İbrahim'in Doğruluğu: Sünnetsiz Durumdayken 4:9-12

Pavlus Tanrı'nın İbrahim'in yaptığı işleri öneme almadan kendisini doğru saydığını önceki ayetlerde kanıtlamıştır (1-8). Bu durum yasa bağlısı Yahudilerin zoruna gider. Onlar bu durumu İbrahim'in doğruluğunu sünnetli olmasına bağlamaya çalışmakla karşılarlar.

Ayet 9 Pavlus Yahudiler'le yaptığı tartışmalarda bu konuda sık sık işittiği bir itirazı ele alarak, imanla doğru sayılma mutluluğunun yalnız sünnetlilere ait olup olmadığını sorar. Bu mutluluk sünnetli olmayan kişileri kapsarsa doğruluğa kavuşmak konusunda Yahudi'nin hiçbir ayrıcalığı ve önceliği yoktur.

Ayet 10 Pavlus'un her yere müjdelediği haberde İbrahim'in imanının kendisine doğruluk sayıldığını vurguluyordu (ayet 9). İbrahim'in imanı ne zaman ve nasıl doğruluk diye sayıldı? Kendisi sünnet olduktan sonra mı? Yoksa o daha sünnetsiz durumdayken mi? Pavlus yine kesin bir cevap verir:

İbrahim'in imanı kendisi daha sünnetsizken doğruluk diye sayıldı.

Kutsal Yazı İbrahim'in imanının doğruluk diye sayıldığını Yaratılış bölüm 15'te bildirir. O zaman İbrahim'in soyu yoktu (Yaratılış 15:3). Bundan sonra İbrahim 86 yaşındayken Hacar'dan oğlu oldu (Yaratılış 16:16). İbrahim'in 99 yaşındayken sünnet olduğunu bölüm 17'de okuruz (Yaratılış 17:24). Buna göre İbrahim'in sünnet olması, imanıyla ilgili Tanrı sözünün açıklamasından en azında on dört yıl sonraydı. Pavlus böylece imanla erişilen doğruluğun sünnetten büsbütün bağımsız olduğunu kanıtlamıştır. Sevinç Getirici Haber Yahudiler'in öğretişinin tam tersi olarak bütün uluslara doğruluk yolunu açar.

Ayet 11 Pavlus sünnetin anlamını açıklar. Sünnet İbrahim'in imanla kavuştuğu doğruluğun damgasıydı. Damga bir işlemin resmiyetini kanıtlar. Tanrı kendisine sünneti vererek İbrahim'in imanla kavuştuğu doğruluğun resmi olduğunu kanıtladı. Sünnet sadece bir simgeydi. Sünnette güç ve etki yoktu. Sünnet İbrahim'e doğruluk kazandırmadı. İman aracılığıyla zaten kavuştuğu doğruluğun simgesiydi. Damga olarak İbrahim'e güvenlik veriyordu. Doğru sayıldığını bu simge aracılığıyla kendi bedeninde görebiliyordu. Bedende yapılan sünnet ameliyatı, Yeni Antlaşma altında "insan bedeninde beliren" tutkuların kesilip atılmasını simgeler (Koloseliler 2:11).

Yahudiler "atamızdır" diye İbrahim'e çok önem verir. Oysa İbrahim imanla doğruluğa kavuşunca sünnetsiz olduğuna göre sünnetlilerin değil, sünnetsiz imanlıların ruhsal babası oldu (ayet 11). İbrahim iman ederek doğrulukla donatıldı. Sünnet edilip ruhsal yasayı yerine getirerek doğru sayılmadı. Tanrı İbrahim'i sünnetsiz durumdaki tüm iman edenlerin ruhsal önderi olsun diye çağırdı. Tanrı sünnetsiz olanların imanının kendilerine doğruluk sayılmasını amaçladı.

Ayet 12 Sünnetliler elbette dışarıda bırakılmaz. İbrahim sonradan sünnet edildi. Böylece Yahudiler'in de ruhsal babası oldu. Ama Yahudiler, İbrahim'in daha sünnet olmadan önceki imanına benzer bir iman taşırlarsa, İbrahim'i ruhsal babaları olarak kabul edebilirler. İman olmaksızın Yahudiler için sünnet boştur. Yalnız sünnetli oldukları için "İbrahim ruhsal babamızdır" diye iddia edmezler. İbrahim'in ruhsal babaları olduğunu iddia edebilmek için onun gibi iman etmeleri gerekir. Önderlerinin izlerinde yürümeleri gerek.