HARAN

Haran kentinin kalıntıları (bazen de Harran biçiminde yazılır) Urfa'ya bağlı Altınbaşak ilçesinin yanındadır. Bugünkü Irak'ta bulunan Kildaniler'in Ur kentinde ölmüş olan İbrahim'in kardeşinin adı Haran'dı (Tekvin 11:28). İbrahim'in babası Terah "Kenan ülkesine gitmek üzere Kildaniler'in Ur kentinden" İbrahim, Saray ve Lut'la birlikte çıktı "ve Haran'a geldiler ve orada oturdular" (Tekvin 11:31). Terah Haran'da öldü (11:32). RAB İbrahim'i kendisine göstereceği yurda gitmeye çağırdı (12:1-4).

Oğlu İshak için gelin alması gerektiğinde İbrahim uşağını Haran'a yakın Mezopotamya'daki Nahor kentine gönderdi (Tekvin 24:1-10). Nahor İbrahim'in öbür kardeşinin adıydı (11:27). Uşak Nahor'un torunu Rebeka'yı oradan gelin getirdi (24:15,50,51). Yakup da aynı yere kaçtı ve oradan evlendi (Tekvin 28:1,2). Yakup vardığı kuyudaki çobanlara "Ey kardeşlerim neredensiniz?" diye sorunca, "Biz Haran'danız" diye yanıt verdiler (Tekvin 29:4,5). Bugün kentin batısında bir kilometre uzaklığındaki Bi'r Yakub (Yakub'un kuyusu) hala oranın halkı tarafından kullanılır.

Eski Haran'da Ur kentinde olduğu gibi Sin adlı ay tanrısına tapılırdı (Yeşu 24:2). Haran Aşur dilinde anayol anlamındaki Harranu sözcüğüdür. Irak'tan akan Dicle ırmağı kıyısındaki Nineve kentini Lübnan'daki Sur ticaret limanıyla bağlayan anayol üzerindeydi. Sur'a okunan ağıtta peygamber Hezekiel aracılığıyla kendisine seslenen RAB "Haran ve Kanne.. tacirleri, Aşur ve Kilmad senin tacirlerindiler" der (Hezekiel 27:23).