Tepe anlamındadır. Benyamin'e ait bölgeden Harun oğullarına verilen bir kent (Yeşu 18:24; 21:17). Saul'un kenti olan Gibea'ya yakındı (1.Samuel 14:2,5). Aralarında beş kilometre vardı. Yeruşalem'in kuzeyinde 11 kilometre uzaklığındaydı. Bugün Jeba adlı bir kasaba aynı yerdir. Yonatan ve silahtarının Filistiler'e saldırmak için geçmeye çalıştıkları geçidin kuzeyinde Botsets adındaki kaya Mikmaş'a doğruydu, güneyindeki kaya ise Geba'ya doğruydu (1.Samuel 14:5). Ülke ikiye bölündükten sonra "Dan'dan Beer-şeba'ya kadar" deyimi yerine Yahuda'da "Geba'dan Beer-şeba'ya" deyimi kullanılmaya başladı. Kral Asa Yahuda'daki yalancı tanrılara tapmasını ortadan kaldırınca, "Geba'dan Beer-şeba'ya kadar kahinlerin buhur yakmış oldukları yüksek yerleri murdar etti" (2.Krallar 23:8). Peygamber Aşurlu ordunun kuzeyden Yeruşalem'e saldırısını dile getirirken: "Ağırlığını Mikmaş'ta bıraktı; geçidi geçtiler; bize menzil Geba'dır, dediler. Rama titriyor, Saul Gibeası kaçtı. Yüksek sesinle bağır, ey Gallim kızı! dinle, ey Laişa! vay zavallı Anatot!..Yeruşalim tepesine elini sallıyor" diye yazar (Yeşaya 10:28-32).