Mesih'in Dirilişi: Özgürlüğün Kanıtı 6:12-14

Ayet 12 Bu ayetin ayet 11'le sıkı bir bağlantısı olduğu "bundan böyle" sözünden anlaşılır. Bundan aynı konunun sürdürüldüğü görülür. "Kayra çoğalsın diye günah işlemeyi sürdürecek miyiz?" sorusuna verilen cevap bu kısımda devam eder. Önceki ayette dendiği gibi, eğer biz imanlılar kendimizi günah karşısında ölü, Mesih İsa bağlılığında Tanrı'ya diri kişiler sayarsak, günah ölümlü bedenimizde egemenlik kurmayacaktır veya daha önce kurmuş olduğu egemenliğini sürdürmeyecektir (Müjde). Biz inanlıların günaha "Hayır!" demek için çok güçlü bir sebebe sahibiz: Artık günah için yaşamıyoruz, Tanrı için yaşıyoruz. Eskiden bunun tersi doğruydu: Tanrı karşısında ölü, günah karşısında diriydik. Şimdi ise Mesih'e bağlı olduğumuz için günah karşısında ölü, Tanrı karşısında diriyiz.

Bu bizim için doğru olduğuna göre günah gücünün bizi yönetmesine izin vermemeliyiz. Rab İsa Mesih'in adındaki yetkiyle bizi yönetmeye çalışan şeytansal güçlere karşı durmalıyız. Onlara karşı savaşmalıyız. Onları yenmeliyiz. Şeytanın işlettiği günah gücü ölümlü bedenimizde egemenlik sürmek ister. İnanlının bedeni daha önce günah gücünün etkisi altında olduğu için ölüme mahkumdur ve ölüme doğru gitmektedir. Şeytan günah işlemeye alışmış bedeni eski alışkanlıkları sürdürmeye kışkırtır. İnanlının Tanrı karşısında diri olduğu için bu alışkanlıkları kesip atmalıdır. Onların devam etmesine izin vermemelidir. Şeytan inanlının bedenin arzularına uymasını sağlamaya çalışır. İnanlı günahlı benliğinin arzularına yer vermemelidir. Onlara "Hayır!" demeli.

Ayet 13 Düşüncelerimizi, dilimizi, ellerimizi, gözlerimizi, ayaklarımızı kötülük araçları olarak günah gücüne vermemeliyiz. Şeytan bazen bizi kötü düşünceler yağmuruna tutturur. Televizyonda, yayınlarda, sokakta gördüğümüz günaha kışkırtıcı sahnelere yöneltir. Bunları Rabbin adında kesip atmazsak düşüncelerimiz, dilimiz, ellerimiz ve ayaklarımızın kötülük araçları olma tehlikesi vardır.

İsa Mesih çarpıcı bir şekilde bu konuya değinir. "Gözün seni günah işlemeye zorlarsa, onu oy ve kendinden at" der. "Elin seni günah işlemeye sürüklerse, onu kes." Gerçi bunu harfi harfine yapmamızı istemez. Bizi uyandırmak için bu kabartılmış şekilde sert konuşur. Bizi günaha karşı kararlı ve disiplinli olmaya çağırır.

Bedenimizin parçaları kötülük araçları haline getireceğimize "ölüler arasından yaşama kavuşmuş kişiler olarak" kendimizi Tanrı'ya sunmalıyız. Günaha karşı durma gücü Tanrı'yla olan yeni ilişkimizden kaynaklanır. Mesih'in diriliş gücü bizi günah ölümünden diriltmiştir. Bu diriliş gücü aracılığıyla kendimizi günden güne Tanrı'ya verebiliriz. Değerli okuyucu hayatında kendini İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'ya verdiğin bir an oldu mu? Yalnız Tanrı için yaşamak istediğini kendisine söyledin mi? Bunu yapmadınsa, bunu şimdi ilk kez yap ve bundan sonra her gün bedeninin parçalarına O'nun hizmetine sun. Tek başımızda günaha hayır diyemeyiz. Ama günaha sırt çevirip Tanrı'ya yönelirsek, O'nun sevgisi ve yüceliği karşısında günahın çekiciliği silik, cılız ve fakir görünecek.

İnanlılar olarak bu konuda kendi kendimizle sert konuşmalıyız: "Günlerimi nasıl geçiriyorum? Kendim için mi? Kendi mutluluğumu mu arıyorum? Kendi sevincim, kendi çıkarım için mi yaşıyorum? Yoksa her gün bedenimi, düşüncelerimi, gözlerimi, ellerimi, ayaklarımı, gücümü ve vaktimi Tanrı'ya mı veriyorum?" Eğer bedenimin parçalarını Tanrı'ya sunmuyorsam, o zaman onları günaha veriyorum. Onları Tanrı'ya sunuyorsam bedenimin parçaları Tanrı'nın elinde birer doğruluk aracı olacak. Tanrı'nın kötülük güçlerine karşı ruhsal savaşta kullanacağı yararlı silahlar olacaklar. Gözlerim muhtaç insanlara O'nun acımasıyla bakacak, ellerim iyilik işleyecek, dilim O'nun sözlerini söyleyecek, ayaklarım O'nun yollarında yürüyecek.

Ayet 14 "Çünkü günah sizlere egemen kesilmeyecektir. Çünkü ruhsal yasa altında değil, kayra altındasınız." Bu ayet Mesih inancını bütün insansal inançlardan ayırır. Bu inançlara göre insanları doğru yolda tutabilmek için onları bir yasa altına koymak gerekir. Günaha üstüne gelebilmeleri için bir süre dinsel kural ve yasa tutmalıdırlar.

Ama bu iş uygulamada bambaşka bir yüz gösterir. Yasa ancak insanın suçluluğunu ortaya çıkarır ve kendisine hüküm giydirir. Yasa insanları günahın egemenliğinden kurtaramaz. Tersine, günahın insanların üzerindeki egemenliğini güçlendirir. Günah bir güçtür. Ardında şeytan ve kötü ruhlar saklıdır. Kişi günah işleyince şeytan onu suçlamaya koyulur: "Sen şu yasayı çiğnedin. Sen suçlusun. Çok kötü bir kişisin. Hiç iyi olamazsın. Boş ver. Çabayı bırak kendini kötülüğe ver." Kişiye eze eze onu daha çok günaha tutsak eder.

Kişiyi günah köleliğinden özgür eden Tanrı'nın kayrasıdır. Bu kayrayı kabul eden kişi günahın egemenliği altında kalmaz. Tanrı İsa Mesih'in kanı aracılığıyla onun tüm günahlarını siler. Şeytan onu bir günahla suçlayınca inanlı günahını Tanrı'ya itiraf ettikten sonra şeytana bu günahın Mesih'in kanıyla silindiğini bildirip bu suçlamayı reddettiğini açıklar. Tanrı tarafından bağışlandığını bilen inanlı "sen çok günahlısın, hiç iyi olamazsın" diyen şeytanı kovabilir. Mesih'le birlikte dirilip Tanrı için yaşadığını bilen inanlı günaha karşı durur, bedenini Tanrı'nın hizmetine sunar. Böyle bir kişiye günah egemen kesilmeyecektir. Ruhsal yasa değil, Tanrı'nın iyiliği bizi günah egemenliğinden özgür eder.