1Öyleyse, kardeşlerim, Tanrı'nın sevecenliği adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, beğenilir sunu niteliğinde Tanrı'ya sunun. Sunmanız gereken sağlıklı ruhsal hizmet budur. 2Şimdiki çağın gidişine uymayın. Tersine, anlayışınızın yenilenmesiyle büsbütün değiştirilmiş insanlar olun. Öyle ki, Tanrı'nın istemini, neyin yararlı, beğenilir, yetkin olduğunu öğrenesiniz.
Bu noktaya kadar Pavlus Tanrı'nın Yahudi ve Yahudi olmayanlar için kurtarış yollarında ikisine gösterdiği acımasını açıklamaktaydı. Bundan sonra Tanrı'nın bu çok yönlü sevecenliğini (şefkatini) bilen inanlılar kavuştukları bu çok yönlü sevecenliğe yaraşan biçimde yaşamaya çağırır (ayet 1). Pavlus "öyleyse" diye başlayarak çağrısını mektubunda buraya kadar yazdığı her şeye dayandırdığını belirtir (Bakınız: Efesoslular 4:1; Koloseliler 3:5). Aslında "Tanrı'nın sevecenlikleri" denir. Pavlus çoğul deyimle hem Tanrı sevecenliğinin bolluğunu hem de çeşitli yönlerden kendini açıkladığını vurgulamak ister. Roma'daki imanlılara "kardeşlerim" diye yalvarması Yahudilik'ten olsun, Uluslar'dan olsun tüm Mesih inanlılarına seslendiğini vurgular.
İmanlıları bir sunu sunmaya çağırır, bu sunu İsrailliler'in kurban ettiği hayvanlar değildir. Pavlus "bedenlerinizi Tanrı'ya sunun" diye yalvarır. Bununla bedenin kesilip öldürülmesi demek istemediğini açıklamak için Pavlus "bedenlerinizi diri sunu niteliğinde Tanrı'ya sunun" der. İlginç şey şudur ki, Pavlus "ruhlarınızı Tanrı'ya sunun" demez. Pavlus "beden kötüdür, yalnız ruh iyidir" savına katılmaz. Pavlus için Tanrı'ya sunulan, Tanrı'nın beğendiği şeklide kendisine hizmet eden bedeni kutsal sayar. Kutsal zaten, "Tanrı'ya ayrılmış" anlamına gelir.
Her yeni günde imanlılar bedenlerini Tanrı hizmetine ayırmalıdırlar. Sunmaları gereken "sağlıklı ruhsal hizmet" budur. Tanrı'nın onlara gösterdiği yüce kayra karşısında akla yatkın tek yanıt kendilerini günden güne Tanrı'ya vermeleridir. Kendi isteklerine "hayır" deyip Tanrı'nın isteğine "evet" demeyi öğrenmelidirler. Bu sunu Tanrı'nın beğendiği sunudur. Böyle bir kurban bir hayvan kurbanından daha anlamlı daha derindir. Eski Antlaşma'nın kurbanları buna göre yüzeysel kalır. Çoğu tapınanlar için biçimden pek öteye geçemezdi. Gerçek ruhsal hizmet imanlının tüm varlığını Tanrı hizmetine vermesidir. Yüzeysel biçimlere bağlı bir tapınmanın tam tersidir bu. Bedenlerimizi Tanrı'ya sunalım.
İmanlılar olarak "bu çağın gidişine" uymamalıyız (ayet 2). Pavlus şimdiki çağı gelecek çağdan ayırır (örneğin: Efesoslar 1:21'de). Gelecek çağ Mesih'in yeniden gelişiyle başlayan çağdır. Pavlus şimdiki çağı "şimdiki kötü çağ" olarak nitelendirir (Galatyalılar 1:4). "Bu çağın tanrısı" imanı olmayanların anlayışını körleştiren Şeytan'dır (2.Korintoslulara 4:4). Bu çağın gidişi de Şeytan'dan kaynaklanır. Bunun için imanlılar kendilerini bu çağın yaşayış tarzından ayırmalıdırlar. İnanlıların anlayışları Tanrı'nın Sözü'ne göre yenilenmelidir. Bu çağın kabul ettiği düşünce biçimlerini bırakıp Tanrı'nın gerçeğine göre düşünmeyi öğrenmeleri gerekir. Tanrı'nın gerçeğine göre düşünen inanlıların davranışları değişecek, eski yaşayış tarzlarını bırakıp "büsbütün değiştirilmiş insanlar" olacak. Tanrı bunu ister bizden.
Pavlus anlayışımızın nasıl yenileneceğini açıklamaz bu ayetlerde. Ama dolayılı olarak ona değinir. "Büsbütün değiştirilmiş" deyimi İncil'de yalnız üç kez kullanılır. Matta ile Markos İsa Mesih'in dağ tepesinde yüceltilmesi olayında O'nun görünüşünün değiştirilmesi için onu kullanır (Matta 17:2; Markos 9:2). Pavlus aynı deyimi imanlıların Kutsal Ruh'un etkisiyle Mesih'in benzeyişine değiştirilmeleri için kullanır: "Hepimiz açılmış yüzle Rabbin yüceliğini aynada yansıtırcasına, bir yücelikten bir yüceliğe geçerek, aynı görünüme dönüştürülüyoruz. Ruh olan Rabbin etkisidir bu" (2.Korintoslular 3:18). Düşüncelerini Mesih'in yüceliğiyle meşgul eden kişi Kutsal Ruh'un etkisiyle Mesih'e benzemeye ve O'nun yüceliğini yansıtmaya başlayacaktır. "Büsbütün değiştirilmiş insanlar" olmanın yolu budur.
Yenilenen düşüncelerle imanlı Tanrı'nın isteğini öğrenecektir (ayet 2). Şeytan imanlıya her zaman Tanrı'nın isteğinin can sıkıcı olduğunu anlatmaya çalışır. Anlayışı yenilenmiş imanlı ise Tanrı'nın isteğinin kendisi için yararlı olduğunu anlar. Deneyimle Tanrı'nın isteğini beğenmeyi de öğrenecek. Bunu yaparken Tanrı'ya beğenilir olduğunu görecek. Tanrı'nın isteği yetkindir. Ondan daha iyi, daha güzel bir yol olamaz. İmanlı buna uydukça imanda olgunlaşacaktır.