EN-GEDİ

En-gedi Lut gölünün batı kıyısının tam ortasındaydı. Adın anlamı "keçi pınarı". Orada bulunan tatlı su kaynağının kupkuru bir yörede taşıdığı önem kalıcıdır. Göl düzeyinin 200 metre üstündeki dağ yamacından çıkan su kaynağı çağımızda da Arapça olarak "keçi pınarı" anlamındaki "Ayn Jidi" adını taşımaktadır. Eski çağda "hurma ağaçları kenti" anlamını taşıyan "Hatsatson-tamar" adıyla da tanınırdı (2. Tarihler 20:2). Kedorlaomer ve beraberindeki krallar "Hatsatson-tamar'da oturan Amoriler'i de vurdular" (Tekvin 14:7). En-gedi Yahuda oğullarına ayrılan bölgedeydi (Yeşu 15:62). Kral Saul Maon çölünde Davut'u yakalayacağı sırada Filistiler'in saldırısından haber geldi ve Saul ayrılmak zorunda kaldı. "Davut oradan çıkıp En-gedi hisarlarında oturdu" (1.Samuel 23:29). Davut'u aramaya dönen Kral Saul "yaban keçileri kayaları üzerinde Davut'la adamlarını aramak için gitti" (1.Samuel 24:2). Bir mağaraya giren Saul Davut'un orada saklandığını bilmedi. Davut "o RABBİN mesihidir" diye Saul'un yaşamını esirgedi.

Neşidler Neşidesi'nde gelin güveyle ilgili olarak "En-gedi bağlarında, bir salkım kına çiçeğidir, bana sevgilim" der (1:14). Yahuda kralı Yehoşafat'a karşı gelen Moab ve Ammon oğulları "Hatsatson-tamar'da (o En-gedi'dir) ordugah kurdular." RABBE övgüler söyleyerek onlara karşı duran Yahuda oğulları düşmanlarının birbirlerini nasıl öldürdüklerini gördüler (2.Tarihler 20:1-30). En-gedi'yle ilgili en son ayet Mesih'in gelişiyle ilgili Hezekiel'in peygamberlik sözüdür. Hezekiel tapınağın eşiği altından suların çıkıp doğuya doğru gittiğini gördü. Bu suların tuz gölü olan Lut gölüne dökülüp tatlı su gölüne nasıl dönüştürdüğünü gördü. Oradaki bol balıkları tutmak için "En-gedi'den En-eglaim'e kadar ağ serpecek yer" olacağını bildirdi (Hezekiel 47:1-12). En-eglaim'in Lut gölünün kuzeyinde Erden'in batısında bulunan Ayn Hacla adlı yer olduğu sanılmaktadır. Bu iki yer birbirinden yaklaşık 40 kilometre uzaktaydı.