İbranice'deki Aram sözcüğü Eski Antlaşma'da genellikle Suriye diye çevrilir. Arami halklar adlarını ya Sam'ın oğlu Aram'dan ya da Nahor'un torunu Aram'dan ya da her ikisinden almışlardır. Eski Antlaşma'da "Suriye" ya da "Suriyeli" sözcüğü her geçtiği zaman aslında "Aram" ya da "Arami" kelimesidir. Aram ya da Suriye Filistin'in kuzeyi ve doğusundaydı. Eski Antlaşma çağında birkaç bölgeye ayrılırdı:
1/ Şam Suriyesi. "Şam Suriyelileri Tsoba kralı Hadadezer'e yardım etmek için geldiler ve Davut Suriyeliler'den yirmi iki bin kişi vurdu. Davut Şam Suriyesi'ne asker koydu ve Suriyeliler Davud'a harç ödeyen kullar oldular. RAB Davud'u her gittiği yerde kurtardı" (2.Samuel 8:5,6). Adından anlaşıldığı gibi Şam çevresinde bulunuyordu.
2/ Tsoba Suriyesi: "Ammon oğulları Davud'a iğrenç oldukları gördüler ve Ammon oğulları.. Tsoba Suriyelileri'ni ücretle tuttular" (2.Samuel 10:6). Tsoba Şam'ın kuzeyinde Hamat ile Fırat ırmağının arasındaydı.
3/ Aram-maaka: "Ammon oğulları Davud'a iğrenç oldukları gördüler ve Ammon oğulları.. bin kişi ile Maaka kralını" (2.Samuel 10:6). Maaka Suriyelileri'nin krallığı Hermon dağının güney ve doğu yamaçlarındaydı.
4/ Beyt-rehob Suriyesi: "Ammon oğulları Davud'a iğrenç oldukları gördüler ve Ammon oğulları.. Beyt-rehob Suriyelileri'ni ücretle tuttular" (2.Samuel 10:6). Beyt-rehob Hule gölünün ovasında Laiş'e yakındı.
5/ Irmağın öte tarafında olan Suriye ya da Aram-narahaim (Mezopotamya): "Hadarezer gönderip ırmağın öte tarafında olan Suriyelileri çıkardı" (2.Samuel 10:16; bakınız Tekvin 24:10'a). Fırat'ın doğusundaydı.
Suriye ülkesi Büyük İskender'in imparatorluğunun parçalanması üzerine kuruldu. Suriye adı ya Sur kentinden ya da daha büyük olasılıkla Aşur adının kısaltılmasından gelir. M.Ö. 64 yılında Roma yönetimi altına geçti. Başkenti Hatay ilinin başkenti Antakya idi: "O günlerde Kayser Avgustus'tan, tüm dünyanın sayımını amaçlayan yazılı bir buyruk çıktı. Bu ilk sayım Kirinius'un Suriye valiliği döneminde oluyordu" (Luka 2:1,2). İsa'nın "ünü tüm Suriye'de yayıldı. Tüm hastaları, çeşitli rahatsızlıklar, ağrılar çekenleri, cinlileri, saraları, inmelileri O'na getirdiler, tümünü sağlığa kavuşturdu" (Matta 4:24). "Stefanos'a çektirilen acı sonucunda darmadağın olanlar Finike'ye, Kıbrıs'a ve Antakya'ya gittiler. Tanrı Sözü'nü Yahudiler'den başka hiç kimseye bildirmiyorlardı. Ama onlardan Kıbrıslı ve Kirineli bazı kişiler Antakya'ya gelip Yunanlılar'a da Rab İsa'nın Sevinç Getirici Haberi'ni bildirdiler. Rabbin eli onları destekliyordu. Çok sayıda insan iman ederek Rabbe döndü" (Res.İşleri 11:19-21). Suriye'nin başkentinde müjdeyi Uluslar'a yayan bir imanlılar topluluğu kuruldu (Res.İş. 13:1-12). Yeruşalem'e doğru yolculuk yapan Pavlus Patara'da "Finike'ye giden bir gemi bulunca ona binip" denize açıldı. Suriye'ye yönelip Sur'a vardılar. (Res.İş. 21:1-7).