Adın başka bir şekli Yeruşalim. Bazı çevrelerde Kudüs olarak bilinir. Kentin konusunun Kutsal Kitap'taki ilk geçmesi kralları yenmekten dönen İbrahim'in Yüce Tanrı'nın kahini ve Salem kralı Melkisedek tarafından kutlu kılınması olayı olduğu sanılır (Tekvin 14:18). Salem selamette, esenlik içinde demektir. Kralın vadisi anlamındaki Şave vadisine yakındı (Tekvin 14:17). Salem'i Yeruşalim'le bir saymak için bir sakınca görülmüyor. Bir Mezmur Salem'i Sion'le bir sayar (Mezmur 76:2). Sion Yeruşalim'i simgeleyen bir adtır. Melkisedek (doğruluk kralı) adına çok benzeyen Adoni-tsedek (doğruluk efendisi) adını taşıyan bir kişi Yeruşalim kralıydı Yeşu zamanıda (Yeşu 10:3).
Yebusi ya da Yebus, Yebusi halkının Davut zamanına kadar Yeruşalim'de tuttukları tepe. Benyamin ile Yahuda arasındaki sınırın Yebusi sırtından geçtiği bildirilir: "Sınır kuzeye doğru olan Refaim deresinde, Hinnom oğlu deresinin önündeki dağın en son kısımına iniyordu; ve güneye doğru Hinnom deresine, Yebusi sırtına iniyordu ve En-rogel'e iniyordu" (Yeşu 18:16). Yebusi sırtı Yeruşalim'dir (Yeşu 15:8; 1.Tarihler 11:4). Hinnom deresi Yeruşalim'in güneyinde batıdan doğuya doğru uzanır kuzeyden güneye uzanan Kidron deresiyle bağlanır. "Adam Yebus'un karşısında vardı (o Yeruşalim'dir)" (Hakimler 19:10).
"Sen buraya girmeyeceksin, fakat körler ve topallar seni kovacaklar" diyen Yebusiler'i yenip Sion hisarını alan Davut ona "Davud'un şehri" adını koydu (2. Samuel 5,6-10). Bu Hinnom ile Kidron derelerine bakan Yeruşalim'in yüksek tepesiydi. Daha sonra bu ad Yeruşalim'in tümüne verildi. Tıpkı Korah oğullarının bir mezmurunda şöyle dendiği gibi: "Sion'un çevresinde gezin, etrafını dolanın, kulelerini sayın; hisarlarına iyi bakın, saraylarını seyredin: öyle ki, onu gelecek kuşağa anlatasınız. Çünkü bu Tanrı her zaman ve sonsuza dek bizim Tanrımız'dır; ölüme dek o bize yol gösterecektir" (Mezmur 48:12-14). Sion Tanrı'nın kenti, Tanrı'nın özellikle kurtarışını açıkladığı yer olarak tanınırdı: "RAB büyüktür, Tanrımız'ın ğkentinde, kutsal dağında övgüye çok layıktır. Kuzey yanlarında büyük Kral'ın kenti, yüksekliği güzel olan Sion dağı bütün yerin sevincidir. Tanrı onun saraylarında yüksek kule olarak kendini bildirmiştir" (Mezmur 48:1-3).
Davut ve Süleyman'ın zamanında İsrail'in başkenti ve tapınağın kuruluşundan sonra ülkenin tapınma merkeziydi. Krallığın ikiye bölünmesinden sonra İsrail kralları olanca güç ve akıllılıklarıyla Yeruşalim'in bu çekiciliğine karşı durmaya çalıştılar. Sürgünden sonrsa yine ülkenin siyasal ve dinsel merkezi oldu. Yeni Antlaşma çağında bu iki yönlü önemi südürüyordu. İsa kendisini Mesih olarak yadsıyan Yahudi ulusunun cezalandırılacağını önceden bildirdi. Bunun ağırlığı Yeruşalim'in yıkılışında toplanacaktı (Matta 24:2,15,16). Bu söz çağımızın 70 yılında gerçekleşti.
Peygamberler Yeruşalem'in Tanrı hükümranlığının başkenti olacağını belirtir: "Son günlerde..dağların başında RAB evinin dağı pekiştirilecek.. Çünkü yasa Sion'dan ve RABBİN sözü Yeruşalim'den çıkacak. Uluslar arasında hükmedecek, çok halklar hakkında karar verecek; ve kılıçlarını sapan demirleri.. yapacaklar; ulus ulusa karşı kılıç kaldırmayacak ve artık savaşı öğrenmeyecekler" (Yeşaya 2:2-4). Yeni Antlaşma imanlıların yaklaştığı dağın "Sion dağı, diri Tanrı'nın kenti, göksel Yeruşalem" olduğunu bildirir (İbraniler 12:22; Vahiy b.21 ve 22'ye de bakınız).