19Şimdi bana, "Tanrı neden insana kusur buluyor? Tanrı istemine kim karşı koyabilir ki?" diyeceksin. 20Ey ademoğlu! Sen kim oluyorsun da Tanrı'yı sorguya çekiyorsun? "Kendisine biçim verilen biçim verene, 'Beni neden böyle yaptın?' diyebilir mi? 21Öte yanı, "çömlekçinin kili" dilediği gibi kullanmaya hakkı yok mu? Aynı topraktan, biri özel kullanış, biri sıradan kullanış için iki çömlek yapamaz mı?
Pavlus ayet 19'da daha önce bölüm 3'te yaptığı gibi sinagoglarda Sevinç Getirici Haber üzerindeki tartışmalarda karşı koyan Yahudiler'den duyduğu bir itirazı ele alır: "Şimdi bana, 'Tanrı neden insana kusur buluyor? Tanrı istemine kim karşı koyabilir ki?' diyeceksin." Böyle itirazları öne sürenler Pavlus'un "kötülük işleyelim ki bundan iyilik çıksın" varsayımını savunduğunu değinir. Bu söz de Tanrı insan ilişkisini çömlekçi balçık ilişkisine benzetir. Pavlus yerinde bir örnek seçmiştir çünkü asıl konusu olan İsrail ulusunun imanlı ve imansız olmak üzere iki kesime ayrılışını aydınlatır. Pavlus, "Çömlekçinin kili dilediği gibi kullanmaya hakkı yok mu?" diye sorarken Yeremya bölüm 18'le bağlantı kurar. Bu bölümde Yeremya'nın RABBİN buyruğu üzerine çömlekçinin evine gittiği bildirilmektedir.
Çömlekçi çark üzerinde bir kap yapıyordu. "Yaptığı balçıktan kap elinde bozulunca çömlekçi balçığa istediği biçmi vererek başka bir kap yaptı" (Yeremya 18:4). O an Yeremya'ya RABBİN şu sözü geldi: "Bu çömlekçinin yaptığını ben de size yapamaz mıyım, ey İsrail halkı? diyor RAB. Çömlekçinin elinde balçık neyse, siz de benim elimde öylesiniz, ey İsrail halkı! Bir ulusun ya da krallığın kökünden söküleceğini, yıkılıp yok edileceğini duyururum da, uyardığım ulus kötülüğünden dönerse, başına felaket getirme kararımdan vazgeçerim. Öte yandan, bir ulusun ya da krallığın kurulup dikileceğini duyururum da, o ulus sözümü dinlemeyip gözümde kötü olanı yaparsa, ona söz verdiğim iyiliği yapmaktan vazgeçerim. Bu nedenle Yahuda halkıyla Yeruşalim'de yaşayanlara de ki: 'RAB şöyle diyor: İşte size bir felaket tasarlıyor, size karşı bir düzen kuruyorum. Onun için her biriniz kötü yolundan dönsün, yaşantınızı da davranışlarınızı da düzeltin.' Ama onlar, 'Boş ver! Biz kendi tasarlarımızı sürdüreceğiz; her birimiz kötü yüreğinin inadı uyarınca davranacak' diyecekler’" (Yeremya 18:6-12).
Bu parçada Tanrı'nın karşı koyulmaz istekle insanı zorlaması söz konusu değildir. Tam tersine, Tanrı ulusun bina edilmesi ya da yıkılması o ulusun insanlarının günahtan dönüp dönmemesine bağlar. Oysa bir ulus günahtan dönse ve bina edilse onun nasıl bina edileceğini kararlaştıran o ulusun insanları değil, Tanrı'nın kendisidir. Çömlekçi çömleğe tutacaklar koyup koymayacağını kararlaştırmakta hakkı vardır. Pavlus'un ayet 21'deyazdığı gibi Tanrı'nın bir ulustan özel kullanış için bir çömlek yapmayı kararlaştırmakta hakkı vardır. Hata tek bir ulustan hem kendisine saygı getiren özel kullanış için bir çömlek hem de kendisine saygı getirmeyen sıradan kullanış için bir çömlek yapabilir (ayet 21).Tıpkı çömlekçinin kili ikiye bölüp ondan iki ayrı çömlek yaptığı gibi.
Pavlus bu örnekle Tanrı'nın günahtan dönüp İsa'yı Mesihleri olarak kabul eden Yahudiler'den özel kullanış için bir çömlek yaptığını belirtmek ister. İsa'yı geri tepen Yahudiler ise saygı getirmeyen sıradan kullanış için bir çömlek olmuştur. Ayet 21'in son cümlesinin başka bir çevirisi şöyledir: "Aynı yığından bir kabı hürmet için ve bir başkasını hürmetsizlik için yapmaya çömlekçinin balçık üzerinde kudreti yok mudur?" İki kap arasındaki fark birinin Tanrı'ya onur getirmesi öbürünün O'na onur getirmemesidir. Günahtan dönüp Mesih'e iman eden İsrail Kutsal Ruh'un ürününü yaşamlarında gösterince Tanrı'ya onur getirir. 'Sevaplarıyla' övünüp İsa'yı geri tepen İsrail ise Tanrı'ya onur getirmez, tam tersine Pavlus'un bölüm ikide yazdığı gibi onun yüzünden "Tanrı'nın adı Uluslar arasında kötülenmektedir." Tanrı'nın böylelerini yargılayıp üzerlerine öfkesini dökmesi gerekecekti.