22Tanrı öfkesini göstermek, gücünü belirtmek isteyince, "kendilerine öfke yaraşanlara -mahva hazırlananlara-" karşı aşırı sabırla "davranmaz mı?" 23Acıma gösterdiklerine ise, onları önceden yüceliğe hazırlayarak, yüceliğinin zenginliğini açıklayamaz mı? 24Nasıl ki, yalnız Yahudiler arasından değil, Uluslar arasından da çağırdığı bizleriz. 25Hoşea peygamber aracılığıyla şöyle diyor: "Halkım olmayana halkım diyeceğim; Sevgili olmayana 'Sevgilim' diyeceğim. 26Kendilerine, 'Benim halkım değilsiniz' denilen yerde -tam bu yerde- diri Tanrı'nın oğulları diye adlandırılacaklar." 27Yeşaya da İsrail için şöyle sesleniyor: "İsrail oğullarının sayısı denizin kumu kadar olsa bile, ancak bir azınlık kurtulacak. 28Çünkü Rab yeryüzünde yargısını kesinlikle uygulayacak ve hızla sonuçlayacak." 29Yeşaya önce şöyle demiştir: "Orduların Rabbi bizlere bir soy bırakmamış olsaydı, Sodom gibi olur, Gomorra'ya benzerdik."
Pavlus ayet 22'deayet 17'de değindiği konuya döner. Tanrı Firavun'un kendisine kafa tutan, günahtan dönmez kişiliğine bol sabır gösterek adaletli yargısını erteledi. Bu yoldan Firavun'un üzerinde gücünü gösterdi ve adı tüm dünyada yayıldı. Tanrı böylece İsrail'e, Mısır'a ve çevredeki uluslara kendisinin tek gerçek Tanrı olduğunu ve İsrail'in kendi halkı olduğunu kanıtladı. Tanrı'ya onur getirmeyen çömlekler "kendilerine öfke" yaraşan, "mahva" hazırlanan kaplardır. Pavlus sorar: "Tanrı öfkesini göstermek, gücünü belirtmek isteyince" bunlara "karşı aşırı sabırla davranmaz mı?" (ayet 22). Elbette bol sabırla davranır!
Tanrı'ya onur getirmeyen, 'sevap' işleriyle övünüp İsa'yı geri tepen İsrail de öfkeye yaraşan, mahva hazırlanan bir çömlekti. Pavlus başka bir mektubunda durumu şöyle vurgular: "Bu insanlar Rab İsa'yı da peygamberleri de öldürdüler, bizi de kovdular. Onlar Tanrı'ca beğenilmez kişilerdir. Tüm insanlara da karşıdırlar. Kurtulmaları için uluslarla konuşmamızı önlüyorlar. Böylece her an işledikleri günahların ölçüsünü dolduruyorlar. Ve şimdi Tanrı'nın öfkeli yargısı üstlerine çöktü" (1.Selanikliler 2:15,16).
Pavlus bu sözleri yazdıktan bir kaç yıl sonra (M.S. 70) Yeruşalem'deki tapınak yıkıldı Mesih'i geri tepen Yahudiler Uluslar arasına dağıtıldı. Tanrı Musa aracılığıyla verdiği sözü yerine getirdi: "Yola gelmez, bana karşı çıkmaya devam ederseniz.. ben de size karşı çıkacağım. Kentlerinizi viraneye çevirecek, tapınaklarınızı yıkacağım. Sizi öbür ulusların arasına dağıtacağım” (Levililer 26:23-33).
Tanrı dağıtılanlara acıma göstereceğine Musa aracılığıyla söz verir: “RAB sizi başka halkların arasına dağıtacak. Ama Tanrınız RAB'bi arayacaksınız. Bütün yüreğinizle, bütün canınızla O'na yönelirseniz, O'nu bulacaksınız. Sıkıntıya düştüğünüzde ve bütün bu olaylar başınıza geldiğinde, sonunda Tanrınız RAB'be dönecek, O'nun sözüne kulak vereceksiniz. Çünkü Tanrınız RAB acıyan bir Tanrı'dır. Sizi bırakmaz, yok etmez ve atalarınıza ant içerek yaptığı antlaşmayı unutmaz” (Yasa. 4:27-31). Öfke kapları acıma kapları durumuna girebilir! Öfkeye yaraşanlar acımaya kavuşabilir!
İlginç şey şudur ki: İsa'yı Mesihleri olarak kabul eden Yahudiler'in ezici çoğunluğu İsrail ülkesinin dışında ulusların arasında oturanlardır. Son yıllarda A.B.D'de binlerce Yahudi İsa'ya iman etmiştir (Stan Telchin'in "İhanet" adlı kitabına bakınız-İstanbul 1986).
Ayet 23'te Pavlus acıma kaplarıyla ilgili şunları sorar: "Acıma gösterdiklerine ise, onları önceden yüceliğe hazırlyarak, yüceliğinin zenginliğini açıklayamaz mı?" Tanrı'nın yüceliği O'nun fedakar sevgisi ve acımasıdır. Yüceliğinin zenginliği İsa Mesih'in canını vermesi aracılığıyla günahlı insanları kurtarmasıdır: "Tanrı'nın acıması öylesine boldur ki, suçlarımızın içinde ölü olan bizleri Mesih'le birlikte yaşama getirdi" (Efesoslular 2:4,5). Bu yaşamla Tanrı'ya yücelik getireceklerdi. Tanrı da bir gün onları kendi yüce katına yükseltmekle kurtuluşlarını sonuçlandıracaktır.
Ayet 24 ve sonrakilerde acımaya kavuşanların hem Yahudiler'den hem de Uluslar'dan oluştuğu belirtilmekedir. Pavlus Tanrı'nın çağırdığı kişilerin yalnız Yahudiler arasından değil, Uluslar'dan da olduğunu vurgular. Mesih'in kilise topluluğu hem Yahudiler'den hem de Uluslardan oluşur.
Pavlus Tanrı'nın bu ilkeyi Hoşea peygamber aracılığıyla bildirdiğini ayet 25'teaçıklar. RAB Hoşea peygambere çocuklarına ne adlar koyacağını bildirdi. Kız olan ikinci çocuğuna "acımaya ermemiş" anlamını taşıyan "Lo-ruhamma" adını koyacağını söyledi. Bunu nedenini Tanrı şöyle açıklar: "Çünkü artık İsrail soyuna acımayacağım" (Hoşea 1:6).
Erkek olan üçüncü çocuğunun adını "halkım olmayan" anlamındaki "Lo-ammi" adını koymasını buyurdu; çünkü İsrail halkı RAB’bi bıraktıkları için RAB’bin halkı artık sayılmayacaklardı (Hoşea 1:9). Oysa Tanrı onları yargıladıktan ve alçalttıktan sonra onların kendisine döndüğü takdirde, acımaya kavuşmamış olana acıyacağını ve halkı olmayana "halkım" diyeceğini bildirdi (Hoşea 2:23). Pavlus ayet 25'te bu sözü sadece Yahudiler'in Tanrı'ya dönmesiyle ilgili olarak yorumlamaz, Mesih inanlılarının Uluslar arasından çağırıldığı konusuna da bağlar (ayet 24,25).
Pavlus ayet 26'dayine aynı konuyu Hoşea'nın Tanrı'dan aldığı sözleriyle vurgular: "Kendilerine, 'Benim halkım değilsiniz' denilen yerde -tam bu yerde- diri Tanrı'nın oğulları diye adlandırılacaklar" (Hoşea 1:10'dan aktarma). Tanrı'nın ayrıcalık veren "halkım" adını günah işleyen ulustan geri alıp "halkım olmayan" adını koymaya yetkisi vardır. Yine de, hangi ulustan olursa olsun günahtan dönen insanlara büyük ayrıcalıklar veren "halkım" adını koymaya yetkisi vardır. Bunu uluslar için yaparsa bile kimse buna itiraz edemez.
Tanrı'nın insana sevgi göstermesi ulus ve ırk ayrımlarını aşar. "Sevgili olmayana 'Sevgilim'" demeye hakkı vardır. Tanrı insanların önyargılarına bağlı değildir. Sana karşı olan sevgisiyle seviniyor musun?
Reddedilmiş İsrail'i yeniden 'diri Tanrı'nın oğulları' diye adlandırabilirse, halkı olmayan ama günahtan dönen Uluslar'a da aynı adı verebilir. "Nasıl ki yalnız Yahudiler arasından değil, Uluslar arasından da çağırdığı bizleriz" (ayet 24). ('Çağırmak' sözcüğü birisine seslenmek anlamına geldiği gibi, adlandırmak anlamına da gelebilir.) Tanrı bizi günahtan dönmeye çağırdı. Biz de günahtan döner dönmez "diri Tanrı'nın oğulları" diye adlandırılıyoruz.
Bundan sonraki ayetlerde (27-29)Pavlus İsrail'in bir kesiminin kurtulacağını bir kesiminin ise Tanrı'nın öfkeli yargısına uğrayacağını bildiren bazı sözleri Eski Antlaşma yazılarından aktarır. Bu kez Hoşea ile birlikte aynı çağda yaşayan ama daha çok Yahudiye ve Yeruşalem halklarına peygamberlik eden Yeşaya peygamberden aktarmalar yapar. (Hoşea ülkenin kuzey bögesinde oturan ve ayrı bir krallık kurmuş olan İsrail'in geri kalan on oymağına peygamberlik ediyordu.) Yeşaya Aşur kralıyla ordusunun Tanrı'nın öfkeli yargısını kötü ulus olan Yahuda'ya karşı uygulayacağını bildirir (Yeşaya 10:5-11). Daha sonra da yargıyı uygulayan Aşur ulusunun yargıya uğrayacağını açıklar. O zaman "Geriye kalanlar, Yakup soyundan sağ kalanlar, Güçlü Tanrı'ya dönecekler" (Yeşaya 10:21).
İlginç şey şudur ki, Yeşaya'nın oğlunun adı "sağ kalanlar dönecek" anlamını taşıyan 'Şear Yaşuv' adıydı. Tanrı bu peygamberlik sözünü Yahuda kralına bildirmesini Yeşaya'ya buyurunca oğlu Şear Yaşuv'u yanına almasını söyler (Yeşaya 7:3). Yeşaya ile RABBİN kendisine verdiği çocuklar İsrail'de belirti ve simgeler olacaktı (Yeşaya 8:18).
Pavlus Yeşaya 10 ayet 22 ve 23'ü şöyle aktarır: "İsrail oğullarının sayısı denizin kumu kadar olsa bile, ancak bir azınlık (Eski Antlaşma’da “küçük bir kısmı”) kurtulacak. Çünkü Rab yeryüzünde yargısını kesinlikle uygulayacak, bunu hızla sonuçlayacak" (ayet 27,28). Bu ayetlerin Pavlus yukarıda Hoşea bölüm 1'den aktardığı ayetle sıkı bir bağlantısı vardır. Bu ayetin tümü şöyledir: "Yine de İsrailoğulları'nın sayısı denizin kumu gibi sayılamaz, ölçülemez olacak. Kendilerine, 'Siz benim halkım değilsiniz' denilen yerde, 'Yaşayan Tanrı'nın çocuklarısınız' denecek" (Hoşea 1:10). Yeşaya'daki ayetler 'yaşayan Tanrı'nın oğulları' adını alanların "Güçlü Tanrı'ya dönen", sürgünlükten kurtulan bir küçük bir kısım (sağ kalanlar - azınlık) olacağını vurgular. Günahlarını bırakıp RABBE dönenler bir azınlık olacaktı. İsrail'in çoğunluğu Tanrı'nın kesinlikle uygulayacağı ve hızla sonuçlayacağı yargısı altında kalacaktı.
Ayet 29'a aktarılan Yeşaya'nın daha önce söylediği söze göre Orduların Rabbi İsrail'e artakalan bir soy bırakmamış olsaydı İsrail Tanrı'nın gökten ateş gönderip yok ettiği Sodom ile Gomorra kentleri gibi büsbütün yok olurdu.
İlk kez 1.Samuel 1:3'te kullanılan İbranice'si "Yahveh Şebaot" olan "Orduların Rabbi" adı (Bu ad Kutsla Kitap yeni çevirisinde “Egemen RAB” diye geçer), Tanrı'nın melek ordularıyla birlikte kendi halkını kurtarmaya ve korumaya hazır olduğunu açıklar. Bunun güzel bir örneği Mezmurlar'da bulunur: "Allah bize sığınacak yer ve kuvvettir; sıkıntıda hemen hazır bir yardımdır.. Milletler kükredi; ülkeler sarsıldı; O sesini verdi, dünya eridi. Orduların Rabbi bizimledir, Yakub'un Allahı yüksek kulemizdir" (Mezmur 46:1,6,7 Kitabı Mukkades). Yeremya peygamber Tanrı'nın bu adını 88 kez kullanır yazılarında.