Kayra: Tanrı Bilgisinin Ürünü 11:30-36

30Size gelince: Siz uluslar bir vakitler Tanrı'ya söz dinlemezlikte bulundunuz. Ama şimdi İsrailliler'in söz dinlemezliği yüzünden Tanrı'nın acımasına kavuştunuz. 31Tıpkı bunun gibi, onlar da şimdi söz dinlemezlik ediyorlar; sizin Tanrı'nın acımasına kavuştuğunuz gibi onlar da şimdi acınmaya kavuşsunlar diye. 32Çünkü Tanrı tüm insanlığı söz dinlemezliğe tutsak etmiştir. Öyle ki, tüm insanlığa acısın. 33Tanrı zenginliği ne denli yücedir! Bilgeliği, bilgisi ne derindir! O'nun yargılarına kimin aklı erebilir? O'nun yollarını kim araştırabilir? 34Çünkü, "Rabbin düşüncesini kim bilebildi? Kim O'nun öğütçusu olabildi? 35Kim O'na bir şey verebildi de karşılığını alabildi?" 36Çünkü her şey O'ndan, O'nun aracılığıyla ve O'nun içindir. Yücelik sonsuzlara dek O'nundur. Amin.

Uluslar Mesih'e bağlanmadan önce Tanrı'nın Sözü'nü dinlemediler, buyruklarına uymadılar (ayet 30).Oysa "İsrailliler'in söz dinlemezliği yüzünden" Uluslar Tanrı'nın acımasına kavuştular. İsrailliler'in İsa'yı Mesih olarak reddetmeleri nedeniyle kurtuluşla ilgili Sevinç Getirici Haber Uluslar'a sunuldu. Tanrı Uluslar'a acıdı.

İsrailliler şimdi Sevinç Getirici Haber'e uymuyorlar (ayet 31). Tanrı'ya karşı söz dinlememezlik ediyorlar. Oysa Tanrı'nın amacı Uluslar'ın acımaya kavuştuğu gibi onların da acımaya kavuşmalarıdır. Uluslar söz dinlemezlik ederken acımaya kavuştular. İsrailliler de söz dinlememezlik ederken acımaya kavuşacaklar.

"Çünkü Tanrı tüm insanlığı söz dinlemezliğe tutsak etmiştir öyle ki, tüm insanlığa acısın" (ayet 32). Tanrı insanları öyle bir duruma getirmişti ki, kendi çabalarıyla ruhsal yasaya uyarak doğruluğa hiç erişemiyeceklerini itiraf etmek zorundalar. Söz dinlemezliklerini açıkça kabul etmekten başka yapacakları şey yoktur. Ama bu duruma gelince Tanrı'nın acımasına kavuşurlar. O, kendi iyi armağanlarını hiç karşılık beklemeden onlara o zaman bol bol verir.

Pavlus Tanrı'nın bu yüce acımasını ve bütün yollarını düşününce O'nu yüceltmeye başlar. Sözleri bir övgü ilahisine dönüşür (ayet 33).Tanrı'nın zenginliği, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! Tanrı bilinebilen her şeyi bilir. Bu zengin bilgisinden bilgelikle yargı verir. İnsan aklı bu yargılara erişemez. Yargısına göre kurduğu tasarıları gerçekleştirmek için insanca araştılırmayan yollara baş vurur. Birçok olanak arasından en iyisini seçer.

Böyle yüce ve bilgili Tanrı'ya kim övgü sunmaz? Pavlus gibi O'nu daima yüceltelim. Pavlus bu övgüyü sununca tüm Romalılar Mektubu'nda yazdıklarını düşünüyordu. Tanrı'nın hem Yahudiler'i hem de Uluslar'ı kurtarması bu kadar derin bir bilgeliğin sonucudur. İnsan bu kurtuluşu tasarlıyamazdı ve gerçekleştiremezdi. Ama kendisine şükürler olsun Tanrı bunu yaptı.

Övgüsünü sürdürürken Pavlus Tanrı'nın insan üstü bilgeliğini dile getiren bazı Eski Antlaşma ayetlerine değinir. (Romalılar 11:34,35; Yeşaya 40:13,14; Eyüp 41:11). Hiç bir insan Rabbin düşüncesini bilemedi. Hiç bir insan O'na öğütçü olamadı. Hiç bir insan Tanrı'yla alış veriş yapamadı. Hiç bir insan Tanrı'ya bir şey veremez ki, O'ndan bir karşılık bekleyebilsin. Tanrı insanlarabir şey verdiği zaman onlara acıyarak kayrasından hiç karşılık beklemeden verir. Her şeyin sahibine, insan bir şey veremez. Çünkü her şey Tanrı'dandır (ayet 36). Her şey Tanrı aracılığıyladır. Tanrı her şeyin kaynağıdır ve her şeyi kendi yüceliği için işletendir. Her şey Tanrı içindir.

Bu üçlü biçim Pavlus'un üçlübirlik konusuna değindiğini belirtir. Pavlus üçlübir Tanrı'nın sonsuzlara dek yücelik sahibi olduğunu vurgular. Biz de buna Pavlus'la birlikte "Amin" diyelim ve tüm varlığımızla O'nu yüceltelim.