Yunanca olan bu ad (Aitiops) "yanmış yüz" demektir. Kutsal Kitap'ta çoğunlukla Habeş diye geçer. Orada siyah dereli insanların yaşadığına değinilir: "Habeş kendi deresini, yahut kaplan kendi beneklerini değiştirebilir mi? o zaman kötülük etmeye alışmış olan sizler de iyilik edebilirsiniz" (Yeremya 13:23). Mısır'ın güney bölgelerinden bugünkü Sudan'ın Hartum kentine kadarki yöreleri içine alırdı. Ham'ın oğlu Kuş oraya yerleşmişti (Tekvin 10:6). Yahuda'ya saldıran Habeşleri RAB vurdu (2.Tarihler 14:9-15). Yahuda'ya saldıran Aşur kralı Senharib'e karşı Habeş kralı Tirhaka savaş açtı (2.Krallar 19:9). Gerçek Tanrı'ya tapanların Etiyopiya'dan çıkacağı bildirilir: "Beni bilenler arasında Rahab'ı ve Babil'i anayım; işte Filistin, ve Sur ile Habeş ili" (Mezmur 87:4). Bu söz de Kutsal Ruh'un Filippos'u Tanrı'ya arayan "Etiyopyalılar'ın kraliçesi Kandaki'nin bir" bakanına göndermesiyle gerçekleşti (Res.İş. 8:26-40). Filippos onu vaftiz etti ve adam sevinç içinde yolunu sürdürdü.