9*Nuh'un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü. 10Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet. 11Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. 12Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.
13Tanrı Nuh'a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim. 14Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. 15Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği ellik, yüksekliği otuz arşın olacak. 16Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşınımbulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. 17Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. 18Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. 19Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. 20Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. 21Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.”
22*Nuh Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.
AÇIKLAMA: Rab, Nuh’a koca bir gemi yapmasını buyurdu çünkü bütün yeryüzünü büyük bir tufanla yok etmeye karar verdi. Ama neden? Çünkü insanlık öyle ahlaksızlığa battı ki düzelmesi imkansızdı. Ama Tanrı’nın kurtuluş vaadi duruyordu o yüzden Nuh’u ve ailesini esirgemeye karar verdi. Nuh mükemmel değildi ama çağdaşlarına kıyasla doğru bir insandı. Nuh, dedesi Hanok gibi ‘Rab’le yürüdü’ o yüzden Tanrı ondan hoşnuttu. Sonra Rab yapacağı geminin bütün özelliklerini sıraladı. Su kaçırmasın diye ziftle kaplanacaktı. Uzunluğu 300, genişliği 50, ve yüksekliği 30 arşın olacaktı. Bir arşın yaklaşık 45 santimdir. Bu halde geminin uzunluğu 135, genişliği 22,5 ve yüksekliği 13,5 metreydi. Geminin uzunluğu yaklaşık bir buçuk futbol sahası kadardı. Tanrı, Nuh’un her hayvandan çifter ve temiz hayvandan yedişer tane almasını buyurdu. Peki, bu kadar hayvan gemiye nasıl sığacaktı?
Öncellikle geminin esas büyüklüğünü saptamalıyız. Üç kattan oluşan geminin alanı yaklaşık 29,000 metre kareydi. Tahminlere göre 569 tren vagonu sığabiliyordu. Yani küçük bir tekne değildi. Ayrıca hayvanlara baktığımızda büyük çoğunluğu (yak. %95’i) küçük böcek türünden oluştuğunu biliyoruz. Diğer hayvanlara gelince her türün çeşitlerinden değil türün birer örneği yeterliydi. Küçük böcekler türü hariç hayvanların aşağı yukarı 17,600 türü var. Çifter çifter gemiye bindiler diye ikiye çarpsak ve soyu tükenmiş hayvanlar için yine ikiye çarpsak 70,400 gibi bir sayıya varıyoruz. Aynı zamanda ortalama tüm hayvanların boyutu bir koyun kadar olduğunu hatırlayalım. Bu geminin ancak yarısını doldurur! Peki dinozorlar ne oldu? Onları hep büyük ve korkutucu halleriyle tanıyoruz ama şunu unutmamalıyız ki çoğu o kadar büyük değildi. Aynı zamanda Nuh onların büyüklerini değil, yavrularını ya da yumurtalarını rahatlıkla yanına alabiliyordu. Daha sonra tükenmelerinin sebebi de yeterince yemek bulamamalarıydı. Çünkü daha sonra okuyacağımız gibi başlangıçta dünyayı çevreleyen sulu kubbe çökünce yeryüzünün tropikal iklim şartları değişti o yüzden dinozorların türü tükenmeye başladı.
Geminin tüm ayrıntıları bir yana esas bizi şaşırtan Nuh’un imanı olmalı. İncil der ki: ‘İman sayesinde Nuh, henüz olmamış olaylarla ilgili olarak Tanrı tarafından uyarılınca, Tanrı kokusuyla ev halkının kurtuluşu için bir gemi yaptı (İbraniler 11:7)’ Anladığımız kadarıyla tufandan önce henüz yağmur yağmamıştı; yeryüzü yerden yükselen buharla sulanıyordu. (Yaratılış 2:6) O yüzden Tanrı, yağmur yağacak ve tüm yeryüzü su altında kalacak deyince, Nuh’un buna inanması kolay olmamıştı. Ayrıca geminin yapımı bazı tahminlere göre 100 yıl sürmüş olabilir. Bu kadar büyük ve çılgın bir projeye kim yüz yılını verir? Etrafındaki insanların Nuh’la nasıl dalga geçtiklerini tahmin edebiliriz...ta ki gök gürlemeye başlayana kadar. Aynı şekilde Kutsal Kitap dünyanın ikinci bir yıkıma uğrayacağını ve Nuh’un gününde olduğu gibi insanların alay edeceklerini belirtir (2.Petrus 3:3-7). Bu defa bir gemi olmayacak çünkü dünya suyla değil ateşle yargılanacak. Tek kurtuluş İsa Mesih’e sığınmak. Şimdilik kimse mahvolmasın diye Rab sabrediyor ancak çok geç olmadan bu lütfunu kurtuluş fırsatı saymalıyız.