FIRAT

Dünyanın başlangıcından bu yana aynı adla tanınan ırmak. Aden bahçesinden çıkıp dört kola bölünen ırmağın dördüncü kolu Fırat'tır (Tekvin 2:10-14; bakınız ADEN'e). İbranice'de "fırlama" demektir. Dağdaki karlar eriyince akıntısı iki buçuk metre yükselir. Batı Asya'nın en büyük ırmağı olduğu için sadece "ırmak" diye tanınırdı (Tesniye 11:24). Van gölü yakınlarından çıkan Murat Nehri ile Erzurum'un hemen güneyinden çıkan Karasu ile Keban'ın kuzeyinde birleşince Fırat Nehri olarak Malatya, Elazığ, Adıyaman, Gaziantep ve Urfa illerinin topraklarından ilerler. Suriye'den geçip Irak topraklarını boydan boya suladıktan sonra Dicle ile birleşip Körfez'de denize dökülür. Bugünkü Irak sınırları içinde bulunan Babil gibi eski çağın bazı önemli kentleri Fırat'ın kıyısındaydı.

İbrahim'le antlaşma yapan RAB "Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu ülkeyi.. senin soyuna verdim" der (Tekvin 15:18-21). Dünya tarihinin bazı büyük olayları bu ırmakla ilişkilidir. Dünyanın sonu ile ilgili bazı olaylar da.. "'Büyük Fırat ırmağı yanında bağlı duran dört meleği çöz!' dedi. İnsanların üçte birini öldürmek için bu saate, bu güne, bu aya bu yıla hazırlanmış bulunan dört melek çözüldü. Atlı orduların sayısı iki yüz milyondu" (Vahiy 9:14-16; 16:12-14).