'nun söylediğini iyice anladıkları halde konu hakkında tartıştıklarından, onların da söz ve davranışlarından açıkça anlaşılır.

Bu iki etken bizi İsa'nın kim olduğu hakkında sadece üç mantıklı seçenekle başbaşa bırakır.

1. Bir deli. Eğer İsa Tanrı olmasaydı o zaman O'nu büyüklük hayalleri gören bir deli olmakla suçlayabilirdik. Ancak O'nu en iyi tanıyan kişiler, İsa'nın Tanrı olduğu iddiasını zor kabul edilebilen bir öğreti olduğu halde, hiç saçma bulmadılar. Bunun İsa'nın Kendisi olduğunu gösterdiği kişiyle uyum içinde olduğunu biliyorlardı.

2. Büyük Bir Yalancı. Eğer İsa Tanrı değildiyse, yalan söylüyordu. Bu duruma olduğunu iddia ettiği kişi olmadığını biliyordu. Böyle bir olasılığı kabul etmek İsa'nın yaşamına baktıkça zorlaşıyor. Eğer bu önemli konuda yalan söylemeyi sürdürüyordu ise nasıl olup da bütün diğer konularda dürüstlük ve güvenilirlik örneği verebilirdi? Böylesine ahlaksızca bir iş yaparak nasıl olup da bir sürü iyi insanı kandırabilirdi? Bu kadar ahlaklı görünen biri nasıl olur da böylesine yalancı olabilirdi?

3. Tanrı. İsa'nın söyledikleri ve yaptıkları en çok bu

seçeneği desteklemektedirler. İsa, yeryüzünde Tanrı olacak olan Kişi hakkındaki peygamberlikleri gerçekleştirmiştir. Sonsuz Tanrı'nın niteliklerini göstermiştir. Günahlı insanlar O'nu günahsız buldular. Kutsal Kitap’ı kimsenin bilmediği kadar iyi biliyordu. Sadece Tanrı'nın yapabileceği şeyleri yaptı.

Bir deli istediğini iddia edebilir ama bu iddialarını kanıtlayamaz. Ancak İsa kanıtlamıştır. Yalancı biri insanlarla hayret verici beyinsel oyunlar oynayabilir, ancak söylediklerinden hiçbirini kanıtlayamaz. Zaten İsa yalancıysa, yalanlar uğruna ölmeyi istermiydi? Buna karşın İsa, Tanrı-adamın doğması gereken yerde doğmuş, Tanrı-adamın yaşaması gereken biçimde yaşamış, Tanrı-adamın ölmesi gereken biçimde ölmüş, ve Tanrı-adamın dirileceği biçimde dirilmiştir.

Siz İsa kimdir dersiniz? Sadece üç seçeneğiniz var. Ancak dikkatli olun. O'nun Tanrı'dan başka bir şey olduğunu söylemeniz sonsuza dek yaşayacak olan ruhunuzu büyük bir tehlikeye atacaktır. Ancak İsa'nın Tanrı olduğunu kabul ettiğinizde O'nu yaşamın kaynağı olarak görebilirsiniz. Sadece İsa'nın yaşamı hakkında değil, O'nun Tanrı olduğu hakkındaki ayetlere de olmak üzere Kutsal Kitap’ın hepsine güvendiğinizde O'nun ölümünün önemini anlayacaksınız, İsa'nın kim olduğunu söylediğinize dikkat edin. Sonsuz yaşamınız söyleyeceğiniz şeye bağlıdır.