Adını Trakya'dan oraya göç eden bir halktan alan bu bölgeden Yeni Antlaşma sayfalarında iki kez söz edilir. O çağdan hemen önce oranın bir kralı yönetimi Roma İmparatorluğu'na bağışlamıştı. Bölgede şu önemli kentler bulunurdu: Kalkedon (Kadıköy), Nikomedia (İzmit), Nikeya (İznik) ve Prusa (Bursa). M.S. 111 yılında Kayzer Trajan'a yazdığı bir mektupta Bitinya valisi Plinius ilinde bunca Mesih bağlılarının bulunmasına duyduğu utancı dile getiriyordu.
Sevinç Getirici Haber'i bu bölgeye kimin ulaştırdığı kesin olarak bilinmemektedir. Pavlus Konya (Galatya) ve Isparta (Frikya) bölgelerinde yaptığı yolculuktan sonra "Kutsal Ruh Tanrı Sözü'nü Asya (Ege) bölgesinde yaymalarını engelledi. Misiya (Balıkesir) sınırlarına ulaşınca, Bitinya bölgesine girmek istedilerse de İsa'nın Ruhu onları bırakmadı" (Res.İş. 16:6-7). Pentekost gününde Petros'un konuşmasını dinleyenlerin arasında komşu vilayet Pontos'tan Yahudiler'in ve Yahudiler'in inancını benimseyenlerin bulunduğu açıklanır (Res.İş. 2:9-11). Bitinya ile Pontos Romalılarca tek bir vilayet olarak yönetilmekteydi. Bu nedenle Pentikost günü Bitinyalılar'ın da imana geldiğini sanmak olanaklıdır.
Petros'un mektubunu başka yerlerin yanı sıra "Bitinya'ya dağılmış olan seçkin göçmenlere" yazması bu olasılığı biraz daha güçlendirir (1.Petros 1:1). Kendilerini Rab İsa'ya getiren müjdecinin imanda güçlenmeleri için Rabbe getirdiği kişilere mektup yazmasından daha doğal ne var?