Mesih'in Ulu Hizmeti 15:8-13

8Çünkü diyorum ki, sünnetli Yahudi kuşağına Mesih Tanrı gerçeği yararına, Hizmet Görücü oldu; atalara verilen sözleri yerine getirsin diye. 9Bunun yanı sıra, ulusların Tanrı'yı yüceltmelerini sağladı; çünkü Tanrı acıyandır. Kitap'ta yazılmış olduğu gibi: "Bu nedenle, uluslar arasında sana şükür sunacağım ve adına ilahiler söyleyeceğim." 10Yine şöyle diyor: "Ey uluslar, O'nun halkıyla birlikte mutluluk bulun." 11Ve yine, "Bütün uluslar, Rabbi övün. Tüm topluluklar O'nu övsün!" 12Yeşaya peygamber de şöyle diyor: "Yesse'nin kökünden biri gelecek. Uluslara başkanlık etmek üzere yükselecek ve uluslar O'na umut bağlayacak." 13Umut kaynağı Tanrı sizleri imanınız aracılığıyla her tür sevinç esenlikle doldursun. Öyle ki, Kutsal Ruh'un gücüyle umudunuz büyüyerek sürüp gitsin.

"Çünkü" bağlacı bu ayetin başında bulduğundan bu parçanın onceki ayete dayandığı anlaşılır. Mesih'in her tür inanlıyı Tanrı yüceliği için kabul etmesi söz konusudur. Bu parçanın birinci kısmında Mesih'in Yahudi asıllı olanları içten kabul etmesi, ana konudur (ayet, 8).İkinci kısmında ana konu Mesih'in Uluslar'ı içten kabul etmesidir (ayet, 9-12).Son kısmı Roma'daki inanlılar için bir duadır (ayet 13).

Mesih Yahudi kuşağına hizmet görücü oldu (ayet 8). Bu hizmet Tanrı'nın gerçek olduğunu kanıtlamak için gerekliydi. Çünkü Tanrı Yahudiler'in atalarına vaatler verdi. Bu vaatler yerine getirilmedikçe Tanrı'nın gerçek olduğu kuşku altında kalırdı. Mesih atalara verilen sözleri yerine getirmeye başlayarak Yahuda kuşağına hizmet görücü oldu. Tanrı'nın atalara verdiği bütün sözler Mesih'in ilk gelişinde yerine getirilmedi. Mesih hala Yahudi kuşağına hizmet edicidir. İkinci gelişiyle ilgili olaylarla geri kalan sözlerin yerine getirilmesi için Yahudi kuşağına olan hizmetini sürdürecektir.

Mesih için kullanılan "Hizmet Görücü" kelimesinin aslı "diakonos"tur. Kilise topluluklarında hizmet eden kardeşler için kullanılan "hizmet görücünün" aynısıdır. İsa Mesih kendisiyle ilgili olarak aynı kökten gelen sözcükleri kullanmıştır: "nasıl ki, İnsanoğlu da hizmet edilmek (diakonithinay) için gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye (diakonisay) ve canını pek çok kişi yararına kurtulmalık olarak vermeye geldi" (Matta 20:28). "Ama ben sizin aranızda hizmet sunan (diakonon) gibiyim (Luka 22:27).

Mesih bağlılığında kendilerini bir çok kuraldan özgür bilen Uluslar'dan inanlılar Yahudi asıllı inanlıları içten kabul etmeleri gerekir (Bakınız ayet 7’ye). Çünkü Mesih onlara hizmet edici oldu. Oysa Yahudi asıllı inanlılar Uluslar'dan inanlıları yasaya saygısı olmayanlar sayıp onları aşağılamamaları gerekir. Çünkü "Mesih ulusların Tanrı'yı yüceltmelerini sağladı" (ayet 9). Mesih, Tanrı'nın acımasını antlaşmanın dışında kalan uluslara getirerek "acıması nedeniyle ulusların Tanrı'yı yüceltmelerini sağladı." Her nekadar uluslar: "Mesih'ten yoksun.. İsrail topluluğun dışında.. antlaşmaya ilişkin vaatlere yabancı" idilerse de, Tanrı onlara acıma göstereceğini Eski Anlaşma Kutsal Yazılarında önceden açıklamıştı. (Bakınız Efesoslular 2:12’ye). Pavlus burada bu Kutsal Yazılar'dan örnekler sıralar.

Birinci örnek Davut'un yengi Mezmuru'ndandır (Mezmur 18). Buraya aktarılan ayetten bir kaç ayet önce Davut Tanrı “halkları bana bağımlı kılan" der (Mezmur 18:47). Tanrı uluslardan bazı milletleri Davut'un egemenliği altına koymuştur. Bunun için Davut bu milletleri İsrail'in Tanrısı'nın mirası olarak tanır. "Bu nedenle" der "Uluslar arasında sana şükür sunacağım ve adına ilahiler söyleyeceğim" (Romalılar, 15:9'aaktarılan Mezmur 18:49 ayeti).

İkinci örnek: Tanrı'nın İsrail oğullarına karşı kendisi için tanık olsun diye Musa'ya yazdırdığı ezgiden gelir (Yasa’nın Tekrarı 32). Tanrı onların kendisine karşı başkaldırıp yabancı ilahların ardınca zina edeceğini biliyordu. Bu ezgiden Romalılara mektubunun başka bölümlerine aktarılır (Bakınız Rom. 10:19; 11:11; 12:19). Bu ezginin ana konusu bir yandan RAB’bin adı ve doğruluğuyla halkına gösterdiği kayra, öbür yandan İsrail'in teşekkür bilmezliği ve sadakatsizliğidir. Tanrı'nın doğruluğu ve kayrası birlikte işleyerek kendi halkını düşmanları aracılığıyla yargılayacaktı (ayet 36). "Çünkü O kullarının kanının öcünü alacak… Ülkesinin ve halkının günahını bağışlayacak." (ayet 43). Bu nedenle aynı ayette şöyle denir: "Ey Uluslar, O'nun halkıyla birlikte mutluluk bulun" (Romalılar 15:10'a aktarılan Yasa 32:43). Tanrı'nın eski durumuna geri getirdiği halkıyla birlikte ulusların mutluluk bulacağına söz verilir.

Üçüncü örnek: 117. Mezmur'dandır. Bu kısa Mezmur RAB’bin İsrail'e beslediği büyük sevgisi ve sonsuza dek süren bağlılığı nedeniyle Uluslar ve topluluklar O'nu övmeye çağrılır. Tanrı'nın İsrail'e gösterdiği kayra aracılığıyla RAB’bin İbrahim'e verdiği sözde açıklandığı gibi "Yeryüzündeki halkların hepsi" kutlu kılınacaktır (Yaratılış 12:3). "Bütün Uluslar, Rabbi övün. Tüm topluluklar O'nu övsün" (Romalılar 15:11'e aktarılan Mezmur 117:1).

Dördüncü örnek: Yeşaya peygamberdendir. Pavlus bu ayeti İbranice metinden değil, onun Eski Yunanca çevirisinden almıştır. Eski Yunanca aynı konuyu değişik deyimlerle karşılar. İbranice metnin Türkçesi şöyledir: "Halklar için bayrak olarak durmakta olan Yesse'nin kökünü milletler arayacaklar" (Yeşaya 11:10). Pavlus'un Eski Yunanca'dan aktardığı ayetin Türkçesi ise şöyledir: "Yesse'nin kökünden biri gelecek. Uluslar'a başkanlık etmek üzere yükselecek ve uluslar O'na umut bağlayacak" (Romalılar 15:12). Yunanca çevirisi "Halklar için bayrak olarak durmakta" deyiminin esas anlamını "Uluslara başkanlık etmek üzere" yükselen olarak açıklar. İbranice "milletler arayacaklar" derken Yunanca çevirisi onu aramalarının nedenini açıklar: "Uluslar O'na umut bağlayacak."

Kimdir kendisine umut bağladıkları? İbranice ve Yunanca metinleri bu kişinin "Yesse'nin Kökü" olduğunda birleşirler. (Türkçe çeviri "Yesse'nin kökünden biri gelecek" demekle aslından biraz uzaklaşır. Aslı: "Yesse'nin o Kökü olacaktır" biçimindedir. Bu kişi kendisini Vahiy kitabında şu sözlerle tanıtır: "Ben İsa.. Davut'un kökü ve soyuyum" (Vahiy 22:16). İsa Mesih Tanrılığı açısından Davut'u yaratan Davut'un kökü; insanlığı açısından da Davut'un soyudur. Uluslar da Yahudiler de bu Ulu Kişi'ye umut bağlayacaktır.

Uluslar Rabbe sunulan şükürleri işitecek (ayet, 9). Tanrı'nın halkı İsrail'le birlikte mutluluk bulacak (ayet 10),Rabbi övecek (ayet 11), Mesih onlara başkanlık edecek, onlar da kendisine umut bağlayacak (ayet 12).Pavlus ustalıkla seçtiği aktarmalarla Sevinç Getirici Haber'in uluslara İsrail halkı tarafından duyurulacağının ve ulusların bunu kabul edeceğinin önceden bildirildiğini belirtir. Sevinç Getirici Haber'i bildiren bir Yahudi, "uluslar arasında" Tanrı yüce işlerini över. Ulusları "halkıyla birlikte mutluluk" bulmaya, O'nu övmeye çağırır. Uluslar da kendilerine başkanlık etmeye gelecek olan Mesih'e umut bağlarlar. Pavlus kendi hizmetini açıklayan bu güzel ayetleri Eski Antlaşma'da bulmakla çok sevinmiş olsa gerek.

Roma'daki Yahudi asıllı ve uluslardan olan inanlıların karşılıklı ruhsal paydaşlığını ve birliğini düşündüğü zaman onlar için şöyle dua eder: "Umut kaynağı Tanrı sizleri imanınız aracılığıyla her tür sevinç ve esenlikle doldursun. Öyle ki, Kutsal Ruh'un gücüyle umudunuz büyüyerek sürüp gitsin" (ayet 13).Tanrı hem "katlanış ve avuntu kaynağı" (Romalılar 15:5) hem de "barış kaynağı"dır. (Romalılar 15:33). Bunun yanı sıra da, "umut kaynağı"dır (ayet 13). İnanlı sağlam güvenle Tanrı hükümranlığının ve yüceliğinin gelmesini bekleyebilme gücünü Tanrı'da bulur. Her şey bu umudu sarsmaya yüz tutarsa da, umudun kaynağı Tanrı'ya güvenle bakan inanlının umudu sarsılmaz. İnanlı her şeye iman aracılığıyla kavuşur.

Tanrı kendisine bu konuda güvenen inanlıyı "her tür sevinç ve esenlikle" dolduracaktır (ayet 13). Pavlus daha önce doğruluğa dayanan sevinç ve esenliğin Tanrı hükümranlığının öz nitelikleri olduğunu bildirmişti (Romalılar 14:17). Şimdiyse bunların Roma'daki inanlıların yüreklerini doldurması için dua eder. Bu olunca Kutsal Ruh'un gücüyle Tanrı'dan daha çok şeyler bekleyebilmek için kendisine olan güvenleri büyüyecektir. Bu duayla Pavlus iman yaşamıyla ilgili öğütlerini sona erdirir. Önümüzdeki kısımda Roma'daki inanlılara neden yazdığını açıklamaya koyulur.